Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLİTAM İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA.::. > İlitam 3.Sınıf Dersleri > Mantık

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi:  14 Aralık 2013 (15:12), Konuya Son Cevap : 14 Aralık 2013 (15:12). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Medine-web
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme: Değerlendirme: Toplam 1 oy almıştır,  ortalama Değerlendirmesi 5,00 puandır.
Alt 14 Aralık 2013, 15:12   Mesaj No:1
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.071
Konular: 340
Beğenildi:1382
Beğendi:464
Takdirleri:10171
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Mantık soru ve cevaplar

Mantık soru ve cevaplar

- İlitam

Mantık Soruları ve Cevapları
1) Mantık kelimesinin kelime anlamı nedir?
- Mantık kelimesi Yunanca Logike kelimesinin Arapça karşılığıdır. Kelime anlamı ile logike, hem söz hem de akıl anlamlarına gelir.
2) Mantıksal düşünmenin yararı nedir?
- Mantıksal düşünme insanı doğru yola sevk eder. Düşünmenin zihinsel oluşumunu sağlar ve düşünme esaslarını kurallar olarak ortaya çıkarır.
3) Klasik mantığın sistematiğini kim hazırlamıştır?
- Aristoteles
4) Formel mantığın özellikleri nelerdir?
- İnsan zihninin işleyiş kanunları ile ilgilenir. Düşünülen nesneyi/şeyi değil; salt düşünen zihnin kendisini dikkate alır. Zihnin işleyiş kanunlarını, doğru işlemesi için gerekli kural ve şartları gösterip, doğru hükümler vermeyi ve geçerli çıkarımlarda bulunmayı öğretir.
5) Mantık ilminin gayesi nedir?
- Düşünme sırasında insanı hatadan ve açık vermekten korumak, çelişki ve tutarsızlıktan onu uzak tutmaktır.
6) Aristo’nun Organon ( ilimlere giriş) diye adlandırılan 6 kitap nelerdir?
- 1. Kategoriler, (mekulat-ı aşere)
2. Peri-ermaniyas (ibare, külliler ve önermeler)
3. Birinci analitikler (tahlilü’l kıyas)
4. İkinci analitikler ( burhan )
5. Topikler ( cedel )
6. Sofistika ( sofistik deliller - mulağata

7) Mantık ilminin faydaları nelerdir?
- Düşünme esnasında insanı hata yapmasını engeller.
Düşünme sırasında ve düşünceleri ifade sırasında ölçülü ve mutedil olmak için gerekli kuralları ve kalıpları verir.
Tasavvur nedir?
- Nesneyi tanımlayıcı mahiyetteki bilgilerdir.
9) Tasdik nedir?
- Hükümlü bilgidir. ( kitap bilginin en eski aracıdır) cümlesindeki bilgi sözcüğü tasdik’tir.
10) Dedüksiyon nedir?
- Zihnin tümel ve genel bir önermeden tikel veya tekil bir önermeye geçiş suretiyle yaptığı akıl yürütmeye tümden gelim/dedüksiyon denir.
11) Endüksiyon nedir?
- Tümevarım olarak da adlandırılan bu akıl yürütme biçimi bilimsel bilginin elde edilmesine yardımcı olan akıl yürütme biçimidir.
12) Aklın ilkeleri nelerdir?
- Özdeşlik (ayniyet/identity ilkesi)
Çelişmezlik ilkesi: (Adem’i tenâkuz/non-contradiction)
Üçüncü Halin Ġmkânsızlığı Ġlkesi (Middle Exclu)
Yeter sebep ilkesi (reason sufficient)

13) Aklın ilkeleri tanımın elde edilmesinde nasıl bir rol oynar?
- Mantık ilkeleri akıl için evrensellik ve zorunluluk ifade eder. Akıl bu ilkelere bağlı olarak çalışmakta ve bu ilkeler çerçevesinde çıkarımda bulunmaktadır.
14) Mantık ilmine dair meseleleri bir araya getiren sınıflandıran ve ona ilmi bir hüviyet veren kimdir?
- Aristoteles
15) Mantık ilmiyle ilgilenen ilim adamlarından birkaçını söyleyiniz.
- İbn Rüşd, Necmeddin el Katîbî, Ebu İshak el-Kindî, Ahmed b. El- Tayyib es-Serahsî, Muhammed b. Zekeriyya er-Râzî, Ebu Nasr el-Fârâbî, İbn Sinâ, Gazalî
16) İbn Sina’nın takipçileri olarak öne çıkan mantıkçılar kimlerdir?
- Behmenyâr, Ma‟sûmî, Cürcânî, İbn Zeyle, Levkerî, Îlâkî, Ömer b. Sehlan es-Savî.
17) Kavram ne demektir?
- Gerçek olsun veya olmasın bir şeyin zihindeki tasarımıdır.
18) Terim ne demektir?
- Kavramın ses ve söze bürünerek dilde vücut bulmasıdır.
19) Kavram ve imge arasında nasıl bir fark vardır?
- Kavram, zihnimizde düşünülmüş olan herhangi bir şeye işaret eder. Yani bir duygusal izlenim değil,
20) İmge ve hayal arasındaki fark nedir?
- İmge, tekil nesnenin duyusal izleniminin zihinde tasavvuruna nedir.
Hayal ise, o imgenin sonraki bir zamanda zihinde hatıra getirilmesine denir.
21) Tasavvuratın kısımlarını açıklayınız. ( ÖNEMLİ )
- Tasavvuratın 2 ana başlığı vardır. Bunlardan ilki Mebadi-i Tasavvurat ( külliyat-ı hamse), ikincisi ise Makasıd-ı Tasavvurat ( kavl-i şarih ) tır.
1.Mebadi-i Tasavvurat ( külliyat-ı hamse): Alt başlıklarını açıklayalım.
a. Delalet ve kısımları
b. Lafız ve kısımları
- Müfred – Müellef
- Külli – cüz’i
- Küllinin kısımları: Zati – Arazi
Zatinin Kısımları: Cins, Nevi, Fasıl
Arazinin Kısımları: Hassa, Araz-ı Amm
2.Makasıd-ı Tasavvurat ( kavl-i şarih )
a. Tarifin kısımları: Had, Resim
22) Tasdikatın kısımlarını açıklayınız. (ÖNEMLİ )
- Tasdikatın da 2 ana başlığı vardır. Birincisi Mebadi-i Tasdikat ( kaziyeler ), ikincisi Makasıd-ı Tasdikat ( istidlal ) tır.

ÜNİTE: 5 TANIM
2. Tanım
kavramların, onların dildeki ifadeleri olan terimlerin, sözcüklerin anlaşılmasını sağlamak için
yapılan işleme tanımlama denir. Tanım, bilinmeyen bir fikir yerine, bilinen bir fikir koymaya
ve böylece onun ne olduğunu anlatmaya yarar.
Tanım, ‘’bu nedir?’ sorusuna cevap teşkil eder.
hiçbir terim tek başına tanım olamaz. Ancak kavramlardan oluşan tanımlar, yani önermeler,
bir konu hakkında yeterince bilgi verebilir. Mesela, ‘insan’ ve ‘düşünen’ iki ayrı kavramdır.
İkisi de tek başlarına insanın ne olduğunu tanımlayamazlar. Ancak ikisiyle yapılan ‘insan
düşünendir’ önermesi bir tanımdır.
Mantıkta tanım, yakın cins ve yakın ayrım ile yapılır. Mesela, ‘insan’ tanımlanırken,
onun en yakın cinsi olan ‘hayvan’ kavramıyla tanımlanır. Bir şeyi uzak cinsi ile tanımlamak
mümkündür, ancak o zaman ayrımı bulmak zorlaşır.
tanım genel ve soyut kavramlarla yapılırken, tasvir daha çok tekil ve
somut kavramlarla yapılır. Mesela, ‘çiçek bitkidir’ önermesi bir tanım önermesi iken ‘Ahmet
akıllıdır’ önermesi bir tasvirdir.
2.1. Tanımın Çeşitleri
Klasik mantıkçılar tanımı ikiye ayırırlar: a. Özle ilgili tanım (had) b. İlinti ile ilgili tanım
(resm). Özle ilgili olan tanım daha doğru tanımdır. Bu tanım, kavramın yerini açıkça belirtip
diğerlerinden tamamen ayırır. İlintiye ait olan ise onun hassaları, nitelikleri hakkında bazı
bilgiler verir. İslam mantıkçıları bunları tam ve eksik diye ikişerli gruplara ayırarak, tanımın
dört türünü ortaya koyarlar. Onlar, bu dört tanım şeklini açıklarken beş tümeli esas
almışlardır.
a. Beş Tümele Göre Tanım Çeşitleri
1. Tam Özsel Tanım (Hadd-ı Tam): Bir şeyin yakın cinsi ile yakın ayırımından yapılan
tanımdır. Mesela, ‘İnsan konuşan hayvandır’ gibi. Burada, ‘hayvan’ insanın yakın cinsi,
tanımlanan ‘insan’ tür, ‘konuşan’ ise insanın yakın ayrımıdır.
2. Eksik Özsel Tanım (Hadd-ı Nakı): Bir şeyin uzak cinsi ile yakın ayrımından yapılan
tanımdır. ‘İnsan konuşan cisimdir’ örneğinde olduğu gibi. ‘Konuşan’ insan türünün yakın
ayrımı, ‘cisim’ ise uzak cinsidir.
3. Tam İlintisel Tanım (Resm-i Tam): Bir şeyin yakın cinsi ile hassasından yapılan
tanımdır. ‘İnsan gülen bir hayvandır’ da olduğu gibi. Burada, ‘gülen’ insanın hassası, ‘hayvan’
ise yakın cinsidir.
4. Eksik İlintisel Tanım (Resm-i Nakıs): Bir şeyin uzak cinsi veya ilintileri ile yapılan
tanımdır. Mesela, ‘İnsan uyuyan cisimdir’ gibi. ‘Uyumak’ insan türünün ilintisi, ‘cisim’ ise uzak
cinsidir.
b. Tanımlanana Göre Tanım Çeşitleri
, adsal
ve gerçek olmak üzere iki tür tanım vardır.
1. Adsal (Lafzi) Tanım:
Bir adın anlamının açıklanmasından meydana gelen tanıma adsal tanım denir. Bunlar
zihin dışında varlığı olmayan tanımlardır. Yani, neliği olup da gerçekliği bulunmayan
kavramların tanımıdır. Mesela, ‘Anka Kuşu’ ve ‘Kaf Dağı’nın tanımları adsal tanımdır.
Adsal tanımlar, ne ispatlanabilir, ne de çürütülebilir. istenildiği gibi tanımlama özgürlüğüne sahiptir.
Adsal tanımların felsefe, matematik ve ilimde önemleri büyüktür. Çünkü bunlar, her
şeyden önce düşünmeyi kolaylaştıran bir işleme sahiptirler. Mesela, Platon’un ‘ide’leri,
Hegel’in ‘ruhu (geist)’, matematiğin ‘nokta’, ‘doğru’ gibi kavramları, bilimin ‘atom’, ‘elektron’
gibi kavramları hep adsal tanımlara dayanır.
2. Gerçek (Hakiki) Tanım: Bir şeyin neden meydana geldiğinin tanımıdır. Gerçek
tanımlar, bir gerçekliğe işaret ederler. Bunlar tamamen tanımı yapılana bağlıdırlar; istenildiği
gibi tanımlama özgürlüğü ve uzlaşım söz konusu olamaz. Bu tür tanımlar, deney ve gözlem
yoluyla özelliklerinin tespit edilmesi gereken nesnelere aittirler.mesela insan akıllı bir hayvandır tanımı,gerçek tanımdır.
Gerçek tanımlar, varlığı zihin dışında bulunan bir nesnenin tanımıdır. Mesela, insan,
at, su gibi. Özellikle tabiat ilimleri için önemli olan gerçek tanımlar, ispatlanabilir ve
çürütülebilirler
c. Tanımda Kullanılan Vasıtalara Göre Tanım Çeşitleri
1. Ampirik (Tecrübi) Tanım: Deney yolu ile özellikleri belirtilen varlık hakkında yapılan
tanımdır. Mesela, pasın, kaynamanın, parazitin tanımları gibi. Tecrübi tanımlar tabiata has
olup, ilmi gözlem ve tespitler sonucu elde edilirler. Bu sebeple de zaman zaman gözden
geçirilme ve düzeltmeye ihtiyaç duyarlar.
2. Rasyonel (Akli) Tanım: Mücerret bir terimin akıl prensiplerine dayanılarak, ana
özelliklerinin belirtilmesidir. Bu tanımlar, akla dayandıkları için tümel ve zorunludur.
Matematikteki tanımlar böyledir. Mesela, ‘Nokta, iki doğrunun kesiştiği yerdir’ gibi.
d. Belirsizliği Kaldırmaya Yönelik Tanım Çeşitleri
1. Analitik (Tahlili) Tanım: Bir terimi analiz ederek veya unsurlarını göstererek
tanımlamadır. Suyu, ‘iki hidrojen bir oksijen molekülünden oluşan cisim’; aileyi, ‘anne, baba
ve çocuklardan oluşan en küçük sosyal grup’; bekarı, ‘evlenmemiş kimse’ şeklinde
tanımlamak gibi. Bu tür tanımların dildeki belirsizlik ve çok anlamlılığı önlemde fonksiyonu
büyüktür. Çünkü bunlar, bir kelimenin o dildeki mevcut anlamını veya sözlük anlamını
vermeyi amaçlar. Ancak bu tür tanımlar, yukarıda bekar tanımında olduğu gibi, bazen
totolojik olmaktan kurtulamazlar.
2. Kayıtlı (Şartlı) Tanım: Konuşmacının bir terimi hangi anlamda kullandığını ya da
kullanış gayesini gösteren tanımdır. Bu çeşit tanımlarda, konuşmacı ya da yazarın ‘bu
konuşmamda ‘zengin’ kavramı ile kastedeceğim şudur’; ‘bu makalede ‘aydın’ terimi şu
anlamda kullanılmıştır’ şeklinde kayıt altına alıcı ve sınırlayıcı ifadeleri bulunur. Bu tanımlar,
kullanılan anahtar kavramların, hangi anlamda, hangi bağlamda ve hangi çerçevede
kullanıldıklarını açık bir şekilde belirttiklerinden dolayı belirsizliği kaldırmada önemli rol
oynarlar. Ancak bu tür tanımlarda keyfilik görülür.
e. Diğer Bazı Tanım Çeşitleri
1. Uyarıcı/Hatırlatıcı (Tenbihi) Tanım: Bilinmeyen ve yeni olanı değil, bilinen bir fikri
veya nesneyi, hatırlatmak gayesiyle tanımlamadır. Mesela, önceden bilirken zaman
geçmesiyle hatırdan çıkan bir şahsı, ‘Adanalı, uzun boylu, esmer, İlahiyatçı bir gençti ya!’ gibi
lafızlarla tanıtmak.
2. Tasviri (Betimsel) Tanım: Eşyanın dikkat çeken özelliklerinin zikretmek suretiyle
yapılan tanımdır. Bu tür tanımlar genelde tabiat ilimlerinde kullanılır. Mesela, ‘su, renksiz,
kokusuz, bulunduğu kabın şeklini alan, sıvı bir cisimdi’ gibi.
3. İlham Verici Tanım: Bir kavram hakkında aydınlatmada bulunma ya da fikir
uyandırmak için, genellikle mecazi yolla yapılan tanım veya betimlemedir. Bu tanımlar daha
çok edebi alanda kullanılırlar. Mesela, ‘mimari, donmuş bir musikidir’ gibi.
2.2. Tanımın Şartları
Bir tanımın tam ve mükemmel olabilmesi için bazı şartlar gereklidir.
a. Tanım tam olmalıdır. Yani tanımlanan şeyin bütün fertleri tanımın içine girmeli, ona
ait olmayanlar ise dışarıda bırakılmalıdır. Eski mantıkçılar bu ilkeyi ‘Tarif, efradını cami,
ağyarını mani olmalıdır’ şeklinde ifade etmişlerdir. Mesela, ‘İnsan iki ayaklı hayvandır’ tanımı
tam değildir; çünkü bu tanım iki ayaklı hayvan olan kuşları dışarıda bırakmamaktadır. Buna
karşılık ‘İnsan düşünen hayvandır’ tanımı, tam tanımdır.
b. Bir şeyi kendinden daha açık olmayan bir şeyle tanımlamamalıdır. Yani tanımı
açıkça bilinen kavramlarla yapmalıdır. Mesela, ‘Ziya nurdur’ önermesinde, ‘ziya’ yani ‘ışık’
kavramı kendisinden daha açık olmayan ‘nur’ kavramıyla tanımlanmış olur.
c. Tanımda kısırdöngü bulunmamalıdır. Yani bir şey, bilinmesi kendisine bağlı olan bir
şeyle tanımlanmamalıdır. Mesela, hükmü, ‘iki kavram arasında bir bağ kurmaktır’ şeklinde
tanımladıktan sonra, kavramı, ‘hükmün bir bölümüdür’ şeklinde tanımlamak kısırdöngü olur.
d. Tanım, ne çok kısa, ne de çok uzun olmalıdır. Eğer, kısa olursa tarif tam olmaz, uzun
olursa da tarif olmaktan çıkıp tasvir ve açıklama olur
e. Tanım, döndürme yolu ile döndürülebilmelidir. Yani anlam değişmeksizin, konunun
yerine yüklem konulabilmelidir. Mesela, ‘üçgen; üç kenarlı, kenarları çok olan bir şekildir’
ifadesindeki yüklemi konunun yerine koyarak, ‘üç kenarlı, kenarları çok olan bir şekil,
üçgendir’ şeklinde döndürülebilmesi gibi.
2.3. Tanımlanamazlar
Var olan her şeyi, her terimi tanımlamak mümkün değildir. Kaplamı dikkate alınarak
her şey tanımlanabilir, ancak içlemi dikkate alındığında her şeyi tanımlamak mümkün
değildir. Mantıkçılara göre tanımlanamayanlar şunlardır:
a. Tecrübenin doğrudan doğruya bildirdikleri tanımlanamazlar. Mesela, duygular (aşk,
korku, nefret), duyumlar (renkler, kokular, tatlar) gibi
b. Üstün cinslerin tanımı yapılamaz. Çünkü üstün cinslerin kendisinden daha üstün
cinsleri ve ayrımları yoktur. Mesela, varlık, zaman, mekan, birlik, çokluk gibi. Bunların içlemi
bulunmadığı için, sadece bazı soyutlama ve benzetmelerle kaplama dayalı tanımları
verilebilir.
c. Fertleri gösteren ve türleri olmayan tek şeylerin de tanımını yapmak mümkün
değildir. Mesela, İstanbul, Farabi terimleri tasvir edilebilir, ama tam tanımları yapılamaz
3. Bölme
Bir bütünü bölümlere ayırmaya bölme (taksim) denir. Başka bir ifadeyle bölme, bir
terimin içine aldığı fertleri ortak vasıflarına göre ayırmaktır. Mesela, bir okulun sınıf ve
şubelere bölünmesi gibi. Bölme, tanımın tamamlayıcısı durumundadır.
3.1. Bölmenin Çeşitleri
Klasik mantıkçılara göre, iki türlü bölme vardır:
a. Bir bütünün unsurlarına bölünmesi (Küllün eczasına taksimi): Bu bölmede
bölümler, bölünenden farklıdır. Bütün ile parçaları arasında içlem ve kaplam ilişkisi yoktur.
Mesela, suyun, onu meydana getiren hidrojen ve oksijene bölünmesi gibi. Çünkü
bölümlerden ikisi (hidrojen ve oksijen) de bütünden (su) farklı şeylerdir.
b. Bir bütünün tikellere bölünmesi (Küllinin cüz’iyatına taksimi): Bu tür bölmede
bölünenle bölümleri birbirinden farlı şeyler değildir. Ancak, bölünen bölümlerinden daha
geneldir. Mesela, çizginin doğru çizgi ve eğri çizgi şeklinde ikiye ayrılması gibi. Mantık
açısından asıl bölme bu tür bölmedir.
Mantıkta beş tümel esas alınarak şu bölme çeşitleri ortaya konulmuştur:
1. Cinsin türlere bölünmesi: Cevher, cisim ve ruh diye; madde, canlı ve cansız diye
ikiye bölünür.
2. Cinsin ayrımlara bölünmesi: Sayının tek-çift; çizginin doğru-eğri diye bölünmesi
gibi.
3. Bir konunun ilintileri ile bölünmesi: Vücudun hareketli-sakin; insanın sağlıklı-hasta
diye bölünmesi gibi.
4. İlintinin farklı konulara bölünmesi: Islanmanın yağmurla-hortumla ıslanma;
meziyetlerin ruha-bedene ait olma şeklinde bölünme gibi.
3.2. Bölmenin Şartları
1. Bölme tam olmalıdır. Yani bölmenin kaplamına giren hiçbir şey bölümlerin dışında
bırakılmamalıdır. Mesela, sayı ya tek veya çift olur, bölmesi tam bir bölmedir. Ayrıca
bölmenin dışında olan şeyler de bölümlere dahil edilmemelidir.
2. Bölümlerden biri bölünenin aynı veya ona aykırı olmamalıdır. Mesela, çizgiyi eğri ve
doğru diye bölmek doğru bir bölmedir. Ama çizgi ya doğrudur veya dairedir; çizgi ya çizgidir
veya eğri çizgidir bölmesi yanlıştır. Çünkü birinci bölmede bölünene aykırı, ikincisinde
bölünene eşit parçalar vardır.
3. Bölünen terimler birbirine döndürülmemeli ve birbirini içine almamalıdır. Mesela,
bir canlıyı; vücut, kol-bacaklar, baş ve beyin şeklinde bölmek yanlıştır. Çünkü beyin, baş
içerisindedir.
4. Bölünen terim bölümlerden daha genel olmalıdır. Çünkü bölünen bütün cins,
bölümler ise ona bağlı parçalar, yani türdür.
4. Sınıflandırma
Sınıflandırma (tasnif), terimleri kaplam derecelerine göre ayırmaktır.
, varlıkları cins-tür ilişkisi içinde sıralamaktır. Sınıflandırmada konu ve
nesneler, benzerlik ve farklılıklarına göre ayrılır ve basitten karmaşığa doğru sıralanır.
Tanımlaması yapılan bir terimin daha iyi anlaşılabilmesi için sınıflandırmaya gidilir. Çünkü
sınıflandırma sayesinde bir terimin çeşitleri ortaya çıkar.
Her
sınıflandırma bir bölmedir, ancak her bölme sınıflandırma değildir. Sınıflandırmada benzerlik
ve ayrı oluş rol oynar; cins ve türler basitten karmaşığa doğru hiyerarşik bir yapı gösterir.
Bölmede ise aynı cinse ait nesneler toplamının bireylerine ayrılması söz konusudur.
4.1. Sınıflandırmanın Çeşitleri
Sınıflandırma iki şekilde yapılır:
1. Yapay (sun’i) sınıflandırma: Eşya ve varlıkların geçici özelliklerine göre
sınıflandırılmasıdır. Bu sınıflandırma, herhangi bir pratik kolaylık sağlama gayesi ile yapılır;
pratik hayatta işleri kolaylaştırmakla birlikte, ilmi bir değeri yoktur. Kütüphanedeki kitapları
konularına göre; eczanedeki ilaçları bulma ve dağıtma kolaylığına göre ayırmak gibi.
2. Doğal (tabii) sınıflandırma: Eşya ve varlıkların başta gelen niteliklerine yani hakim
vasıflarına göre sınıflandırılmasıdır. Doğal sınıflandırmaya gerçek (reel) sınıflandırma da
denilebilir. İlimlerde yapılan sınıflandırma budur. Mesela, hayvanlarda omurgalı olma özelliği,
sınıflandırma için esas olan bir karakterdir. Bu sınıflandırmadan en çok biyoloji ilmi
faydalanır.
4.2. Sınıflandırmanın Şartları
1. Sınıflandırma tam olmalıdır. Yani sınıflandırılacak şeylerin tamamını içine almalı,
hiçbiri dışarıda bırakılmamalıdır. Sınıflandırma gereksiz yere çoğaltılmamalıdır.
2. Sınıflandırılacak bütün varlıklar ve eşya yalnız ilgili oldukları tür içine alınmalıdır.
Yani aralarında bir ilgi bulunmalıdır. Mesela, ‘otomobil’ ve ‘kuş’ terimi aynı sınıflandırmaya
konu olamaz. Otomobil, ‘taşıt’ terimi; kuş, ‘omurgalı hayvan’ terimi ile sınıflandırılabilir.
3. Sınıflandırılan varlıklardan hiçbiri aynı zamanda iki ayrı tür içine konulmamalıdır.
Sınıflandırma, nesnelerin veya olayların ana yapısı veya tabiatı üzerine kurulu olmalıdır.
hazırlayan: su kaya

S-1) Mantık ilmini sistemli bir kuruluş haline getiren kimdir?
C-1) Aristotales.

S-2) İslam dünyasının ilk filozofu kimdir?
C-2) Kindi.

S-3) Muallimi-Sani diye adlandırılan düşünür kimdir?
C-3) Farabi.

S-4) Mantığı ciddi anlamda meşrulaştıran ve İslami ilimlere uyarlayan kimdir?
C-4) Gazali.

S-5) Mantık kaç ilke üzerine devam eder?
C-5)Dört. Özdeşlik,çelişmezlik,üçüncü şıkkın imkansızlığı,yeter-sebep prensibi.

S-6) Bir şey ne ise odur. Bir şey kendisinden başka bir şey değildir ifadesi hangi ilkenin tanımıdır?
C-6) Özdeşlik ilkesi.

S-7) Aynı niteliğin aynı özneye,aynı bakımdan hem ait hemde ait olmamasının söz konusu olmayacağı hangi ilkenin tanımıdır?
C-7) Çelişmezlik prensibi.

S-8) Bir şey ya vardır ya yoktur. Bu ifade mantıkta hangi ilkenin tanımıdır?
C-8) Üçüncü şıkkın imkansızlığı.

S-9) Her olayın bir sebebi vardır. Sebepsiz bir şey olmaz ifadesi hangi ilkenin tanımıdır?
C-9) Yeter-sebep prensini.

S-10) Genel anlamda mantığın konusu nedir?
C-10) Tasavvur ve Tasdik.

S-11) Cins,tür,ayrım,hassa,irinti hangi ilmi öğrenmek için gereklidir?
C-11) Beş tümel.(isagoci)

S-12) Mantıkta en çok kullanılan yöntem hangisidir?
C-12) Kıyas.

S-13) Bir yargıdan diğer bir yargıya nasıl ulaşması gerektiğini gösteren formülün adı nedir?
C-13) Formel mantık.

S-14) Mantığın amacı nedir?
C-14) Tanım ve kıyasın doğru olanını yanlış olanından ayırt etmek.

S-15) Fiziği bir ağaca,Ahlakı verimli bir tarlaya,fizikle ahlakı koruduğu için mantığıda sura benzetenler kimlerdir?
C-15 Stoacılar.

S-16) Mantığı nahiv ilmine benzeten kimdir?
C-16) Farabi.

S-17) 2400 yıllık geçmişi olan ilim hangisidir?
C-17) Mantık.

S-18) Mantıktan başka kesin bilgiyi elde etmenin mümkün olmadığı tezini öne süren düşünür kimdir?
C-18) Gazali.

S-19) Mantık,duyuların yanıltmalarına karşı insana aklın güvenilirliğini gösterir.görüşü kime aittir?
C-19) Gazali.

S-20) Mantığı,herhangi bir bilimle uğraşmadan önce öğrenilmesi gerek şeydir. diye netelendiren düşünür kimdir?
C-20) Aristotales.

S-21) Mantık ifadesi ilkkez kimler tarafından kullanılmıştır?
C-21) Stoacılar.

S-22) Felsefe’yi mantık,fizik ve ahlak olmak üzere üçe ayırak kimlerdir?
C-22) Stoacılar.

S-23) Mantığı ilkkez bölümlere ayıran kimdir?
C-23) Petrus ramus.

S-24) Muallimi-Evvel olarak bilinen düşünür kimdir?
C-24) Arsitotales.

S-25) Revakilerin diğer adı nedir?
C-25) Stoacılar.
Lalü Aşk beğendi.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... Medineweb.net Videolar Medine-web 4 148 23 Eylül 2024 20:24
Mustafa İslamoğlu Sözler Medineweb.net Videolar Mihrinaz 2 343 30 Nisan 2023 16:51
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? Medineweb.net Videolar Medine-web 0 250 29 Nisan 2023 18:52
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE Hacc-Umre-Kurban Medine-web 0 1092 27 Nisan 2020 21:40

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
atauzem mantık soru-cevap EyMeN&TaLhA Erzurum Atatürk İlitam 1 17 Mart 2016 11:33
2006 Kasım Arapça KPDS Sınavı Tüm Bölümler soru cevaplar (100 soru) f_hoca Genel Arapça 2 14 Aralık 2015 16:46
2006 Mayıs Arapça KPDS Sınavı Tüm Bölümler soru cevaplar (100 soru) f_hoca Genel Arapça 3 14 Aralık 2015 16:43
mantık dersi 7. ünite soru ve cevapları(Omu ilitam ) Medineweb SAMSUN OMÜ İlitam 0 20 Aralık 2013 15:42
mantık 1. ünite soru ve cevapları(Omu ilitam ) Medineweb SAMSUN OMÜ İlitam 0 20 Aralık 2013 15:40

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.