|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Muhsin Arslan,Açılış Tarihi: 29 Nisan 2012 (01:51), Konuya Son Cevap : 04 Nisan 2020 (13:58). Konuya 13 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
29 Nisan 2012, 01:51 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 1032 Üyelik T.:
23 Mart 2008 | Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup”/Muhsin Arslan Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup”/Muhsin Arslan Tarih boyunca, insanlar bu üç zehirli ilaç ile tedavi olmakta ısrar etmişlerdir. İlacın zehirli olduğunu, zehirlediğini dile getireni dinleyeceklerine, O'ndan kurtulmayı denemişlerdir. Ganime(menfaat, maddiyat, para veya kadın),kabile (ırkçılık, ulusçuluk veya faşizm),taassup( körü körüne bağlılık, yeniliğe düşman, aklını kiraya vermek veya ataların dini)… Mekke aristokratlarının direnişi bu üç zehirin eseridir. Kur'an bu üç zehirin önüne "akide birliğini" çıkarmıştı. Vahdaniyet ile on yıl gibi kısa bir sürede, dünyaya meydan okuyan bir İslam devleti,evrensel bir model olabilmeyi başarmıştır. Kur'an; Kalleşliğe karşı kardeşliği, ata ite puta tapıcılık yerine tevhidi, kapitalizm yerine sosyal adaleti, aç olanın canı çıksın yerine zekâtı, kör taassup yerine doğru ve akılcı bilgiyi, toprak birliği yerine iman birliğini önermiş ve başarı ile uygulatmıştır… Asr-ı saadet dediğimiz, Âdem’den kıyamete kadar hiçbir zaman yakalanmayan,huzurun yaşandığı asırda, Kur'an prensipleri uygulanılmasının eseridir. Bu asırda “fetih” toprak fethi değil,yürek fethi olarak anlaşılıyordu. Bu asırda Nil’in kenarında,bir kuzuyu kurt kaparsa "Ömer sorumlu idi". Bu asırda baba oğul,bedirde birbirine kılıç çekebilecek kadar tevhide teslim olunmuş beyinlerin asrı idi. Bu asırda diri diri gömdüğü öz kızının zalim babası, artık Ömer ül Faruk olmuştu. Bu asırda kırk haramilerden,eşkiyalardan olan gıfar kabilesi,artık Ebu Zer olmuştu. Bu asırdasiyahi köle Bilal İslam müezzini olmuştu,köle Selman müsteşar olmuştu,köle usame genel kurmay başkanı olmuştu… Allahın ipine,Resulüne sıkı sıkı bağlıydı.Hepsinin alınlarında secde izleri,yüzlerinde namaz nuru,kalplerinde uhuvet,dillerinde doğruluk,yaşantılarında ihlas,hayallerinde ilayı kelimetullah yaşatmak ,şehitlik hayali vardı… Ne zaman ki, İpler gevşedi,ihlas zedelendi,bilgi sadece bilgi olarak kaldı,Kuran yaşamak için değil kullanmak için öğrenildi,ganimeye,maddiyata tapıldı,islama değil,islamı kendilerine uydurma çabasına girildi,kabile taasubu hortladı,kardeşlik yerine kalleşlik,Allahın ipi yerine şeytan ipine sarılmak,akide yerine taasub aldı,asrı saadetin kıyametide koptu… Ne zaman ki, İpin ucu puştun eline düştüğünde, kürsülerde asrı saadete lanetler yağdı, canım feda dedikleri peygamberin ailesi,zürriyeti katledildi,kızları ganime dağıtılmaya yeltenildi,kendilerini haklı çıkarmak için uydurma hadis furyası başladı,tahrif dönemi başladı.ümmetin malı,halifenin oldu,istediği gibi harcar,istediği gibi asar,keser ve tüm bunlar kader idi.Allahın emri idi! Hz Hüseyini kesilmiş kafasıyla oynarken,Bak Allah sana neler yaptı gördün mü? Bu kader idi zorunlu idi.kadere iman şart idi.Hindo hanedanı masumdu..aykırı düşünen ne kadar alim varsa kılıçtan geçirildi.Bu da Allahın emri idi! Ne zaman ki, Peygamber bir insandı vefat etti gitti.ellerinde kuran vardı ya! Peygambere " salavat yolla" tamamdır. Peygamberin sakalı ziyarete giderler ama sakal bırakmayı eşleri izin vermezdi. peygamberin sünneti Arapların geleneği idi. peygamberin zühdü fakirlikten idi,modası geçmiş idi. peygamberin tavsiyeleri kendilerini bağlamazdı,çünkü uydurdukları hadisler içinde boğulmuştu ,hiç biri peygambere ait değildi. nisan ayında birkaç panel,konferans dinle,kutlu doğumu kutla,bir gül al ver,bi kaç tane timsah gözyaşı dök. yakında havai fişekler eşliğinde de kutlayacağız zaten. Anam babam sana feda olsun aşığım sana ya Resulullah. Halis muhlis tatlı su Müslümanı olduk tamamdır! Hey dur bakalım diyen çıksa vahhabi idi.Ehli sünnet değildi. Peygamber zararsız,rahatsız edici olmaktan çıktı,keyfilere dokunmadı,peygambere ittiba yerine peygamberi kendilerine ittiba! girişimleri oldu.islamın kıyametide koptu.Uydurdukları İslam tam onların istediği kıvama geldi. Sıra geldi Kur'ana… Onu da alimler bilir bize ne ki.dokunma,okuma,elleme!,alimler bunu yapsınlar. cahil cahil haddini bil.sen kim kuran kim! çok istiyorsan gel okumayı öğretelim,tecvidi de öğretiriz,yarışmalara girersin,ölülerine okursun,bayramlarda mezarlıklarda bir yer bul,bağdaş kur oku taze yasinleri,geçimini de sağlamış olursun.hastalara da bir iki üfürdün mü tamamdır. İşte halis Muhlis Müslüman.öldüğünde doğruuu cennete. Ha dur bi! şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır.hemen bir şeyh bul.aksilik çıkıp da sıkıntı yaşarsan,şeyhin sendikasındasın, orda sendika üyelerine her türlü yardım yapılır; korkma! Sıra geldi ulusçuluk, kavmiyetçilik, ırkçılık… Duymadın mı sen! Peygamber : “ne güzel ordu” demedi mi?!. biz kii peygamberin övdüğü bir kavimiz.ocağımız peygamber ocağıdır.burada bir saat nöbet milyon rekat namazdan daha hayırlıdır.burası Peygamber ocağıdır,ezberle Bunu Asker! Ama, Buraya peygamber ve sevdalıları giremez! Burda Namaz kılınmaz, eşlerinizde,sülalenizde tesettür olmaz. Nenenin annesi tesettürlüyse “yaş kararları” ile işin yaştır.Şehit ol Kurtul. Ha! Şehit olduğunda cenazeni almaya gelen anan mini giycek! Yoksa! Hım! Saygılar... Muhsin Arslan 29.nisan.2012 Pazar 00:51 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Konu Sahibi Muhsin Arslan 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Ey Filistin sessiz ol Süslümanlar uyuyor! | Muhsin Arslan | Kara Kartal | 4 | 378 | 19 Kasım 2023 23:24 |
Kim Suçlu? /Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Filistin | 6 | 1209 | 02 Aralık 2021 20:10 |
Korona'nın vaveylası/Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | sadık | 2 | 1278 | 03 Nisan 2020 05:38 |
Suçlu Kim? Hırsız mı? Ev Sahibi mi? | Muhsin Arslan | salih | 5 | 1842 | 27 Şubat 2018 22:04 |
Mescidi Dirar ve Münafıklar | Muhsin Arslan | mehmet akif2 | 2 | 1913 | 03 Temmuz 2017 09:26 |
29 Nisan 2012, 02:07 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup”
Teşekkürler abim her fırsatta Kur'an dinini konuştuğumuzda dillendirdiğimizde bizleri vahhabi mutezile şia ismi ile isimlendirip en kolay çıkış yolu olan din dili ile insanları susturmaya çalışanlara güzel cevap olmuş tebrik ederim Quda hafız....
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
29 Nisan 2012, 11:21 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup” Müslümanların kimisi iktidarla imtihan ediliyorlar ve bir çok kayıplar veriliyor Müslümanların kimisi kadınlarla imtihan ediliyor ve bir çok kayıplar veriliyor Müslümanlardan kimisi malla imtihan ediliyor ve bir çok kayıplar veriliyor Müslümanlardan kimisi kavmiyeti ile imtihan ediliyor ve bir çok kayıplar veriliyor Müslümanlardan kimisi rengiyle diliyle imtihan ediliyor ve bir çok kayıplar veriliyor Müslümanlardan kimisi mezhebi taassupla imtihan ediliyor ve bir çok kayıplar veriliyor Müslümanlardan kimisi ticaretle imtihan ediliyor ve ticari yamukluklar yüzünden bir çok kayıplar veriliyor Müslümanlardan kimisi ameli konularda imtihan ediliyor ve bu konudaki zaafiyetler yüzünden bir çok kayıplar veriliyor.Namazlar önemsenmiyor, zekatlar verilmiyor, oruçlar hafife alınıyor. Müslümanlardan kimisi ihlas ve samimiyet konusunda imtihan ediliyor ve bu konularda bir çok Müslüman sınıfta kalıyor Müslümanlardan kimisi tüketim konusunda imtihan ediliyor ve bu konuda bir çok Müslüman sınıfta kalıyor,tüketimin kölesi haline gelmiş durumda.Ayrıca kapitalizmin esiri haline gelmiş.Bir tarafta abdestli kapitalistler oluşurken buna tepki olarak da abdestsiz, namazsız sosyalist Müslümanlar oluşturulmaya çalışıyor. Hulasatul beyan; işimiz zor arkadaş Ya Rabb bizlerin ayaklarını kaydırma, hidayet üzere sabit kıl
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
29 Nisan 2012, 17:38 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 21727 Üyelik T.:
21 Nisan 2012 | Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup”
Mutezileyı tekfir edenlerin Mütezileyı bildiğini zannetmiyorum. Vahhabiliği Tekfir edenlerde ha keza. kendi mezheplerine sıkı sıkıya bağlı olanlar,ilginçtir ki kendi mezhep imamının adını bile bilmezler. ------------------------------- Kuran amel edilmek için öğrenilir ise Aziz eder.Aksi takdirde bilgiçlik için öğrenilirse zelil eder. kuşkusuz Kur'an'ın bedevi arapların imanına attığı taş yersiz olamaz . Ebubekirin iman etmesi ile Ebu süfyanın iman etmesi arasında fark olmalı. Sıddıkça iman insanı saddık eder,Zındıkça iman İnsanı zındık eder. Ebrehenin yıkamadığı kabe,emeviler tarafından mancınıkla yıkılmıştır.Ebu bekrin torunu İbn Zübeyrin kafasını kesip,vucudu anası esmanın gözü önünde çırılçıplak çarmıha gerilmesi,günlerce teşhir edilmesi,Zındıkça imanın meyvesi olsa gerek. -------------- peygamber ocağı paragrafı çok veciz dile getirilmiş. Makale okunası bir çalışma. |
29 Nisan 2012, 21:01 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 6969 Üyelik T.:
10 Şubat 2009 | Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup”
Allah c.c. razi olsun okuyup durup düşünülesi bir paylaşım ...
__________________ Doğru zamanda yapılan yanlış ,yanlış zamanda yapılan doğrudan evladır.. |
29 Nisan 2012, 22:12 | Mesaj No:6 | |
Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup” Alıntı:
acı lakin gerçek malesef. | ||
29 Nisan 2012, 22:59 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup” acı gerçekler bu kdr güzel anlatılır...
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
05 Mayıs 2012, 17:00 | Mesaj No:8 | |
Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup” Alıntı:
| ||
18 Mayıs 2012, 14:51 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup”
Quda Razıbe hafızetebe Seydam... İnsanların başlıca özelliklerinden biri olan,bir şeyi yapmada ya çok aşırıya giderek –İfrat- Yada anormal, bir düzeyde alçaltarak –Tefrit- gibi iki tür aşırılığa düşebilmektedir.Vasat bir düzeyde kalmak isteyerek dengeli bir yaklaşım ve yaşam izlemek isteyen İnsanlar,Vukuu bulan her tür değişim ve gelişimi bir birinden ölçülü bir şekilde analiz ederek ne ifrat ne de tefrite düşmeyecek şekilde orta yolu bulabilmelidirler… Bu olgunluğu yakalayabilen,İnsanlar yaşanan zaman süreci içinde bilgi ve gelişim ile ,gayret ve çaba sonucu ilerlemeye doğru adım atmaya başlarlar.Zamanın şartlarına ve imkanlarına göre,ileri bir bakış açısı ile dosdoğru yolda devam ederler,bunu yaparken zamanın içinde barındırmış olduğu yanlışlık ve sapkınlıklara düşmeden özen göstererek doğru olana ulaşmaya çalışırlar.. Yalnız bu hakikat her daim istendiği şekilde olamayabilir,bu süreçte iki tür yanlışlık, ile karşı karşıya kalınabilir.Tutuculuk ve cehalet ile karşı karşıya kalındığında tutuculuğun sonucu, durağan ,yerinde sayma ve ileri bir bakıştan geri kalma,cehalet’in sonucu ise sapkınlık, yanlışlık ve körü körüne bir bağlığın esas alındığı bir yaşam tarızna dönüşür. Tutucu bir yapıya sahip olan İnsanlar,yeniliğe her daim karşı çıkarak,nefret edercesine eski yapıyı kutsayarak, doğru bildiğinin dışındakiler ile her daim savaş halinde olurlar.Cahil olan ise akletmeden düşünmeden,yeni görmüş olduğu her şeyi zamanın gereksimi olarak bilir ve her yeni şeyi ilerleme zanneder.Bu iki zümrenin işleyişine baktığımızda Tutucu olan İnsanlar her yeniliği fesat ve yanlış olarak görürken,Cahil olanlar ise yapılan her tür yeniliği bilimin ilerleyişi ve kendi zanlarınca iyi görerek medeniyet bu olmalı anlayışı ile hareket ederler. Tutucu İnsanlar araç ile amaç arasındaki farkı görmeyerek,kendi bakış açılarına göre asırlardan bu yana gelen hurafe ve bidatlerin hakim olduğu inançlarını koruma adına gayret göstererek,zamanın ilerleyişini görmemezlikten gelircesine inandıkları değerleri sabitleştirmek adına koruyucu oldukları yanlışları benimseyerek her şeyin ilk geldiği andaki anlayışla olmasını isterler. Asrın getirmiş olduğu yenilikleri kullanmaktan ziyade,halen asırlar öncesinin uygulamalarını günümüz hayat şartlarında uygulama sureti ile yaşamaya çalışır,Örneğin elle yemek yemek, taş ile temizlenmek, su mikabını belirleyerek yıkanmak, mikrofon var iken kendi sesi ile yetinmek, teknolijik nimetlerden doğru bir tarzda yararlanmak varken dışlamak, cahil ve bilgisiz bir yaşam ile sözde inanmış olduğu inacın değerlerini sloganik bir yaşam ile korumaya çalışmaktadır. Cahil olan insanlar ise tutucu kesimin aksine, gözünü yaşamını medeniyet olarak gördüğü batı taklitciliğine çevirerek sözüm ona medeniyet olarak addetikleri moda ve adetleri görsel şekilleri,taklit ederek hemen hayatına aksettirmeye çalışır,bu yaptığı taklitciliğide yenilik ve çağdaşlık olarak görerek sözde yenilikçi ve medeni bir insan olduğu kanısına varır. Tutucu ve Cahil kesimler, her daim eskiden varolan ve geçmişte hangi durumda olursa olsun, akletmeden sorgulamadan, kendisine ulaşan her şeyin inanç ile alakalı olduğunu zanneder.Her iki kesimin bu konudaki ortak paydasıdır, Yalnız tutucu kesim cahil kesimden farklı olarak, geçmişe ait olan herşeyi koruma ve yaşatama adına içinde bulunmuş olduğu zamanın şartlarına bakmaksızın sürdürmeye çalışır.Cahil ise bu noktada İnancın eski ve durağan olduğuna kanaat getirerek geçmişe ait bir yaşam tarzı olduğunu savunmaya başlar. Tutuculuk ve Cehalet ,bazen atacılık, bazen partizanlık, bazen gelenekçilik, bazen cemaat taassubu olarak ortaya çıktığı gibi bazen de şoven bir milliyetçilik olarak tezahür edebilir. Bazen külli bir fikir ve düşüncedir,bazen kendi partisinin,cemaatinin ya da aşiretinin doğrularını adet gelenek ve göreneklerini ön yargılarını batıl inançlarını kesin doğru olarak kabul edip her şeyi ona göre sınıflandırmadır,dinsel tutuculuklar dan ziyade daha tehlikeli bir tutuculuğun hüküm sürdüğü bir yaşam ile karşı karşıyayız: Ulusçuluk, Irkçılık, Siyasi Tutuculuk,Cemaatçilik, (Cemaat ehli olmak farklıdır,Cemaatçilik yapmak farklıdır) gibi İnsanlara karşı hoşgörü gösterilmeyen tutuculuklar ile toplumu parçalara ayıranlar,her hakkın sahibi olduklarını ve onlardan başkasının bu haklara sahip olmadığını ve savunmuş oldukları görüşün üstünde bir görüş olmayacağını savunmaktadırlar. Tutucuların tutuculukları cahillerin çoğalmasına sebep olduğu gibi,cahillerin cehaletleride tutucuların tassubuplarını devam ettirmelerinden başka bir işe yaramamaktadır.İnsan öyle bir varlıktır ki,ilim ahlak ve dini eğilimlerden etkilenerek,her daim insanlığın faydasına olabilecek bir şeyler arayabildiği gibi,makam,şan,şöhret,nefsine düşkünlük,para,kibir,riya vb eğilimlerden de etkilenebilmektedir.İyiliği emredebildiği gibi kötülüğüde yayabilmektedir. Bu özelliğe sahip olanlar,akıllarını kullanmadıklarından öğrendiklerinin doğru veyahut yanlışlığını görmeden tabii oldukları insanlardan bir şeyler bekledikleri ve istedikleri için tutuculuk ve cehalet içinde kalırlar.Tutuculuk ve Cehalet bozgunculuk, fesat ve kibir gibi yanlışlıkları olgunlaştırdığı için.Bizler Hakk ve Adalet ölçüleri içinde Sömürgecilere karşı durarak tüm insanlığın faydasına olabilecek hususlarda,Mazlum sınfın hakkını yiyenlere,Dini kendilerine uydurmaya çalışanlara karşı doğruluk ve sağduyunun egemen olduğu dinin belirlemiş olduğu özgürlük ve insanlığın onuru için,Tutuculuk ve Cehaletten ziyade En Mükemmel olanı Yine en Mükemmel kaynaktan Kur’an’dan aklederek bulan ve yaşayanlardan oluruz inşaallah. MEVLÜT HÖNÜL
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
26 Mayıs 2012, 15:11 | Mesaj No:10 |
Cevap: Allah Rızasının Üç Baş Düşmanı :” Ganime-Kabile-Taassup” Peygamber zararsız,rahatsız edici olmaktan çıktı,keyfilere dokunmadı,peygambere ittiba yerine peygamberi kendilerine ittiba! girişimleri oldu.islamın kıyametide koptu.Uydurdukları İslam tam onların istediği kıvama geldi. Sıra geldi Kur'ana… Onu da alimler bilir bize ne ki.dokunma,okuma,elleme!,alimler bunu yapsınlar. cahil cahil haddini bil.sen kim kuran kim! çok istiyorsan gel okumayı öğretelim,tecvidi de öğretiriz,yarışmalara girersin,ölülerine okursun,bayramlarda mezarlıklarda bir yer bul,bağdaş kur oku taze yasinleri,geçimini de sağlamış olursun.hastalara da bir iki üfürdün mü tamamdır. İşte halis Muhlis Müslüman.öldüğünde doğruuu cennete. uzgnuzgnuzgn | |
Konuyu Toplam 3 Kişi okuyor. (0 Üye ve 3 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Aşk Nedir ?/Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | 73 | 27 Temmuz 2023 00:12 |
Kim Suçlu? /Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | 6 | 08 Aralık 2021 15:52 |
Siz Kaç Yaşındasınız ?/Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | 21 | 12Haziran 2016 01:03 |
Evleneceklere!/Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | 25 | 25 Nisan 2015 20:09 |
Allah'a Dost Olanların Düşmanı Emevi-Abbasi İktidarları / Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 18 Ekim 2012 16:24 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|