PAPAZI SUSTURAN SORU

[FECR]

PAPAZI SUSTURAN SORU

PAPAZI SUSTURAN SORU
Vatikan papazlarından Prof. Dr. Thomas Michel, beş-altı yıl kadar önce Fakültemizde bir ay müddetle “Dinler Tarihi” dersine girmek üzere davet edildi. Aynı zamanda misyoner olan Thomas Michel planlandığı gibi fakültemizde lisans derslerine girip programını tamamlayınca ayrılmadan önce Dekanlıktan şöyle bir talepte bulundu: “Ayrılmadan önce konferans salonunda öğretim elemanlarına bir seminer vermek istiyorum!” Dekanlığımız talebi makul karşıladı ve Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim elemanları olarak salonda toplandık. Thomas Michel iyi derecede İngilizce ve Arapça biliyordu. Türkçesi çok zayıf olduğu için bize Arapça hitap etti. Bir saate yakın konuştu. Fakat o konuştukça bizin hayretimiz artıyordu. Zira Thomas Michel bize sözde Hıristiyanlığı anlatıyordu. Ancak onun anlattığı Hıristiyanlık ile bizim bildiğimiz arasında dağlar kadar fark vardı. Mesela Hıristiyanlığın temeli olan Teslis inancından hiç bahsetmedi. Onun Papaz olduğunu bilmeyen birisi Hıristiyanlığı anlattığını fark edemezdi. Hıristiyanlıkta tek Tanrı fikrinden dem vuruyor, Hz. İsa’dan örnekler veriyordu. İşi öyle bir noktaya getirdi ki Hıristiyanlığı bilmeyen bir dinleyici rahatlıkla “İslamiyet ile Hıristiyanlık arasında pek bir fark yokmuş!” diyebilirdi. Sonunda arkadaşlarımızdan ön sıralarda oturan İslam Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Demircan dayanamayıp söz istedi ve Thomas Michel’e “Hocam, siz bunları sadece Müslüman akademisyenlere mi anlatıyorsunuz, yoksa Hıristiyan bir topluluğa da aynı şeyleri anlatabilir misiniz?” diye sordu. Thomas Michel hiç tereddütsüz “Ben aynı şeyleri onlara da anlatıyorum!” deyiverdi. Oysa Papaz takiyye yapıyordu. Söylediğini yaptığında aforoz edileceğini hepimiz biliyorduk. Hıristiyan bir toplulukta İslamiyet ve Hz. Muhammed (s) lehinde tek bir kelime söylemek mümkün müdür? Thomas Michel konuşmasını bitirdi. Konuşmasının özeti şuydu: “Hakikat birdir. Ancak farklı zamanlarda farklı tezahürlerle ortaya çıkabilir. Bu hakikat Hz. İsa’nın zamanında İsa ve Hıristiyanlık olarak tezahür etmiştir. Hz. Muhammed’in (s) zamanında da İslamiyet olarak tecelli etmiştir.” Thomas Michel vazifesini ifa etmenin rahatlığı ve mutluluğu içinde soru faslına geçti. Oysa alacağı ilk ve tek sorudan sonra salonda kalamayacağından habersizdi. Ön sıralarda oturan arkadaşlarımızdan Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz söz alıp hepimizin namına, hepimizin dilinin ucundaki o can alıcı soruyu sordu: “Hocam güzel şeyler anlattınız. Doğrusu biz Hıristiyanlığı böyle bilmiyorduk. Fakat sözleriniz bizi tatmin etmedi. ‘Bir olan hakikat Hz. İsa zamanında Hıristiyanlık olarak, Hz. Muhammed (s) zamanında İslamiyet olarak tezahür etmiştir!’ dediniz. Peki öyleyse siz neden hakikatin en yeni ve en son versiyonu olan İslamiyet’i kabul edip Müslüman olmuyorsunuz?” İşte bu tek soru Papazın bir saat boyunca anlattıklarını berhava edip sıfırladı. Neye uğradığını şaşıran Thomas Michel renkten renge girdi; durumu kurtarmak için bazı şeyler geveledi, ama nafile! Soru çok açık ve netti; kaçacak yer yoktu. Toparlanıp salondan çıkan Thomas Michel o günden sonra bir daha Fakültemize uğramadı.

Prof.Dr. Hikmet AKDEMİR

[gün ışığı]

Çok güzel bir yazı olmuş kardeşim...