13 Nisan 2009, 09:20
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 468 Üyelik T.:
25 Ekim 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
1.210 Konular:
330 Beğenildi:22 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | İstişare İstişare
219 Akil-baliğ olan mü'min her erkek ve kadının siyasi hakları mevcuttur Resûl-i Ekrem (sav)'in erkek ve kadın herhangi bir ayırım yapmadan hepsinden bey'at aldığı mütevatir haberlerle sabittir Siyaset ile istişareyi birbirinden ayırmak mümkün değildir Kur'an-ı Kerim'de Resûl-i Ekrem (sav)'e hitaben: "(O vakit) Sen Allah'tan bir esirgeme sayesindedir ki, onlara yumuşak davrandın Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın onlar etrafından herhalde dağılıp gitmişlerdi bile! Artık onları bağışla (Allah'tan da) günahlarının affolunmasını iste İş hususunda onlarla istişare et!"(177) hükmü beyan buyurulmuştur Bu Ayet-i Kerime'de istişare emir sıgasıyla belirtilmiştirResûl-i Ekrem'in (sav) hakikati tesbit için; diğer insanlarla kıyaslandığı zaman, istişareye ihtiyacının olmadığı söyleyebilir Ancak ashabına ve daha sonra gelecek olan mü'minlere istişare usûlünü ve edebini öğretmesi zarurudir Hakkında nass bulunmayan meselelerde, ilim ve rey sahibi olan insanlarla istişare etmek vaciptir İmam-ı Kurtubi; "istişareyi terkederek, zorbalığa sapan imam'ın azlinin gerektiğini" beyan etmektedir(178) Kur'an-ı Kerim'de sûrelerden birisinin ismi de: "Şûrâ Sûresi'dir" Bu sûrede mü'minlerin vasıfları beyan buyurulurken: "Onlar (Mü'minler) meselelerini aralarında istişare yolu ile hallederler"(179) denilerek, bu vasıf övülmektedir Resûl-i Ekrem (sav)'in sahabesiyle önemli olan her konuda istişare ettiği bütün muteber hadis mecmualarında kayıtlıdır
220 Günümüzde bazı müellifler İslâm dininin istişareye verdiği önemi dikkate alarak: "- Gerçek demokrasi İslâm dininde mevcuddur" tezini ileri sürmektedirler Demokrasi; aralarında hiçbir ayırım gözetmeksizin bütün vatandaşların katıldığı bir yönetim biçimidir Demokrasi Allahü Teâlâ'nın (cc) indirdiği hükümlere değil, insanların siyasi tercihlerine dayanan bir siyasi rejimdir Çoğunluğa iktidar yetkisini kullanma, azınlığa da haklarının korunması şartı ile iktidara rıza gösterme prensibini tavsiye eder Bu bir anlamda insanın kendi kendisini "Hüküm koyucu" ilan etmesini beraberinde getirir Mesela "Mekke Döneminde" demokratik manada bir seçim yapılsaydı, Ebû Cehil ve taifesinin iktidara gelmesi kaçınılmaz olurdu Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: istişare ile demokrasi arasında bir münasebet yoktur İslâm fıkhında istişare; hakkında kat'i nass bulunmayan konularda , ilim ve rey sahiplerinin görüşlerinden istifade ederek en doğru kararı verme usûlüdür Günümüzde demokrasi; hem bir siyasi rejim, hem "hakimiyeti kayıtsız ve şartsız insana tahsis eden" insanların savunduğu bir ideoloji haline gelmiştir Diğer ideolojiler gibi, kuvvet ve kudret sahiplerinin hevâlarına göre keyfiyet değiştirebilmektedir Hakkı ve hukuku değil, toplumu yönlendirebilen çevrelerin tercihini ön plâna çıkaran ideolojik demokrasi ile İslâm'ın temel hedefleri arasında önemli farklar vardır İslâm'ın temel hedefi; insanların can, mal, nesil, akıl ve din emniyetlerini muhafaza etmek, hakkı ve hukuku korumaktır İktidarın teşekkülünde, denetlenmesinde ve devredilmesinde insanların rızasını esas alan hilâfet rejimi de (bazı benzerlikler bulunsa bile) demokrasiden farklıdır
|
| |