Hesap ve muhakeme günü

[YaŞuHa]

Hesap ve muhakeme günü

Hesap ve muhakeme günü
Kullara mükafat ve ceza verme, hesaba çekilmelerinden sonradır. Muhakeme, insanlar mahşer yerinde toplandıktan sonra meydana gelir. O gün insanlara yaptıkları ameller gösterilir. Herkes kendi sahi fesini okur.
Mahşer gününde Allah'ın huzurunda hesaba çekili, muhakeme olma ve herkesin kendi sahi fesini okuması hak ve gerçektir. Kur'an ve sahih sünnette sabittir. Her müslümanın bunlara şüphesiz ve şeksiz inanması gerekir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Ey insanlar! O gün siz huzura alınırsınız, hiç bir şeyiniz gizli kalmaz."(Hakka:18)
"Amel defteri ortaya konunca, suçların onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün: "Vah bize eyvah bize ! Bu defter nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmadan hepsini saymış!" derler. İşlediklerini hazır buhurlar. Rabbim kimseye haksızlık etmez."(Kehf:49)
Her kul Allah'a arz edilecektir.Allah onu vasıtasız hesaba çekecektir.
Adiy b. Hatem (r.a) şöyle demiştir. Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Muhakkak Allah kıyamet gününde sizlerden her bir kişiyle konuşacaktır. Öyle bir halde ki, kendisiyle Allah arasında hiçbir tercüman bulunmaz. Sonra o kimse bakar, fakat önünde hiçbir şey göremez. Sonra önüne bakar, kendisini ateş karşılar. Sizlerden her kim bir tek hurma yarısıyla olsun ateşten korunmaya gücü yeterse yapsın. Bunu da bulamayan güzel bir sözle kendini ateşten korusun." (Buhari)
Hesaba çekilecek olan kişiye amelleri gösterilir. O kişi cennet ehli ise kitabını sağ taraftan alır. Bazı kişiler hesapsız cennete girecektir. Günahları fazla olanlar kitaplarını arkasından alır. İnce hesaba çekilen kişiye yaptığı büyük küçük her şey sorulur. Ve ona af yoktur.
Aişe (r.a) Rasulullah (s.a.s)'den şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü hesaba çekilen her kimse muhakkak helak olur. Aişe:
"Ya Rasulullah! Allah Teala: "O vakit kitabı sağ eline verilen kimseye gelince o kolayca bir hesap ile hesaba çekilecektir." buyurmuş değil mi? dedim. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s):
" Bu (senin söylediğin) ancak kişi Allah' ın huzuruna alındığı zamandır. Kıyamet gürü ince hesaba çekilecek kimseye muhakkak azap olunur." buyurdu (Buhari)
Kıyamet günüde kulların kendi amel sahifeleri alıp okumaları haktır.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Her insanın boynuna işlediklerini dolarız ve kıyamet günü açılmış bulacağı Kitabı önüne çıkaracağız.
Kitabını oku, bugün hesap görücü olarak sen kendine yetersin."
(İsra:13-14)
Bu konuyla ilgili olarak Allah'tan gelen şeylerin hepsine inanmak gerekir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Ey İnsan oğlu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalarsın. Sonunda O'na kavuşacaksın .
Amel defteri kendisine sağından verilen kimse kolay geçireceği bir hesaba çekilir ve arkadaşlarının yanına sevinçle döner. Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "Mahvoldum!" diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer. Çünkü o, dünyada adamlarının yanına zevk içindeydi. Zira o, bir daha dirilip dönmeyeceğini sanmıştı. Bilin ki, Rabbi onu şüphesiz görmekteydi."(İnşikak: 6-15)
Sahifelerden maksat kulların hayatı boyunca yaptıklarını yazıcı meleklerin yazdığı sahifelerdir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Oysa yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemek-tedirler." (İnfitar:10-12)
"Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize konuşuyor. Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyoruz."(Casiye: 29)
Hesaptan maksat, mahşerden gitmeden önce insanların dünyada yaptıkları söz ve amellerinin yazıldığı kitapların, kendilerine verilmesidir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Böylece her ümmete işine güzel gösterdik. Sonra dönüşleri Rablerinedir. O işlediklerini haber verir."(En'am: 108)
İnsanların hesap görmeleri değişiktir. Allah (c.c) bazı kişileri gizlice hesaba çeker. Onlara yapmış oldukları iyilik ve kötülükleri göstererek kötülüklerini affeder ve cennete girmelerini emreder. Bazıları en ince hesaba çekilir. Yaptıkları kötülükler için mazeret ve delil sunmaya çalışırlarsa da mazeretleri geçersiz olduğu için Allah bunları kabul etmez . Bu adam ın yaptığı kötülüklerin açıklanması için bir melek görevlendirir ve yaptıklarını bütün insanlara ifşa eder.
Bu duruma düşmek istetemeyen herkesin, Allah'ın huzurunda hesaba çekilmeden evvel kendini dünyada hesaba çekip kendine kıyamet gününde fayda verecek şeylere yönelmesi gerekir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Kıyamet günü doğru teraziler kurarız. Hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak biz yeteriz." (Enbiya: 47)
İbni Mesud (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.s) buyurdular ki:
İnsanoğluna beş şeyden hesap sorulmadıkça onun ayakları kıyamet gününde Rabbinin katından ayrılmayacaktır. Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nereye harcadığından ve öğrendiği ilimle nasıl davrandığından."(Tirmizi rivayet etti ve Hasen-Sahih dedi)
Muhammed (s.a.s)'in ümmetinden bazıları hesapsız olarak cennete gireceklerdir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyuruyor:
"Muhakkak ki ümmetimden yetmiş bin kişi hesap ve ceza görmeksizin cennete girecektir. Onların yüzü ayın on dördüncü gecesinde ki parlaması gibi parlar.(Müslim)
Hesabın nasıl olacağına Kur'an ve sahih sünnette bildirdiği şekliyle artırma ve eksiltmeler yapmadan inanmak gerekir. O gün Allah kullarının yaptığı kötülükleri ispatlamak için aleyhine şahitler getirir. Bunlar onbir tanedir: Dil, eller, bacaklar, kulaklar, gözler, deri, yer, gece, gündüz, Hafaza Melekleri ve malı.
Ebu Hureyre (r.a) 'den rivayet edilmiştir, dedi ki:
Rasulullah (s.a.s):
"O gün yeryüzü bütün haberlerini anlatacak." (Zilzal:4) ayetini okudu ve "Yeryüzünün haberleri nedir, bilir misiniz?" buyurdu. Ashab: "Allah ve Rasulu bilir ancak."dediler. Buyurdu ki:"Yeryüzünün haberleri, erkek ve kadın her kul hakkında, sırtında işledikleri işlere dair şehadet etmesi, falan ve falan kişiler şu ğünlerde şöyle ve şöyle yaptı demesidir. Rasulullah: "İşte yeryüzünün haber vermesi bu, vazifesi bu, haberleri de bundan ibarettir." (Tirmizi)
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
" Allah'ın düşmanları o gün cehenneme sürülürler. Hepsi bir aradadırlar. Sonunda oraya varınca kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahitlik eder.
Derilerine: "Aleyhimize niçin şahitlik ettiniz?" derler. "Bizi, her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi önce yaratan O'dur. Ve O'na döndürülüyorsunuz" cevabını verirler.
Siz gözleriniz, kulaklarınız ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten sakınmıyordunuz. Hayır, Allah'ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz." (Fussilet:19-22)
Allah sevdiği kullarını hesap gününde kimsenin görmediği bir yere çekecek, işlediği günahları gizleyip sadece ona söyleyecektir.
İbn Ömer'e şöyle denildi: "Rasulullah (s.a.s) Allah'ın ahiret gününde mü' minlerle gizli olarak konuşması hakkında ne demiştir?" İbn Ömer (r.a): "Rasulullah (s.a.s)'in şöyle dediğini duydum: "Bazınız Allah'a öyle yaklaşacak ki Allah onu kimsenin görmediği bir yere çekecek ve ona: "Sen böyle böyle yaptın değil mi? diye soracak.O kul: "Evet" diyecek.
Allahu Teala tekrar:
"Sen yine böyle böyle yaptın değil mi?" diye soracak. O kul: "Evet" diyecek. O kul bütün yaptıklarını itiraf ettikten sonra Allah (c.c) ona:
" Dünyada yaptığın bütün günahları örtüp açığa çıkartmadım. Bugün ise bunları affediyorum." diyecek ve iyi amellerinin yazılı olduğu sahifeyi ona verecek. Kafirlerin kötü amelleri bütün insanlara açıklanacak ve şöyle denilecek: "İşte bunlar Rablerine yalan söyleyen kişilerdir. Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun." (Buhari-Müslim)