|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Nebevi Sevda,Açılış Tarihi: 16 Şubat 2021 (09:50), Konuya Son Cevap : 23 Mayıs 2021 (10:20). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16 Şubat 2021, 09:50 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 | Nurcular ve Bölunmeler Nurcular ve Bölunmeler Soner Yalçın'ın 2014 yılında ki yazısı dikkatimi çekti Alıntıladım Said Nursi'nin “On iki Varisi” vardı… Varisler arasında ayrılıklar daha o hayatta iken başladı… 1 – “TİLLOLU” Said Özdemir, 1952'de Atıf Ural, Mustafa Türkmenoğlu, Mehmet Birinci gibi Nur talebeleriyle, Said Nursi'nin “Sözler”ini latin harfleriyle basımını gerçekleştirdi. Fakat… Said Nursi'nin talebelerinden Hüsrev Altınbaşak, risalelerin latin harflerle yayınlanmasına şiddetle karşı çıktı. Hüsrev Altınbaşak, Tahiri Mutlu, Hulusi Bey, İslamköylü Hafız Ali, Mübarek Mustafa, Santral Sabri gibi talebeler risaleleri Osmanlıca el yazısıyla çoğaltan ekipti. “Yazıcılar” ekolünü oluşturdular. Ayrıca… Said Nursi ölünce, Hüsrev Altınbaşak, “Üstad-ı Sanilik” (Said Nursi'den sonraki Üstad) iddiasını taşımaya başladı. Yakınları zamanla “Ruy-i Zeminin Halifesi” (Yeryüzünün Halifesi) demeye başladı. 2 – NURCULARIN bir bölümü Altınbaşak'ın tavrından rahatsız oldu. “İstişare Heyeti” kurulmasını ve “Ağabeyler Konseyi”nin cemaati yönlendirmesini uygun buldu. Bu nasıl kurulacaktı; “ilk kuşak” ağabeylerin çoğu dağılmıştı. Cemaatin tüm yükü; Zübeyir Gündüzalp ve onun yanında bulunan Mustafa Sungur, Mehmet Fırıncı, Bekir Berk gibi genç kuşağa kalmıştı. Bunlar ise “Ağabeylerden” sonraki ikinci kuşaktı. Yine de… Said Nursi'nin son dönem en yakınında bulunan Zübeyir Gündüzalp, cemaatin önde gelenlerini topladı. Tahiri Mutlu, Mustafa Sungur, Ceylan Çalışkan, Hüsnü Yeğin, Bayram Yüksel, Mehmet Fırıncı gibi Nur cemaatinin ağabeyleri, içlerinde “en cevval ve en fedakar” gördükleri Zübeyir Gündüzalp'i bu hareketin başına getirdi. Kendileri de istişare heyeti oluşturdu. Bu ekip, latin harfleriyle basıma karşı değildi. Onlara “Okuyucular” dendi. 3 – NURCULAR sadece iki parça değildi. Selanik doğumlu emekli Yüzbaşı Mehmet Kayalar Diyarbakır'a yerleşti. Okumakla-yazmakla değil, silahla Nurculuğun yaygınlaşacağı inancındaydı. (Mehmet Kayalar gibi düşünen bir başka isim de Elazığ'dan Müslüm Gündüz idi.) 4 – “TİLLOLU” Said Özdemir Ankara'ya yerleşip Nurculuğun “tenvir” (ışıklandırma) kolunu oluşturdu: “İhlas Nur Grubu.” Nurcuların bu Okuyucu grubu 1963'te ilk defa basın-yayın faaliyetlerine başladı. Ankara'da İhlas adıyla dört sayfa haftalık dergi çıkardı. Gazete sıkıyönetim tarafından kapatılınca Zülfikar ve Uhuvvet adlı gazeteleri yayınladılar. 5 – ANKARA’DA ayrıca Mehmet Kurdoğlu‘nun oluşturduğu Nurcuların en içe kapanık kolu “Kurdoğlu Grubu” vardı. Dershanelere önem veren ilk gruplardan biri buydu. 6 – NURCULAR paramparça oluyordu. “Ağabeyler Konseyi” buna son vermek istedi. “Yazıcıların”ın lideri Hüsrev Altınbaşak ile görüşmek şarttı; ama reddediliyorlardı. Bunun nedeni bir düdüklü tencere idi… Avukat Bekir Berk, kırk senedir evinden hiç dışarıya çıkmayıp Cevşen'i (Dua Kitabı) üzerinde çalışan Hüsrev Altınbaşak'ın gönlünü kazanmak için evine hediye olarak düdüklü tencere gönderdi. Aksilik… Düdüklü tencere ile yemek yapılırken tencere patladı. Ortalık karıştı; Hüsrev Altınbaşak, Bekir Berk'in kendisine suikast düzenlediğine inandı. Bu olaydan sonra, evine gönderilen -yıllarca beraber olduğu ve yazı dersi verdiği öğrencisi- Bayram Yüksel'i ve hep sevdiği Mehmet Kırkıncı'yı bile kovdu. Düdüklü tencere bu iki Nurcu grubun bir daha yan yana gelmesine engel oldu… (Hüsrev Altınbaşak 1977'de ölünce yerine Mehmet Sait Ertürk geçti.) 7 – “AĞABEYLER Konseyi” Hüsrev Altınbaşak'ı ikna edemeyince tabanına yöneldi. “Yazıcılar”; Denizli, Kütahya, Eskişehir, İzmir gibi yerlerde ağırlıklarını hissettiriyordu. Zübeyir Gündüzalp, Mehmet Fırıncı ve Bekir Berk Ege bölgesine gitti. Tartışmalar, kavgalar yaşandı, kimi yerlerde ağır hakaretlere maruz kaldılar. Düdüklü tencereli suikast herkesin dilindeydi! Zübeyir Gündüzalp ekibi İstanbul'a döndü. Süleymaniye Kirazlı Mescit Sokağı'nda bulunan 46 numaralı evi, Nurcuların merkezi olarak belirledi. Öyle bir zaman geldi ki, cemaat bu evle anılır oldu: Kirazlı Mescit Cemaati… Bu arada bir yayın çıkarmak için kolları sıvadı. (Bunun sebeplerinden biri de, Necip Fazıl Kısakürek‘in “Son Devrin Din Mazlumları” eserinde, Said Nursi'yi aşağılaması idi. Zübeyir Gündüzalp'in Necip Fazıl'a haddini bildirmesini Mehmet Fırıncı ve Mehmet Emin Birinci güçlükle önledi.) “İttihad” gazetesi böyle doğdu. Ardından… Her yerde “Nur Dershaneleri” açıldı; pek çok “Nurcu şakirtleri” yetiştirildi. 8 – BU kez siyaset Nurcuları böldü… Nurcuların Ankara'daki “Parlamenterler Dershanesi”nde yapılan toplantıda; Tevfik Paksu, Hüsameddin Akmumcu gibi bazı AP milletvekilleri, İslami partinin kurulmasına karar verdi. Yeni partinin liderliği için düşündükleri isim, Nakşibendi Necmettin Erbakan idi. Zübeyir Gündüzalp toplantıyı duyunca kızdı; AP varken yeni bir partinin kurulmasına onay vermedi. Çünkü S. Demirel, Said Nursi'nin oy verdiği A. Menderes'in devamıydı. Çünkü, Demirel, Said Nursi'nin küçükken başını okşayıp “ileride büyük adam olacak” dediği seçilmiş politikacıydı! “Ağabeyler Konseyi”ni ve bu işe kalkışan Tevfik Paksu gibi isimleri toplantıya çağırdı. Mehmet Fırıncı ve Mustafa Sungur yeni partiye karşı çıktı. Tevfik Paksu ve Hüsamettin Akmumcu ise parti kurmakta kararlı olduklarını belirttiler. Yollar ayrıldı. Parti kurmak isteyenlere “Meşveret Grubu” dendi. 9 – MHP ise Nurcu bölünmeyi keskinleştirdi. Parti yönetimi, Hüsrev Altınbaşak'la görüştü ve “Yazıcıların” desteğini aldı. Isparta, Kastamonu, Ankara, Adana, Yozgat ve Elazığ'daki Nurcular MHP'ye destek verdi. Zübeyir Gündüzalp, MHP'yi gözden düşürmek için, “Tarihi vesikaların ışığı altında İslami hareket ve Türkeş” adlı bir kitap yayınlattı. Bu, Nurcuların ilk siyasi kitabıydı. 10 – SİYASET Nurcuları bölerken “Erzurum'lu vaiz” olarak tanınan Fethullah Gülen, İzmir ve Ege bölgesinde vaazlarıyla ağırlığını hissettirmeye başladı. Nurculuğun Erzurum'da en etkili ismi Mehmet Kırkıncı sayesinde 1957'de cemaatle tanışmıştı. “Okuyuculuk”, “Yazıcılık” dışında “hitabet” yoluyla kitlelerin etkilenmesini kendine yol seçmişti. Zamanla… Artık Nurcu Ağabeylerin tavsiyelerine kulak asmamaya başladı. Said Nursi'nin kitaplarını değil, sadece kendi hitabetini öne çıkarıyordu. Abdullah Yeğin, Hulusi Efendi, Şerafettin Kartal, Bayram Yüksel ve diğer önemli Nurcu Ağabeylerin “kasetle hizmet olmaz” sözünü dinlemedi. Ve “Ağabeyler Konseyi” ile arası açıldı. Ağabeyler İzmir'e gittiklerinde yanına uğramaz oldu. 11 – “AĞABEYLER Konseyi” Nur tabanının AP dışına kaymaması için günlük gazete çıkarmaya karar verdi. Yeni Asya adı verilen gazete, 21 Şubat 1970'te yayınına başladı. Gazetenin başına Mehmet Kutlular getirildi. Yeni Asya ismi zamanla cemaatle bütünleşti. Artık bu gruba, “Yeni Asyacılar” denildi. O günlerde… 2 Nisan 1971'de Zübeyir Gündüzalp öldü. Zübeyir Gündüzalp'ten boşluğu kim dolduracaktı? Mehmet Kutlular adı ön plana çıktı… 12 – YENİ Asya gazetesinin AP'yi desteklemesine köşe yazarı, emekli Astsubay Ömer Okçu (Hekimoğlu İsmail) karşı çıktı; hareketten koptu. TÜRDAV yayınlarını kurdu. Sur dergisini yayınlamaya başladı. Ama Hekimoğlu İsmail bir cemaat lideri olamadı. 13 – YENİ Asyacıların “Köprü” adlı dergisi vardı. Cemaat içinden, Sakarya'dan bir grup “Zafer” adında bir dergi çıkardı. Bu dergi, Köprü'den daha çok satmaya başladı. Mehmet Kutlular, Zafer dergisinin kapatılmasını istedi. Zafer dergisini çıkaranlar kabul etmedi. Bir yığın tartışmalardan sonra Sakarya grubu, ayrı bir grup haline dönüşerek, Yeni Asya grubundan koptu. 14 – 1970'LERDE de çalkantılar durmadı. Said Nursi'nin eserlerinden Kürtlerle ilgili bölümlerin sansürlenmesinden rahatsız olan kimi Kürtler yollarını ayırdı. “Med-Zehracılar”, Nurculuğun Kürt kanadıydı ve başlarında M.Sıddık Dursun (Sıddık Şeyhanzade) vardı. 15 – KÜRT-NURCU Med-Zehra grubundan ayrılıp Zehra Vakfı'nı kuran ve Yeni Zemin dergisini çıkaran grubun lideri İzzettin Yıldırım, 1999'da Hizbullah tarafından kaçırılıp 2000'de öldürüldü. 16 – YENİ Asyacılar, Fethullah Gülen'i kazanmak için onun vaazlarını “Hitabet Çiçekleri” adıyla kitaplaştırdı. Mehmet Kırkıncı, Mustafa Sungur, Mustafa Bayram gibi ileri gelenler Fethullah Gülen'i İzmir'de ziyaret etti. İstenilen yakınlık kurulamadı. Artık kemikleşmiş bir çevre oluşturan ve MSP ile yakınlaşan Fethullah Gülen, Yeni Asyacılar ile yollarını kesin olarak ayırdı. Şubat 1978'de Sızıntı dergisini çıkardılar. Artık “Fethullahçılar” deniyordu bu gruba. 17 – 12 Eylül 1980 askeri darbesi Nurcuları böldü. Yeni Asya içindeki Mehmet Kırkıncı, Osman Demirci, Rahmi Erdem, Ahmet Şahin, Necmettin Şahiner gibi isimler darbeyi destekledi. Bu durum Mehmet Kutlular, Mehmet Fırıncı, M. Emin Birinci gibi Yeni Asyacıları kızdırdı. Darbenin kapattığı Yeni Asya gazetesi yerine çıkarmaya başladıkları Yeni Nesil gazetesinde, Mehmet Kırkıncı, “Cengiz Han'ın Hocası” ilan edildi. (Cengiz Han yanında bulundurduğu bazı Müslümanlar sayesinde İslam ülkelerini ele geçirmişti.) Şartlar ne olursa olsun S.Demirel'in yanında olunmalıydı. Sonuçta bölünme kaçınılmaz oldu. Mehmet Kırkıncı, Mustafa Sungur, Rahmi Erdem, Osman Demirci, Ahmet Şahin, Mehmet Dikmen, Necmettin Şahiner gibi isimler koptu. Yeni Asyacılar, askeri darbeciyi destekleyenlere “Konseyciler” adını taktı. Mehmet Kırkıncı ekibi ise kendilerine “Şura Grubu” adını verdi. 18 – 1990'IN başında Yeni Asyacılar yine bölündü. Mehmet Fırıncı, M. Emin Birinci gibi Ağabeyler ile Bekir Berk, Yavuz Bahadıroğlu gibi cemaatin saygı duyduğu isimler; Mehmet Kutlular'ın sinirli kişilik yapısından, cemaati yönetememesinden, neredeyse bir partinin (DYP) derneğine dönüştürmesinden ve hiç gereği yokken “Yakın Tarih Ansiklopedisi” adı altında Atatürk'e ve İnönü'ye çok sert eleştiriler yapılmasından şikayetçiydi. Bekir Berk avukattı; ve Kutlular'dan kurtulmak için hukuki yol buldu; Mehmet Fırıncı ve M. Emin Birinci'nin üzerinde olan gazete, bina ve yayınevini koz olarak kullandı. Bir sabah gazete binasına gelen Mehmet Kutlular ekibi, polislerle karşı karşıya geldi. Binaya sokulmadı. Yeni Nesil; Mehmet Fırıncı, M. Emin Birinci, Yavuz Bahadıroğlu, Safa Mürsel, Haluk İmamoğlu, Bekir Berk, Mehmet Paksu, İhsan Atasoy gibi isimlerin eline geçti. Onlar artık “Nesilciler” grubuydu! 19 – KOVULAN Mehmet Kutlular'a Nur cemaatinin çoğu destek verdi. Kutlular kısa bir süre Yeni Asya gazetesini yeniden yayınladı. Yeni Asyacı Nurcu cemaatinin lideri Mehmet Kutlular'ın 17 yaşındaki kızı Vildan'ın uyuşturucudan ölmesi kopuşa neden oldu. 20 – AYRILIK hiç bitmedi… Yeni Asya cemaatini bu kez İran Cumhurbaşkanı Rafsancani böldü! Rafsancani, Türkiye'yi ziyaretinde Anıtkabir'e gitmeyi reddedince Yeni Asya tepki gösterdi. Gazetenin bu tavrına karşı çıkan Mustafa Kaplan, Bünyamin Ateş, Burhan Bozgeyik, Hüseyin Demirel gibi isimler Yeni Asya'dan ayrıldı. Hüseyin Demirel “İttihadcılar” grubunu oluşturdu. Yeni Asya yazarlarından Mustafa Kaplan, Burhan Bozgeyik ve Bünyamin Ateş, Said Nursi'nin ilk talebelerinden Hulusi Yahyagil'in öğrencisi “Molla Muhammed” diye bilinen ve Muşlu Mehmet Doğan'ın “Tahşiyeciler” grubuna katıldı. Bu cemaat, Fethullah Gülen'in Dinler Arasında Diyalog projesinden rahatsızdı ve Mehmet Doğan bu konuda bir kitap yazmıştı. İşte… Fethullah Gülen Cemaati'ne yönelik son operasyonun konusu bu Nur grubu Tahşiyeciler idi… Demek… Nurcular arasında çekişme, kumpas kurmaya kadar gelmişti… |
Konu Sahibi Nebevi Sevda 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Cennet ne büyük nimet ki | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 1 | 31 | 20 Aralık 2024 01:10 |
Ev Halkaları | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 55 | 17 Aralık 2024 23:10 |
Ey İNSANLIK! | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 56 | 05 Aralık 2024 22:23 |
Sen sesini çıkarmadıkca | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 60 | 02 Aralık 2024 20:00 |
Bazen iyidir | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 8 | 128 | 28 Kasım 2024 18:51 |
16 Şubat 2021, 20:19 | Mesaj No:2 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 |
araştırma güzel toparlanılmış şekilde verilmiş...tarafsızlık cephesinde bazı eksiklikler ve yandaş bakışlar hariç...ama şu bir gerçek ki islami cemaatler içinde en çığır açan iz bırakan kök salan nur hareketidir. yine gerek kaynak tahrifatı/sansürlenmesi gerek nurculuğu kürd kimliğinden arındırılma girişimi,gerek nur hareketini kürt hareketi haline dönüştürme direnişleri,kraldan çok kralcı olma çabaları,risalei nuru kendi amaçlarına çekmek için saidi nursinin eserlerine adeta işkence çektirmeleri.... öyle ki ömrünce kemalizme karşı mücadele eden said nursi bir gün anıtkabir sevdalılarını doğuracaktı... öyle ki masonluğu ile bilinen Süleyman demirel ve tansu çillerin etrafında toplanmaları... öyle ki bu hareketin içinden çıkıp Turancılığa uyarlanma çabası ile fetö... öyle ki şia fırkalarına parmak ısırtacak kadar kollara ayrılmaları sinirlenen yeni bir grup kurması.... imanı şirklerden arındırmak kitleleri imana davet ve amelden önce kaliteli imanın şart olduğunu prensip edinen risalei nur zamanla özünden koptu siyaset riyaset para erk nüfuz yarışına girdiler... kanaatimce nurcu fırkaları içinde; " Said-i Nursi'nin yapısına eserlerinin dokusuna en sadık kesim Zehracılar oldu..." not: Osmanlıca ve kürtçe eserleri incelendiğinde şu anki risalei nur çok tahrifattan geçirildiği barizdir...
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
16 Şubat 2021, 21:56 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Zehra grubuyla biz yakın temastaydık. Yukarıda ismi geven şehid molla izzettin Yıldırım Allahualem yaşasaydi simdi ki islamcilara adamlığı ve mücadele bilincini dürüst ve erdemli kimliği en güzel şekilde hayatıyla anlatırdı. Izzettin hoca üzerinde bir ceketle hayat sürdü. Ona muntesipleri makam aracı şoför vermek istediler o asla kabul etmedi. Safiyane bir dava bilinciydi. Onu şehid edenler hedeflerini iyi biliyordu. Çünkü molla doğuda büyük bir saygınlığı vardı |
23 Mayıs 2021, 10:20 | Mesaj No:5 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 |
kaynak veya değil bizden veya değil sonuçta bir araştırmasını sunmuş.ve o araştırmada yanlı subjektif çok absürt nokatalar olduğunu da yazdım. acı... evet de... daha acısı var ki hepsini tek tek çürütecek fikirlerinizi tesbitlerinizi reddiyelerinizi aktarmalıydınız serzeniş yerine... hoş geldiniz..
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ey nurcular! Dinleyin bakalım | Yitiksevda | Alimler(Rh) | 15 | 05 Aralık 2022 13:38 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|