Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Serbest Kürsü

Konu Kimliği: Konu Sahibi V_u_s_l_a_t,Açılış Tarihi:  28 Ekim 2010 (16:38), Konuya Son Cevap : 28 Ekim 2010 (16:38). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 28 Ekim 2010, 16:38   Mesaj No:1
V_u_s_l_a_t - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:V_u_s_l_a_t isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 12651
Üyelik T.: 25Haziran 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 9
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart "türk milleti, başörtüsüne uzanan eli savaş sebebi saymıştır!"

"türk milleti, başörtüsüne uzanan eli savaş sebebi saymıştır!"

Yazının videosu......

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Halkın kılık kıyafetiyle uğraşma ve zorla kıyafet dayatma girişimleri Cumhuriyet’le birlikte başladı. Şapka dayatması ile cadde ve sokaklar mantar tarlasına dönüştü. Daha sonra zabıta teşkilatı, sarıklı, şalvarlı, çarşaflı vatandaşları şehirlere sokmamaya başladı. Malını, canını vererek vatanı düşmandan kurtaranların evlatları bu vatana sokulmuyordu. Onlar köyde ve kırda kalmaya mahkum ediliyorlardı. Bir taraftan “Köylü milletin efendisidir” deniliyor, ama bu efendi şalvarıyla şehre girmek istediğinde şehir girişinden dönmek zorunda kalıyordu.

Dondurucu kış gününde bebeğinin üstünden çıkardığı çarşafı top mermisine sararak siperlere cephane taşıyan Türk anaları kıyafetinden dolayı şehre sokulmuyordu. Ama rejimin adı Cumhuriyet’ti. Cumhuriyet ise “Halkın kendi kendini yönetmesiydi.” Okuldaki kitaplarda böyle yazıyordu. Sokakta bunun tersi uygulanıyordu. Bırakın halkın kendi kendini yönetmesini halkın ne giyeceğini bile başkaları belirliyor ve dayatıyordu.

Daha önce peçeyi ve çarşafı yasaklayan statüko, Celal Bayar’ın cumhurbaşkanlığı döneminde çarşafı tercih eden kadınları özendirmek için eşarp ve pardesü dağıtılıp kadınların çarşafları toplatılmıştı. O zaman modernlik olarak sunarak özendirdikleri ve teşvik ettiklerini bugün tehlike ilan ediyorlar. Şimdi de kadınların başörtüsü takmasını yasaklıyor, başörtüsünü gericilik olarak sunuyorlar.

Derin Yapı, 27 Mayıs Darbesi sonrasında 1961 yılı başında aldığı gizli kararla yasakları çok ileri götürdü. 1961’de alınan kararla, “Anadolu’daki kızların okuması bir şekilde engellenecek, eğer engel olunamayanlar olursa da, bu kızlar okullarda baştan çıkarılacak veya etkisiz hale getirilecekti. Okumak isteyen mütedeyyin kesim en büyük tehlike idi. Okullar ve yurtlardaki ortamlar mütedeyyin kesimlerin kızları okutma arzusunu dizginletiyordu.

Doksanlı yıllara gelindiğinde bu iş iyice zıvanadan çıktı. 28 Şubat döneminde Batı Çalışma Grubu’ndan generaller YÖK’ün ve rektörlerin toplantılarına katılıyor türban yasağının yoğunlaştırılması için öneriler getiriyorlardı. Generaller, başörtüsü yasağının uygulanması konusunda rektörlere de güvenmiyor, yalnızca YÖK’ün yetkili olmasını emrediyorlardı. YÖK ve üniversiteler bilimi ve eğitimi bırakmış darbecilerin kıyafet zaptiyesi haline gelmişti.

1998’in Haziran ayında dönemin Hava kuvvetleri Komutanı İlhan Kılıç, resim yarışmasında dereceye giren bir öğrencinin annesine, “Başörtüsünü türban gibi takmama” öğüdünde bulunduktan sonra şöyle diyordu. “Bizim, Anadolu’da tarlada çalışana, Karadeniz’de sırtında odun taşıyana tepkimiz yok.” Generalin başörtülülere reva gördüğü iş, tarlada ırgatlık yapmak veya sırtında odun taşımak idi. Bu zihniyete göre örtüsüyle TBMM’ye girmek isteyen kadın, “Cumhuriyet’e karşı cereyan ve bölücü” olarak suçlanıyordu. Hakaretin sahibi Çankaya’da oturan Süleyman Demirel’di.

Cumhurbaşkanının eşi Hayrunnisa Gül, geçen hafta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde konuştu. Statükonun savunucularının, modernitenin merkezi saydıkları Avrupa’nın kalbinde oldu bu konuşma. Ama Türkiye’de halkın temsil edildiği Meclis’e başörtülü bir bayan giremiyor milletvekili olarak.

Diyanet İşleri Başkanı, “Başörtüsü dinin gereğidir” diyor. CHP’liler, Şeytandan aldıkları ilhamla fetva vererek “Değil” diyorlar. Başörtüsü takmak Anayasa’ya aykırı diyorlar, ama TBMM Anayasayı değiştirmek istendiğinde, iktidar partisine kapatma davası açılıyor. Yapılan değişikliği CHP Anayasa Mahkemesi’ne götürülerek bozduruluyor. Bu da yetmezmiş gibi CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu gözümüze bakarak şöyle diyor: “Anayasada ve YÖK yasasında yasaklayıcı bir hüküm yok. Konu, Anayasa Mahkemesi’ne götürüldüğü için bu karar çıktı.” Demek ki Anayasa’da hüküm olmasa bile CHP isteyince mahkemeden böyle kararlar çıkıyormuş.

“Başörtülüler başı açıklara baskı yaparsa” diye hayali bir tehlikeden bahsediyor ama bunu yaparken başına kapatanlara kendileri resmen baskı uyguluyorlar. Başörtüsünün siyasi simge olduğunu söylüyorlar. Siyasi simge olmayı bir tehlike veya suçmuş gibi gösteriyorlar. Siyasi simge değil ama, siyasi simge olsa bile bu ülkede siyasi simge suç mudur? Şu an bazı fakültelerin koridorlarında en uç siyasi görüşlerin ve partilerin afişleri asılı. Bunlar neden suç değil? Öyleyse bunlar neden yasaklanmıyor.

Bazıları ise başörtüsünü bağlama biçimi üzerinden zırvalamaya devam ediyor. Bir kadın, başını açarak okula girince siyasi düşüncesini de beyninden çıkarmış mı oluyor? Kadın, saçının bir tutamını örtünün altından sallandırınca “tehlike” bertaraf mı edilmiş oluyor.

İşgalci Fransız askerleri bir kadının başörtüsüne el uzattığı için Maraşlılar savaş başlatmışlardı. Maraş’a “Kahraman” vasfı verilmesinin sebebi budur. Türk milleti, kadının başörtüsüne el uzatılmasını savaş sebebi saymışlardı. Memleket düşmandan kurtarılmıştı ki bu defa CHP o örtüye el uzattı. Kurtuluş Savaşı’nda Fransız askerlerinin yaptığını şimdi CHP ve bazı profesörler savunuyor ve uygulamaya çalışıyor. CHP bu Fransız askerlerinin yaptıklarını yapmaya daha ne kadar devam edecek.

Şimdi kart muhalefetin içinden çatlak sesler geliyor. 29 Ekim resepsiyonu için Çankaya Köşkü’ne çıkmayacaklarmış. Sebebi, başörtülü kadınların da resepsiyona katılacak olmasıymış. Yani cumhur (halk) cumhurbaşkanını seçecek, ama seçtiği kişinin mekanına giremeyecek. O resepsiyonda CHP’lilerin olmaması bir eksiklik oluşturmayacak. Arzu etmiyorlarsa gelmesinler. Ama CHP’lilere bir sorum var:

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, annesi Zübeyde Hanım ve eşi Latife Hanımla birlikte Çankaya Köşkü’nde resepsiyon verse katılmazdınız değil mi?

Tabi tabi katılmazdınız!

18.10.2010

Alper TAN
__________________
Sağlam bir kalbe sahip olabilen bir İnsan,hiçbir kimseden korkmaz ,bu korku oluşmuş ise Kalbinin hasta olmasındandır.

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi V_u_s_l_a_t 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
"türk milleti, başörtüsüne uzanan eli savaş... Serbest Kürsü V_u_s_l_a_t 0 1728 28 Ekim 2010 16:38
Sevda Yazdım İlahiler/Ezgiler nurşen35 1 1971 07 Ekim 2010 02:53

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
KPSS "Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi" Önemli bilgiler mehmet akif2 Tarih 37 19 Temmuz 2018 11:37
KPSS "TÜRK İSLAM DEVLETLERİ SORU-CEVAP" mehmet akif2 Tarih 14 16 Nisan 2018 22:34
MEDİNEWEB "Önemli Türk İslam Tarihi Bilim Adamları" mehmet akif2 Tarih 0 03 Aralık 2017 22:54
Türk-İslâm Edebiyatı Video'lu Anlatım Üniteler "1,2,3" Sevay571 Türk İslam Edebiyatı 2 12Haziran 2015 01:27
Başörtüsüne uzanan ele ilk kurşun...Sütçü İmam... TufeyL Tesettür Konuları 1 02 Kasım 2008 01:38

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.