|
Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi: 12 Temmuz 2012 (16:17), Konuya Son Cevap : 12 Temmuz 2012 (19:33). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
12 Temmuz 2012, 16:17 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Ömrünü geriye doğru yaşasaydın / Senai Demirci Ömrünü geriye doğru yaşasaydın / Senai Demirci Ömrünü geriye doğru yaşasaydın / Senai Demirci En başında, musalla taşında buluyorsun kendini. Gözyaşları arasında açmak üzeresin dünyaya gözlerini. Ağlayan sen değilsin. Bu defa, sevenlerin ağlıyor, sen gülüyorsun. Tersinden doğuyorsun dünyaya. Doğum gününde, sevenlerinin hüzünlerine tanık oluyorsun. Cenazendekilerin gözlerinde okuyorsun ne kadar gözde olduğunu. Hıçkırıklarla ölçüyorsun eşinin ve çocuklarının kalbindeki yerini. Duyar duymaz cenazene koşacak kadar samimi, tabutunun altına girecek denli vefalı dostlarının omuzlarında evine dönüyorsun. Hayatının ilk gününde, asıl hayatın ahiret hayatı olduğunu iliklerine kadar hissetmiş olarak dönüyorsun eve. Herkesin canı gönülden hakkını helal ettiği gün, ilk nefesini almaya başlıyorsun. Göğsünde kalbin bir iki tekliyor. Çok geçmeden ilk nefesini alıyorsun. Üzerindeki beyaz kefeni usulca çıkarıyorlar. İlk elbiselerini giyiyorsun. Yürümeye başlıyorsun. Muhtemelen emeklisin. Etrafında dostların, çocukların, hatta torunların beliriyor. Hatıralarınla birlikte doğmuş olduğunu fark ediyorsun. Anlatacağın o kadar çok şey var ki Susuyorsun. Tatlı hatıraların gün geçtikçe gerçek olacağını bilerek daha bir tatlı yaşıyorsun. Ne mutlu ki, her günü nostalji tadıyla yaşayacaksın. Ölümü tatmış bir nefisle doğduğun için uçarılıklardan, şımarıklıklardan vazgeçiyorsun. Namazı kılınmış biri olarak dünyaya geldiğini bilerek, namazlarını giderek tazelenen bir heyecanla kılıyorsun. Topraktan henüz yeni geldiğini bilerek mütevazı yaşıyorsun. Büyüklenme yok. Nasıl büyüklenesin ki, gün geçtikçe seni tanıyanlar azalıyor, itibarın eksiliyor. Gün geçtikçe gençleşiyorsun. Doktorlarla randevuların giderek seyreliyor. Sağlık tavsiyelerine ihtiyacın kalmıyor. Damarların her gün daha bir genişliyor. Kalbin gittikçe zindeleşiyor. Kasların güç kuvvet kazanıyor. Kilolarını hızla atıyorsun. Göz açıp kapayıncaya kadar emekliliğin bitiyor. Seni işe alıyorlar. İlk gün işinin en kıdemli noktasında buluyorsun kendini. Etrafında daha genç çalışanlar beliriyor. Tecrüben zirvede. Şevkle çalışmaya başlıyorsun. Çalıştıkça garip biçimde deneyimlerin azalıyor. Gençleşme pahasına, sahip olduğun makamları bir bir boşaltıyorsun. Servetin giderek azalıyor. Maaşın her ay biraz daha kırpılıyor. Onca taksitle aldığın evi elden çıkarıyorsun. Çok geçmeden arabanı da geri alıyorlar. Kefenden çıkmış bir adam olarak hiç aldırış etmiyorsun eksilenlere, azalanlara, terk edenlere, uzaklaşanlara. Evde de işler iyi gidiyor gibi. Giderek taze bir heyecanla seviyorsun eşini. Her yıl yeni bir şey kaybediyorsunuz ama daha da mutlu oluyorsunuz. Evden arabadan oluyorsunuz; birbirinizin huyuna suyuna yavaş yavaş yabancılaşıyorsunuz ama daha bir sıkı sarılıyorsunuz birbirinize. İşler seyreldikçe, daha çok zaman ayırıyorsun eve. Bir de evlenip uzaklara gitmiş çocukların bir bir eve döndükçe keyfin nasıl da gıcır gıcır oluyor. Arada bir torunlarınız ortadan kayboluyor ama onların yokluğu hiç dokunmuyor sana ve eşine. Sanki hiç yokmuş gibi, hiç olmamış gibi onlarsız da yaşamaya devam ediyorsunuz. En sonunda, bir sözlü mülakat sonrası, hiç kimsenin tanımadığı, yeni mezun bir delikanlı ya da genç kız olarak, elinde kısacık özgeçmişinle, kariyerini sıfırlamış olarak kapının önüne bırakılıyorsun. Moralin hiç bozulmuyor. Az sonra diplomanı da elinden alıyorlar. Okula gidip gelmeye başlıyorsun. Okuldaki ilk günün diploma töreniyle başlıyor. Bir kenara koyduğun kitapları taze bir heyecanla eline alıyorsun. Okudukça cahilleşiyorsun. Giderek, bildiğin yabancı dilleri konuşamaz hale geliyorsun. Kan ter içinde girdiğin ÖSS sınavından sonra liseye başlıyorsun. Sevdiğin kız ya da oğlan yok ortalıkta. Buna da takılmıyorsun. Yuvanın yerinde yeller esiyor olsa da ne gam. Senin başında kavak yelleri giderek şiddetleniyor. Ne zamandır görmediğin babacığın yanı başında bitiyor. Sana harçlık vermeye başlıyor. Elinden tutuyor sonra annen, ilkokula götürüyor. Giderek etrafındaki yazıları okuyamaz hale geliyorsun. Alfabeye yabancılaşırken, lunaparklar, sokak oyunları, çizgi filmler daha çok dikkatini çekmeye başlıyor. Onca serveti kaybetmiş biri olarak, kumdan kaleler yapmaya başlıyorsun. Kumdan kalelerini büyüklerin oyun ve oynaş yeri olan dünya hayatında kazandıklarından daha değerli ve kalıcı görüyorsun. Daha az şeyle mutlu oluyorsun. Daha küçük kazançlarla seviniyorsun. Umurunda değil dünya. Çocuk saçlarını rüzgârda savurdukça, dilindeki kelimeler azaldıkça, kaygıların azalıyor, gözlerindeki hayret artıyor. Yalan konuşmayı unutuyorsun birden. Gıybet edemez oluveriyor dilin. Elin harama uzanamıyor hiç. Dudağına günah değmiyor. Yırtıp attığın masumiyetini yeniden giyiniyorsun. Eskitip yıprattığın doğruluğunu, duruluğunu yeniden kazanıyorsun. Affedilmiş, hiç günah işlememiş bir kul oluveriyorsun birden. Aklın ermiyor günaha. Ellerin gitmiyor isyana. Ve birden, hiç kimsenin seni özlemediği, yolunu gözlemediği, eksikliğini çekmediği bir boşlukta buluyorsun kendini. Annenin babanın yüzüne bakıyorsun boş yere. Hatırlamıyorlar bile seni. Hiç olmamışsın gibi sensiz de yaşamaya devam ediyorlar. Adın yazılı değil bir defterde. İsmin okunmuyor hiçbir yerde. Sadece bir ses duyuyorsun kulağa kesilmiş ruhunun dört bir yanından: Hatırla ki şimdi hatırlanmaya değer bir şey değilsin. Dünyada iken unuttuğun ilk sözünü bütün ruhunla söylerken buluyorsun kendini: Belâ...Elbette ki Verdiğin cevabın sorusunu ise daha sonra duyuyorsun: Ben senin Rabbin değil miyim? Senai DEMİRCİ |
Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
En Pratik Sağlık Bilgileri | Pratik / Faydalı Bilgiler | enderhafızım | 0 | 175 | 14 Ekim 2023 13:10 |
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... | Serbest Kürsü | su damlası | 3 | 2570 | 24 Kasım 2016 14:16 |
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2101 | 23 Kasım 2016 12:06 |
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... | İlahiler/Ezgiler | Esma_Nur | 1 | 2832 | 23 Kasım 2016 11:44 |
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2415 | 23 Kasım 2016 11:10 |
12 Temmuz 2012, 19:33 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 6969 Üyelik T.:
10 Şubat 2009 | Cevap: Ömrünü geriye doğru yaşasaydın / Senai Demirci
Sadece bir ses duyuyorsun kulağa kesilmiş ruhunun dört bir yanından: Hatırla ki şimdi hatırlanmaya değer bir şey değilsin. Dünyada iken unuttuğun ilk sözünü bütün ruhunla söylerken buluyorsun kendini: Belâ...Elbette ki Verdiğin cevabın sorusunu ise daha sonra duyuyorsun: Ben senin Rabbin değil miyim? His dünyasını ve düşünce gücüne gıpta ettiğim bir insan Allah c.c. razı olsun...
__________________ Doğru zamanda yapılan yanlış ,yanlış zamanda yapılan doğrudan evladır.. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Senai Demirci Affeyle | nurşen35 | Videolar/Slaytlar | 1 | 19 Mart 2024 22:50 |
Senai Demirci Can Kırığı | su damlası | Şiir Dinletileri | 1 | 06 Nisan 2017 13:45 |
Siz ve Eşiniz // Senai Demirci | enderhafızım | Evlilik-Nikah Konuları | 3 | 24 Ocak 2014 01:12 |
Kahhar // Senai Demirci | enderhafızım | Serbest Kürsü | 0 | 09 Ekim 2012 21:20 |
Uçurtma ..(senai demirci) | suhtem | Şiirler ve Şairler | 3 | 22 Eylül 2012 14:52 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|