|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 02 Kasım 2008 (22:37), Konuya Son Cevap : 28 Eylül 2018 (15:15). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
02 Kasım 2008, 22:37 | Mesaj No:1 |
İşte dünyanın en zor mesleği İşte dünyanın en zor mesleği Organ bekleyen hastaların hallerini bilmesek bu işi asla yapmazdık diyorlar. Onların işi, yakınlarını kaybetmiş insanları organ bağışına ikna etmek. En acılı zamanlarında, insanlardan böyle bir fedakarlık yapmalarını istemek ne kadar zorsa, bir o kadar da ertelenemez çünkü organ naklinin başarılması dakikalara bağlı. Beyin ölümüyle kalbin durması arasındaki zamanda organların alınıp umutla bekleyen hastaların yattığı şehirlere, merkezlere nakledilmesi gerekiyor. Türkiye’de 132 Sağlık Bakanlığı sertifikalı koordinatör var, bunların 50 kadarı aktif. Bu yıl, şu ana kadar 201 beyin ölümünden organ bağışı yapıldı. En fazla aileyi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü İmren Özbek ikna etti. Özbek 20 donöre vesile oldu. Onu, 10 donör bağışıyla Nükhet Çelik ve 6 donörle Yeliz Gül izledi. Üniformamı mutlaka giyiyorum çünkü bizi organ mafyası sanıyorlar Bir buçuk yıllık koordinatör İmren Özbek (32), İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli. Toplam 40 aile görüşmesine girdi, görüştüğü ailelerden bu yıl beyin ölümü gelişmiş 20 hastanın yakını organ bağışında bulundu: "Her görüşmede çok heyecanlanıyorum. Özellikle de ölen hasta gençse. Beyin ölümünü anlatmakta zorlanıyorum en çok. İlk kez duyanlar, kalbi atıyorsa, nasıl ölmüş, diye soruyorlar. Sivil giysiyle görüşmeye girmiyorum. Bir görüşmemde ölenin eşi, organ bağışını kabul etti, tam imza atacakken ölenin abisi hışımla odaya girdi. Kağıdı elimden çekti ve yırttı. ’Bunu imzalatamazsınız, siz mafyasınız’ diye bağırıyordu. Güvenliği çağırmak zorunda kaldım. Bazılarında da ’benim hastam öldü, bana ne diğer insanlardan’ mantığı hakim. Ölenin organları alınırken eziyet çeker diye düşünebiliyorlar. Birçoğu önce din adamlarına danışıyor. 4-5 vakada danışıldı, karşıdan olumsuz yanıt verilince bağışı onaylamadılar. Ailelerin birinden din adamının telefonunu istedim. Aradım, ’4-5 hastanın hayatı kurtulabilirdi. Bu gece rahat uyayacak mısınız?’ diye sordum."
__________________ İmanı olanın, imkanı tükenmez. | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2879 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3622 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3266 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7706 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7205 | 02 Ekim 2012 21:16 |
02 Kasım 2008, 22:39 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İşte dünyanın en zor mesleği Git dersen giderim ama sonra geç olur Koordinatör Nükhet Çelik, torununu trafik kazasında kaybeden acılı babaanne ile yaptığı konuşmayı anlatıyor: "Geçen sene 16 yaşındaki bir genç kız karşıdan karşıya geçerken yaralandı, birkaç gün sonra beyin ölümü gerçekleşti. Babası ve halaları vardı bekleyen. Onlarla görüştüm, kızı babaannesinin büyüttüğünü, izni ancak onun verebileceğini söylediler. O da yaşlıydı ve evde yatıyordu. Onunla konuşmak için evine gitmek istediğimi söyledim. Uzun uzun konuştuk, torunun durumunun kötü olduğunu biliyordu, ancak kabullenemiyordu. Ne için geldiğimi söyledim, "Git dersen giderim. Ama sonra geç olur" dedim. Çok sevdiği torununun organlarını bağışlamayı kabul etti." Nükhet Çelik sayesinde, 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bu yıl 17 beyin ölümü vakasından 10 vakanın organları bağışlandı. 2 buçuk yıldır bu işin içinde. "Ailelerle bizi ölüm, acıları yakınlaştırıyor. Ölümü kabul etmek zaten zor, bizse tam da bu aşamada aileden organ istiyoruz. Yaşadıklarını yüreğimde hissediyorum, bazen ben de onlarla ağlıyorum. Organ bekleyen hastaların hallerini bilmesem bu işi yapmam çok zor olurdu" diyor. Yaptığım en zor görüşme, anneleri ölen iki çocukla olandı Bu sözlerin sahibi Yeliz Gül (27) çocuklarla konuşurken ağlamamak için kendini zor tuttu. Biri 16, öbürü 19 yaşında olan çocukların babaları hapishanedeydi ve yanlarında başka kimse de yoktu. Çocuklar omuzunda ağladılar. Ama "annemiz çok iyi bir insandı, başkalarını yaşatsın" diyerek organlarını bağışladılar. "Cenazeyi kaldırırken, mezar yeri ararkan bile yalnızlardı. Ben yardımcı oldum. Mezar yerlerini dahi aldım" diyor: "Ailelerle yaptığım hiçbir görüşmeyi unutmam mümkün değil, mutlaka bir iz kalıyor. Bu yıl yaptığım 8 beyin ölümü görüşmesinden 6’sı bağışlandı. Yalan yanlış yayınlar ailelerin kararları üzerinde çok etkili. Örneğin Antalya’da yerel bir gazetenin, Mazı Dağı’nda içi boşaltılmış 3 çocuğun bulunduğu yalan haberinden sonra bağıştan vazgeçenler oldu." Çocuğu ölen babadan organ bağışı istediğimde masama silahını koydu Levent Öztin koordinatörlükte bu tür garip olaylarla karşılaştıklarını söylüyor: "Silah önümdeydi. Çocuğunu kaybetmiş babaya, bağışta bulunmaması halinde kendi çocuğuyla birlikte, Türkiye’nin başka yerlerindeki 4-5 kişiyi daha toprağa vereceğimizi söyledim. Dinledi, anladı ve organları bağışladı. Bu konuda bana en büyük dersi verenlerden biri de Isparta’dan bir din adamı oldu. 13 yaşındaki tek oğlunda beyin ölümü gelişince organlarını bağışlamıştı. ’Yaradan onu benden çok erken aldı ama organlarıyla hayatı boyunca yapamayacağı sevaplarla benden ayırdı. Onun acısına ancak bu nedenle dayanabiliyorum’ dedi." |
02 Kasım 2008, 22:40 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İşte dünyanın en zor mesleği Konya’da 2006’ya kadar sıfır bağış vardı ama değiştirdik Numune Hastanesi koordinatörü Melih Azap Konya’da organ bağışı konusundaki tavrı değiştirdiklerini anlatıyor. Fabrikalara, hapishanelere gidip insanlarla görüştüler. Bu yıl 8 beyin ölümü oldu. 5’inin ailesi organ bağışı yaptı. "Ailelerden organ bağışı talep ettiğimizde dini cemaat liderlerine danışmadan yanıt vermek istemiyorlar. Organı takacağınız hasta Müslüman mı, biz bağışladık, alkol kullanırsa günahı hastaya mı yazılacak, gibi sorular soruyorlar. Her şeyi bilen Rabbim, ayırt edemeyecek mi günahı kimin işlediğini, diye yanıt veriyorum." AİLELERİN EN SIK SORDUKLARI SORULAR Beyin ölümü diyorsunuz. Kalbi atıyorsa nasıl ölmüş? Vücut bütünlüğü bozulur mu? Acı çeker mi? Organlar kime gidiyor, mafya mı alacak? Tekrar dirilirken organları eksik mi olur? Alıcının günahları, bizim yakınımıza mı yazılır? Organları ayyaş, alkolik, hırsız vb. takılır mı? Hürriyet. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Dünyanın En Garip Yasakları... | Verda_Naz | Komik Paylaşımlar | 4 | 03 Ocak 2017 16:35 |
Terk veya feragat mesleği | EyMeN&TaLhA | Alimler(Rh) | 0 | 25 Nisan 2013 13:53 |
Dünyanın en şanslı adamı | suhtem | Bilgi Dağarcığı | 4 | 28 Mart 2013 13:18 |
Dünyanın En Zehirli 7 Canlısı | FECR | Resim/Karikatür | 0 | 07 Temmuz 2012 10:31 |
Dünyanın en değerli çiçeği.. | TufeyL | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 0 | 12 Kasım 2008 23:25 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|