|
Konu Kimliği: Konu Sahibi _bülbül_,Açılış Tarihi: 21 Temmuz 2008 (20:51), Konuya Son Cevap : 22 Temmuz 2008 (00:35). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Temmuz 2008, 20:51 | Mesaj No:1 |
sevdiğime..... sevdiğime..... Hakkı andım, seni andım Aşk narında piştim, yandım Nur yüzünden aydınlandım Şefaat ya Resulullah Ey sultanım, gönül tacım Sevgin büyür biter acım Şefaatine muhtacım Şefaat ya Resulallah Cümle varlık hayran sana Olsun canım kurban sana Salat sana selam sana Şefaat ya Resulallah İki cihan serverisin Nebilerin nebisisin Sen Allah’ın Habibisin Şefaat ya Resulallah Nurdan çehrendeki bu nikab da ne? Güneşlere tâç giydiren ışıkken Hep hicranla bunca yıl bunca sene Geçmiş gidiyor.. baharlar beklerken.. Doğ ruhlara arşdan gelen bürhanla İnlet dört bir yanı altın sadânla Hayat üfle sihirli râyihanla Hak adına üfül üfül eserken.. Konuş ki hatipler haddini bilsin İlâhî nefhanla ruhlar dirilsin Sâyende tâ zirvelere erilsin Başlamış gökler de bunu dilerken.. Ey mukaddes Kitab ey ezelî nûr Ey iklimi ziyâ etrafı huzûr Son demde bir kere daha ne olur Ağar, ışık karanlığı boğarken.. Bahar olmasa da sonbahar olsun Cihânlar bütün âvâzınla dolsun Yeniden nâmın her yanda duyulsun Şu fânî ömürlerimiz biterken... | |
Konu Sahibi _bülbül_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Adem olmaktır tek hevesim | Şiirler ve Şairler | Kara Kartal | 4 | 2733 | 22 Mayıs 2010 11:27 |
Dostlarımız........ | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | su damlası | 4 | 2360 | 09 Mayıs 2010 10:35 |
İsmailce kurban olabilmek | Hacc-Umre-Kurban | kurtmehmet | 3 | 3113 | 21 Kasım 2009 20:58 |
Ömür seccadesini gönül dergahına serenlere...... | Makale ve Köşe Yazıları | _bülbül_ | 2 | 2334 | 12 Kasım 2009 21:52 |
çarpık çağ..... | Şiirler ve Şairler | _bülbül_ | 2 | 2060 | 12 Kasım 2009 21:43 |
22 Temmuz 2008, 00:35 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 1568 Üyelik T.:
28 Nisan 2008 | Cvp: sevdiğime..... Ellerim boşlukta, senin, Uhud günü dağılan saçlarını arıyor Gözlerim göz bebeklerini, Hira dağında Gözümdeki damla biliyor şu anda yanakalarında soğuyor Ebubekir’in olup mağrada, Alin olup yatağında Seni Hatice’nin kalbinde,Aişe’nin dilinde , Zeyneb’in gözlerinde buluyorum Doğan günde, ayın ondördünde Baktığım her yerde seni görüyorum Sen varsın, zamanın ve mekanın ötesinde Aşkın coğrafyalara hayat bahşediyor Sevdanla tutuştu Hicaz çölleri, Rahmetinle dirildi Anadolu, Mezopotomya Gel ey Mısır’ın Nil’i,Medine’nin gülü… sevgili Kureyni hatırlar mısın ya Resul Sen hak elçisin bunda kuşku yok ! Sen Abdülmuttalibin yetimisin Gel ey Kureyşin emini, barışın zeytini,kavganın en önde gideni, şehadetin duvağa açılmadık gelini Sevgili ! Vedduhayı ne çok severdin, yarana merhem diye sürerdin Geceyi yük tutma vakti,gündüzü sefer bilir, Ahireti dünyaya, Mekke’yi Miraca yeğlerdin Gel ey Amine’nin Mustafası İbrahim’in duası Meryem’in İsası Mesihin haber verdiği sevgili … Rüzgar yadınla esti durdu , Allah buyurdu: “Göğsünü açmadık mı , yükünü almadık mı , şanını yüceltmedik mi ?” Gel ey Amine’nin gururu, Ebu Talib’in uğuru, Halime’nin bereketi, Hatice’nin gönül verdiği…. sevgili… Annen olmadı senin, baban,deden ,amcan, yurdun yuvan olmadı Ne varisin oldu ne mirasın Dost tutmadın insanlardan, sevdiğin olmadı Ey yerin Mustafası Göğün Mahmudu İncil’in Ahmeti Kur’an’ın Muhammedi…. sevgili Erkamın evi tam yerindeydi Bilal,Ali,Ebuzer,Hamza ,Ömer, gizlice gelip giderdi. Ömer’in eşliğinde Kabe’ye doğru yürüdüğümüz o gün ne güzeldi Gelirken ya Resul Ömer’i de al getir Ali’yi,Osman’ı ,Ebubekir’i,Hasan’ı,Hüseyin’i,Aişeyi ,Fatımayı ,Zeynebi Gel ey Erkamın evindeki nur Ehlibeytin gönlündeki sûrur Zayıfların başındaki şefkat eli Ey kimsesizlerin sahibi Çaresizlerin ümidi Sevgili…. Tale’al Bedru Aleyna Yesrib’de olay var Yesribpliler ayakta Kadın,çocuk,genç, ihtiyar herkes sokakta “Muhammed geliyor!” diyen bir Yahudi Yesribliler Muhammedi hasret kalınan bir gelin gibi, Uğruna çöllere düşülen bir Leyla , Dillere düşülen sevgili gibi Yok yok bu çoşkuyu ,deliliği anlatamaz hiçbiri Örneği olmayan bir özveri, sevgi tufanı İnsan seli, aşıklar mahşeri, cennet atmosferi ! Kucaklıyor Yesrib Muhammedini Ve bir şarkı, bir destan yükseliyor ensarın dudaklarından göğün katlarına Yesribe gün doğuyor,Yesribin gözleri ışıldıyor Toprak ,hava,su bile değişti mi ne Yesrib artık Yesrib değil, peygamberin şehri… Medine Ey affetmenin zirvesi! Ademoğullarının en merhametlisi Düşmanına bile hayat veren Alemlere rahmet olarak gönderilen elçi Sevgili…. Kabeyi tavaf edişin canlandı hayalimde Göğsün neredeyse devenin boynuna değiyordu Kim bilir beklide ağlıyordun gizlice Muzaffer kumandan sen değildin,sade bir kul gibiydin Buydu büyük zaferin. Kabe’nin kapısına geldiğinde vaktiyle; “Aman ya Ali, bil ki benim için bir kişinin dirilmesi,binlerin ölmesinden iyi “dediğin gibi Can düşmanlarını affetmenin verdiği sevinçle, Ensarın evine,iman yurdu başkente dönüyordun işte Sevgililerinle, fedayilerinle birlikte… Mekke’yi çok sevsen bile zor zamanda kucak açan Medine’yi öksüz bırakmazdın Ülkelerin canlı olduğuna mı inanıyordun ne Ey insanların en iyisi Sen kentlerin bile kalbini kırmazdın… Sen ey Mekke’de ezilen Taif’den sürülen Medine’de baş tacı edilen Uğruna ölünen güzeller güzeli Sevgili Dursun Ali Ercincanlı |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|