Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Soru Cevap Arşivi

Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi:  08 Nisan 2009 (11:07), Konuya Son Cevap : 08 Nisan 2009 (11:07). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 08 Nisan 2009, 11:07   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:17
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Sahabelerin Seviyesine Ulaşabilirmiyiz?

Sahabelerin Seviyesine Ulaşabilirmiyiz?

Her insanın dünyaya gelmesi bir takdir ve hikmet iledir. İnsanlar kendi zamanlarını kendileri belirlemez. Allah bizim hakkımızda hangi zamanı takdir buyurmuşsa bizim için en hayırlı zaman odur. Çünkü sahebeler döneminde gelmek mutlaka sahabe olacağımız anlamına gelmez ve gelemez. O günün Ebucehilleri olmak ihtimali de vardır. Acaba ayaklarından açılalarak ikiye ayrılan Yasir Ailesi gibi olsaydık, ona sabredeceğimizin ve imanla öleceğimizin garantisi var mıdır?

Peygamber efendimizin Ahirzamanda gelecek bazı kimselere kardeşim demesi ve onları övmesi ahirzamnın dehşetli fitnelerine dikkat çekmek ve o fitneler içerisinde imanını muhafaza edenleri övmek içindir. Sahabeleri geçme konusu ise bazı hususi fazilet hakkındadır. Yoksa külli fazilette sahabeler geçilemez.

Sahabelere külli fazilette neden yetişilemediğine gelince:

1- Risalet sohbetinin tesiri açısından sahabeler geçilemezler:

Evet, Rasulüllah’ın kendileri ile sohbet etmesi noktasından onlara yetişilemez. Çünkü Rasulullah’ın (s.a.v) nübüvvet sohbeti, nebi olmayan hiç kimsede bulunmayan bir özellik taşır. Rasulüllahın sohbeti bir iksirdir. Bir dakika o sohbeti dinleyen ve ona mazhar olan bir kimse, o iksirle değişir.(1) Sahabeleşir. Kömürken elmas olur. Senelerce seyr-u sülûkla kazanılacak hakikat nurlarına mazhar olur. Nübüvvet Güneşinin nuru ile renklenir. Çünkü her sohbette renk vurucu bir özellik vardır. Rasulüllahın talebeleri olan sahabelerine, manevi rütbe bakımından, velayeti ve Peygamberliği ciheti ile, peygamberlerin en büyüğünün manevi boyası vurulmuştur. Bu cihetten o manevi boya, o tarzda ve o özellikte risalet asrından sonra vurulamaz. Daha sonra gelenler mümin ve müslüman da olsalar o özellikte olamazlar. (2) O özellikle kazanılan fazilette onlara yetişemezler.Ayrıca Rasulullah’ın sohbeti onların kalp aynalarında aksetmiş, O Güneş, perdesiz onlara, onların kalplerine, manevi latîfelerine sirayet etmiştir. Burada ilki yansıyan, ikincisi kendisinde yansıma tezahür eden iki taraf vardır. Yansıyanın özellikleri mazhar ve aynalarına geçmiştir. O Şems-i Risaletle onlar da bir nevi güneşleşmişler, peygamberlik güneşinin ışıklandırması ile aydınlanan yıldızlar, hakikat ışıkları haline gelmişlerdir. Bu mazhariyetle, ayinedarlıkla, ona yüzünü dönüp tabi olmakla ve Nübüvvetin en büyük nuru ile, sahabeler en büyük mertebelere çıkmışlardır.
Rasulüllah’ın vefatından sonra, Celaleddin Suyûti gibi bazıları, uyanık halde Rasulüllahı görmüşler, onunla konuşmuşlardır. Fakat bu konuşmaları nübüvvet itibarıyla değil, velayet-i ahmediye cihetiyledir. Rasulüllah onlara velayeti ciheti ile temessül etmiş, görünmüştür. Çünkü Rasulüllah’ın ölümü ile vahiy bitmiş Nübüvvet sona ermiştir. Ölümünden sonra onu Nübüvvetle görmek, sahabe olmak mümkün değildir.

Şu halde Nübüvvetin derecesi velayetin derecesinden ne kadar yüksekse, bir nebi ile sohbet ile, bir veli ile sohbet arasında da o kadar fark vardır.

2- Risalet sohbetindeki meziyyet ve fazilet

Rasulüllahın Ashabının En hayırlı oluşu Zeydilerin büyük alimlerinden es-Sanani (H. 1059-1182) tarafından birkaç yönden şöyle anlatılır:
Birincisi Rasulüllahın hadis-i şeriflerde kendi asrının en hayırlı asır (karn) olduğunu ihbar etmesidir. Bu ve benzeri hadis-i şeriflerde kasdedilen kimselerin, Rasulüllah asrında yaşayıp, özellikle onun etrafında bir Bunyan-ı Mersûs gibi, bir insanın uzuvları, bir fabrikanın çarkları şeklinde sistemleşen cemaati, ümmeti olduğu anlaşılır. Ondan sonra gelenler de ashaba uyan “Tabiin” dir. Bunları da diğerleri takib eder. (3)
İkincisi; cumhuru ulemâ, fert fert sahabelerin tafdili (üstün olduğu) görüşündedirler. Bazıları da sahabenin hep birden, diğer asırlardaki ümmet fertlerinden tafdili görüşündedirler. Bedire katılanlar ve hudeybiyede bulunanlar, sahabe olsun olmasın kendilerinden sonrakilerden faziletlidirler. İkinci görüşe göre, sahabenin mecmuu (hepsi birden), kendilerinden sonra gelenlerin hepsinden efdaldir. (4)
Buradan anlaşılan şu ki, fıkhi bakış açısı yönünden, hadisciler, şerhciler ve müfessirler açısından islam alimleri sahabenin faziletinde müttefiktirler. (5)

3- Nübüvvet muhitinin kendilerini yetiştirmesi açısından geçilemezler

İnsanların yetişmesinde çevrenin pek büyük etkisi vardır. Rasulullah’ın dava arkadaşları olan sahabeler ekseriyetle en yüksek kemaldedirler. Çünkü o zaman büyük bir inkilap olmuş, islam inkilabı ile hayır ve hakkın bütün güzelliği ortaya çıktığı(6) gibi, kötülüklerin ve batılın da bütün çirkinilği açıkca kendini göstermiştir. Bu da hayır ve hak tarafı ile, şer ve batıl tarafının iyice, belirgin şekilde birbirinden ayrılması ile mümkün olmuştur. Bir yanda Hak Peygamber, bir yanda ümmetin Firavunu Ebû Cehil ve Peygamberlik iddiasında bulunanlar; bir yanda olabildiğince şefkat ve merhamet, bir yanda kendi kızını hiç acımadan, gözünü kırpmadan gömebilme kasaveti(7) ve vahşiliği; bir yanda kemalatın en yüksek zirvesinde olan Peygamber (SAV) ve Onun sahabeleri, diğer yanda her türlü rezalet içindeki küfür liderleri ve esfel-i safilindeki müşrikler.
İşte böyle bir durumda misilsiz bir ahlak yüceliğine sahip sahabeler, elbette sıdkın, hayrın, hakkın dellâlı ve davasının en güzel nümunesi olan Rasulüllah’a koşmuşlar. Onun boyası ile boyanmışlardır. Çünkü böyle bir atmosferde yapılacak tek şey budur.

4- Asr-ı Saâdet; bol yağmurlu yerimli toprak gibidir

Rasulüllah (SAV) bir hadislerinde; fiziki çevrenin bazı özellikleri ile, bir temsil getirerek Nübüvvet muhitini anlatır: Ebû Musa (RA) tan: Rasulüllah (SAV) şöyle buyurdu:
“Allah’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim, toprağa yağan bol yağmur gibidir. Yağmur düşen yerlerden bir kısmı iyidir. Suyu kabul eder içine alır ve çayırlar ve bol otlar bitirir. Yağış alan topraklardan bir kısmı da çoraktır. Suyu tutar geçirmez. Böylece Allah o sularla insanlara fayda verir, o sulardan içerler, hayvanlarını sularlar, otlatırlar. Yağmur alan topraktan bir diğer kısmı vardır ki, orası ancak düz ve engin, suyu tutmayan ot bitirmeyen bir çöldür. İşte bu anlattığım temsil Allah’ın dini hususunda ince anlayışı olan, Allah’ın benimle gönderdikleri kendisine fayda veren, onları öğrenen ve öğreten kimselerle, ilim ve hidayete başını kaldırıp bakmayan, benim kendisi ile gönderildiğim Allah’ın hüdâsını kabul etmeyen kimselerin temsilidir.” (8)

Kaynaklar:
1. Bk. Tefsîru’l-Kurâni’l-Azîm, IV, 305; Hayatu’s-Sahâbe III, 141, 279, 281, 282 (Nitekim Rasulüllah (SAV) iyi kimseyi misk satana benzetmiş, kişinin dostunun dini üzerinde olduğunu belirtmiştir. Sahabeler onun dostu, Nübüvvet miskinden koklan, onun sohbeti ile iksirlenen kimselerdir.) Ayrıca bk. Cevâhiru’l-Buhari s. 231; Şerhu’l-Akideti’t-Tahâviye II, 691-692; Rasulüllahla sohbet imtiyazının, ilk sahabeleri bile diğerlerinden öne çıkardığı belirtilmektedir. Çünkü bu hususta ilkler ikincilerle müşterek değillerdir. Hiç Onun sohbetinde bulunmayanların durumu ise daha açıktır) sahabe olmak, sohbet, arkadaşlık dostluk, mulazemet, itaat gibi manalara gelir. el-Kâmûsu’l-Muhit, I, 93; es-Savâiku’l-Muhrika s. 212; Şerhu’l-Makâsıd, V, 319.
2. İbn-i Abbas (RA) onların-peygamberle birlikte bir saati sizden birinizin kırk yılından hayırlıdır der bk. Şerhu’l-Akideti’t-Tahâviye II, 693.
3. Sübülüs-Selâm, IV, 127.
4. A.g.e., s. IV, 127; Ayrıca bk. el-Câmi‘Li Ahkâmî’l-Kurân IV, 170, Şerhu’l-Akideti’t-Tahâviye II, 691 vd. İbnu Kuteybe, Abdullah b. Müslim, Te’vilu Muhtelifi’l-Hadîs, Beyrut, 1985, s. 107-108.
5. Kelamcılar, usulüddin alimleri de hilafetle ilgili konularda bu husustaki görüşlerini belirtmişlerdir.
6. Rasulüllah ümmetin gittikçe bozulacağını, müşrik toplumlara benzeyeceğini ilk devirdeki kemalini kaybedeceğini belirtir. Bk. Sünenu İbn-i Mâce II, 1304, 1305, 1310, 1319, 1320, 1333, 1340, 1343, 1348; Tefsîru’l-Kurâni’l-Azîm IV, 204; 230; Riyâzu’s-Salihîn s. 271-282, 369; Râmûzu’l-Ehâdîs no: 1366, 6308; Şerhu’l-Akîdeti’t-Tahâviye II, 691 vd; Bahru’l-Muhît, III, 301; Mustafa Muhammed Umare Cevahiru’l-Buhârî, terc. Alioğlu, Hasan, İstanbul, ty. s. 231, 405; Şerhu Fıkhı’l-Ekber, s. 206.
7. Nahl, 58-59, Çağatay, Neset, İslam Dönemine dek Arap Tarihi... s. 86, 106, 122. Tekvir, 8-9. Mahmud Esad, Tarih-i Din-i İslâm, İstanbul, 1983 s. 138; Berki Ali Himmet Keskioğlu Osman Hz. Muhammed ve Hayatı, Ankara, 1993,.... s. 169. Heyet, Doğustan Günümüze I-XIV, İstanbul, 1989, I, 182.
8. Riyâzu’s-Sâlihîn, s. 149, no: 162; Mecma‘ut-Tefâsîr (Lübâbu’t-Te’vîl). III, 483
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ben Sana Gül Diyemem Hz.Muhammed(s.a.v) Belgin 0 2468 29 Eylül 2009 10:25
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? Soru Cevap Arşivi Kara Kartal 21 11090 24 Eylül 2009 10:38
Mahşerde âzâlarımızın konuşması Soru Cevap Arşivi KuM TaNeSi 1 2681 17 Eylül 2009 16:06
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... Zekat-İnfak dua dilencisi 1 2293 17 Eylül 2009 10:56
Yaşlı kadınların tesettürü... Tesettür Konuları Belgin 0 2715 07 Eylül 2009 09:26

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.