|
Konu Kimliği: Konu Sahibi KuM TaNeSi,Açılış Tarihi: 08 Nisan 2009 (11:10), Konuya Son Cevap : 16 Mart 2013 (22:02). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
08 Nisan 2009, 11:10 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5998 Üyelik T.:
02 Ocak 2009 | Mirasta Kadın - erkek eşitliği söz konusu mudur? Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir? Öncelikle mutlak manada kadın erkek eşitliği fikrine katılmadığımızı ifade edelim Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını çok gerilerde bıraktığı, yahut onun çok gerisinde kaldığı sahalar da mevcut Onun için, meseleyi sadece bir tek madde de çözümlemek mümkün değil Şayet, "Kadınla erkek arasında iyi insan, üstün insan olma noktasında bir fark var mıdır?" diye sorulursa o zaman şunu hemen belirtmek isteriz: Hakimiyet başka, üstünlük ve fazilet daha başkadır Bu ikincisinde hemen çalakalem şu yahut bu üstündür, demek çok zordur Çünkü, kadın olsun erkek olsun, her insan Allah ın kuludur O, hangi kulunu üstün tutuyor, daha çok seviyorsa ve hangi kulundan razı ise üstünlük ancak onundur İlahi ferman olan Kur ana baktığımızda, üstünlük ölçüsü olarak, karşımıza cinsiyetin değil takvanın çıktığını görüyoruz Evet, Allah indinde üstünlüğün ölçüsü takvadır Nedir takva? En kısa ifadesiyle Allah tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmak İşte, kim böyle yaparsa üstün insan, faziletli insan odur Bu noktada cinsiyete itibar edilmemiştir Takva dendi mi hemen salih ameli hatırlıyoruz Salih amel, yani, hayırlı, güzel işler görmek Onda da cinsiyete itibar edilmiyor Mesela okunan her Kur an harfine karşılık on sevap verilmişse, bu bütün insanlar için böyledir Kadına daha az, erkeğe daha çok sevap söz konusu değil Soruyu bir de psikolojik yönden ele alabilir ve şöyle sorabiliriz: Kadınla erkek arasında psikolojik yönden farklılık var mıdır? Bu soruya hiç tereddüt etmeden elbette diye cevap veririz Kadınla erkek arasındaki psikolojik farklılık kendini çocukluk çağından itibaren göstermeye başlar Erkek ve kız çocukların oyuncakları farklıdır Bir kız çocuğu en çok oyuncak bebekleri sever Henüz evlilik nedir bilmediği o yaşlarda, bebeklerini bağrına basar, öper, elbiselerini değiştirir, beşikte sallar ve uyutur Günün büyük bir kısmını onlarla geçirir Erkek çocuk ise, taksi, uçak, tabanca gibi oyuncaklara daha fazla rağbet gösterir Bu çocuklar büyüdüklerinde bu defa, sohbetleri değişir Erkeklerin toplantılarında daha çok, iş hayatı yahut politika konuşulurken, kadınlarda ön sırayı ev eşyaları ve örgüler alır Kabiliyet yönünden de iki cins arasında bariz bir fark var Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri Bir misal ile anlatmak gerekirse; erkek bir mimari eseri ortaya koymakta, onun bütün bölümlerini güzelce yerleştirmekte, kadından daha ileri Kadın ise, o eserin herhangi bir bölmesini ince nakışlarla süslemekte erkekten çok daha hassas Erkek dış aleme daha açık Şefkatte kadından geri, ama teşebbüs kabiliyetinde ileri Kadın ise erkeğe nispeten daha içe dönük Bunun en büyük faydası, yavrusuna ve yuvasına göstereceği ihtimam Bu iki cinsin zafiyetleri de farklılık gösteriyor: Erkekte, tahakküm ve baskı hastalığı mevcut Kadında ise, gösteriş ve desinler belâsı Kadının en bariz bir özelliği de hassasiyetidir Buna "teessürilik" deniliyor Kadın, çevreden etkilenmekte erkekten daha hassas Dolayısıyla, telkine kapılmaya, aldatılmaya ondan daha müsait Kadında sezgi gücü, erkekten çok kuvvetli Değişikliğe ondan daha çok ihtiyaç duymakta, yenilik ve heyecana daha açık Vücut büyüklüğü itibariyle ve güç ile kuvvet yönünden, kadın erkekten genellikle daha geri Bunun neticesi olarak, sığınma ihtiyacı kadında kendini daha fazla hissettiriyor Ama bazılarında bu ihtiyaç, aşağılık kompleksine dönüşüyor; bu da erkeklik kompleksi olarak kendini gösteriyor Kadın, hayat arkadaşına (ona nispetle) daha çok bağlı Ondan daha vefalı Dünya sevgisinde erkekten çok ileri Kadını bu psikolojisi içinde değerlendirmek ve onun erkekleşmesine değil, ideal bir kadın olmasına çalışmak gerekir Etrafımıza şöyle bir göz atalım Bütün canlılarda bedenler ve ruhlar arasında mükemmel bir uygunluk var Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir Her kükreyişte ruhundaki letafetten birazını kaybeder; her hamlede kendi öz güzelliğinden bir parçayı harap eder Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir Aslında, bu vadide gösterilen kasıtlı ve yoğun faaliyetler, bir bakıma hiçbir şeyi değiştirememiştir "Hüküm çoğunluğa göre verilir" kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Kadınlar yine fabrikatör olmaktan çok işçi, hâkim olmaktan çok kâtip, amir olmaktan çok sekreter, pilot olmaktan çok hostes, patron olmaktan çok tezgâhtardırlar Zira, yaratılışı değiştirmek mümkün değildir Maalesef, kadına lâyık olduğu yeri bir türlü veremedik Ya onun rızkı bize bağlıymışçasına, kendisine aşırı derecede hükmetmeye kalktık, ona haksız muamelelerde bulunduk, yahut, kendisine çok fazla fırsat verdik, onu erkekliğe heveslendirdik ve mahvettik Alaaddin Başar (ProfDr)
__________________ Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi... |
Konu Sahibi KuM TaNeSi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
41.Haftanın Misafiri Belgin | Hafta'nın Misafiri | Belgin | 37 | 15014 | 04 Ekim 2009 16:49 |
Neden Su içmeliyiz(46 sebep) | Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri | su damlası | 6 | 3664 | 04 Ekim 2009 12:50 |
Yokluğuna Alıştırma... | Şiirler ve Şairler | KARAKÖSE | 1 | 3007 | 04 Ekim 2009 12:45 |
Kırgınım Sana /medineweb | Şiirler ve Şairler | su damlası | 8 | 3283 | 02 Ekim 2009 19:49 |
google amcam düzeltir işi bilir herşeyi =) | Resim/Karikatür | Esma_Nur | 2 | 2759 | 02 Ekim 2009 11:25 |
08 Nisan 2009, 11:38 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 5998 Üyelik T.:
02 Ocak 2009 | Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir?
Kadın-erkek eşitliği mevzuuna girmeden önce 'eşit' ve 'eşitlik'in kelime mânâlarını görelim 'Eşit', hiçbir fark göstermeyen, tabiatı, niteliği, değeri ve boyutları bir olan demektir 'Eşitlik' ise hakları bakımından insanlar arasında hiçbir ayırım bulunmaması anl-----dır Bu 'eşit' ve 'eşitlik' tarifleri çerçevesinde acaba kadının, erkek karşısında durumu nedir? 1) Fıtratta Farklılık Kâinatta Allah (cc) her şeyi çift yaratmıştır Bu çiftlerden her birinin diğerine, bütün yönleriyle eşit olduğunu söylemek mümkün değildir 'Her şeyi çift (erkek ve dişi) yarattık ki düşünüp ibret alasınız' (Zâriyât, 51/49) Zerrelerden bitkilere, ondan hayvanlar ve insanlar arasındaki erkeklik-dişiliğe kadar her şey çifttir ve birbirine muhtaçtır Pozitif negatife, elektron protona, gece gündüze, yaz kışa, yeryüzü gökyüzüne, erkek kadına, kadın erkeğe muhtaçtır Bunlarla birlikte şu anda bilemediğimiz fakat ilim ve teknolojinin gelişmesiyle öğrenebileceğimiz daha nice çiftler vardır İşte Allah (cc) kadını yaratırken, elektrona nispeten protonu, pozitife nispeten negatifi, erkek tohuma nispeten dişi tohumu yarattığı gibi yaratmış ve bu çiftlerden bir vahdet meydana getirmiştir Fakat elektron protona, pozitif negatife eşit olmadığı gibi, kadın da erkeğe eşit olamaz Bu, fıtratın değişmeyen kanunlarındandır Zira tek olan Allah'tan başka herşey eksik olduğu gibi, varlığını sürdürebilmek için de, hiçbir şey kendi kendine yeterli değildir Bu itibarla, eksik olan erkek ve kadın bir araya gelerek birbirlerini tamamlayacak ve bir vahdet teşkil edeceklerdir ki, bütünde asıl olan da budur Dolayısıyla kadın ve erkek birbirinin eşiti değil, aksine birbirinin tamamlayıcısıdır Allah Rasulü bir hadislerinde bu gerçeği şöyle ifade ederler: 'İnnema'n-nisâ şekâikur'r-ricâl (=Kadınlar erkeklerin yarısıdır)' (Ebû Dâvut, Tahâret, 94; Tirmizi, Tahâret, 82) Hadiste geçen 'şakik' kelimesi, tam ortadan ikiye bölünen bir bütünün parçası mânâsınadır Yani, bir bütünü meydana getiren iki parçadan herbiri, diğerinin 'şakikidir' Buna göre, insan olma yönüyle kadın ve erkek eşit yarımlardır Ama hiçbir zaman biri diğerinin aynı değildir Yani bunların fıtratları ruhî ve psikolojik yapıları tamamen farklıdır Hiçbir zaman kadın fizik ve ruh bakımından erkeğe eşit olamayacağı gibi, erkek de ona eşit olamaz Ne erkek kadının biyolojik olarak daha gelişmiş bir şekli, ne de kadın erkeğin az gelişmiş bir tipidir Cinsiyet farklılığına beşerin müdahalesi olamayacağına göre, inanan veya inanmayan herkesin, eşitlik hayallerinden vazgeçip erkeği ve kadını olduğu gibi kabullenmesi şarttır Kaldı ki sadece farklı cinsler arasında değil, aynı cinsler arasında bile, tam bir eşitliğin olduğunu söylemek mümkün değildir Böyle bir ümniyenin gerçekleşmesi için uğraşmak, fıtrat kanunlarını değiştirmeye uğraşmaktır ki, bu tür gayretler bütünüyle boşa giden emek sayılır Burada şunu da belirtmek gerekir ki, kadınlarda bu yaratılış farklılığı onların hor ve hakir görülmelerini gerektirmez Bilakis Cenab-ı Hak, 'her şeye takdir ettiği şekli verip, sonra da doğru yolu gösterendir' (A'la, 87/3) Kadını, erkeği 'en güzel yaratılış üzerine yaratan' ve ona yücelmenin, yükselmenin yollarını öğretendir Onları birbirinin tamamlayıcısı, örtüsü ve koruyucusu yapandır 2) Vazifede Farklılık Yukarıdaki açıklamalarda görüldüğü gibi, fıtratta kadın erkeğe eşit olamayacağı gibi, vazifede de eşit olamaz Erkeğe ait vazifeler kadından istendiği zaman ona zulmedilmiş olur Zira kadının fizyolojik, biyolojik ve ruh yapısı itibariyle, erkekten çok farklı olduğu inkâr edilemeyecek kadar açıktır Böyle bir yaratılış farklılığından kaynaklanan bazı hak ve vazife farklılıkları da gayet tabiîdir Meselâ; erkek kadına nispetle daha güçlü ve daha kuvvetlidir Kadının bu noktada, erkeğin yapabileceği vazifeyi yapması oldukça zordur Bu durum, kadın için asla bir eksiklik değildir Buna karşılık kadın da erkeğe nazaran daha şefkatli, daha merhametli, daha zarif ve daha duygusaldır Bu noktada da erkek kadınla boy ölçüşemez Her iki cins de göreceği vazifelerin gerektirdiği kabiliyetlerle donatılmıştır ki, gerçek hak ve adalet de işte budur Dolayısıyla, erkek-kadın eşitliği değil, kadın ve erkeği ayrı ayrı, kendi fıtratları içerisinde ele alıp değerlendirme en isabetli yoldur Evet; kadının yaratılışına ve istidatlarına göre belli vazife ve hakları vardır ve kadın, bu istikamette istihdam edildiğinde daha iyi neticeler elde edilebilir Nesiller kadın tarafından dünyaya getirilir ve onun tarafından terbiye edilir Beşeriyete, iyi fertler, onun feyizli ve bereketli eli ile kazandırılır Hele neslin yetişmesi hususunda kadının şefkatle donatılması kadına ayrı bir lütuftur Bu yönüyle kadın, bütün aile fertleri içinde, saygı duyulacak bir ihtiram âbidesidir O, evin mürebbiyesi, muallimesi, kayyimesi ve huzur kaynağıdır Erkek onda itmi'nana kavuşur Çocuk onun şefkatli sinesinde neş'et eder, büyür; hisli, duygulu, şefkatli ve sağlam fikirli yetişir Eğer o, iffetli yaşayabilmiş ise, onun sayesinde çocuk yozlaşmaktan ve bu gibi çocukların teşkil edecekleri cemiyet de bodurlaşmaktan kurtulur Evet, Cenab-ı Hakk'ın, ona bahşettiği eltâf-ı sübhâniyesinin yanında, bazı insanların eşitlik adı altında ona vereceği her şey çok sönük kalır Ve eşitlik iddialarıyla ona tanınacak haklar, yapılacak iyilikler, baştan aşağı altın madalyalarla donatılmış bir kişinin yakasına, bir bakır madalya iliştirmek gibi gülünç olur ve hafif kaçar Allah (cc), kadına öyle müzeyyen bir elbise giydirmiştir ki, artık bundan sonra onun üstüne giydirilecek her şey sırtına bir çul geçirme, bir semer yükleme mânâsına gelirAllah (cc), her hak sahibine hakkını vermiştir Verirken de onu ne hoyrat hale getirmiş, ne de gülünç duruma düşürmüştür Bundan öte ona verilecek her hak bir haksızlık ve zulümdür Kadın bir iş yapacaksa, bu mutlaka onun, fizyolojik, psikolojik ve ruhî yapısına uygun olmalıdır Ona altından kalkamayacağı ağır işler teklif etmenin ve kadını fıtratının dışına taşan işlerde çalıştırmanın ne eşitlikle ne de insânî yaklaşımla alâkası vardır Aksine böyle bir davranış kadının elinden birçok hakkını gasbetme mânâsına gelir Efendimize ait şu hadis, söz konusu hususu ne güzel ve ne çarpıcı ifade eder 'Bir ineği boyunduruğa koşmuşlardı Döndü ve sahibine şöyle dedi: Ben bu işler için yaratılmadım' (Buhârî, Fedâilu's-Sahâbe, 5; Enbiyâ, 54; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe, 13) Yani bu iş için öküzler yaratıldı Hülasa, her şeyin bir yaratılış gayesi vardır Her varlık yaratılış gayesine ve kabiliyetlerine göre istihdam edilmelidir ki, gerçek adalet teessüs etsin MFGülen
__________________ Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi... |
28Haziran 2012, 16:07 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir? Kadın – erkek eşitliği söz konusu mudur? Bu soruya hemen “evet” veya “hayır” demek çok zor. Çünkü, soru bu haliyle yeterince açık değil. Onu bir başka soru ile açmak gerekiyor. “Nerede? Hangi konuda? Ne yönden?” gibi. Eğer, “hukukî açıdan” soruluyorsa, cevap olarak “evet” diyebiliriz. Eğer, her hususta denilirse, o zaman, bu soruya cevap vermeye gerek kalmayacaktır. Zira, cevabı sorunun içindedir. Madem ki, iki ayrı cinsten söz ediliyor. Öyleyse mutlak eşitlik nasıl düşünülebilir? Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını çok gerilerde bıraktığı, yahut onun çok gerisinde kaldığı sahalar da mevcut. Onun için, meseleyi sadece bir tek madde çözümlemek mümkün değil. Şayet, “Kadınla erkek arasında iyi insan, üstün insan olma noktasında bir fark var mıdır?” diye sorulursa o zaman şunu hemen belirtmek isteriz: Hakimiyet başka, üstünlük ve fazilet daha başkadır. Bu ikincisinde hemen çalakalem şu yahut bu üstündür, demek çok zordur. Çünkü, kadın olsun erkek olsun, her insan Allah ın kuludur. O, hangi kulunu üstün tutuyor, daha çok seviyorsa ve hangi kulundan razı ise üstünlük ancak onundur. İlahi ferman olan Kur ana baktığımızda, üstünlük ölçüsü olarak, karşımıza cinsiyetin değil takvanın çıktığını görüyoruz. Evet, Allah indinde üstünlüğün ölçüsü takvadır. Nedir takva? En kısa ifadesiyle Allah tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak. Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmak. İşte, kim böyle yaparsa üstün insan, faziletli insan odur. Bu noktada cinsiyete itibar edilmemiştir. Takva dendi mi hemen salih ameli hatırlıyoruz. Salih amel, yani, hayırlı, güzel işler görmek. Onda da cinsiyete itibar edilmiyor. Mesela okunan her Kur an harfine karşılık on sevap verilmişse, bu bütün insanlar için böyledir. Kadına daha az, erkeğe daha çok sevap söz konusu değil. Soruyu bir de psikolojik yönden ele alabilir ve şöyle sorabiliriz: Kadınla erkek arasında psikolojik yönden farklılık var mıdır? Bu soruya hiç tereddüt etmeden elbette diye cevap veririz. Kadınla erkek arasındaki psikolojik farklılık kendini çocukluk çağından itibaren göstermeye başlar. Erkek ve kız çocukların oyuncakları farklıdır. Bir kız çocuğu en çok oyuncak bebekleri sever. Henüz evlilik nedir bilmediği o yaşlarda, bebeklerini bağrına basar, öper, elbiselerini değiştirir, beşikte sallar ve uyutur. Günün büyük bir kısmını onlarla geçirir. Erkek çocuk ise, taksi, uçak, tabanca gibi oyuncaklara daha fazla rağbet gösterir. Bu çocuklar büyüdüklerinde bu defa, sohbetleri değişir. Erkeklerin toplantılarında daha çok, iş hayatı yahut politika konuşulurken, kadınlarda ön sırayı ev eşyaları ve örgüler alır. Kabiliyet yönünden de iki cins arasında bariz bir fark var. Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri. Bir misal ile anlatmak gerekirse; erkek bir mimari eseri ortaya koymakta, onun bütün bölümlerini güzelce yerleştirmekte, kadından daha ileri. Kadın ise, o eserin herhangi bir bölmesini ince nakışlarla süslemekte erkekten çok daha hassas. Erkek dış aleme daha açık. Şefkatte kadından geri, ama teşebbüs kabiliyetinde ileri. Kadın ise erkeğe nispeten daha içe dönük. Bunun en büyük faydası, yavrusuna ve yuvasına göstereceği ihtimam. Bu iki cinsin zafiyetleri de farklılık gösteriyor: Erkekte, tahakküm ve baskı hastalığı mevcut. Kadında ise, gösteriş ve desinler belâsı. Kadının en bariz bir özelliği de hassasiyetidir. Buna “teessürilik” deniliyor. Kadın, çevreden etkilenmekte erkekten daha hassas. Dolayısıyla, telkine kapılmaya, aldatılmaya ondan daha müsait. Kadında sezgi gücü, erkekten çok kuvvetli. Değişikliğe ondan daha çok ihtiyaç duymakta, yenilik ve heyecana daha açık. Vücut büyüklüğü itibariyle ve güç ile kuvvet yönünden, kadın erkekten genellikle daha geri. Bunun neticesi olarak, sığınma ihtiyacı kadında kendini daha fazla hissettiriyor. Ama bazılarında bu ihtiyaç, aşağılık kompleksine dönüşüyor; bu da erkeklik kompleksi olarak kendini gösteriyor. Kadın, hayat arkadaşına (ona nispetle) daha çok bağlı. Ondan daha vefalı. Dünya sevgisinde erkekten çok ileri. Kadını bu psikolojisi içinde değerlendirmek ve onun erkekleşmesine değil, ideal bir kadın olmasına çalışmak gerekir. Etrafımıza şöyle bir göz atalım. Bütün canlılarda bedenler ve ruhlar arasında mükemmel bir uygunluk var. Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir. Her kükreyişte ruhundaki letafetten birazını kaybeder; her hamlede kendi öz güzelliğinden bir parçayı harap eder. Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir. Aslında, bu vadide gösterilen kasıtlı ve yoğun faaliyetler, bir bakıma hiçbir şeyi değiştirememiştir. “Hüküm çoğunluğa göre verilir.” kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Kadınlar yine fabrikatör olmaktan çok işçi, hâkim olmaktan çok kâtip, amir olmaktan çok sekreter, pilot olmaktan çok hostes, patron olmaktan çok tezgâhtardırlar. Zira, yaratılışı değiştirmek mümkün değildir. Maalesef, kadına lâyık olduğu yeri bir türlü veremedik. Ya onun rızkı bize bağlıymışçasına, kendisine aşırı derecede hükmetmeye kalktık, ona haksız muamelelerde bulunduk, yahut, kendisine çok fazla fırsat verdik, onu erkekliğe heveslendirdik ve mahvettik. alıntı
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
16 Mart 2013, 22:02 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 20351 Üyelik T.:
20 Eylül 2012 | Cevap: Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir?
Erricalü kavvamüne alennisa... Ayetle de sabir,eşit diyen dinden çıkar. Ama kadınların ezilmesi ve hor görülmesini icap etmez bu üstünlük.....
__________________ ÜZÜLME GÖNÜL GECENİN AĞARINDAN SEHER KIŞIN ARDINDAN BAHAR MUHAKKAKTIR. UNUTMA GÖNÜL. GECENİN DE, KIŞIN DA SAHİBİ HAK'TIR. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kadın Erkek Arkadaşlığı Üzerine!.. | Leyl_Işıkları | İslamda Kadın ve Erkek | 55 | 11Haziran 2021 08:49 |
Kadın mısın yoksa Erkek mi? | enderhafızım | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 16 Aralık 2013 15:14 |
Bir Kadın Kocasının Erkek Kardeşi Ile Yalnız Kalabilir Mi? | MusabBinumeyr | Evlilik-Nikah Konuları | 0 | 28 Mayıs 2012 00:19 |
Evlilikte kadın gül olursa erkek bülbül olur | MERVE DEMİR | Evlilik-Nikah Konuları | 0 | 13 Nisan 2009 23:32 |
İslam’a göre aile reisi erkek midir? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 24 Eylül 2008 14:02 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|