|
Konu Kimliği: Konu Sahibi karlofca61,Açılış Tarihi: 23 Ocak 2008 (15:13), Konuya Son Cevap : 04 Ekim 2023 (23:52). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Ocak 2008, 15:13 | Mesaj No:1 |
Nefsin gecersiz bahanesi. Nefsin gecersiz bahanesi. NEFSİN GEÇERSİZ BİR BAHANESİ: KALP TEMİZLİĞİ "Benim kalbim zaten temiz, ALLAH beni affeder..." Bu tür sözleri etrafta birçok kişiden sıkça duyarız. Gerçekte insanların kendi ürettikleri bir bahaneden ibaret olan bu son derece çarpık mantık, vicdanın sesini susturmak için öne sürülür. Acaba gerçekten "temiz kalpli" olmak ne demektir? Kuran ahlakına göre, "kimseye zararı dokunmamak", Allah’ın bizlere bildirdiği sorumlulukları gözetmeden yaşamak için geçerli bir gerekçe midir? Kuran’da Bildirilen Kalp Temizliği Şuara Suresi`nin 89. ayetinde cennete girecek olanların "Ancak Allah`a selim (temiz) bir kalp ile gelenler..." olduğu bildirilir. Kuran`da bildirilen kalp temizliği, günümüz toplumlarından bazı kimselerin anladığı gibi bir temizlik değildir. Çünkü Kuran`a göre kalbin temiz olması demek, Allah`a yönelmiş ve O`na itaat etmiş olmak demektir. Kuran`a göre kalbi temiz olan insan, Allah`a iman eden, Allah`ın emir ve yasaklarına harfiyen uyan, O`na teslim olmuş insandır. İslam ahlakına göre, bundan farklı bir "kalp temizliği" söz konusu değildir. Kuran`da, "kalp temizliği"nin ne anlama geldiği detaylı olarak anlatılmaktadır. Buna göre, kalbi temiz olan insan, sürekli Allah`ı anan ve kalbi Allah`ın zikriyle "mutmain" olmuş (tatmin bulmuş) kişidir. Öyle ki Kuran`da müminler şöyle tarif edilir: "Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah`ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah`ın zikriyle mutmain olur." (Rad Suresi, 28) Bir başka ayette ise müminlerden şöyle söz edilir: "Onlar ki, ALLAH anıldığı zaman kalpleri ürperir…" (Hac Suresi, 35) Müminin önemli bir özelliği, Kuran ahlakından zevk alması, Allah`a itaat etmekten dolayı sevinç ve huzur duyması ve tüm bunları yaparken de kalbinde içli bir sevgi ve coşku hissetmesidir. Kuran`da bu kalp duyarlılığının "Allah`ın yol göstermesi" olduğu şöyle bildirilir: "ALLAH , müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek-korkanların ondan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah`ın zikrine (karşı) yumuşar-yatışır. İşte bu, Allah`ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir..." (Zümer Suresi, 23) Dolayısıyla gerçek kalp temizliği, insanı Allah`tan uzaklaştıran tüm engellerin kalpten arındırılmış olması anlamına gelir. Böyle bir insan dünya hırsından, bencillikten, korkudan, güvensizlikten uzak olur. Allah`tan başka varlıklara bağlanmaktan, onlara karşı, Allah`tan bağımsız bir sevgi duymaktan kurtulur. İnsanların Öne Sürdükleri Kalp Temizliği Toplumda bir insanın "temiz kalpli ve iyi biri" olarak bilinmesi oldukça önemli ve güzel bir özelliktir. Ancak "kalp temizliği"nin toplum içindeki öneminden yola çıkarak, "ben insanlara hiç kötülük yapmıyorum, gerektiğinde insanlara arada sırada yardım ediyorum" demek de, Kuran ahlakının tam anlamı ile yaşandığı anlamına gelmez. Ayrıca böyle düşünmek, insanın kendini aldatmasından başka bir şey değildir. Kuran ahlakı kazanmadan yapılan ve din ahlakından uzak yaşayan toplumun kendi değer yargılarına göre "iyilik" olarak kabul edilen bir davranışın, ALLAH Katında herhangi bir değeri olmayabilir. İçeriği ne olursa olsun yapılan işin ALLAH nazarında "iyi" ve "geçerli" olmasının temel şartı, bunun Allah`ın rızasına uygun olmasıdır. Kuran`daki bu ölçülere örnek olarak aşağıdaki ayetleri verebiliriz: "Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram`ı onarmayı, Allah`a ve ahiret gününe iman eden ve ALLAH yolunda cehd (mücadele) edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) ALLAH Katında bir olmazlar. ALLAH zulmeden bir topluluğa hidayet vermez." (Tevbe Suresi, 19) Başka bir ayette ise şu şekilde bir örnek verilmektedir: "Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah`a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve mücadelenin kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır." (Bakara Suresi, 177) Kuran Ahlakının Temeli ALLAH Rızası ve ALLAH Korkusudur İnsanlar, yolda gördüğü hayvanlara yiyecek vererek, komşularıyla iyi geçinerek, "iyi insan" olarak tanınabilirler. Bunlar tabi ki çok güzel davranışlardır. Ancak cehennemdeki sonsuz azaptan kurtulmanın, Allah`ın rızasını ve rahmetini kazanmanın yolu "iyi insan" olarak tanınmak değil, Allah`ın Kuran`da tarif ettiği şekilde salih bir mümin olmaktır. Başta da belirttiğimiz gibi, Yüce Rabbimiz’e tam olarak teslim olmayan ve İslam ahlakının gereklerini yerine getirmeyen bir insan için "kalp temizliği"nden söz edilemez. "Benim kalbim temiz, din ahlakının gereklerini tam olarak yerine getirmesem de olur" mantığıyla yaşayanlar ve bunu ısrarla devam ettirenler, kendilerince insanları aldattıklarını sanabilirler, oysa yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar. Bu ifade ancak, Kuran ahlakının gereklerini uygulamaktan kaçınan ve yanlış bir yaşam tarzını Müslümanlık olarak göstermeye çalışan bir insanın yanlış zihniyetidir. Bu samimiyetsiz tavırların asla kabul görmesi mümkün değildir. Çünkü ALLAH kalplerin özünde saklı olanları bilendir. Bir Kuran ayetinde şöyle bildirilir: … Şüphesiz ALLAH , sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (Al-i İmran Suresi, 119) Kuran ahlakını yaşamak, insanı dünyevi değerlere ve diğer insanlara duyulan her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturur. Bu üstün ahlaka sahip bir mümin, insanların değil, Allah’ın rızasını gözetir. Yalnızca Allah’tan korkar, herşeyin O’nun kontrolünde olduğunu bilir. Bu korku onu Allah’ın sınırlarını titizlikle korumaya yöneltir, nefsinin öne sürdüğü tüm bahaneleri susturur. Kuran ahlakının temeli de zaten Allah’a duyulan saygı dolu korku ve O’nun rızasını kazanmaya yönelik gösterilen ciddi çabadır. Yüce ALLAH bu gerçeği şöyle bildirmiştir: "Binasının temelini, ALLAH korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? ALLAH , zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. " (Tevbe Suresi, 109) | |
Konu Sahibi karlofca61 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Peygamberimiz s.a.v Hakaret edenin sonu........ | Bilgi Dağarcığı | Tuba_ | 3 | 2518 | 09 Eylül 2008 14:48 |
Yaratıcı Bir Öğretmendir | Allah(c.c) | Mihrinaz | 1 | 2005 | 13 Mart 2008 21:04 |
Ey Ağlamak........ | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Beytül Ahzan | 3 | 2378 | 13 Mart 2008 20:50 |
***Birinci Muradın Duası...** | Dua Bölümü | karlofca61 | 0 | 2399 | 04 Mart 2008 18:00 |
seccadenin feryadı | Namaz-Abdest-Teyemmüm | Kara Kartal | 2 | 2136 | 25 Şubat 2008 12:55 |
23 Ocak 2008, 19:33 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Nefsin gecersiz bahanesi. Nefse uymanın ne kadar tehlikeli bir davranış oldugunu bir kez daha anlıyoruz bu yazıdan. Rabbim bizi bir an bile nefsimizin eline bırakma amin... |
23 Ocak 2008, 19:55 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 458 Üyelik T.:
23 Ekim 2007 | Cvp: Nefsin gecersiz bahanesi.
Ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz diyenlere Peygamberimizin (AS) hayatı okunmalıdır. O (AS) insanlığın en tepesinde bulunmasına rağmen namaz kılmaktan ayakları şişerdi. Şimdi onlara desek sizin mi kalbini daha temiz yoksa Peygamberimiz (AS)'in mi? Tabi Peygamberin diyeceklerdir ama buna rağmen bahanelerini sıralayıp duracaklardır. Bu onların samimiyetlerine bir örnektir. |
04 Ekim 2023, 23:52 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Şüphesiz ALLAH , sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (Al-i İmran Suresi, 119)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Nefsin Dedikodusu | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 4 | 23 Ekim 2014 23:49 |
Nefsin (Şahsın) Diyeti | Aysima | Hadis-i Şerif | 0 | 28 Kasım 2008 11:37 |
nefs ve nefsin dereceleri | NUR | Tasavvuf-Tarikat | 11 | 22 Ağustos 2008 18:47 |
Nefsin Mâhiyeti | CaferTayar | Tasavvuf-Tarikat | 3 | 22 Ağustos 2008 18:22 |
nefsin tahayyülesinde bir namaz egzersizi | CaferTayar | Tasavvuf-Tarikat | 3 | 20 Ağustos 2008 11:26 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|