|
Konu Kimliği: Konu Sahibi mdm1,Açılış Tarihi: 05 Aralık 2011 (20:25), Konuya Son Cevap : 06 Aralık 2011 (19:01). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05 Aralık 2011, 20:25 | Mesaj No:1 |
Mesnevi kutsal kitap mıdır_? Mesnevi kutsal kitap mıdır_? Mesnevi kutsal kitap mıdır? Çok ilginçtir İslam dininin son din ve Kur-an’ın son kutsal kitap ve peygamberimiz Muhammed a.s.’ın son peygamber olarak müslümanlarca kesin bir iman akaidi olarak bilinmesine ve kabul edilmesine karşılık; Mesnevi yazarı Rumi önsözün de kitabını kutsalların kutsalı en kutsal, en büyük fıkıh kitabı, bütün dinlerin asıl kaynağı gibi, oldukça şaşalı hezeyanlarla kutsamakla kalmaz, kendisini de peygamber ilan eder. Hatta Rumi kendisini sahte peygamberlik rolüne ve psikolojisine öyle kaptırmıştır ki, mesnevi âlemlerin Rabbinden inmedir, tanrı onu korur gibi hezeyanları mesnevinin birinci cilt önsözüne yazmaktan çekinmez ve bunu halkı Müslüman olan bir beldede Müslüman ahaliye hitap etme cüretini rahatlıkla gösterebilir.(!) Şunu burada hemen belirtmekte fayda var ki; Kur-an da ALLAH c.c. kendisine hiçbir şey indirmemişken ve vahiy etmemişken bu tür iddialarda bulunanları zalim olarak nitelerken, elçileri vasıtasıyla bu kişilerin canları alınırken büyük bir azaba çarptırılacaklarını bildirir, uyarır. İşte En’am süresi 93 üncü ayet; ‘’Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiç bir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah’ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün ’şiddetli sarsıntıları’ sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara; "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah’a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O’nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azapla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...’’(En’am suresi ayet; 93) Ayetin muhatabı olarak tarihteki sahte peygamberler den bir sahte peygamber olma isteğinde olan Rumi, bu iddiasıyla ALLAH c.c. a açıkça ve pervasızca iftira etmektedir. Bu cüreti ise kâfir ve içerisinde bin bir şeytani fırıldağı barındıran bir karakter yapabilir ancak. Bu konuda bir başka ayeteki uyarıya bakalım; ‘’Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. "Bu Allah katındandır" derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah’a karşı (böyle) yalan söylerler.’’ (Al-i İmran suresi ayet;78) Düşünün ki aklınıza her gelen saçmalığı, nefsinize her hoş gelen sapıklığı kaleme alacaksınız, sonrada hâşâ bu âlemlerin Rabbinden inmedir, tanrı bu kitabı korur diye ALLAH c.c. a iftira edeceksiniz, sonra da bir Müslüman hatta veli ilan edileceksiniz. Tarih boyunca bu halktan nasıl gizlenmiş, bu nasıl yutturulmuş gerçekten çok ilginç ve halkı Müslüman olan bir toplum içinde oldukça dramatik bir tablodur. Mesnevi yazarı Rumi beyitlerinde çok övdüğü şaraptan, esrardan bu tür alışkanlıklardan mı yoksa bunlarla beraber fikri hiçbir haram ve sınır tanımamasından veya her iki sebepten ve Moğol ajanı olarak İslam dinini ifsad için yazdığı beyitlerinde kendisini o kadar aşar ki; nihayetinde aklına her geleni vahiy ilan eder. Hatta aracısız yani meleksiz direkt Levhi mahfuzdan (geçmiş gelecek kâinatta olacak her şeyin ve her anın yazılı olduğu kutsal levhadan) her şeyi okuduğunu ders aldığını iddia eder. Unutmayalım ki bunu hiçbir peygamber bile iddia etmemiştir. Ama bakın Rumi neler iddia eder işte mesneviden o beyitler; 317. Akıl, her sabah melek gibi o Levhi Mahfuz’dan bir ders alır. Mesnevi cilt;5 Rumi vahy alma işini o kadar basitleştirir ve sıradanlaştırır ki nihayet genellemeler yaparak hem kendisine gelebilecek tepkileri ortadan kaldırmayı hem de velilik, şeyhlik, sofilik gibi halkça rağbet gören kavramlar üzerinden de sahte peygamberlikler inşa etmeyi amaçlar. Bu kavramlarla anılan kişilerin aslında her birinin vahy aldığını, bunu halktan gizlemek içinse gönül vahyi diyerek durumu gizlediklerini yani aslında her birinin peygamberliklerini gizlemek için söyledikleri saçma sözlere gönül vahyi olarak takdim ettiklerini açıkça beyitlerinde beyan eder. İşte mesneviden o beyitler; 1850. O padişah, Ebulhasan’ın ihsanına, kıskanmasına ait ne gibi huylar söylediyse aynen zuhur etti. 1851. Çünkü onun önünde giden levhimahfuz’dur... neden mahfuzdur o levh? Hatadan! 1852. Bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya...Tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, Tanrı vahyidir! 1853. Sofiler, bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir. 1854. Sen istersen onu gönül vahyi farzet... Mesnevi cilt;4 Rumi burada sen bu sözleri gönül vahyi farzet ama gerçekte bunlar tanrı vahyidir demekte. Rumi mesnevisinde veli dediği bir takım sahte zatları, Hadi diyerek hidayetin kaynağı, Mehdi diyerek bir kurtarıcı, hem gizli, hem aşikâr diyerek ilahsal sıfatlarla donatarak, akıl onun Cebrail’i (a.s) diyerek de, akıllarından her geçenin vahy olduğunu okuyucuya telkin eder, işte mesneviden o beyitler; 818. Ey yol arayan, Mehdi de O’dur, Hadi de O. Hem gizlidir, hem senin karşında oturmakta. 819. O, nura benzer; akıl onun Cebrail’idir. Ondan aşağı olan veli de onun kandilidir. Mesnevi cilt;2 Mesnevi yazarı Rumi kendisinin ve kendisi gibi sahte velilerin vahy aldığını beyitlerinde ispata o derece kendisini kaptırır ki, bir filin duygusuyla kıyasa gidecek kadar şaşkınlık içerisin dedir, işte o beyitler; 2749. Filin duygusu, gayb zahmını anlamıştı. Bu böyle olunca artık kendisine Tanrı’dan ilham gelen velinin duygusu nasıl olur? Mesnevi cilt;6 Rumiye göre bir fil başına gelecek şeyleri anlar, hal böyle olunca velilere hayli hayli Tanrıdan ilham gelir demektedir. Oysa Rumi üst beyitlerde de bu vehimleri yani ilhamları algılayanı Tanrılaştıracak kadar çelişki ve sapkınlık içindedir, işte mesneviden o beyitler; 2744. O anlayışı vehim sayma, Tanrı anlayışı bil… Mesnevi cilt;6 Açıkça görüldüğü gibi bir beyitte sahte velileri Tanrıdan ilham alan vahy alan sahte peygamberler olarak lanse eden Rumi, bir başka beyitte o sahte velilerin anlayış kabiliyetini Tanrısallaştırır. Rumi bir saçmalıktan diğer saçmalığa bocalayıp durmaktadır. İşte Rumi mesnevisinde ilk cilde başlarken dibace olarak şu hezeyanları yazar; ‘’Bu kitap mesnevi kitabıdır, hakikate ulaşma ve yakin sırlarını açma hususunda din asıllarının asıllarıdır. Tanrının en büyük fıkhı, tanrının en aydın yolu, tanrının en açık bürhanıdır. Mesnevi içinde kandil bulunan kandilliğe benzer, sabahlardan daha aydın bir surette parlar, kalplere cennettir. Mesnevi; Mısırdaki Nile benzer. Sabırlılara içecek sudur. Firavunun soyuna sopuna ve kâfirlere hasret. Nitekim tanrıda ‘Hak onların çoğunun yolunu azıtır, çoğununda yolunu doğrultur’ demiştir. Şüphe yok ki mesnevi gönüllere şifadır, hüzünleri giderir, Kur’anı apaçık bir hale koyar, rızıkların bolluğuna sebep olur, huyları güzelleştirir. Şanları yüce, özleri hayırlı kâtiplerin elleriyle yazılmıştır, temiz kişilerden başkalarının dokunmasına müsaade etmezler. Mesnevi âlemlerin Rabbinden inmedir. Batıl ne önünden gelebilir, ne ardından. Tanrı onu korur, gözetir. Mesnevinin bundan başka lakapları da var, o lakapları verende tanrıdır.’’ Mesnevi cilt;1 Dibace(önsöz) İşte Moğol ajanı Ruminin küfür dini ve şeytanının kendisine indirdiği vehimler ve bunları kutsal gösterme yalanı. Rumi öyle bir küfür dini icadeder ki bütün dinlerin aslının aslı yapar. Öyle ki her türlü sapıklıkla dolu kitabını insanlara rızıklarınızı bollaştırır diyerek küfür dolu kitabını tanrılaştırarak takdim eder… Bir başka beyittede kamil küfür işlerse bu yeni din ve şeriat olr dediğini anımsarsak, Ruminin yepyeni bir küfür dini icadı çabasında olduğu, melanet mesnevi beyitlerinde kendisini açıkça izhar etmektedir... Selam ve dualarla... | |
Konu Sahibi mdm1 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Mesnevide İnsanlarının İlahlaştırılması !!! | Tasavvuf-Tarikat | 0 | 2357 | 06 Aralık 2011 21:14 | |
Mesnevi kutsal kitap mıdır_? | Tasavvuf-Tarikat | 2 | 2771 | 05 Aralık 2011 20:25 | |
Kamil diye biri var mı,varsa küfür... | Tevhid Ve Şirk Konuları | 0 | 2059 | 29 Kasım 2011 20:17 | |
İskilipli Atıf Hocanın şehadeti ve gıyabında... | Alimler(Rh) | 0 | 1808 | 27 Kasım 2011 06:09 |
06 Aralık 2011, 15:50 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Mesnevi kutsal kitap mıdır_? Mdm1 adlı üyemiz eline diline sağlık Bu kadar açık şirk ve küfür dolu sözlerin sahipleri güyya Allah,ın dostları Allah,ın velileri olarak lanse edilirler.
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
06 Aralık 2011, 19:01 | Mesaj No:3 |
Cevap: Mesnevi kutsal kitap mıdır_?
ALLAH razı olsun. Hala bugün bile içeriğinin kavranamaması ve sunulan her delile şüphe ve inkarla toplumun karşı çıkılması, mesnevi üzerinde daha ciddi akademik çalışmalar yapılmasını zorunlu kılıyor kanaatindeyim. Bir gün hristiyanlarla derin bir teoloji tartışmasına girmiş bir kardeşimi, örnek kimlik olarak sunumlarında Rumiyi takdim etmesine karşılık, eserinde şunlar şunlar var dediğimde bana baya bir açık aramışsın diye çıkışmıştı. Ortada açığın olduğu doğruydu ama bu açığı görmek suç olmuştu. İyiniyet daima salih amelle sağlaması yapılmadıkça, iyi olmuş olmuyor malesef. Hayırlısı olsun inşaALLAH... | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
GERÇEK AŞK (Mesnevî'den Hikâyeler) | KalbinNûru | Tasavvuf-Tarikat | 15 | 12 Aralık 2015 10:57 |
İslam dininde Bidatul hasene (güzel bidat) var mıdır_? | YaŞuHa | Hurafeler-Bi'datlar | 4 | 11Haziran 2014 12:53 |
Mesnevi'de Namaz | seydanur | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 2 | 23 Ocak 2010 23:41 |
Bir Kelime] Mesnevi | İmamHüseyin | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 13 Nisan 2009 17:40 |
Kutsal Kitap | Huzurİslam | İslam/Dinler/Mezhepler | 0 | 26 Temmuz 2008 23:08 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|