|
Konu Kimliği: Konu Sahibi muallime,Açılış Tarihi: 17 Mart 2012 (19:20), Konuya Son Cevap : 17 Mart 2012 (20:04). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Mart 2012, 19:20 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | kurtulan fırka ehli sünnet kurtulan fırka hangisi ehli sünnet . Vehhabîler, İbn Teymiyeciler ve bilumum tasavvuf ve tarikat düşmanları sûfî Müslümanları miskinlikle, pasiflikle, cihad ,yapmamakla suçlar. Şüphe yok ki, bu temelsiz bir yalan ve iftiradır. Gerçek sûfîler olgun Müslümandır. Onların itikadı sahihtir. Onlar, başta günlük farz namazlar olmak üzere ibadetlerini dosdoğru eda ederler. Onlar Kur`ân`a ve Sünnete sımsıkı bağlıdır. Onlar nefisleriyle büyük, küffarla küçük cihad yaparlar. Onlar emr-i mâruf ve nehy-i münker yaparlar.Onlar ahlâk-ı Muhammedî ile mütehallidir (ziynetlidir.) Onlara bakar onlarda İslâm`ı görür. 19`uncu milâdî yüzyılda Şeyh/İmam Şamil hazretleri Kafkasya`da uzun yıllar boyunca çok zor şartlar altında Rus istilâcılara karşı cihad fi sebilillah yapmıştı. Şeyh Şamil kimdi?O bir şeriat âlimi idi, o bir tarikat şeyhi idi, o mü`minlerin emîri idi. Vatanını emperyalistlere karşı korumak için tarikatı cihad disiplinine sokmuş, meşhur müridizm hareketini başlatmıştır. Onun Hâlid-i Bağdadî`den hilafeti ve icazeti vardı. Hasbeten lillah Allah yolunda çarpıştı. Maddî menfaat ve ücret istemedi ve almadı. Nefsine pay çıkartmadı, ün ve riyaset için çalışmadı. O yeryüzünde Allah`ın şahitlerindendi, Resulullah`ın varislerindendi. Sonunda esir düştü. Galib sayılır bu yolda mağlub... Salıverildikten sonra, Darülislâm olan Osmanlı ülkesine geldi. Hac için Hicaz`a gitti. Dünyanın her yerinden gelmiş Müslümanlar o büyük mücahidi o kadar çok seviyorlardı ki, ona öylesine aşık olmuşlardı ki, halk kendisini görsün diye onu Kâbe-i Muazzama`nın damına çıkardılar. O Allah`a kul, Resûl`e ümmet oldu. Kur`ân`a, Sünnet`e, Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeye bende oldu. Resulullah`ın dâvâsına hizmet etti. Nur içinde yatsın. Cezayir`de 18 yıl boyunca Fransızlara karşı cihad fi sebilillah yapan Şeyh/İmam Abdülkadir Cezairî hazretleri de hem fakih, hem tarikat şeyhi, hem de bihakkın emîrülmü`minîn idi. Onun da Halid-i Bağdadî hazretlerinden hilafeti ve icazeti vardı. Dünyayı ayaklarının altına aldı, zühd ve ihlâsla Allah yolunda savaştı. O da esir düştü ama şanla şerefle. Nice değerli kitaplar telif ve tasnif etmiştir. Şeyh-i Ekber Muhyiddin Arabî hazretlerinin meşrebine bağlı idi. Gerçek sûfîler bugün de cihad yapıyor. Arapça bilen kardeşlerimiz şu siteye bakarlarsa çok şeyler öğrenecektir. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ehl-i Sünnet Müslümanı olan sûfîler İslâm fıkhının ahkamına uygun olarak savaşır. Müslüman; sivillere, kadınlara, çocuklara, muharip olmayanlara zarar vermez, onları katl etmez. Müslüman terörist değildir. Sahih/doğru itikad Sevgili kardeşim... İşin başı sahih bir itikada (inanca) sahip olmaktır. İcmalî (özet olarak) iman, Kelime-i Şehadet`i kalp ile tasdik ve lisan ile ikrar etmektir. Bundan sonra inanılması zarurî (zorunlu) olan bilgileri de iyice öğrenmiş ve mânâsını bilerek ezberlemiş olmalısın. Bunlar, icazetli Ehl-iSünnet ve Cemaat âlimlerinin halk için hazırlamış olduğu ilmihal ve akaid kitaplarında yazılıdır. Sahih itikadın prensipleri şunlardır: 1. Allah`ı kemal sıfatlarla sıfatlı bilmek. 2. Allah`ın sıfatlarını anlamlarını bilerek ezberlemek. (Vücud, kıdem, beka, muhalefetün lilhavadis, kıyam binefsihi, vahdaniyet...Hayat, ilim, irade, kudret, semii, basar, kelam, tekvin.) 3. Allah`ı noksan sıfatlardan tenzih etmek. 4. Allah, yaratılmış mevcudattan hiç birine benzemez. 5. Allah zamandan, mekandan, cihetten, uzuvları olmaktan, yükselmekten, alçalmaktan ve bunlara benzer şeylerden münezzehtir. 6. Kur`ân-ı Kerîm Allah`ın kelâmıdır, kadimdir. 7.Allah oğul ve eş edinmekten, yardımcılara muhtaç olmaktan münezzehtir. 8. Allah`ın nebileri ve resulleri ismet, fetanet, emanet, tebliğ, sıdk sıfatları ile sıfatlıdır. 9. Allah dilemeden, yaratmadan bir sinek, kanadını bir kere bile çırpamaz. 10. Allah`ın ilmi, iradesi ve kaderi bütün mevcudatı kuşatmıştır. 11. Ölümden sonra zamanı gelince tekrar dirilmek, Hesap Günü`nde Mahkeme-i Kübra`da, dünyada yaptıklarından dolayı hesap vermek haktır. 12. Cennet ve Cehennem haktır. 13. Mü`min iyilerin Allah`ın lütuf ve keremiyle Cennet`te mutlu olmaları haktır. 14. Müşriklerin, kâfirlerin Cehennem`de ebedî kalmaları haktır. 15. İman ile ölenlerin; suçları, kötülükleri ve günahları yüzünden Cehenneme atılsalar bile, cezalarını çektikten sonra buradan çıkarılıp Cennet`e konulmaları haktır. 16. Mü`min Rab olarak Allahü Teâlâ`dan, Nebi olarak Muhammed aleyhissalâtü vesselâmdan, din olarak İslâm`dan, Kitab olarak Kur`ân`dan, Şeriat olarak Şeriat-ı Muhammediye`den razı olan kimsedir. 17. Bütün mü`minler ve Müslümanlar, Ümmet-i Muhammed denilen bir topluluğun mensubudur. Bu Ümmet; Allah`ı tevhid eder, namazı eda eder, emr-i mâruf ve nehy-i münker yapar, küffarla cihad eder. 18. Bütün mü`minler iman kardeşidir. Bu kardeşlik talakı olmayan bir nikah gibidir. 19. Bir insanın yaptığı bütün işler ef`al-i mükellefîn denilen sekiz sınıftan birine girer. 20. Neyin iyi, neyin kötü olduğu sadece akılla anlaşılmaz.Hayrın ve şerrin ölçüsü Kur`ân`da, dinde, şeriattadır. Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesi içinde bulunan Sünnî bir Müslüman, kendisine yetecek miktarda akaid/inanç bilgilerini icazetli bir Sünnî âlimin kitabından iyice öğrenmelidir. Peygamberimizin (Salat ve selâm olsun O`na) haber verdiği üzere Ümmet yetmiş üç fırkaya ayrılmıştır. Bunların yetmiş ikisi (devamlı olarak veya cezasını çektikten sonra çıkmak üzere) cehennemliktir. Kurtuluş fırkası Kur`ân, Sünnet, cemaat fırkasıdır ki, onlar Peygamberimizin ve Ashabının yolundan giderler, onlar gibi inanır, onlar gibi amel ederler. Ehl-i Sünnet Selef-i Sâlihîn efendilerimizin yolundadır. Bugün kendilerine Selefî diyen bir grup vardır ki, onlar İbn Teymiye`nin ve Muhammed ibn Abdilvehhab`ın yolundadır. Ehl-i Sünnet ile Selefî/Vehhabîler arasında itikad bakımından büyük ihtilâflar, uzlaşmazlıklar ve ayrılıklar vardır. Vehhabîler Ehl-i Sünnet`i tekfir etmektedir. Doğru Yol Ehl-i Sünnettir. Başkalarına karışmam, buradan Sünnî kardeşlerimi uyarıyorum: İtikadınızın sahih (doğru)olması için icazetli Ehl-i Sünnet ulemâsının ilmihallerini ve akaid kitaplarını okuyunuz. Ehl-i Sünnete uymayan kitapları kesinlikle okumayınız. Aksi takdirde dininizden, imanınızdan ve ebedî saadetinizden olursunuz. İtikadı bozuk olanın (bu bozukluk onu dinden çıkartıyorsa) hayırlı amelleri boşa gider. İlmihalimizi ve itikadımızı güzelce ve doğru şekilde öğrenelim. mehmet şevket eygi |
Konu Sahibi muallime 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başkasının engelli raporuyla araba almak caiz mi ? | Soru Cevap Arşivi | dvrzener | 2 | 1354 | 06 Ocak 2020 00:11 |
Kur’an ezberleme ve hafızada tutma yolları-1 | Kur'ân-ı Kerim Genel | muallime | 1 | 2056 | 01 Ocak 2016 17:34 |
Kur'an Kursu Öğreticileri ile Öğretmenlerin Farkı | Din Görevlileri | muallime | 0 | 2147 | 19 Kasım 2015 17:19 |
Kurmê Darê ji Dêre | Muhtelif Konular | İslaminesil | 1 | 1925 | 27 Ekim 2015 20:38 |
İmamın Dönüşü | Din Görevlileri | 1 | 1896 | 10 Eylül 2015 11:29 |
17 Mart 2012, 20:04 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: kurtulan fırka hangisi ehli sünnet kurtulan fırka bu KENDİLERİNİ, TEVHİD EHLİ ZANNEDENLERİN BAŞLICA KÜFÜRLERİ 1- Tevhidin aslını bozan zamanın küfürlerini, alternatif yok diye işlemeleri. İnsanların ikrahda olduklarını söylemeleri. 2- Allah imanın şartını tağutun reddine bağlamışken tağutu bütün çeşitleriyle reddetmemeleri. 3- Tağuta muhakeme için başvurulabilinir, bu zamanda zarurettir demeleri. 4- Tağuta muhakeme olmayı istemeyi küfür olarak görmemeleri veya küfür dür deyip başvuranları biz birşey diyemeyiz demeleri ve Müslüman görmeleri. 5- Tevhidin aslında cehaleti mazeret görmeleri. 6- Tevhidin aslını elde edememiş kişilere Müslüman muamelesi yapmaları. 7- Beraber velayet paylaştığı kişilerin şirklerini ve küfürlerini görmemezlikden gelmeleri. Küfre rıza küfürdür kaidesinin gereğini yapmamaları. 8- Tevhid akidesiyle direk alakalı olan meselelerde hak kendilerine geldiği halde hakdan yüzçevirmeleri. 9- Hak olan meseleleri, ilimsiz ve mesnetsiz kendi hevalarına göre tevil etmeleri. 10- Müşriklerin kestikleri hayvanların etlerini helal görerek yemeleri. 11- Müşrik kadın ve kızlarla evlenip nikah akdi yapmaları. 12- Mümin, müşrik, kafir ve mürted ayırımı yapmamaları. 13- İmanın zıttı olan küfrü bilmemeleri, ve küfre sebeb olacak konularda bilgi sahibi olmamaları. 14- Alimlerde ihtilaf etmiştir diyerek kendi küfürlerine mazeret aramaları. 15- Küfürleri açıkca bilinen belamları müslüman olark görmeleri. 16- Askerlik meselesinde tağutlara askerliğin islamdaki hükmüne göre hareket etmemeleri. 17- Tağutların okullarının eğitim sisteminin islam dinine uygun olduğunu düşünmeleri. 18- Harbi ve müşriklerin islama göre hükümlerini bilmemeleri ve onlara islamın hükmünü uygulamamaları. 19- Küfür olan anlaşma senet ve sözleşmeleri dikkat etmeden imzalamaları. 20- Hak olan bir topluluk aramamaları, önlerine çıkan belamları tevhid alimi zannetmeleri. 21- Tevhidin aslını elde eden muvahhidlere tekfirci, harici,irticacı, demeleri ve onlara beddua etmeleri ve onların ayaklarının kaymasını beklemeleri. 22- Kendilerine gelen hak olan meselelerde şüphe duymaları. 23- Küfürlerinde inat ederek hak olan meseleleri hevalarına göre tevil etmeleri. 24- İttifak edilen şeri delilleri, ihtilaf edilen şeri delil gibi göstererek küfürlerine kılıf aramaları. 25- Mütevatir hadislere zanni demeleri.(mealciler) 26- Müşriklerle velayetini paylaşan kişileri Müslüman görerek arkasında namaz kılmaları 27- Tevhidin aslını sağlamayanlara sırf kendilerine yakın diye Müslüman muamelesi yapmaları. 28- Allahın müşrik dediğine müşrik kafir dediğine kafir dememeleri. Müşrik ve kafirlere Allah'ın hükmünü vermemeleri. 29- Tevhidde taklidci olmaları. Ve kendilerini yeterli görmeleri. 30- Tevhidi bir bakış açısından uzak oldukları için dünyayı yeteri kadar bilmemeleri ve müslümanların dünya belamları hakkında yazdıklarını okuyup onlara düşman olmaları. 31- Müslümanlara Allah için değil de nefsi için tavır takınmaları. 32- Kendilerini red eden müslümanın geçmişte olan açığını yada işlediği hatasını gündeme getirerek, kendi küfürlerini örtbas etmeleri. 33- Kendilerini haklı olarak red edenin saptığını doğru yoldan çıktığını ilmi olmayan insanlara yayarak tevhidin anlaşılmasının önüne engel olmaları. 34- Kendi ilimlerini yeterli görmeleri. Çevrelerinin arkadaşlarının kendilerini terk etmesinden korkmaları. Şayet onlar üzerinde nufus sahibi olmuşlarsa hiçmi hiç bu çevreyi kayıp etmek istememeleri. 35- Tevhidin aslını elde eden kişilerden uzaklaşıp, tevhidin aslını elde edemeyen kişilerle dost olmaları onlarla velayet paylaşmaları. 36- Tevhidin red ve kabul rüknuna muhalefet etmeleri. 37- Bayramlarda müşriklere müslüman muamelesi yapmaları ve bayramlarını kutlamaları. 38- Sebepsiz müşriklerle haşir ve neşir olmaları.(Vela sınırını bilmemeleri) 39- Tevhidin aslını sağladıkdan sonra irtidat etmiş küfrü açık olan kişilere islamın hükmü olan mürted hükmünü vermemeleri. 40- Tevhidin aslını elde eden bir müslümanın davetinin önüne engel olmak için o müslümanı fitneci diye çevresindekilere tanıtmaları. İşte tüm bunlar birer hastalıktır. bziler bu önemli küffar yada küffara götüren hallerden nefsimizi uzak tutmalıyız. Tekrar hep birlikte peygamberimizin dizi dibinde toplanmalıyız. Çünkü O (SAV) aramızda sünneti ile yaşıyor. ANCAK O ZAMAN FIRKAYİ NACİYE OLABİLİRİZ "De ki: Ey kitab ehli Tevrat'ı, İncil'i, ve size Rabbinizden indirileni ayakta tutmadıkça hiçbir-şey üzerinde değilsiniz. Andolsun Rabbinden sana indirilen onlardan çoğunun azgınlıklarını ve inkarlarını artıracaktır. Sende kafirler topluluğuna karşı üzüntüye kapılma." (Maide Sûresi, 5/67-68) Allaha Emanet Olunuz
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ehli Sünnet asiklarini bekleriz | Allahın kulu_ | Duyurular/Öneriler/Şikayetler | 0 | 29 Ocak 2015 11:52 |
Ebubekir Sifil,Ehli sünnet fırkalardan bir fırka mı? | muallime | Videolar/Slaytlar | 0 | 29 Mayıs 2012 12:09 |
Ehli Sünnet'i Tekeline Alanlar | MERVE DEMİR | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 03Haziran 2010 00:49 |
Doğru yol ehli sünnet | nuryuzlum | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 25 Temmuz 2009 02:24 |
Ehli sünnet inancının vasıfları nelerdir | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 11:35 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|