|
Konu Kimliği: Konu Sahibi NUR,Açılış Tarihi: 21 Mart 2009 (13:31), Konuya Son Cevap : 21 Mart 2009 (13:31). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Mart 2009, 13:31 | Mesaj No:1 |
Tefsir İle Terceme Arasındaki Farklar Tefsir İle Terceme Arasındaki Farklar Tefsir İle Terceme Arasındaki Farklar: 1) Terceme sigası müstakil bir sigadır. Aslından müstağni olunup, tercemenin aslın yerine geçmesi düşünülebilir. Halbuki tefsir böyle değildir. Tefsir asl ile irtibatını kesmez. Eğer tefsirle irtibat kesilmiş olsaydı, söz bozulur veya batıl olurdu. Bu arada mana da doğru ifade edilmemiş olurdu. 2) Tercemede istidrat yapmak caiz olmadığı halde, tefsirde bu işi yapmak caizdir, hatta bazen vacip bile olur. Bu da terceme ile aslın birbirine benzer olmasının zaruriliğini ifade eder. Terceme fazlalıksız ve noksan olarak, tam bir vukufla aslına uygun olması bir zarurettir. Tefsir ise böyle değildir. Çünkü o, aslın bir beyanı ve tavzihidir. Bu beyan ve tavzihler, istidratta müfesseri çeşitli mezheplere sevketmeyi iktiza eder. Bu da va’z olunduğu manadan başkası kastedildiğinde lügatçıların şerhlerinde, ıstılahların izahında ve delillerin serdedilmesinde görülür. İşte Kur’an tefsirinin ekserisi, lügat alimleri, akaid, fıkıh ve fıkıh usulü, nüzul sebepleri, nasih ve mensuh, tabii ve ictimai ilimlerin çeşitli istidratları ihtiva etmelerindeki sır budur. Hata edildiğinde, aslın hatası üzerine yapılan tembih, bu istidradın yönlerindendir. Keza bunu ilmi eserlerin şerhlerinde de mülahaza edebiliriz. Böyle bir şeyi tercemede görmemize imkan yoktur. Eğer tercemede böyle bir şey görseydik, emanetin vücubundan ve terceme inceliğinden çıkılmış olurdu. 3) Terceme, örf cihetinden aslın bütün manalarına ve maksatlarına uygunluk manasını tazammun eder. Tefsir için böyle bir durum yoktur. Yukarıda zikredildiği gibi tefsir ancak izah üzerinde durur. Bu izah ister icmali, ister tafsili, ister bütün manaları kaplasın, isterse bazılarını ihtisar etsin, müsavidir. Halbuki terceme ne fazla ve ne de noksan aslın manasını aynen nakleder. Bu işe tefsir kifayet etmeyebilir. 4) Terceme, örf yönünden mütercimin naklettiği maksat ve manaların, asıl sözün medlülü olduğuna ve söz sahibinin bunu kastettiğine itminan tazammun eder. Halbuki tefsir böyle değildir. Eğer müfessirin yanında deliller çok olursa böyle bir itminanı verebilir. Deliller az olursa susar ve bir tercihde de bulunamaz. Bazen bir kelime veya bir ibareyi anlamaktaki aczini bildirerek “Söz sahibi kendi maksadını daha iyi bilendir.” der. Bilhassa bunlar sure başlarında ve müteşabih ayetlerde daha çok görülür.[438] Terceme aslın aynı olduğuna göre, zamanımızda da bazı asıllar unutulup tercemeler onların yerine kaim olmaktadır. Ekseriya aslın tercemesindeki terceme lafzı hazfedilip, terceme bir asılmış gibi gösteriliyor. Mesela, muhtelif dillerdeki Tevrat ve İncil tercemeleri gibi. Böyle bir şey tefsirde mümkün değildir. Burada tercemenin aksine asıl lafız düşebilir. Fakat tefsir lafzı asla düşmez. Taberi tefsiri, Razi tefsiri, Celaleyn tefsiri gibi. 4) Meal: Meal kelimesi lügatte “Evl” kökünden mimli mastardır. Bir şeyin varacağı yer ve gaye manasına mekan ismi de olur. Bir şeyin koyulaşıp katı hale gelmesine de meal denir. Istılahta ise, bir sözün manasının her yönüyle aynen değil de, biraz noksanıyla ifade edilmesine meal denir. İşte Kur’an-ı Kerim’in tercemesi için kullanılan meal kelimesi, onu aynen terceme etmeye imkan olmadığını, daha doğrusu yapılan işte bir eksikliğin mevcud olduğunu belirtmek içindir. Arapça bilmeyen müslümanlara, mümkün mertebe Allah’ın kelamını kendi dilleriyle anlatmak ve müslüman olmayanlar arasında İslamı yaymak için Kur’an-ı Kerimin tercemesi zaruridir. Salahiyetli veya salahiyetsiz şahısların yaptıkları tercemelerde, fahiş hatalar yapıldığı göz önünde bulundurulacak olursa, müslümanlar tarafından doğruya en yakın bir şekilde, Kur’an’ın bütün dillere tercemesi şartı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bunun da salahiyetli heyetler tarafından yapılması gereklidir.[439]
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli | Hadis-i Şerif | NUR | 0 | 2604 | 10 Ağustos 2009 21:09 |
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb | Hadis-i Şerif | Mihrinaz | 1 | 3007 | 10 Ağustos 2009 21:07 |
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... | Hafta'nın Konusu | NUR | 1 | 3009 | 10 Ağustos 2009 00:05 |
35.Haftanın Misafiri Elifzişan | Hafta'nın Misafiri | kurtmehmet | 11 | 6874 | 09 Ağustos 2009 23:35 |
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! | Çocuk ve Aile Sağlığı | NUR | 0 | 2613 | 07 Ağustos 2009 23:03 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Müminlerle Müslümanlar Arasındaki Farklar | nurşen35 | Serbest Kürsü | 1 | 07 Kasım 2022 10:58 |
İnkilâbî İslam anlayışı ile Muhafazakar İslam anlayışı arasındaki Farklar Nelerdir? | ALİ SALDIRAN | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 26 Ekim 2010 20:54 |
Mezhepler arasındaki mehdilik inancı arasındaki farklar | Yitiksevda | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 11:04 |
Rüşvet ve hediye arasındaki farklar nelerdir nasıl ayrılır birbirinden | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 09:29 |
Medeniyet ve modernleşme arasındaki farklar nelerdir? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 07 Nisan 2009 22:50 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|