kadın neden giyinir

[aslıı]

kadın neden giyinir

Kadın Neden Giyinir?
Allahu Teâlâ’nın kadınların örtünmelerini emretmesinde çok hikmetler vardır. Kadınların örtünmeleri onların yaratılışlarının gereğidir ve fıtratları, duyguları bunu emreder. Hem tesettür, toplumsal değerlerin, huzurun, ahlakın ve aile kurumunun korunmasını sağlar. Açıklık ise tam tersi kadınları, aileleri ve hayatı sıkıntılar içine sokar. Topluma, ahlaka, huzura ve aile kurumuna zarar verir.
Tesettürün yani örtünme emrinin hikmetlerinden mühim bir kısmını Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri yazdığı tesettür Risalesi’nde açıklamıştır. O risalede anlatılan hikmetlerden yaptığımız bir hulasayı aşağıya alıyoruz.
1- Korku: Kadınlar yabancı erkeklerin onlara taarruzundan korkarlar. Çünkü nâ-meşru bir çocuğun maddi manevi dayanılmaz ağırlığını bir ömür boyu çekmek zorunda kalabilirler. Bunun için güzelliklerini gizleme, yabancı erkeklerin iştahlı nazarlarından sakınma ihtiyacı hissederler.
2- İhtiyarlık ve çirkinlik: Kadınların % 60-70’i ihtiyarlık veya çirkinlikleri sebebiyle bu hallerini gizlemek ve örtünmek isterler.
3- Kıskançlık: Erkekler hanımlarının başka erkekler tarafından görülmesini kıskanırlar ve bunun için hanımlarının güzelliklerinin gizlenmesini arzu ederler.
4- Bakışlardan Rahatsız olmak(1): Kadınlar yabancı erkeklerin onları inceleyen nazarlarından ciddi manada rahatsız olurlar.
5- Töhmet altında kalmamak: Kadınlar açık gezip de kocalarının, “kendisini başkalarına beğendirmeye çalışıyor” diye suçlamasından sakınırlar.
6- Ailedeki samimiyeti koruma: Açıklık olan toplumlarda erkeklerin kendi eşinden daha güzel kadınlar görmemesi nerdeyse imkânsızdır. Bu da karı koca arasındaki samimi bağlılık duygularına zarar verir.
7- Evlilik müessesini koruma: Açıklık toplumda fuhşiyatı artırıp evlenmeleri azaltarak aile kurumunun tahrib olmasına, nesillerin bozulmasına sebeb olur.
8- Aşırı cinsellikten ve getireceği ahlakî yıkımdan sakınma: Açık saçıklığın yaygınlaşması toplumda erkeklerin duygularının aşırı derecede cinsellik üzerine yoğunlaşmasına, bu da cinsel ahlaksızlıkların yaygınlaşmasına, toplumda namus ve emniyetin zayi olmasına ve zamanla neslin tıbben zayıflamasına sebeb olur.
9- Aile içi ahlakî çöküşten sakınma: Bacaklar gibi bazı uzuvların açıklığı, ahlaken zayıf kardeş gibi bazı namahremlerde dahi çok kötü duygular uyanmasına sebeb olabilir.
Elbette tesettürün burada sayılmayan daha pek çok faydaları vardır.
Peki Giyilmesi Gereken Örtü Nedir?
Giyilmesi Gereken Örtü Çarşaftır.Çarşaf olduğuna en büyük delil ALLAH(c.c)’ın Kelamıdır.
Bu hususta müfessirlerin ve değerli Alimlerimizin beyanlarına bakalım.
İlgili Ayetler: Ahzab-33/Nur-31/Ahzab-59
Bediüzzaman Said Nursî(r.a): Hem kadınlarda, ecnebi erkeklere karşı fıtraten korkaklık, tahavvüf(Korkaklık) var. Tahavvüf(Korkaklık) ise, fıtraten tesettürü iktiza(Gerekme) ediyor. Çünki sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmet ile çekmekle beraber, hamisiz(koruyucusız) bir veledin terbiyesiyle sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belasını çekmek ihtimali var. Ve kesretle(çoğunlukla) vaki olduğundan, cidden şiddetle nâmahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti(fıtratı) sakınmak ister. Ve tesettür ile nâmahremin iştihasını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zaîf hilkatı(yaratılışı) emreder ve kuvvetli ihtar(hatırlatmak) eder. Ve bir siperi ve kal’ası, çarşafı olduğunu gösteriyor.(Lem’alar-176)
İşte ey ehl-i iman! O çelik ve semavî kal’a: Kur’andır. İçine gir, kurtul.(Lem’alar-72)
Müfessir M.Hamdi Yazır(r.a): Cilbab;baştan aşağı örten çarşaf,feraca,çar gibi dış kisvenin adıdır.Bu da çarşaf ve peçedir. Cilbab’dan örtmek tabirinde iki vecih vardır: Birisi, cilbablarından birisiyle bütün bedenini sıkıca örtmek, birisi de bir cilbabın her tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur.Bu beyanda iki suret vardır.Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmaktır(Hz.Aişe(r.a) validemiz misali).İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinde dolayıp gözlerinin ikisi de açık kalsa bile yüzü kısmı azamını ve göğsünü tamamen örtmüş bulunmaktır.(2)
Imam-ı Suyuti(r.a): Cilbab; bir ihtiyaç için kadın dışarıya çıktığı zaman vücudunu kaplayan ve geriye kalan kısmıyla tek bir gözü açık kalacak şekilde yüzünü örttüğü elbisedir.(3)
İbn-i Kesir(r.a): Cilbab: Baş örtünün üzerine giyilen ve bütün bedeni kaplayan bir örtüdür.(4)
Konyalı Mehmed Vehbi(r.a): Cilbab; kadını namus düşmanlarının saldırısından koruyan, kadının bütün bedenini koruyan, kadını suizandan ve süfehanın takibinden koruyan ve kadın için hürriyet hadimi olan bürgü ve çarşaftır.(5)
Mahmud Ustaosmanoğlu(r.a): Çarşafı olmayan kadın,çatısı olmayan harap bir eve benzer.Çatısız bir ev, rüzgar ve yağmurdan muhafaza olamayacağı gibi, çarsafsız olan kadında dışardan gelecek zararlardan kendisini muhafaza edemez.
Şeyh Ali Haydar Ahıskalı(r.a): Mantonun girdiği eve küfrün burnu sokulmuştur. Sonra kafa, ardında da gövde giriverir.Şeytan günaha yönelmiş insanı kaydırır.Şer’i şeriften bir ufacık boşluk bırakılsa şeytan oradan burnunu sokar.
İbni Abbas (r.a): ALLAH mü’min kadınlara bir hacet için dışarı çıktıklarında yüzlerini başlarının üzerinden cilbablarıyla örtmelerini ve yalnızca bir gözlerini açmalarını emretmiştir. (6)
İbni Sirin(r.a): Bu ayeti (tabiinin büyük alimlerinden) Abidetüs-selmaniden sordum. Elbisesiyle başını, yüzünü örterek, sol gözünü açarak, hareketleriyle nasıl olacağını gösterdi. (7)
Tefsiri Beyzavi: Bir hacet için dışarı çıktıklarında çarşaflarıyla bedenlerini ve yüzlerini örtsünler. (c: 2-s:252)
Cilbabın tatbik şekli
1-Ümmü Seleme (ra) şöyle demiştir: “Cilbab ayeti nazil olduğunda ensar kadınları üzerlerine siyah elbiseler giyerek öyle bir ağırbaşlılıkla çıkmışlardı ki; başları üzerinde kuşlar varmış gibi idi.” (Elmalı : c.6-s.338, Kurtubi)
2-Hz. Aişe (r.a) de şöyle demiştir: Ensar kadınlarına ALLAH rahmet etsin. Cilbab ayeti indiği zaman mırtılarını yardılar, onunla başlarını sardılar da Resulullah (asv) arkasında öyle namaz kıldılar ki, sanki başlarında kargalar varmış gibi idi. (Elmalı : c.6-s.338) (mırtı bir çeşit kumaştır)
Hülasa
Tesettür hatta çarşaf, luzumsuz, gereksiz bir takva değil Kur’anın emridir. Başta sahabeler olmak üzere Ümmet-i Muhammed’de şimdiye kadar bu emri yaşayagelmişlerdir. Günümüzdeki hanımlar da “kınayan kimsenin kınamasından korkmazlar” ayeti gereğince bu emri yaşamalıdırlar. Fakat başkalarına bu hakikatı anlatır veya tavsiye ederken karşıdaki muhatabın durumunu da gözönünde bulundurmak gerekir.
—————————————————————————————–
(1)-Amerikalı Cilt Uzmanı, Arabanın farlarından çıkan ışınlar nasıl sineği ve tavşanı kendine çekip rahatsız ederse, erkeklerin gözlerindeki elektromanyetik dalga yüklü gama şuaları da kadınların tenlerini yıpratmaktadır.
(2)-M.Hamdi Yazır,Hak Dini Kur’an Dili,c.6,s.3928-3929,ist,1971
(3)-Imam- Suyuti,Tefsir-u Celaleyn,c.2 s.113
(4)-İbn-i Kesir, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim , c.3, s.518
(5)-M.vehbi, Hulasatü’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c.11, s.4467
(6)-Taberi, İbni Kesir, Suyuti Dürrül Mensur Ve Sabuni
(7)-Suyuti Dürrül Mensur, İbni Kesir( alıntı)