|
Konu Kimliği: Konu Sahibi SONSUZNUR,Açılış Tarihi: 19 Ekim 2008 (17:54), Konuya Son Cevap : 06 Mayıs 2011 (15:42). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
19 Ekim 2008, 17:54 | Mesaj No:1 |
Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet Gülay Pınarbaşı Kadın Aile Dergisi İletişimin alabildiğine önem taşıdığı ve özellikle hızlı iletişimin çok yaygın olduğu çağımızda, insanlar artık hergün evlerine giren gazete, dergi, televizyon ya da radyo gibi medya araçları sayesinde ister istemez ortak bir gündem takip etmek zorunda kalıyorlar. Ortaya çıkan her bilgi ve atılan her fikir, kolayca ve kısa sürede çok geniş bir kitleye ulaşabiliyor. Kılık-kıyafet modası da çok geniş kitlelere hitab edebilen bu iletişim araçlarıyla tüm dünyaya çok kısa sürelerde yayılabilen bir konudur. Ancak Müslüman kadının iletişim araçlarıyla kendisine ulaşan modayı farklı yönlerden değerlendirmesi ve ancak kendi uygun gördüğü kadarına rağbet etmesi uygun olur. Zira Müslüman kadın, kendi modasını kendisi tesbit etmeli, böylece de dünyayı etkisi altına alan herhangi bir akıma ya da kalıba bağlı kalarak kendini sınırlamamalıdır. Modayı, "göze estetik ve güzel gelen herşey" diye tanımlarsa, mümin kadın aklı ve estetik anlayışı ile giyim tarzını rahatlıkla kendisi ayarlayabilir. Üstelik Müslüman kadının moda anlayışı, Kur'an-ı Kerim'in koyduğu sınırları korumak kaydıyla özgürdür. Seçilen kıyafetlerin mevsimine uygun, kendi arasında renk ahengi taşıyan şekilde olması oldukça önemli bir konudur. Sağlık koşullarının gözönünde bulundurulması da başlı başına üzerinde durulması gereken bir husustur. Bu önemli faktörlerin dışında Müslüman kadın dilediği şekilde giyinmekte özgürdür. Tesettür, Müslüman kadını diğer kadınlardan ayıran en belirgin özelliktir. Bu yüzdendir ki, mümin kadın diğer ibadetleri gibi tesettür konusunda da büyük bir titizlik göstererek, Allah (c.c.)'ın koyduğu sınırları zevkle ve şevkle korur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'in indirildiği ilk dönemlerde mümin kadınlar için tesettür çok önemli bir unsur olmuş, onların müşrikler ve inkarcılardan tamamıyla ayrılarak tanınmalarına vesile olmuştur. İslâm'ın onlara tanıdığı özgürlüğü vurgulamaları, dışarda eziyet görmemeleri ve iffetlerini korumaları için dış elbiselerini üstlerine almaları emredilmiştir. Ahzab Sûresi'nin 59'uncu âyetinde mümin kadınların nasıl tesettüre girecekleri ve örtünmenin sınırları Cenab-ı Allah tarafından belirtilmiştir. "Ey peygamber eşlerine ve kadınlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle: onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur..." (Ahzab Sûresi, 59) Ayet-i kerimede de açıkça ifade edildiği gibi "dış elbise" kadının evden dışarı çıkarken giydiği bir kıyafettir. Bu giyim şekli, dışarıda "özgür ve iffetli" bilinmesi, eziyet görmemesi için Allah-u Teâlâ'nın koyduğu bir tedbirdir. Bunun için tesettüre dikkat etmek ve bu konuda Cenab-ı Allah'ın koyduğu sınırları titizlikle korumak çok önemlidir. Çünkü bir ibadet ve ecir kaynağı olmanın yanısıra, Allah-u Teâlâ mümin kadınların "özgür ve iffetli" tanınmalarını, kıyafetlerine gösterdikleri titizliğe bağlamıştır. Bu şekilde mümin kadınlara karşı herkesin kalbinde doğal bir saygı oluşmaktadır. Böylece hem mümin kadın özgür ve iffetli olmanın şerefini taşır ve ecrini alır, hem de ibadetini tam olarak yerine getirmiş ve Allah-u Teâlâ tarafından konulmuş olan sınırlarla korunmuş olur. Kur'an-ı Kerim'in bir başka ayetinde de mümin kadınlara tesettür şu şekilde açıklanmıştır: "Mümin kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçınsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar..." (Nur Sûresi, 31) Tesettür, mümin kadına asalet, saygı ve onur getirir. Hayatına Kur'an-ı Kerim'in koyduğu sınırlar çerçevesinde yön veren mümin kadın, elbette ki Allah'ın kendisine indirdiği dini yaşamakla yükümlüdür. Bu yüzden de Kur'an-ı Kerim'in nüzul edildiği dönemden bu yana mümin kadınlar, tesettür ibadetlerini titizlikle uygulamaktadırlar. Tesettür konusunda farklı zamanlarda ve farklı mekanlarda baskı gören müslüman kadınlar, Allah (c.c.)'ın emrettiği bu ibadetten kesinlikle taviz vermemişlerdir. İnkârcıların bütün çabaları sonuçsuz kalmış, müminleri yollarından hiçbir şekilde alıkoyamamışlardır. Müslümanın asıl görevi; hayatı boyunca Allah'ı razı etmek ve ona yakınlaşmak için yol aramaktır. Allah (c.c.)'ın dinini tebliğ ve temsil etmek ise, bu yolların en önemlilerinden biridir. Müminler, Cenab-ı Allah'ın emrettiği ahlâkı yalnızca kendilerini korumakla kalmayıp, onu çevrelerine de tebliğ ederek yaygınlaşmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bilindiği gibi lisan-ı hal, lisan-ı kaldan daha tesirli ve kuvvetlidir. Çevrelerindeki insanların İslâm ahlâkını anlayabilmeleri, müminlerin yaşadıkları ahlâkı yalnızca sözle değil kendi halleriyle de dışarıya yansıtması çok önemlidir. Müslüman kadına düşen görev, konuşmasından tavırlarına, şahsiyetinden dış görünüşüne kadar her yönüyle İslâm dinine, en güzel şekilde hizmet etmektir. Mümin kadın cahiliyeye, dinin güzelliğini ve güzel ahlâkı anlatırken, kendisinde de bu üstün özelliklerin bulunduğunun farkedilmesi gerekir. Bu şekilde insanların üzerinde bırakılan etki kuşkusuz büyük olacaktır. O halde, tüm dünyaya her konuda örnek olmaya talip olmuş mümin kadın için de şık giyinmek, estetik ve uyuma dikkat etmek konusu gündeme gelmektedir. Bu yüzden kılık-kıyafet âdâbını çok teferruatlı bilmek ve uygulamak gerekir. Özellikle tebliğ sorumluluğunu üstlenmiş kişilerin bu konuda son derece titiz davranmaları gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, İslâm sanat ve estetiğe de önem veren bir dindir. Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayette cennet tasvirleri yapılırken, oradaki güzellik, sanat ve estetik çarpıcı bir biçimde vurgulanmıştır. Tüm bunların yanısıra tesettürün tekdüze, yalnızca şekil ve renkten ibaret olarak algılanıp uygulanması da yanlıştır. Tarih boyunca, zaman ve topluma göre değişen çeşitli zevklerin, o toplumların kıyafetlerine yansıması çok doğaldır. Pek çok farklı model ve renk seneden seneye moda olabilmekte ve insanlar tarafından beğenilmektedir. Müminlerin kıyafetlerinde asıl olan ise, daha önce de belirtildiği gibi, Allah-u Teâlâ'nın sınırlarının titizlikle korunmasıdır. Bu konuda Allah (c.c.)'ın sınırlarına gereken dikkat gösterildikten sonra, pekçok farklı renk ve şekilde giyim şekli bulunabilir. Müminler, gösterdikleri güzel ahlâka karşılık cennette herşeyin en güzeline layık oldukları gibi, bu dünyada da üzerlerinde taşıdıkları iffet ve şerefle herşeyin en iyisini yapmakta asıl hak sahibi olan kimselerdir. Kur'an-ı Kerim'de Allah (c.c.)'ın sınırlarını koruyan, iffetine dikkat eden kadınların, ahirette daha güzeliyle ödüllendireleceği ifade edilmektedir. Ayetlerde mümin kadına birer nimet ve ödül olarak cennette ağır atlastan işlenmiş elbiseler, ipekler, inci ve altın ve gümüş ziynetlerden bahsedilmektedir. Cenab,ı Allah cennetteki bu nimetleri yalnızca mümin kadına vaadetmektedir. Cahiliye kurallarının yaşandığı bir toplumda ise bugün kadın, asıl olması gerektiğinden daha farklı bir pozisyonda karşımızdadır. Her türlü maneviyatsızlık, hissiyatsızlığın içinde kadın, topluma ayak uydurarak yoz bir ahlâk içerisine girmiştir. Her türlü iffetsizliği, açık-saçıklığı kendine kâr bilen cahiliye kadınları manen zarara uğradıkları gibi, maddî zarara da uğrarlar. Böyle bir ahlâk anlayışı içinde olan bir toplumda ise şüphesiz ki, kadın gün geçtikçe saygınlığını kaybedecektir. Bu yüzdendir ki, Cenab-ı Allah'a bize iman nasip ettiği için çok şükretmeli, bizi hidayete erdirip İslâm ahlâkını bize yaşattığı için çokça hamd etmeliyiz. | |
Konu Sahibi SONSUZNUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Nefsini tanıyan rabbini bulur | Dua Bölümü | MusabBinumeyr | 1 | 2244 | 23 Şubat 2011 14:32 |
Azrail a.s Hoş Geldin Diyebilirmisin...? | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | kamer34 | 2 | 1900 | 17 Şubat 2011 14:11 |
Tirnak Kesme Adabi | İlmihal Bölümü | SONSUZNUR | 0 | 2327 | 22 Aralık 2009 14:35 |
Yüzümüz Kızaracak Okuduğumuzda | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Seleme | 1 | 1563 | 16 Kasım 2009 17:54 |
Miraç Kandili Duası | Dua Bölümü | SONSUZNUR | 0 | 2197 | 20 Temmuz 2009 01:25 |
20 Ekim 2008, 02:05 | Mesaj No:2 |
Cvp: Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet Bu yüzdendir ki, Cenab-ı Allah'a bize iman nasip ettiği için çok şükretmeli, bizi hidayete erdirip İslâm ahlâkını bize yaşattığı için çokça hamd etmeliyiz. elhamdulillahi rabbil alemin | |
13 Mayıs 2009, 21:03 | Mesaj No:3 | |
Durumu: Medine No : 4597 Üyelik T.:
27 Ekim 2008 | RE: Cvp: Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet Alıntı:
Size katılıyorum kardeşim
__________________ Allahtan başka hiç birşeyi olmayan ben Allahtan başka herşeyi olanlara acırım.......... | |
13 Mayıs 2009, 21:12 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | RE: Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet
Moda"yı takip etmek gittikçe bir rekabete döner ve insan"ı maneviyattan uzaklaştırıp maddiyata odaklandırır. Yani İslam"ın bize getirdikleriyle pek bağdaşmaz moda.
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
05 Mayıs 2011, 22:44 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet
Dar Giyeceksen Kapanma Arkadaş! - Emine Şenlikoğlu Yazı ve kitapları ile bir döneme damgasını vuran Emine Şenlikoğlu tesettür firmalarını yerden yere vurdu: “Para kazanmak uğruna tesettürle vurdular İslam’ı. İslami tesettür diye bir şey kalmadı. Dandik dandik örtünüyorlar. Daracık giyiniyorlar. Allah’a nasıl hesap verecekler” GUATR ameliyatı geçirdikten sonra 1.5 yıl Belçika’da tedavi gören ve romanları için araştırmalar yapan İslami kesimin sivri dilli kadın yazarı Emine Şenlikoğlu, Türkiye’ye döner dönmez Habertürk Gazetesi’ne konuştu. Şenlikoğlu’nun eleştiri oklarından bu kez tesettür firmaları nasibini aldı. Çarşaf giyen 57 yaşındaki Şenlikoğlu, “Bir dönemMüslüman kesim tarafından da hakarete uğradım. Televizyona çarşafımla çıkmamı yadırgadılar. Çarşaf nedeniyle görüntüm bozukmuş. Oysa şu an İslami tesettür diye bir şey kalmadı, mahvettiler. Dandik dandik örtünürlerse bu tesettür değildir” diye konuştu. Şenlikoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “O kadar daracık giyinen tesettürlüler var ki. Dar giyeceksen başını kapatma, tüm vücut hatların ortada. ‘Ne yapalım bulamıyoruz’ diyorlar. Mağaza sahipleri Allah’a nasıl hesap verecek. Para kazanmak uğruna, tesettürle vurdular İslam’ı. Demek ki tesettüre girenler de bozulmaya hazırmış. Yüzünde bir kilo boya, daracık bir kıyafet, üstünde dize kadar tunik. Zaten tesettür değil ki onunkisi. ‘Mecburmu bırakıyorlar seni’ diye soruyorum. Kimisi ‘Ben daha yeni kapandım’ diyor, mahcup oluyorum. Kimisi ‘Bu da tesettür’ diyor. İslam’da çarşaf şart değil,ancak giysin bol olacak, hatları belli etmeyecek NE YAPALIM BULAMIYORUZ karşınızdakini o kdr safmı buluyorsunuz daha mantıklı bahaneler bulun RABBUL ALEMİN hepimize hidayet versin
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
05 Mayıs 2011, 22:56 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 11916 Üyelik T.:
02 Mart 2010 | Cevap: Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Ahzab Suresi, 59) Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanlar, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah, işitendir, bilendir. (Nur Suresi, 60) [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ey kışa baharı müjdeleyen, güzelliğiyle gönülleri cezbeden ve asırlar öncesinin buğusuyla âşıkları mest eden; nuruyla karanlık dehlizlerde boğulanlara yol gösteren goncam, sen açılıp güle devşirme. Sana kapanmak yaraşır, sakın diğer çiçeklere imrenme. Sana farzdır gizlenmek mabedinde. Yapraklarını açıp nice gözlerle meşk etme hevesinde misin? Gel vazgeç gonca gülüm, gel vazgeç! Yaprakların dökülmeye başlarken hangi hayran nefesi duyarsın sinende? O zaman kimse koklamaz ruhunu goncam. Farkına bile varmazlar, üstüne basıp çiğneyiverirler umarsızca. Ve sonra onlar yeni goncalar hevesinde sarhoş olurlar. Gel sen hep gonca kal. “örtün” emri karşısında bir an duraksamadan etekliğini başına geçirme aşkında olan silsilenin rind-i şeydası. Senin de ruhunu örten yaprakların varmış, onları açıverme. Ruhsuz beden “et”ten ibarettir. Beden giysin ruhuna dar mı geldi goncam? Lütfen goncam sen bedenini ruhsuzluğa terk “et”me. Yazık edersin kendine. Hazineler okyanusun derinliklerinde keşfedilmeyi bekler. Binler onu keşfetmeye heves eder de yalnız bir kişi o cevheri elde eder. Bugünden gözleri doyurup değerini düşürme. Bülbülünü tazeliğinden mahrum etme. El, kol, bacak, gövde peki değerin söyle nerede? Bugün övündüklerin yarın çürüdüğünde ruhuna ıstırap basacaksın. Nazenin fıtratın, titrek ruhun bunlara alışkın değilken nasıl bir gafletle bu serginin nadide parçası olma gayretiyle çırpınırsın! Seni senden daha iyi bilen ve o güzellikleri sana verene isyan etme. Gonca gülüm bari sen nisyan etme! Taabbûdi bir itaat başına taç olsun. Gönlünü secdeye eğdir her şeyden önce. Gözyaşlarını yüzdür dua iklimlerinde. Zamanın son diliminde sen diğerlerine benzememekle övün goncam! Sen hayânla övün. Başkalarına benzeme hastalığına senin haysiyetli ruhun da kapılmasın. Yaşadığın gibi inanma. inan ve yaşa! Gel vazgeç sen “gül”me goncam. Ağırbaşlı bir edayla sen hep saklı kal. Açılma vaktinin duası kabul olur elbet sen sabırla acıyı ruhuna sar. Giyin, denmedi sana goncam yapraklarınla “örtün”. Anla artık, o senin fıtratına basılmış mührün. Hayadır sana bahşedilmiş en münevvir örtün. Goncam, sen özenme güllere, güller sana özensin. Gonca gülüm bahar bahçelerinde sen binlerce gül-i rânâ’dan daha güzelsin. ALINTI |
06 Mayıs 2011, 15:42 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Cevap: Tesettür, moda ve İslam'da kılık-kıyafet
Ahir zamanda imanımızla mı ugrasacagız yoksa moda belası ile mi? Kimse kimseyi anlamıyor kardesim. Carsaf giymiş konusması kolay, gel sen zoraki basına mendil kadar bez parcası takmıs birine bunu anlat. Kolay mı? İnsanları kınamak en kolay yol demi. Pantolon giyene etek, etek giyene ceket, ceket giyene tunik, tunik giyene de pardüse giydirebildiysek ne mutlu. Hayatta pat diye olan ne var yahu, hersey aşama ile olur. Yüzünde 1 kilo boya olan adamı carsafa sok bak nasılda sırıtır 1km öteden. Gecen aksam bir velim geldi cocugundan şikayetci. Derdi neymis dedim. Aman efendim 10 liralık esarp takmak istemiyormus. Arkadası 100 liralık takıyormus. Tesettür öze işlemedikten sonra 100bin liralık esarp taksa neye yarar ki. Hala dış dünya ile mesgulüz ice dönemedik maalesef...
__________________ Bismillah diyerek... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
İslam'da böyle tesettür var mı? | Nebevi Sevda | Kadın Bakım-Güzellik | 0 | 25 Kasım 2018 22:58 |
(Gerçek Tesettür) Mustafa Kuş tesettür şiiri | su damlası | Tesettür Konuları | 3 | 17 Mayıs 2015 19:47 |
Anladığınız Tesettür Anlayamadığım Tesettür? | Minam | Tesettür Konuları | 4 | 02 Nisan 2013 16:57 |
Kılık Kıyafet özgürlüğü için 10 milyon imza !!! duyarsız kalma !! | makbergülü | İslami Haberler | 9 | 21 Şubat 2013 18:33 |
Kılık Kıyafet ve modernite!!!! | TÜRKcan | Tesettür Konuları | 0 | 05 Eylül 2008 04:24 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|