|
Konu Kimliği: Konu Sahibi YaŞuHa,Açılış Tarihi: 22 Aralık 2011 (15:12), Konuya Son Cevap : 22 Aralık 2011 (15:12). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
22 Aralık 2011, 15:12 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13867 Üyelik T.:
24 Mayıs 2011 | Dilde, Gönülde Ve Şuurda "Vahdet" Dilde, Gönülde Ve Şuurda "Vahdet" Dilde, Gönülde Ve Şuurda "Vahdet" Allah Celle Ceiaiuhunnn adıyla başlamak gerek. Evet, Allah Cette Cdaiuhıİnun adıyla her şeye yeni baştan başlamak gerek. Öyle bir başlangıç ki,, Allah Teâlâ'mn emrine göre, Allah Cette Ceiaiuhu'mm adına ve O'nun rızasına göre kazanmak... O'nun adına olmadıkça ve O'nun adı anılmadıkça hiçbir hayırlı sonuç alınamamıştır ve alınamaz da... Nur Dağı'ndaki Hira mağarasında kendisine ibadetle meşgul olan son Rasul'üne (Sailaiiahu Aleyhi ve Seiiem) evrensel nizamının ilk düsturlarını vahyeden Allah, şöyle buyurdu: "Yaratan Rabb'inin adıyla OKU!"[1] Rabb'inin adıyla, O'nun emriyle ve arzusu üzerine başla!... Her başlangıcı Allah Cciie Cdaiahuimn adıyla yap, her bitirişi de O'na hamdetmekle bitir. Başlangıç ve bitiş Allah aile Cehiuim'nun emri üzerine olmalıdır. Çünkü O, hem yoktan yaratandır, hem de yegane emir sahibidir. "îyi bilin ki, yaratma ve emir Onun.[2] Nasıl ki, kâinatta yaratıcı yalnız ve yalnız Allah celle Ceihiutm ise, yine kâinatta emir sahibi, hüküm ve hakimiyet sahibi de yalnız Allah Celle CeMvhuĞm. Müslüman her işine, her hareketine Allah Celle Ceiaiuhuimn adıyla başlar ve yalnız O'nun hükümlerine tabi olarak sürdürür; sonucunu da O'nun emirleri gereği noktalar... Allah Cette Ceiahıhudan başkasının adıyla başlamak ve O'nun emirlerince hareket etmek, Fir'avn'm sihirbazlarının işidir. Fir'avn, Mısır'ın tağutu idi. Yaratmayı Allah'a verirken, "emr"i eline almış ve ülkesinde kendisini emredici yegane hakim olar rak ilan edip, "rab" olduğunu iddia etmişti. Onun emrine girip, hakimiyetini kabul edenler, işlerine onun adıyla başlıyorlardı. Nitekim Hz. Musa AieyMsştlam ile yarışmak isteyen Fir'avn'ın sihirbazları şöyle deyip gösterilerine başlamışlardı: "Fir'avn'ın izzetine (şerefi için) biz, elbette biz galip geleceğiz. [3] Mısır'ın tağutu Fir'avn'ın adına işe başlayan sihirbazlar, Hz. Musa Aieyhisseiam'm mucize Asâ'sı karşısında âciz duruma düşmüş, büyük bir yenilgiye uğramış ve iman etmek zorunda kalmışlardı. Tağut Fir'avn'ın tüm işkencelerine rağmen imanlarından vazgeçmemişlerdi. [4] İşte biz de hayatî her şeye, Rahman ve Rahim Allah Celle adıyla ve Allah Teâlâ adına başlanması gereğine inanarak başlıyoruz. Bütün çağdaş Fir'avnlan reddederek, yalnız ve yalnız yaratıcı ve emredici Allah Ceiie Ceiaiuhu'nun emirlerine tabi olarak başlıyoruz. Ve inanıyoruz ki, her şeyimize yeni baştan başlamalıyız. Bunca ayrılıkları ortadan kaldırmak, bunları Allah cdie Ceiaiuhu adına bir araya getirmek; yani kesretten vahdete ulaştırmak gerekir... İslâm Dünyası'nda korkunç bir manzara göze çarpmaktadır. Halkı müslüman olan ülkelerdeki aynı ilâha, yani Allah'a, aynı Kitab'a, aynı Rasul'e ve aynı ahiret gününe iman ettiklerini söyleyip, aynı kıbleye dönerek ibadet edenler, içler acısı bir ayrılığın içine düşmüşlerdir. Görünüşte yüzlerce, hatta binlerce ortak yönleri olan müs-lümanlar niçin anlaşamıyor ve neden îslâmî bir vahdeti oluş-turamıyorlar? Bu soruya verilecek cevap iyice tefekkür edilmelidir. Sebepleri araştırılırken her yönüyle ortaya konulmalıdır. Bu korkunç bunalımın tarihî, sosyal, psikolojik, ekonomik ve manevî sebeplerinin birer birer araştırılmasının şart olduğuna inanıyoruz. Halkı müslüman olan ülkelerdeki müslümanlarm ortak kültürlerinin olmadığını görüyoruz. Ortak kültürlerinin olmayışından kastımız, tarihî ve dinî kültür değildir. Kastımız, bugünkü kültürlerini oluşturan ortak kavramlarının olmadığıdır. Daha doğrusu, iç ve dış kâfir güçler tarafından bu kavramlar alt-üst edilmiş ve müslümanlarm kafaları allak-bullak bir duruma getirilmiştir. İslâm ve müslüman düşmanları olan yerli yabancı müstekbirler, ellerindeki tüm imkânlarla saldırıya geçmiş, hücumları sonucu İslâmî değerleri tahrip etmişlerdir. Ünlü Fransız oryantalisti (müsteşrik) ve aynı zamanda İslâm düşmanı Luis Massignon'un şu baykuş çığlığı, küfür dünyasının ortak sevinç sloganıdır: "Onların her şeylerini tahrip ettik. Felsefeleri, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. Anarşi veya intihar için olgun hale geldiler:[5] "Onlar" diye kastedilenler mü slüm anlardır. İkiyüz yıldan beridir şirk dünyasının var gücüyle hücumuna uğrayan İslâm Dünyası, yirminci aşrın başlarından günümüze kadar çok büyük tahriplere uğramıştır. Herşeyden önce bu hücumların sonucu, ortak kavramlarını yitirmeğe mahkûm olmuş, dolayısıyla İslâmî vahdetin parçalanmasına sebep teşkil etmişlerdir. İnsanların anlaşabilmesi ve kaynaşabilmesi için ortak kavramlara ihtiyaç .vardır. Toplumun en küçük birimi olan aileden tutun, toplumun tümüne kadar bu böyledir. Aile içinde yaşayan fertlerin dahi kendilerine has kavramları olduğu gibi, onların toplumla anlaşmasını sağlayacak ortak kavramları vardır. Eğer böyle yerli yerine yerleşmiş kavramlar olmazsa, anlaşmak imkansızlaşır. Eğer aile böyle ortak kelime ve kavramlardan mahrum olursa, meselâ birisi "pencere" der de diğeri '"kapı" anlarsa, ya da biri "mutfak" derken diğeri "banyo" anlarsa, orada meydana gelecek anarşi ortamını tahmin etmek zor değildir. Aynı örneği toplum için de kullanabiliriz. Toplum içindeki fertlerin kendi aralarında anlaşacakları ortak kavramları olmazsa büyük bir kargaşa meydana gelir. Ne yazık ki, bu kargaşanın en korkunç boyutlara ulaşmış halini bugün müslümanlar yaşıyorlar. İç ve dış müstekbirler tarafından ortak kavramları tahrip edilen müslümanlar, anlaşamadıkları bir yana, aralarında soğuk ve sıcak savaşlar olmaktadır. Rabb'imiz Allah ceih cdaiuhu; "Ve topluca Allah'ın ipine (Kur'ân'a/İslâm'a) yapışın, ayrılmayın[6] diye buyururken ve yine, "Allah'a ve Rasul'üne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız, devletiniz (gücünüz/kuvvetiniz) gider. Sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir[7] diye emrederken, müslümanlar, emperyalist müşrik güçlerin oyunlarına gelip ayrılığa düşmüşlerdir. Allah Ceiic Ceiaiui vahdeti emrediyor, fakat müslümanlar kesrete dalmışlar. Bu dalış, müs-lümanlarm isteyerek ve şuurlu olarak yaptıkları bir dalış değildir. Dışta emperyalist kâfir güçler, içte de onların yerli uşakları olan tağutîler, müslümanlarm değer yargılarını bozmuş ve yerlerini değiştirmişlerdir. Öyle bir hale gelinmiştir ki, mü s tumanlardan birisinin veya bir grubun "kara" dediğine diğer bir müslüman'fert ya da grup, "beyaz" diyebiliyor. Bunun gibi tüm değer yargılarında az veya çok anlaşmazlık söz konusudur. Meselâ, "vatan", yani "dâr" kavramı gündeme geldiğinde, bir müslüman İslâmî manada ve mahiyette bir vatanı anlarken, diğer bir müslüman belli sun'i sınırlarla sınırlandırılmış ve içinde İslâmî hükümlerin yaşanması yasaklanan bir vatanı anlıyor. Daha açıkçası kendisinin de vatandaşı olduğu, fakat yönetimi İslâmî olmayan bir vatanı algılıyor. "Din" denilince bir kısmı, hayatın her birimine hitap eden ve hakim olmak isteyen İslâm'ı anladığı gibi, Yeryüzünde fitne (den eser) kalmayıncaya, din de (şunun bunun değil), yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla (kâfirlerle, müşriklerle, münafıklarla) savaşın. (Savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur[8] ayet-i kerimesini tefekkür ederken, diğer kısmı, birtakım ibadetlerden oluşan, ahi-retle ilgili inanç sistemini anlamaktadır. Halbuki bu iki takım da müslüman olduğunu söylemektedir. Diğer tüm kavramlar ve ıstılahları böylece tahlil edebiliriz. Bir Örnek vermek gerekirse, "helâl" ve "haram" kavramlarını ele alabiliriz. Belki her gün yüzlerce defa söylediğimiz helâl ve haram kavramlarının mahiyetini tefekkür edemeden kullanır, hemen ardından şu akaidî kaideyi ekleriz: "Haramı helâl; helâli de haranı kabul etmek insanı kâfir yapar. [9] Yine devamlı tekrar ettiğimiz İslâmî düsturlardan birisi de şudur: "Küfre rıza küfürdür." Şimdi "helâl" ve "haram"m ne olduğunu görelim. Helâl; Rabb'imiz Allah cdie cdaiuhunun bizim işlememizi emrettiği ve serbest bıraktığı şeylerin bütünüdür. Mesela, ehl-i küfürle cihad etmek, masiyeti ortadan kaldırmak, teaddüdü zevcat vs. gibi. Haram ise; yine Rabb'imiz ve ilâhımız Allah Cdie Cdaiuhu'nun, işlememizi yasakladığı şeylerin tümüdür. Meselâ, zina, içki, kumar, faiz, Allah Cdie Ceiaiuhu'dan başkasının hakimiyetini kabul etmek ve kendisine ortak koşmak gibi... Buradan hareketle, her kim ki, Allah Cdie Ceiaiuhu'nun serbest bıraktığını yasaklar, yasakladığını serbest bırakırsa, hele hele bunu kanunîleştirirse, o kişi veya topluluk, helâli haram etmiş olur. Aynı şekilde haramı da helâl etmiş demektir. Bundan dolayı yukarıdaki hükme girer. Dolayısıyla bir müslünıan, böyle birisine veya birilerine itaat ederse, "küfre rıza göstermiş" bir duruma düşer. Böyle bir durumu varın siz tahlil edin. Bu misallerde olduğu gibi, tüm İslâmî kavramlar, birer birer ele alınıp gerçek mahiyetiyle izah edilmeli ve her müslümana anlatılmalıdır.[10] Bu sayede müslümanlar arası dil, kültür, hedef ve şuur birliği oluşur. Böylece İslâmî vahdete ulaşılmış olunur. Alıntı |
Konu Sahibi YaŞuHa 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Aile Edep demekti | Şiirler ve Şairler | YaŞuHa | 2 | 2275 | 04 Mayıs 2014 21:47 |
Kardeşimize dua lütfen | Dua Bölümü | MusabBinumeyr | 4 | 2531 | 04 Aralık 2013 19:38 |
Kilonuz mu var? sorun degil artık/Medineweb | Diyet/Spor | gün ışığı | 4 | 2960 | 27 Kasım 2013 21:45 |
Üzüm çekirdeği mucizesi | Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp | YaŞuHa | 2 | 2457 | 27 Kasım 2013 21:34 |
Peki Anne senin yüregini kim sogutacak? | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 7 | 3340 | 26 Kasım 2013 20:23 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ey "İnsanlıktan" istifa eden "İnsanlık! "/Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | 23 | 21 Eylül 2023 08:37 |
"Ecir" olmakla " esir" olmak arasında sıkışan insan | suhtem | Makale ve Köşe Yazıları | 10 | 03 Ekim 2021 16:14 |
EŞİNİ "EV"E BAĞLAYAN ve Evi "Mutluluk Yuvası" Yapmayı Başaran Kadınlar | KuM TaNeSi | Evlilik-Nikah Konuları | 17 | 28 Ocak 2020 15:05 |
""Müşrikleri Tekfir Etmemek/Onların Kafir Olduklarından Şüphe Etmek"" | kamer34 | Tevhid Ve Şirk Konuları | 9 | 14 Mart 2014 00:27 |
Bu Haftanın Misafiri "" mevlanaca "" kardeşimiz.. | su damlası | Hafta'nın Misafiri | 29 | 09Haziran 2013 14:31 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|