|
Konu Kimliği: Konu Sahibi bilinmez,Açılış Tarihi: 28 Eylül 2012 (21:38), Konuya Son Cevap : 28 Eylül 2012 (21:38). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
28 Eylül 2012, 21:38 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Benim yolum budur, Bağımsız Bir Yapı Benim yolum budur, Bağımsız Bir Yapı بســـم الله الرحمن الرحيم " de ki: — Benim yolum budur. Ben ve bana uyanlar basiretle insanları Allah'a çağırırız. Allah'ı her türlü eksikliklerden uzak tutarım. Ben O'na ortak koşanlardan da değilim." (Yusuf Sûresi, 12/108)ey peygamber sen onlara deki: "Benim yolum budur." Kendisinde hiçbir kuşku, hiçbir şüphe ve eğriliğin olmadığı dosdoğru bir yoldur benim yolum. "Ben ve bana uyanlar basiretle insanları Allah'a çağırırız." Bizler Allah'ın vermiş olduğu bir aydınlık sayesinde dosdoğru yoldayız. Yolumuzu iyi tanırız. Her adımımızı görerek, anlayarak ve bilerek atarız. Hiçbir şüphe ve yanılgıya kapılmayız. Çünkü yolumuz gayet net ve aydınlıktır. Allah'ı uluhiyetine yakışmayacak şeylerden de tenzih ederiz. Kendimizi Allah'a karşı eş koşanlardan ayırır ve uzak tutarız. "Ben Allah'a ortak koşanlardan değilim." Ne gizlisi, ne açığı... Allah'a ortak koşmanın hiçbir şekli yoktur bende. İşte benim yolum budur. İsteyen gelsin bana tabii olsun. İstemeyen tabii olmasın. Kendi arzusu bilir. Ben dosdoğru yoluma devam etmekteyim. Allah'ın yoluna davet edenlerin bu özelliklerle donanmaları bu net ayrımı yapmaları birinci vazifeleridir. Kendilerinin tek bir ümmet olduklarını, akidelerini kabul etmeyenlerin, kendileri gibi hareket etmeyenlerin, liderlerinin kumandası altına girmeyenlerin başka bir ümmet olduklarını ve kendilerinin bunlardan tamamen ayrı olduklarını ilan etmek zorundadırlar. Kısacası kendilerini net bir şekilde ayırarak kendileri dışındaki kimselerle içice bulunmamak durumundadırlar. Bu dinin davetçilerinin, cahili toplum içinde eriyip yokolmuş bir haldeyken, başkalarını kendi dinlerine çağırmaları yeterli gözükmemektedir. Böyle bir hareket metodu ile değer taşıyan hiçbir sonuç elde edilemez. Bu insanların daha ilk adımda yapmaları gereken, kendilerinin cahili toplumdan bütünüyle farklı ve apayrı bir topluluk olduklarını açıkça söylemeleri ve kendilerini cahiliyeden ayırarak İslâm inancının biraraya getirdiği ve müslüman liderlerin yönelttiği farklı bir topluluk halini almalarıdır. Özetle İslâm davetçileri kendilerini cahiliyye toplumundan ayırmak zorundadırlar. İslâm davetçilerinin cahiliyye toplumu ile biraraya gelmeleri ve bu toplum ile kaynaşmaları, onlara karşı taviz verip cahili yönetimin idaresi altına girmeleri durumunda, akidelerinin kuvveti, davetlerinin etkisi ve yeni davetin sebep olacağı tüm çekicilik tesirini kaybedecektir. Bu hakikat yalnızca peygamberlerin kendi devirlerindeki müşrikleri dine davet ederken takındıkları bir durum değildir. Cahiliyye, insanların hayatına egemen olarak yüzünü gösderdiği tüm devirlerde geçerlidir. Üstelik yirminci yüzyıl cahiliyyesinin takındığı vasıflar ve sahip olduğu temel prensipler açısından, İslâm davetinin tarih boyunca karşılaştığı diğer cahiliyyelerden farklı olduğu kesinlikle söylenemez. Kendini müslüman olarak niteleyen bazı cahiller, cahili toplum içine karışarak, onlara ayak uydurmak sureti ile onların içine sızarak İslâm daveti noktasında birşeyler yapacaklarını zannediyorlar. Böyle bir inanca sahip olanlar ne İslâm akidesinin gerçek kimliğinin ne de insanların kalplerine nasıl hitap edilebileceğinin farkında değiller. Allah'ı tanımayan ateistler bile, kendi hareketlerinin özlerini, düşüncelerini ve inançlarını, en açık şekliyle ortaya koymaktadırlar. O halde niçin İslâm davetçileri kendi kimliklerini ve akidelerini dosdoğru biçimde ortaya koymasınlar? De ki: — Benim yolum budur. Ben ve bana uyanlar basiretle insanları Allah'a çağırırız. Allah'ı her türlü eksiklikten uzak tutarım. Ben O'na ortak koşanlardan değilim." yararlanılan kaynak..seyyid kuttup,kuranın gölgesinden mesajlar...
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
Konu Sahibi bilinmez 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
ELFAZI KÜFÜR | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 2 | 731 | 29 Ağustos 2021 23:16 |
BiR SORU | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 19 | 6883 | 19 Aralık 2018 23:11 |
SiZCE HANGİSİ MÜSLÜMAN | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 0 | 1151 | 18 Aralık 2018 22:55 |
ALLAH A iMAN NASIL OLUR.. | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 0 | 1296 | 27 Ekim 2018 22:27 |
HELVADAN KANUNLAR ve TEKFİR | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 0 | 1292 | 03 Ekim 2018 21:57 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
4- Kuranda Atomun ve Kainatın yapı taşı Mai -sıvı | Esadullah | Esadullah | 1 | 22 Eylül 2022 21:58 |
2022 Bağımsız Oyun Gelişiricilerin Yılı Olacak | Kara Kartal | Teknoloji/Digital Dünya | 0 | 08 Ocak 2022 10:49 |
DEMOKRASi BUDUR.. | bilinmez | Muhtelif Konular | 1 | 27 Mayıs 2017 01:30 |
Tevhidden Bağımsız Adalet Arayışı’ Örneği | bilinmez | Tevhid Ve Şirk Konuları | 5 | 19 Kasım 2012 18:44 |
Akıl-Vahiy-Kalp Birbirinden Bağımsız Değildir /Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 21 Mayıs 2012 14:18 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|