|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Esma_Nur,Açılış Tarihi: 15 Mayıs 2012 (17:49), Konuya Son Cevap : 15 Mayıs 2012 (17:49). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
15 Mayıs 2012, 17:49 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Tıbb-ı Nebevi ve sağlık tavsiyeleri... Tıbb-ı Nebevi ve sağlık tavsiyeleri... Tıbb-ı Nebevi, genel olarak İslam tıbbı tabiriyle ifade edil*me*ye çalışılır. Oysa çok daha geniş ve derin anlamları vardır. Bir hayat felsefesi ve yaşam biçimidir. Tıbb-ı Nebevi binlerce yıldır insanların birbirleri vasıtasıyla gelecek kuşaklara naklettikleri tecrübe edilmiş bir bilgi hazinesidir. Tıbb-ı Nebevi, “Peygamber Tıbbı” anlamını taşıyan iki kelimeden oluşur. Bu başlık altında geçen bilgiler, Peygamberimizin (a.s.m.) uyguladığı ve çevresinde bulunanlara öğret*tiği bir dizi yaşam felsefesi ve sağlıklı yaşam için yapılacak tavsiyelerden oluşur. Geçmişten günümüze gelene kadar sürekli korunmayı başarmış ve uygulandığı için de etkileri güncelliğini sürdürmüştür. Asırlar önce Pey*gam*ber Efendimiz tarafından tavsiye edilmiş olan beslenme alışkan*lıklarının önemi bugün anlaşılmıştır. O öğütlerin, bilimsel gerçeklerle uyum içinde olması, bu bilgilerin vahiy kaynaklı olmasından kaynaklanır. Tıbb-ı Nebevi, ağırlıklı olarak koruyucu hekimliğe, hastalanmadan hastalıklardan korunma yöntemleri üzerine yoğun*laşmıştır. Bu yüzden tamamlayıcı tıp yöntemleriyle büyük oranda örtüşür. Tıbb-ı Nebevi sağlığın süreklilik taşıması için yapılması gerekenlerin âdeta bir listesidir. Kapsamlı değerlendirmeler içinde Kur’an’da geçen tıpla ilgili ayetleri, hadisleri, tüm hayat felsefesini içinde barındırarak kendine has yaklaşımlarıyla çağlar ötesinden gelen birikimleri günümüze taşır. Kur’an-ı Kerim’de “Peygamber, size ne getirdiyse onu alıp kabul ediniz. Sizlere neyi yasak ettiyse ondan vazgeçiniz” (Haşr Suresi, 7), “Peygamberler onlara temiz şeyleri helal kılıyor. Pis şeyleri haram edip yasaklıyordu” (Araf Suresi, 157) buyrulmaktadır. Tıbb-ı Nebevi ve sağlığa bakış “Sıhhat ve afiyet üzere olmak, yüce Allah’ın kuluna vermiş olduğu en büyük nimetlerden biridir.” (İbn-i Kesir, 4/584) Çünkü sağlıklı olmayan insan istediği gibi hareket edemez. Allah’ın emirlerini gereği gibi yerine getiremez. İnsan bu nimete karşı şükret*me*li ve kıymetini bilmelidir. Davut Aleyhisselam, “Sağlık, gizli bir hazine*dir. Bir saatlik üzüntü, insanı bir sene yaşlanmış gibi yıpratır. Dostlardan ayrı kalmak ise kişiyi hasta eder” demektedir. Peygamberimiz (a.s.m.) sağlığın önemini şöyle vurgular: “Sizlerden her kim vücut bakımından sağlıklı, nefsinden, malından korkusuz ve huzurlu, günlük yiyeceği de yanında olarak sabahlarsa sanki dünyanın bütün nimetleri kendisinde toplanmış gibi olur.” (Tirmizi, Zühal, hadis no: 2346) “İki nimet vardır ki insanlardan pek çoğu bunların kıymetini bilmeyerek zarar etmiştir. Biri sağlık, diğeri ise boş vakittir.” (Buhari Rikak 7/170; İbn-i Mace, Zühd, hadis no: 4170) “Sağlıklı mü’min, hastalıklı mü’minden daha iyi, daha üstün ve Allah’a daha sevimlidir.” (İbn-i Mace, Zühd, hadis no: 4168) Bu, sağlıklı olmanın gereklerini yerine getiren dikkatli ve nitelikli insanlar için söylenmiş bir hadistir. Doğumsal veya sonradan oluşmuş, insanın kendisinin elinde olmaksızın gelişen rahatsızlıklar için söy*lenmemiştir. Bu tarz bir ifade evrensel gerçeklerle bağdaşırken istisnai durumlar hep ayrıcalıklı olarak bulunmaktadır. Bu ayrıcalığın ifadesini başka bir hadislerinde Peygamberimiz şöyle dile getirir: “Allah kime hayır murat ederse ona musibet verir.” Burada musibetten birçok anlam çıkarılabileceği gibi bunların içinde de ağırlıklı olarak hastalıklar kabul edilebilir. “Ey insanlar! Şüphesiz ki dünyada insanlara, iman ve sağ*lıktan daha kıymetli bir şey verilmemiştir. Böyle olunca Yüce Allah’tan bunları isteyiniz.” (Müsned 1/8) “Rabb’inden dünya ve ahirette bağışlanmanı ve sağlıklı olmanı iste.” Peygamberimizi ziyaret eden bir kişi hangi duanın üstün olduğunu sormuştur. Bunun üzerine Peygamberimiz bu hadisi buyurmuştur. Bu hadisle sağlıklı olmada duanın önemine işaret etmekte ve bunu tavsiye etmektedir. Dengeli olmak, yaşamda olduğu gibi beslenmede de son derece önem taşır. Bu sebeple yemek yeme alışkanlıklarımızın gözden geçirilmesi gerekir. Yıllar öncesinden edindiğimiz yanlış alışkanlıklar kurtulmamız ve sağlığımıza tekrar kavuşmak için fedakârca ve sabırla davranış değişikliği yap*mamız gerekir. Örneğin yemek yeme sırasında sıcak olanları soğukla, tatlı olanları ekşi ile kabızlık yapanları yağlı gıdalar ile desteklemek yerinde olacaktır. İştah varken yemek yemeğe son verilmeli ve yemekler iyice çiğnenerek yavaş bir şekilde yenmelidir. Bir önceki öğün sindirilmeden kesinlikle tekrar yenilmemelidir. En önemli sağlık sorunu ihtiyacımızdan fazla miktarda yemek yememizden kaynaklanır. Fazla miktarda alınan kalori harcanmadığında bedenin farklı organlarında veya bölgelerinde yağlanmaya neden olur. Özellikle önemli organlarımızdan biri olan karaciğerdeki yağlanmanın ortaya çıkarmış olduğu sonuçlar son derece önemlidir. Böylelikle insan bedeninin sağlıklı çalışması bozulur. Yemekten önce hareket edilmesi çok faydalı; ama hemen sonrası hareket etmek ise çok zararlıdır. (Bağdadi, s. 11, 159; Zehebi, s. 188) Yemek öncesi yavaşlamış olan ****bolizmanın canlanması amacıyla yapılan hareket çok faydalıdır. Sindirim sistemi boş olduğundan çevre organlarda bulunan kan dolaşımı yeterli seviyededir. Bu yüzden bedenin temizlenmesi açısından derin nefes alıp verme egzersizleriyle birlikte yürüyüş veya hareket yapılması elde edilecek faydayı maksimum hale getirir. Yemekten sonra çevredeki kan, merkeze çekilerek özellikle midemiz ve sindirim sistemimiz etrafında bulunan kan damarlarında birikir. Bunun amacı sindirim sisteminin daha güçlü bir şekilde çalışmaya başlamasını sağlamaktır. Sütle balığı, sirkeyle sütü, sarımsakla soğanı, et kurusuyla taze eti, sumakla sirkeyi, sirkeyle pirinci, narla keşkeği birlikte yememek gerekir. İki soğuk, iki sıcak veya iki gaz yapıcı gıda birlikte alınmamalıdır. Üzeri açık yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır. (Bağdadi, s. 12; Zehebi, s. 37-38) Bir hadislerinde Peygamberimiz “Sizlere yemeği soğutarak yemenizi tavsiye ederim, çünkü soğuk yemek faydalıdır, bereketlidir. Bilmiş olunuz ki fevkalade sıcak yemekte fayda ve bereket yoktur” (Camiü’s-Sağir, 1/4, 2/100, 179) buyurmuşlardır. Ayrıca Peygamberimiz oturarak yemek yemeyi, yemeklere ve içilen suya üflenilmemesi gerektiğini ifade etmiş, her yemek öncesi ve sonrasında mutlaka ellerin temizlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bunlar ve sayılabilecek birçok değişik örneklerle beslenmemizin ince ayarları düzene sokulmuştur. Yenilenlerin Karıştırılması Sağlığımızın bozulması, çok yememizle ve yediğimiz gıdaları aynı öğünde karıştırmamızla çok ilintilidir. Değişik şekillerde sindirim vardır. Nişastalı yiyecekler (pirinç, ekmek gibi) ağızda oluşan pityalin enzimiyle sindirilir ve bu enzim alkali bir ortam oluşturur. Proteinli yiyecekler ise (et, süt ürünleri gibi) hidroklorik asit ve pepsin enzimiyle sindirilir. İki değişik gıdanın aynı öğünde alınması enzimlerin birbirlerini nötralize etmesine sebep olur ve sindirim bozulur. Bu gıdaların karıştırılmasıyla midede mayalanma oluşur. Asit ortam ve mayalanmanın neticesinde alınan gıdalar kanın koyulaşmasına, dolaşımın bozulmasına yol açar. Bu tarz beslenme, uzun yıllar yapılmaya devam edildiğinde bedende birçok kronik hastalık kendiliğinden ortaya çıkar. İnsanlar, genellikle aynı öğünde birçok değişik gıdanın tadına bakmak isterler. Özellikle Ramazan ayında bu istek daha belirgindir. Gün boyu aç kalan insan, yemek zamanı geldiğinde sofrada her şeyin bulunmasını arzular. Bulunan tüm besinlerin tadına bakmak onun için neredeyse normal bir beslenme alışkanlığına dönüşmüştür. Oysaki sağlıklı beslenmek için en önemli şartlardan biri yemek sırasında çeşit miktarını olabildiğince az tutmaya çalışmaktır. Tek bir yemek çeşidi yenilerek kalkılan öğünlerde, insanlar, bir sonraki öğüne kadar çok rahat ederler. Mide ve hazım sorunu olanlara bu yönde beslenmeleri tavsiye edildiğinde hazımsızlıklarında, mide ve bağırsak şikâyetlerinde belirgin bir rahatlama olur. Bu yöntemi tavsiye ettiğim yüzlerce hasta bu uygulamanın faydasını belirgin derecede fark etti. Mide ağrısı çekenler, kabızlığı bulunanlar ve gaz sorunu olanlar kendilerini daha iyi hissettiler. Az Yemenin Önemi Peygamberimiz (a.s.m.) “İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kâfidir. Mutlaka yemesi gerekirse midesinin üçte birini yemeye, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes alıp vermeye (havaya) bırakmalıdır” (Tirmizi, Zühd, hadis no: 2380) buyurmuşlardır. Yine hadislerinde “Birçok hastalığın gerçek sebebi çok yemedir” (Camiü’s-Sağir, 1/36) ve “Allah’a en sevgili olanınız az yiyenleriniz, vücut bakımından da hafif olanlarınızdır” (Kenzü’l-Ummal, 3/7084) buyurmuşlardır. Bu hadislerden anlaşılacağı gibi az yemenin beslenmemizdeki önemine dikkat çekilmiştir. Günümüzde de beslenme uzmanları, di*yetisyenler, hekimler ve konuyla ilgili ilgisiz herkesin ortak noktada buluştukları en önemli nokta az yenilmesi gerektiği fikridir. (Bu konu, dergimizin ilerleyen sayfalarında “Açlık” başlığı altında müstakilen işlenmiştir.) Kan Vermek Tıbb-ı Nebevi’de kan aldırma işlemi alınan kanın başka bir hastaya verilmesi ile değil, tamamen sağlık amaçlı olarak yapılmaktadır. Kan aldırma işlemine hacamat denir. Kan vücuttan çıktığında yerine plazma adı verilen bir vücut sıvısı geçecek ve kanın sulanması sağlanmış olacaktır. Akışkanlığı artan kanın aynı zamanda çevredeki, beyin ve karaciğerdeki dolaşımı da düzelmiş olacaktır. (Bu konu, dergimizin ilerleyen sayfalarında “Hacamat” başlığı altında müstakilen işlenmiştir.) Masaj El ve bazı yardımcı aletlerle vücudun değişik bölgelerinin basınca maruz bırakılmasıdır. Tıbbî açıdan masajın yararları oldukça fazladır. Dokularda birikmiş toksinlerin atılmasını kolaylaştırır. Kan ve lenf dolaşımının düzenlenmesini sağlar. Eklem ve adale ağrılarının giderilmesinde, zihnin ve ruhsal gücün durağanlaştığı dönemlerde çok faydalıdır. Peygamberimiz zaman zaman sahabilerinden kendisine masaj yapmalarını istemiştir. “Ey Ebu Zeyd! Yakın gel, sırtıma masaj yap” (İ. Sünni vr. 34 b; E. Nuaym vr. 74) buyurmuşlardır. Ayrıca yorgunluk ve bazı hastalık hallerinde masaj yaptırılmasını tavsiye etmişlerdir. Ortam Değişiminin Önemi Yaşamın değişik zamanlarında her insanın ortam değişimi yaparak rahatlamaya farklı bir ruhsal ve zihinsel arınmayı yaşamaya ihtiyacı vardır. Çalışanların senelik izinleri, mahkûmların ve askerlerin ev izinleri, hastaların senator*yum*lara alınarak orada bol oksijenli bir ortamda tedavi edilmelerinin temel mantığında hep ortam değişiminin faydalarından yararlanma düşüncesi vardır. Bu yüzden Peygamberimiz “Seyahat ediniz ki sıhhat bulasınız” (Müsned, 2/380; Camiü’s-Sağir, 2/25) buyurmuşlardır. Peygamberimiz “Yaylaya çıkınız! Mevsim rüzgârlarını (güzel havalarını) koklayıp teneffüs ediniz! Kuytu ve güzel yerlerinde konaklayınız!” (Müsned, 4/55, 3/361; Tabakat-ü İbn-i Sad, 4/306) buyurmuşlardır. Sahabilerinden hasta olanlara özellikle zaman zaman yaylalara çıkarak dinlenmelerini tavsiye etmişlerdir. Kendi uygulamalarında da yaşamının özellikle sıkıntılı dönemlerinde yalnız başına kalarak bu yöntemi tecrübe ettiğine dair birçok örnekle karşılaşmak mümkündür. Öğle Saati Uykusu Peygamberimizin öğle saatlerinde uyumayı bir alışkanlık haline getirdiği çok yaygın olarak bilinir. Bunun sağlığa faydaları olduğunu çoğumuz duymuşuzdur. Öğle saatlerinde bir saat kadar uyumanın veya hafifçe kestirmenin adına “kaylule uykusu” denilmiştir. Bu uykunun ne kadar değerli olduğunu modern tıp yeni anlamıştır. Yazarı : Recai Yahyaoğlu
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
Konu Sahibi Esma_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Fetolar bitmez ama! | Taziye-İlan-Selamlaşma | Kara Kartal | 5 | 113 | 21 Ekim 2024 10:49 |
Bulaşık makinasında turşu yapıyoruz | Turşular | Esma_Nur | 0 | 65 | 18 Ekim 2024 23:05 |
Tarifsiz Acımız | Taziye-İlan-Selamlaşma | Vasat | 11 | 356 | 05 Eylül 2024 09:33 |
Yasdayız😭 | Taziye-İlan-Selamlaşma | Vasat | 9 | 246 | 31 Temmuz 2024 13:05 |
TEPKİNİZ NE OLURDU? | Esmanur | Vasat | 3 | 176 | 27 Temmuz 2024 11:42 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Medineweb Tıbbı Nebevi tavsiyeleri | Esma_Nur | Tıbbı Nebevî | 13 | 28 Eylül 2023 09:11 |
Çocukların ve Gençlerin Yaşlarına Göre Kitap Tavsiyeleri | Mihrinaz | Çocuk-Gençlik (Dini-Genel) | 6 | 27Haziran 2022 17:28 |
Hayatı Kolaylaştırma Tavsiyeleri... | enderhafızım | Kişisel Gelişim ve Psikoloji | 2 | 07 Ağustos 2020 19:11 |
Peygamber efendimizin yetimler hakkında tavsiyeleri... | YaŞuHa | Hz.Muhammed(s.a.v) | 0 | 19 Ağustos 2011 00:03 |
Allah'ın emir ve tavsiyeleri | sevginin_bedeli | Kur'ân-ı Kerim Genel | 33 | 23 Ekim 2009 09:53 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|