Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > .::DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI.::. > Diyanet İşleri Başkanlığı > Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat

Konu Kimliği: Konu Sahibi iklimya,Açılış Tarihi:  10 Mart 2013 (16:11), Konuya Son Cevap : 06 Temmuz 2014 (12:27). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 10 Mart 2013, 16:11   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
iklimya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:iklimya isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 90
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Ankara
Mesaj: 513
Konular: 114
Beğenildi:31
Beğendi:0
Takdirleri:112
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ailede Mutluluğu Sağlayan Bazı Kaideler

Ailede Mutluluğu Sağlayan Bazı Kaideler

Yüce dinimiz İslâmiyet’in amacı insanların ve bunlardan meydana gelen cemiyetin mutluluğunu, saadet ve selametini, huzur ve güven içerisinde yaşamalarını sağlamaktır. Bunun için gerekli prensipleri, kâide ve kuralları getirmiş, insanlara mutluluk yollarını göstermiştir. Kur'an ve sünnette gösterilen bu prensiplere uyanlar hem dünyada, hem de ahirette mutlu ve mesut olurlar.
Eskilerin deyimiyle dâreyn saadetini elde ederler. Aile cemiyetin temelidir.

Mutlu ve huzurlu ailelerden oluşan cemiyet de mutlu ve huzurlu olur. Onun için her şeyin temeli ailedir. Ailenin mutluluğunu bozacak, hayatlarını zehir edecek, yuvalarını zindana çevirecek, âdetâ yaşanılmaz, çekilmez hale getirecek bir çok şey olduğu gibi, mutluluğunu sağlayacak, âile yuvasını cennete çevirecek güzel şeyler de vardır. Yeter ki eşler bunun bilincinde olsunlar. Biz burada aileyi mutlu kılacak bazı esaslara dikkati çekmek istiyoruz.

Lüks ve Özentiden Kaçınmalı
Ailenin mutluluğunu sağlayacak en önemli hususlardan biri ailenin, ayağını yorganına göre uzatması, lüks, israf ve özentiden kaçınmasıdır. Her ailenin hayat standardı, gelir düzeyi aynı değildir. Aileler kendi hallerine, ekonomik güçlerine ve gelir düzeylerine göre uygun yaşamaya alışmasını bilmelidirler.

Ancak günümüzde bu, her zaman böyle olmamaktadır. Reklam ve modanın etkisi ile aileler aşırı tüketime, lüks hayata özendirilmektedir. Ama her ailenin gücü buna yetmemektedir. Öte yandan mütevazı yaşayışları da kendilerini tatmin etmemektedir. Çünkü devamlı reklam bombardımanı altında bulunmaktadırlar. Televizyonda, basında ve etraflarında gördükleri lüks bir hayat özlemi içerisinde bulunurlar. Öyle ki ailenin helal yollardan kazanmış oldukları gelirleri artık ailenin düşlerine, hayallerine, beklentilerine cevap vermez hale gelir.

Ailede durup dururken hiç yoktan bir sıkıntı, geçim darlığı baş gösterir.

Mevcutla iktifa edip hallerine şükretmezler.

Daha kötü durumda olanları düşünmezler.

Gözleri hep yükseklerdedir.

Eşler hep birbirlerini beceriksizlikle suçlarlar.

Durum öyle bir hale gelir ki artık buna fazla dayanamazlar, sabırları tükenir, lüks özentilerini karşılamak için gayr-ı meşru kazanç yollarına baş vururlar. Bu da ailenin helakine sebep olur. Nitekim peygamber efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"İnsanlar üzerine öyle zaman gelecek ki kişinin helaki, hanımının, ana babasının ve çocuklarının yüzünden olacak; onlar bunu fakirlikle ayıplayacaklar ve ondan gücünün yetmediği şeyleri isteyecekler, o da bu sebeple dinine zararı dokunacak tehlikeli işlere girecek ve böylece helak olacaktır."(1)

Böyle bir duruma düşmemek için ailenin, ayağını yorganına göre uzatması, fedakâr olması, mevcutla iktifa edilmesi hususunda sabır ve tahammül göstermesi gerekir. Hiç şüphesiz ki bu, kolay bir iş değildir. Sabır ister, kanaat ister, Allah'ın kendilerine verdiğine teslimiyet ve rıza ister, kısaca İslâmî bir şuur ister. Öyle bir şuura sahip olmayan ailelerden bu beklenemez. Öyle ise bunun için ailelerde sabır ve kanaat duygusunu yerleştirmek, İslâmî şuuru geliştirmek ve güçlendirmek gerekir. Bu şuuru geliştirmek için medyaya, eğitimcilere ve din görevlilerine büyük görev düşmektedir.

Şu husus kesin olarak bilinmelidir ki hiçbir toplumda, yaşayan bütün fertler hayat şartları ve standartları itibariyle aynı değildir.
Kimi zengindir, kimi fakirdir, kimi de orta hallidir. Hayat anlayışları ve yaşama tarzları da aynı değildir. Kimi lüks ve israf içerisinde yaşar. Kimi, imkanı olduğu halde lüks ve israftan kaçınır mütevazî bir hayatı tercih eder. Kimi, imkanı olmadığı halde lüks hayata özenir, öyle bir yaşantının özlemini çeker, ama yaşayamadığı, buna imkanı olmadığı için üzülür, kendisini mahveder.
Kimi de ayağını yorganına göre uzatır, haline şükreder, mevcutla iktifa eder. İşte aslolan da budur. Aileler ayaklarını yorganlarına göre uzatmayı bilmelidir.

Daha Kötü Durumda Olanlara Bakmalı
Bulduklarıyla iktifa etmeyip hep gözleri yukarıda olan aileler, bilmeliler ki, durumları kendi durumlarından daha kötü olan nice aileler vardır. İnsanlar dünyalık bakımından kendilerinden daha üstün, daha varlıklı olanlara değil, kendilerinden daha kötü durumda olanlara bakmalılar. Böyle yaparlarsa hallerine şükrederler, huzurlu olurlar. Kendilerinden daha yukarıda olanlara bakarlarsa rahatları, huzurları kaçar, kendi hallerine şükretmezler. İbadet ve amel yönünden ise kendilerinden daha üstün olanlara, daha çok ibadet ve taat yapanlara bakmalılar. Böyle yaparlarsa, kendi ibadet ve taatlarıyla yetinmeyip daha çok ibadet ve taatta bulunmak isterler. Dinimizde matlup olan da budur, huzur için gerekli olan da budur.

Eşler Nankör Olmamalı
Aile içerisinde mutluluğu sağlayacak hususlardan biri de eşlerin nankör olmamalarıdır. Evlilik hayatında gerek erkek ve gerekse kadın nankör olmamalı, eşinin kendisine yaptığı iyilikleri unutup daima kötülükleri anmamalı, aksine kötülükleri unutup daima iyiliklerini hatırlamalıdır. Ebu Saîd el-Hudrî (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre peygamber efendimiz bir bayram günü musallaya/namazgâha çıktığında kadınların yanına uğrayıp:

"-Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz. Zira ben sizin çoğunuzu cehennem ehli olarak gördüm." buyurdu. Kadınlar:
"- Ey Allah'ın Resûlü! Hangi sebepten bizim çoğumuz cehennemlik oluyoruz?" diye sordular. Allah Resûlü:
"Çok lanet edersiniz ve beraber yaşadığınız eşlerinizin nimetlerine karşı nankörlük edersiniz."(2) buyurdu.
Kocalarının iyiliklerine karşı nankörlük eden kadınlar olduğu gibi, hanımlarının iyiliklerine karşı nankörlük eden nice erkekler vardır. Öyleyse eşler birbirine karşı nankör olmamalılar. Öyle eşler vardık ki hayat arkadaşının kendisine yapmış olduğu bunca iyilikleri görmez, unutur da kızgınlık anında eşine: "Ben senin ne iyiliğini gördüm? Bunca yıl kahrını çektim bana ne yaptın? gibi sözler sarfeder. Kadın olsun, erkek olsun eşlerden her biri diğerinin iyiliklerini unutup kötülüklerini saymaya kalkışmamalı, aksine kötülüklerini unutup iyiliklerini anmalıdır.

Eşler Birbirini İbadete ve Hayra Teşvik Etmeli
İbadet ve hayır işlerini eşlerin birlikte yapmaları aile içerisinde mutluluğu artırır. Bunun için eşlerden her birinin, ibadet ve taatını önce kendisinin yapması, sonra da buna eşini teşvik etmesi güzel olur. Yüce Peygamberimiz kendisi böyle yapmış, ümmetini de buna teşvik etmiştir. Nitekim Hz. Aişe validemizden şöyle rivayet edilmiştir: "Resûlüllah (s.a.s.) Ramazan'ın son on günü girince geceleri ihya eder, ailesini ibadet için uyandırır, ibadete daha fazla ehemmiyet verir ve daha fazla gayret gösterirdi."(3)

Ebû Said ve Ebû Hüreyre (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse gecenin bir kısmında, kalkar, hanımını uyandırır, beraberce -yahut tek başına- iki rekat namaz kılarsa Allah'ı çok zikreden erkek ve kadınlar arasına kaydedilirler."(4)

Peygamber efendimiz bununla Ahzap sûresinin 35'inci âyetine işaret etmektedir. Orada şöyle buyrulur:
"Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve çok zikreden kadınlar var ya; işte Allah bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât hazırlamıştır."

Yine Ebû Hüreyre (r.a.)'dan rivayet edilen başka bir hadis-i şerifte de Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Allah o kimseye rahmetiyle muamele eder ki gece kalkıp namazını kılar, hanımını da uyandırır, o da namaz kılar, eğer imtina ederse yüzüne su serperek uyandırır. Allah o kadına da rahmetiyle muamele eder ki gece kalkıp namazını kılar, kocasını da kaldırır, o da namazını kılar. Eğer imtina ederse yüzüne su serperek uyandırır."(5)

Demek ki eşler önce kendi ibadet ve taatlarını yapacak, sonra da buna eşini davet edecek, böylece birlikte ibadet yapmanın hazzını tadacaklardır.

Eşler Mutluluğu Yuvasında Aramalı
Bazı erkekler ailelerini ihmal ederler, çalışma saatinden arta kalan vakitlerini, aile yuvasında geçirecekleri yerde, dışarıda geçirmeyi tercih ederler. Merhum Mehmet Akif Ersoy'un ifadesiyle feza kadar geniş olması gereken aile yuvasını adeta bir çember gibi dar ve sıkıcı bulurlar. Bu sebeple kıymetli vakitlerini, gider mahalle kahvesinde, ya da eğlence yerlerinde geçirirler.

Böylece hem kendi sağlıklarını tehlikeye atarlar, hem de ailelerini ihmal ederler. Neticede aile geçimsizliklerine, çoluk çocuklarının perişan olmasına sebep olurlar.
Eşler birbirine karşı son derece şefkat ve merhametli olmalılar, birbirlerini sevmeli ve saymalılar. Aslında yüce Rabbimiz yaratılıştan onlara bu duyguyu vermiştir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur:

"Allah'ın varlık ve birliğinin delillerinden biri de kaynaşmanız, huzur ve sükun bulmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi, şefkat ve merhamet meydana getirmesidir. Doğrusu bunda iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır."(6)

Demek ki eşler birbirini sevecek, sayacak. Sevgi ailenin huzur ve saadeti için son derece önemlidir. Çocukların yetişmesi için de sevgi ortamı çok mühimdir. Sevgi ve saygı esasına dayanmayan aile müessesesi varlığını sürdüremez.

Peygamber Efendimiz eşlerini çok severdi ve bu sevgisini açıkça belirtirdi. Mısır Fatihi ve Arabın dâhilerinden olan Amr b. As şöyle anlatıyor:
Peygamberimizin yanına gelerek:
"- Ya Rasulallah size insanların en sevgilisi kim?" dedim. Resûlüllah:
"-Aişe." diye cevap verdi. Ben:
"- Erkeklerden kim?" dedim.
Efendimiz:
"-Aişe'nin babası." dedi.
"- Sonra kim?" diye sordum.
Allah Resûlü:
"- Ömer." buyurdu. Sonra birtakım kimselerin adlarını saydı, beni en sonunda zikreder endişesiyle sustum."(7)
Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
"Erkek hanımına sevgi ve şefkatle bakar, hanımı da ona sevgi ve şefkatle bakarsa Yüce Allah onlara rahmetiyle bakar. Erkek hanımının elini tutarsa parmaklarının arasından günahları dökülür."(8)

Eşleri de peygamber efendimizi çok severdi. Onun için nikah esnasında şu duanın yapılması adet olmuştur:

"Allah'ım bu evlilik akdini hayırlı ve mübarek eyle. Yeni evlenen bu eşler arasında ülfet/iyi geçim, sevgi ve sebat kıl. Aralarında nefret ve ayrılık kılma.
Allah'ım, Hz. Adem ile Hz. Havva, Peygamber Efendimiz ile Hz. Hatice validemiz, Hz. Ali ile Hz. Fatıma validemiz arasında kıldığın ülfet ve sevgiyi bu çiftler arasında da kıl..."

1- Gazâli, İhyâu ulûmi'd-dîn, II, 31.
2- Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, I, 223.
3- Müslim, İtikaf, 7 (III, 404).
4- Ebû Davud, Tatavvu',18.
5- Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 250, Ebû Davud, Tatavvu', 18.
6- Rûm, 21.
7- Buhâri, Meğazi, 63; Müslim, Fedâilu's- sahâbe, 8.
8- en-Nebhâni, el-Fethu'l-kebir, I, 276.
Not: Bu yazı Dr. Durak PUSMAZ’a ait olup, Diyanet Avrupa (Sayı:6) dan alınmıştır.
__________________
Bismillah diyerek...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi iklimya 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hicretle bütün insanlığı aydınlatan bir medeniyet... Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat iklimya 0 2212 04 Kasım 2013 10:00
Diyanet İşleri Başkanlığından Accra Furkan... Ezan-Kamet-Camii iklimya 0 2300 22Haziran 2013 00:39
Yaz Kur’an kurslarına kayıtları başlıyor Kur'ân Kursları iklimya 0 2180 22Haziran 2013 00:37
Aşere/Takrib Kursu”nu Dışardan Bitirenler İçin... Din Görevlileri iklimya 0 1872 09 Mayıs 2013 22:33
İslam Dünyasindaki Hüzün Ve Kutlu Doğum Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat iklimya 0 1740 11 Mart 2013 18:44

Alt 06 Temmuz 2014, 01:30   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
mehmet akif2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:mehmet akif2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13402
Üyelik T.: 25 Şubat 2011
Arkadaşları:11
Cinsiyet:bayan
Yaş:43
Mesaj: 7.401
Konular: 425
Beğenildi:2286
Beğendi:4876
Takdirleri:3684
Takdir Et:
Standart Cevap: Ailede Mutluluğu Sağlayan Bazı Kaideler

Alıntı ile Cevapla
Alt 06 Temmuz 2014, 12:27   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
GÖKCEN_AZRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:GÖKCEN_AZRA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 27691
Üyelik T.: 25 Nisan 2013
Arkadaşları:15
Cinsiyet:ANNE
Memleket:ARZ
Yaş:41
Mesaj: 2.427
Konular: 105
Beğenildi:95
Beğendi:4
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Ailede Mutluluğu Sağlayan Bazı Kaideler

Alıntı:
iklimya Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Mutlu ve huzurlu ailelerden oluşan cemiyet de mutlu ve huzurlu olur.

Ailenin mutluluğunu sağlayacak en önemli hususlardan biri ailenin, ayağını yorganına göre uzatması, lüks, israf ve özentiden kaçınmasıdır. Her ailenin hayat standardı, gelir düzeyi aynı değildir. Aileler kendi hallerine, ekonomik güçlerine ve gelir düzeylerine göre uygun yaşamaya alışmasını bilmelidirler.

Evlilik hayatında gerek erkek ve gerekse kadın nankör olmamalı, eşinin kendisine yaptığı iyilikleri unutup daima kötülükleri anmamalı, aksine kötülükleri unutup daima iyiliklerini hatırlamalıdır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Allah Mutluluğu Yaratmış* Aysima Makale ve Köşe Yazıları 3 21 Kasım 2016 18:03
"MUTLULUĞU" arıyordum demek için çok geç olmasın MERVE DEMİR Evlilik-Nikah Konuları 1 06 Temmuz 2014 01:32
Cildin genç kalmasını sağlayan besinler Arasat Kadın Bakım-Güzellik 4 18 Mayıs 2014 13:56
Zamirin Kaideler Dışında Olduğu İstisnai Durumlar Medineweb Kur’an-Kerim Bilgisi 1 28 Nisan 2013 20:41
Fıkhi ana kaideler _bülbül_ Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader 2 13 Nisan 2009 08:59

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.