22 Nisan 2008, 18:17
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
685 Konular:
242 Beğenildi:20 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | 'Hata benimdir!.. 'diyerek kardeşliğimizi yenileme kahramanlığına var mısınız? 'Hata benimdir!.. 'diyerek kardeşliğimizi yenileme kahramanlığına var mısınız? 'Hata benimdir!.. 'diyerek kardeşliğimizi yenileme kahramanlığına var mısınız?
Toplum içindeki birlik beraberliğimiz bizim için çok mühimdir. Bu sebeple konuştuğumuz dostlarımızı, tartıştığımız muhataplarımızı kırıp incitmekten ciddi şekilde çekinir, olanca gayretimizle birlikteliğimizi korumaya çalışırız.
Bizim bu birlikteliğimizi koruma gayretimiz büyüklerimizde gördüğümüz örneklerden gelir..
İşte bu örneklerden birini takdim etmek istiyorum bugün sizlere. Özellikle farklı fikir sahipleriyle konuşurken birlikteliğimizi zedeleyecek üslup ve tavırlardan kaçınmamızın gerektiği şu günlerde bu gibi örnekleri hatırlamaya ihtiyacımız fazla.
Yaşanmış bu örnekleri okuduktan sonra biz de dostlarımızı incitmekten, muhataplarımızı darıltmaktan benzeri bir dikkat ve titizlikle kaçınır, hatta bir incinme ve kırılma halinde suçu kendi üzerimize alarak gönül birliğimizi koruma örnekliğini biz de verebiliriz.
İşte size kırılma ve darılmayı önleyerek kardeşliğimizi yenileme adına suçu kendi üzerine alma fedakârlığından unutulmayan bir örnek...
***
Medine'de bir sohbet sırasında Hazreti Ebu Bekir Efendimiz kendi düşüncesini ortaya koyar. Hz. Ömer Efendimiz de karşı düşüncesini ortaya koyar. Efendimiz (sas)'den açık seçik bir hükmün bilinmediği konularda sahabe arasında farklı görüşler rahatça dile getirilirdi. Bu normaldi. Fakat bu defa Hz. Ebu Bekir (ra) Efendimiz bu karşı görüşün üslubundan biraz kırılır gibi oldu ve Hz. Ömer Efendimiz'e:
Zaten ben ne söylersem sen onun aksini söylersin!.. deyiverdi. Bunun üzerine Hazreti Ömer Efendimiz'in ses tonu biraz daha yükseldi. Karşı görüşünü daha yüksek ses tonuyla dile getirdi. İşi daha ileri boyutlara götürmekten çekinen Hz. Ebu Bekir (ra) hemen kalkıp dışarı çıktı ve doğruca Efendimiz (sas)'in huzuruna gelerek kendisinin sebep olduğunu düşündüğü gergin olayı şöyle anlattı:
Ya Resulallah! dedi, Ömer'le konuşurken 'zaten ben ne söylersem sen onun aksini söylersin' diye bir karşılık verdim, kırıcı ve kabaca davrandım galiba, durumu nasıl düzelteceğimi bilemiyorum.
Bu arada Hz. Ömer Efendimiz de yükselttiği kendi ses tonundan dolayı pişmanlık duymuş, o da kalkıp doğruca soluğu Hz. Ebu Bekir'in evinde almıştı. Meydana gelen kırılmayı hemen telafi etmeyi düşünüyordu. Ancak onun evde olmadığını öğrenince o da, doğruca Allah Resulü'nün huzuruna gelip mahcup bir şekilde durumu olduğu gibi anlatma gereği duydu. Efendimiz (sas) en sadık dostu Ebu Bekir'in yüksek sesle incitilmesine razı olmuyordu anlaşılan. Bundan dolayı Hz. Ömer'e hitaben:
- Ya Ömer! Hicret arkadaşımı bana bırakmalı değil miydin? diye sitemde bulundu. İşte bu sitemli sözden sonra olayın, Ömer'i zor durumda bırakmaya doğru geliştiğini gören Hz. Ebu Bekir Efendimiz'in gönlü buna razı olmadı. Hemen bulunduğu yerden iki dizi üzerine gelerek:
Ya Resulallah dedi, kabahat Ömer'de değil bende idi. Ben sorumluyum o konuda!.. Ve sorumluluğu tamamen kendi üzerine alıp nefsini suçlu gösterdi. Böylece kendini hatalı göstermek suretiyle incinip kırılmayı ortadan kaldırıverdi,gönül birliğini tekrar sağlayarak geriye bir incinme izi dahi bırakmadı.. (Buhari)
İşte bugün bizim hem kendi nefsimizde hem de dostlarımızda aradığımız örnek budur. Meydana gelen incinmeyi önlemek ve anlaşmazlığı çözmek için sorumluluğu kendi üzerine alma, kendini suçlu gösterip arayı düzeltme fedakârlığı. Buna siz karşı tarafı kazanmak için kendi nefsini suçlama kahramanlığı da diyebilirsiniz.. Anlaşmazlıklarımızın böyle incinme ve kırılma boyutlarına ulaşacağı yerlerde hemen araya girip sorumluluğu üzerimize aldığımız takdirde, biz kazanan taraf oluruz. Hazreti Ebu Bekir Efendimiz'in sorumluluğu üzerine alarak meseleyi çözüvermesi gibi bir problem çözme kahramanlığı olur bu. Çünkü siz cennetle müjdelenen Hz. Ebu Bekir'in (ra) kahramanlığını tatbik ediyorsunuz şahsınızda.
İşte bütün mesele burada, bu ahlak ve anlayışta. Hataları, kendi üzerine alarak dostlarıyla, çevresiyle, toplumla hep anlaşma zemini arama kahramanlığında? Ne dersiniz, burada yazımızın başlığını bir daha okuyalım mı?
Hata benimdir diyerek suçu üzerine alıp kardeşliğimizi yenileme kahramanlığına siz de var mısınız?
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
| |