Tanışma/İbrahim İnecik
'ney olup ağla , açılacaktır kapılar'...
Demişti..
Anlayamamıştım evvel Sitare'nin ne demek istediğini..
Sitare'ye Aşk olduğumu söyledikten sonra günler tuhaflaşmıştı ..
Yani aslında zaman aynı zamandı ama galiba bende vardı arıza..
Ne geceleri uyku tutuyordu nede gündüzleri zaman geçmek bilmiyordu
Hayat zalimce davranıyordu arabeske bağlamıştık monoton geçen bir hayatı..
- Aşk böyle bir şey işte dostum , diyordu çocukluk arkadaşım Mahir..
Adından da anlaşılacağı üzre bu konularda çokça Mahirdi ..
bi gün çokça efkarlanıp çokça çay içip çokta dua ettikten ve çaydan mideyi bozduktan sonra,
Mahir çok klişe bir laf edip kanıma girdi.
-Seviyorsan git konuş abi ne olacaksa olsun yani..
- he Mahirim he .. o kadar kolaydı , diye geçirdim içimden..
ama Mahir haklıydı dostlar..Konuşmam gerekirdi..
Bir gün Eyüp civarında dolaşırken Sitare'ye rastladım ..
Meydandan Haliç istikametine doğru arkadaşlarıyla yürüyordu..
Ama ne yürüyüş.. o endam o güzellik ..
Bakışlarımın mesafesinden bir an bile olsun çıkmaması için ayaklarım kendilİğinden harekete geçmiş usulca onu takip ediyordum
Sırtında ince siyah bir kamuflajın içinde boru gibi bir şey vardı
ve hararetli hararetli bir şeyler anlatıyordu arkadaşlarına..
Derken Eyüp'te gidipte bahçesinde çay içip demlendiğim mekana girmezler mi ?
Cafer Ağa medresesinin taş kapısından içeri girip izlemeye devam ettim ..
Eski bir odanın / bölmenin / Kümbetin içine girdiler , tabelasına baktım ''NEY KURSU' yazıyor , jeton düştü tabi.. ( daha da mı düşmesin )
Medreseye sürekli gider bahçesinde arkadaşlarla oturup muhabbet ederdik ama Ney kursunun olduğunu yeni görmüştüm şaşırmıştım..
Olsun şaşırmak iyidir..
Sitare içeri girdikten sonra kümbetin dışa açılan camı aralandı havalansın diye ..
Ve O tam karsımda gözbebeklerimin içindeymiş gibi , tüm masumluğuyla , tüm zerafeti ile , karşımdaydı işte..
Hani , Masumiyeti görünce dayanamaz oturur izlersin ya ,
dakikalarca resmettim Sitare'mi beynime..
Ardından gençliğin verdiği o cesaretle tekrar karşısına çıkmaya niyetlendim..
Kümbet'in kapısına doğru ilerledim içerinden 'Ney' sesleri raks ede ede doluyordu kulaklarıma..
Heyecan kaplamıştı bedenimi..
Kapıyı çaldım nazikçe içeri buyur edilmeyi bekledim..
Tok bir Erkek sesi yankılandı
-Buyrun girebilirsiniz..
Kapıyı açtım , herkes yeni gelen bana, kapıda ki yabancıya bakıyordu..
ben ise hedefimi belirlemişim zaten , Sitare'nin gözlerine bakıyorum ..
Beni görünce tebessüm etti bakışlarını yere indirdi..
Hocaya döndüm selam verdim..
- Merhaba dersinize katılmak istiyorum
- Elbette , buyrun geçin ..
Deyince hoca zaten bu anı kovalayan ben daveti hiç geri çevirirmiyim ..
Geçtim içeri Sitarenin yanına bağdaş kurup oturdum..
Onlar üfledi ben dinledim..
Sitare üfledi Ney'e ben öte alemlere gidip gidip geldim...
sonra ders arası vakti gelince sitare'nin kulağına fısıldadım..
- Dışarıda güzel bir hava e çaylarda tazedir şimdi içimden geldi bi çay ısmarlamak ne dersiniz ..?
Sitare mahçup ve mütebessim bi ifade ile - hay hay neden olmasın , dedi..
Ve çıktık beraber dersten..
//Bu bir rüya olsa gerek..//
Sitare ile karşılıklı oturduk , ben hemen girdim konuya
- Geçen gün sana pardon size söylediğim herşeyde ciddi idim..
Size Aşk oldum ben 'AŞIK' değil.. gece gündüz yâd'ımda siz varsınız..
ne olur bir çare.. dedim..
bana baktı sitare ama ne bakış...
Sevecen bir eda ile başladı konuşmaya ben dinledim , o söyledi...
Ve en son..
''-Ney gibi ağla , açılacaktır kapılar ' dedi ve masadan kalkıp uzaklaştı ..
şaşırmıştım
Arkasından seslendim..
- Hey bari ne dediğini açıklayıp öyle gitseydin , ben bulmaca konusunda kötü bir çözücüyüm..
Arkasını döndü, tebessüm etti..
- Unutma sakın 'ney gibi ağla açılacak kapılar...'' dedi ve gitti..
Kalakaldım öylece..
Şimdi birde başıma ''Ney''in derdi çıkmıştı...
Ney'di bu şimdi...
Of beynim of...
İbrahim İNECİK
Bir Tanışma Hikayesi..
Her şey bir Camii avlusun da başlamıştı..
Fatih'te akşam üzeriydi ,avlu kalabalıktı ..
Bahçe duvarına oturmuş gelmesini bekliyordum.
Heyecanlıydım , hani içi içine sığmaz ya insanın öyleydim işte..
Kapıda bir karartı görsem , gölgenin biri düşse içeri
Kalbim titremeye başlayıp - 'tamam , geliyor..' deyip
Ürkek bir güvercin edasıyla ayaklanıp gözlerimi kısarak 'o'na yöneliyordum. Sonra kapıdan bir başkası içeri giriyordu , zaten hep aynı şey herkes gelirdi ama o yoktu.
'Mavi' yi beklerken , aslında birazdan göreceğim o bir gözün tüm ömrümü alacağını bilmiyordum ,
İnsan bu, Müneccim değil ya dostum !!
Her neyse , aradan on beş dakika geçmişti ki daldığım düşlerden naif bir ses ile uyandım ,
Camii avlusundaydım Fatih türbesinin hemen arkası , gelecek olanı bekliyorum , gelmek bilmiyor , hayaller kuruyorum , dalıyorum düşlere derken Kulaklarımdan girip ruhumun iç 'Acı'larında patlayan o ses ile ürpererek uyanıyorum..
Karşım da o , yani 'Mavi' .. O da heyecanlı duruşundan sesinden belli..
Oturduğum yerden kalkıyorum hemen tam karşısına geçip gözlerinin içine sancak kırıyorum 'Rota Aşk , yelkenler Fora...''
...
...
İlk anlar tedirginlik doludur insan , beraberce yürüyoruz 'Balat' sokaklarından 'Haliç' kıyısına doğru..
Kıyısız kalmış kalbimin okyanusu ile yürüyoruz, bir hayatı tutsak alacak Aşk ile , habersiziz her şeyden ...
Ben soruyorum , o soruyor karşılıklı sualler , cevaplar ..
gülümsemeler , espriler , ama ben donuk hallerimden birini geçirmiş sırtıma sebepli fırtınaların içine çoktan düşmüş bulunmaktayım.
İç sesim sağır edecek kadar yüksek sesle konuşuyor benimle
-'Acaba o da benim bulduğumu bulmuşmudur ?
Acaba o da benim hissettiğimi hissediyor mu ?
Umarım sıkılmıyordur yanım da..''
Cümle üstüne cümle kuruyor içimi kemirip duruyor bu sesler..
Ve işte 'Haliç'teyiz... Denize nazır bankın biri boş bizi bekliyor..
İşaret ediyorum 'Şuraya oturalım mı ? ' diye ..
Gidip oturuyoruz..
Akşam üzeri , güneş batmak üzere ufuk kızarmış , hafif bir rüzgar var ,Balat İskelesine vapur yaklaşıyor sessiziz , izliyoruz ..
İlk kim söze girecek diye bekliyoruz..
Aslında işime geliyor faili belli bir huzur kaplamış içimi ,
Araf dedikleri bu olsa gerek , sonsuz ve umutlu bekleyiş.
Sanki dilinden dökülecek ilk harf ile kalbinin Cennetine gireceğim gibi veya ilk tebessümün de hayatı yani o 'An'ı dondurup kalacakmışım gibi hissediyorum , hiç bitmesin hiç kalkmayalım bu banktan ,
İskeleye hep vapurlar yanaşsın , bu rüzgar hep essin , tenlerimiz hep üşüsün ama ..
neyse..
İstekler bitmez ki hiç ..
Derken beş dakikalık bir sessizlikten sonra söze ilk o girdi..
Kendinden , hayallerinden bahsetti..
Ben diz kırıp önünde usulca dinledim , kaderi de alıp karşıma
'iyi dinle bunları ey kader , sakın yanlış bir şey yazma ' der gibi..
söyledikleri o kadar sade duru akla yatkın ve tam da benim söylemek istediklerim gibiydi..
'- olur..' dedim kendimi tutamayarak sözünü kesip ,
'- ne dersen olur , zaten aynıyız ikimiz fazla söze ne hacet,
Seviyorum ki ben seni , ilk gördüğüm An zaten tutulmuşum sana
tüm sözler , kuracağımız her cümle fazlalıktır artık , eğer senin içinde de varsam ben, boş ver her şeyi gel susalım beraber ,
Denizi izleyelim bak Haliç'e dalgalar çarşaf misali , için de kim bilir kaç milyon çeşit yaşam , Aşk, barındırıyor .Burası bizim de mekanımız olsun Haliç bizi de saklasın koynun da , bu bank , iskele , ağaçlar gökte ki yıldız , Şahitlik etsin bize..'' dedim..
soluksuz ve soluk bir halde dinledi beni
Suretinde Mütebessim bi ifade vardı , ( bu halini gördüğümden beri
En çok sevdiğim suret tipidir Mütebessimlik ) yutkun du , dönüp bana '' - tamam '' dedi..
'- Şahittir şu an bizi gören her şey .. ve 'O' şahittir sözlerine,sakın ola ki sözünden geri dönme..' dedi..
Kalbim duracakmış gibi hissettim , bir elim de 'ay' vardı diğerin de 'Güneş' ikisini de attım denize , ne gerek vardı ki zaten 'Mavi' girmişken gönlüme..
Vakit geç olmuştu , geldiğimiz yollardan döndük geriye,
Artık hiç bir şey söylemiyorduk , beceremiyorduk konuşmayı
'susmak en büyük kelimeydi dilimiz de , Hissetmek vardı işin için de..''
her ne olduysa şöyle dedim ' Bir sus de bana , ömrümce sana susayım'' tebessüm etti.. Gamzelerin de mutluluk birikmişti gözlerinde yaş , bakışların da ''AŞK' ..
''sus'' dedi , sustum..
Ve başladı hikaye....
İbrahim İNECİK -- 'Mavi ile Tanışma ''
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]