Hz.Aliye Peygamberimiz Tarafından Söylenen Nasihatler
PEYGAMBERİMİZİN (SAS) HZ ALİ YE NASİHATLERİ
Hazreti Ali -Keremallahu Vecheh- bildiriyor;Resulullah -Salallahu Aleyhi ve Sellem- bir gun beni huzuruna cagirdi Soyle buyurdu;
Yâ Alî! Sen bana Hârûn aleyhisselâmın Mûsâ aleyhisselâma olduğu gibisin Fekat benden sonra Resûl gelmez Sana vasıyyet ederim, dinleyip, ezberlersen, şükr edenlerden olursun ve şehîd olursun Allahü teâlâ hazretleri seni kıyâmet gününde fakîh ve âlim olarak diriltir Buyurdu ve devam etdi;
Yâ Alî! Bil ki mü’minin üç alâmeti olur Nemâz kılmak, oruc tutmak ve sadaka vermek Münâfıkın da üç alâmeti olur Başkalarının yanında nemâzın rükû’unu ve sücûdunu [secdesini] tam yapar Tenhâda hiçbir rüknü yerine getirmez Medh etdikleri zemân seve seve yapar Allahü teâlâ hazretlerini açıkda çok zikr eder Yalnız kalınca Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerini unutur
Yâ Alî! Zâlimde de üç alâmet olur: Kendinden aşağı olana kahr eder [baskı yapar] Kâdir olduğu [gücü yetdiği zemân] halkın malını zor ile alır Nereden yiyip, giyindiğini hiç incelemez
Yâ Alî! Kıskançlarda da üç alâmet olur: Herkesin huzûrunda, karşısındakine yaltaklanır Gıyâbında onu gıybet eder Her kime musîbet erişirse, sevinir
Yâ Alî! Münâfıkda da üç alâmet olur: Söz söylese yalan söyler Bir şey va’d etse, va’dinde durmaz Yanına emânet koysalar, hıyânet eyler
Yâ Alî! Tenbeller içinde üç alâmet olur Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinin tâ’atinde tenbellik eder Kusûrlu amel eder Ameli zâyi’ olur [boşa gider] Nemâzı te’hîr eder Hattâ vaktini de geçirir
Yâ Alî! Tevbe eden kimsede üç alâmet olur: Harâmlardan perhîz eder [kaçınır] İlm öğrenmekde gayretli olur Nasıl ki, göğüsden [memeden] çıkan sütün geri girme ihtimâli olmadığı gibi, günâha bir dahâ geri dönmez
Yâ Alî! Akllı kimsede üç alâmet olur Dünyâyı hor, zelîl tutar Cefâlar çeker Kıtlık vaktinde sabr eder
Yâ Alî! Sabr edende de üç alâmet olur: Kendini ziyâret etmiyenleri kendisi ziyâret eder Onu mahrûm edenlere bağışda bulunur Kendine zulm edenlere karşı durmaz; karşı koymaz
Yâ Alî! Ahmak olanın üç nişânı vardır: Allahü teâlâ hazretlerinin farzlarında tenbellik eder Abes sözleri çok söyler Allahü teâlâ hazretlerinin mahlûklarına eziyyet eder
Yâ Alî! İyi bahtlı olanın üç nişânı vardır: Halâl yir Kendi şehrindeki ilm meclisinde hâzır olur Beş vakt nemâzı imâm ile kılarYâ Alî! Bedbaht olanda üç nişân vardır: Harâm yir Ulemâdan uzak olur Nemâzını özrsüz yalnız kılar
Yâ Alî! İyi işleri olanın üç alâmeti vardır: Allahü teâlâya tâatde acele eder Harâm etdiklerinden sakınır Kendine kötülük eden kimseye iyilik eder
Yâ Alî! Kötü amelli olanın üç alâmeti vardır: Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin emrlerini yapmakda tenbellik eder [gevşek davranır] Herkese ziyânı dokunur Kendisine iyilik edene, kötülük eder
Yâ Alî! Sâlih olan kulun üç alâmeti vardır: Allahü tebârek ve teâlâ hazretleri ile iyi amel işlemek için sulh eder Kendi dînini ilmi ile kuvvetlendirir Kendisine ne beğenir ise, halka da onu beğenir
Yâ Alî! Perhîzkâr olanın [sakınan, müttekî olanın] üç nişânı vardır: Kötüler ile berâber olmakdan kaçınır [sakınır] Harâma düşmek korkusundan halâlden sakınır ve yalandan kaçınır
Yâ Alî! Günâhkârların da üç alâmeti vardır: İşlerinde yanılır ve hatâ eder Lehv ve la’b ile [oyun ve çalgı ile] meşgûl olur Unutkan olur
Yâ Alî! Kara gönüllü olan kimsenin üç nişânı olur: Za’îflere acımaz Az nesneye kanâ’at etmez Va’z ve nasîhat ona fâide vermez
Yâ Alî! Sâdık olanın üç nişânı vardır: İbâdet etmesini gizler Mübtelâ olduğu musîbeti gizler
Yâ Alî! Fâsıkda üç nişân vardır: Fitne ve fesâdı sever Halka hastalık ve musîbet ister İyi amelden kaçar
Yâ Alî! Süflî olanın üç nişânı vardır: Akrabâsını azarlar Komşularına eziyyet eder Günâh işlemeyi sever
Yâ Alî! Allahü teâlânın red etdiği kimsenin üç alâmeti vardır: Yalanı çok söyler Yalan yere çok yemîn eder Halka sıkıntı verir, hâcetini halk üzerine yükler
Yâ Alî! Âbid olanın üç nişânı vardır: Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinin ta’zîminden kendi nefsini zelîl tutar, Şehvetlerini terk eder Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin rızâsı için huzûrunda çok durmağı âdet eder
Yâ Alî! Muhlîs olanın üç nişânı vardır: Kâdir olursa [gücü yeterse] afv eder Malının zekâtını verir Sadaka vermeği sever
Yâ Alî! Bahîlde üç nişân vardır: Açlıkdan korkar Birşey isteyenden korkar Kendine iyilik eden kimseye, içindekinin hilâfına [aksine] dili ile hayr söyler
Yâ Alî! Yüreksiz olanın üç nişânı vardır: Korkak olur Gönlü [kalbi] katı olur Havf edici olur
Yâ Alî! Sâbir [sabr edici] olanın üç nişânı vardır: Tâat etmeğe sabr eder Mâ’siyyeti terk etmeğe sabr eder Allahü teâlâ hazretlerinin ahkâmına sabr eder
Yâ Alî! Senin dostun olanın üç alâmeti vardır: Malını sana fedâ eder Nefsini sana fedâ eder Senin sırrını gizli tutar
Yâ Alî! Fâcir olanın üç nişânı vardır: Yemîn etmekle öğünür Hanımları aldatır Çok bühtân eder
Yâ Alî! Kâfirin üç nişânı vardır: Allahü teâlânın dîninde şek [şübhe] eder Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretlerinin dostlarını düşman tutar Rabbine tâat ve ibâdetden gâfil olur
Yâ Alî! Rahmetden uzak kılınmış kulların üç nişânı vardır: Allahü tebârek ve teâlâ ve tekaddes hazretlerinin mekrinden emîn olur Rahmetinden ümîdsiz olur Allahü teâlânın Resûlüne muhâlefete kendine âdet eder
Yâ Alî! Afv edilmiş kulun üç nişânı vardır: Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretlerinin azâbından korkucu olur Mekrinden çekinir Sırf Allah için yapılan va’z ve nasîhatden çekinir
Yâ Alî! Allahü tebârek ve teâlâ dergâhında halkın iyisi odur ki, herkese menfa’ati olur Halkın kötüsü odur ki, gönlü [kalbi] kinli olur Gammaz ve kötü amelli olur
Yâ Alî! Halkın en iyisi, Allahü tebârek ve teâlâ hazretleri indinde o kimsedir ki, ömrü uzun olur ve ameli iyi olur
Yâ Alî! Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinin indinde en kötü ve Onun buğz etdiği kimse o kimsedir ki, halk onu hayrlı zan eder Onda hiç hayr olmaz Zâhirî salâh ile süslü, bâtını günâh ile doludur Bundan dahâ kötüsü o kimsedir ki, ondan sakınmak için kendine ikrâm olunur Bundan dahâ kötüsü zenginlere ikrâm eder Fakîrleri hor ve zelîl tutar Zenginlere çeşidli, renkli ni’metler ile cömertlik eder Fakîrlere bir parça ekmek vermez Bundan dahâ beteri o kimsedir ki, yalnız başına yiyip, bir kimseye, bir nesne vermez Bundan da beteri o kimsedir ki, bir müslimân kardeşine dostluk izhâr eder Sonra onu helâk eder
Yâ Alî! Kerâmet, günâhlardan geçmekdir [günâhları terk etmekdir]
Yâ Alî! Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinden kormanın aslı, Allahü teâlânın harâm etdiği herşeyden sakınmakdır
Yâ Alî! Doğru söyleyici kimsenin alâmeti, doğru söylemek âdeti olur Kızgınlık ânında ve rızâ vaktinde ve hâcet vaktinde [ihtiyâc ânında] de doğru söyler
Yâ Alî! Beş şey gönlü öldürür Çok yimek Çok uyumak Çok konuşmak Çok gülmek Rızk için çok endîşe etmek Harâm yimek îmânı za’îfletir, kalbi karartır
Yâ Alî! Beş şey kalbi katı eder, karartır: Kalb çok kararırsa, Allahü teâlâ korusun, kâfir olur Bunlar günâhı bilmez, günâh işler Tok olduğu hâlde yemek yimek Zulm ile mal toplamak Nemâzı te’hîr etmek Sol eli ile yimek ve içmek
Yâ Alî! Beş şey unutkanlık hâsıl eder: Fâre artığı yimek Kıbleye karşı bevl etmek Durur hâldeki suya bevl etmek Gül [göl] üzerine bevl etmek Harâm ile geçinmek
Yâ Alî! Beş nesne [şey] gönlü [kalbi] parlatır, münevver eder: Sûre-i ihlâsı çok okumak Az yimek İlm meclisine hâzır olmak Az pişmiş ekmek yimek Gece nemâzı kılmak
Yâ Alî! Beş şey gönlü rûşen eder, aydınlatır, karanlığını giderir: İlm meclisinde oturmak Elini yetîm başına sürmek Seher vaktinde çok istigfâr etmek Çok yimeği terk etmek Çok oruc tutmak