Metodik Hatalarımızın Farkına Varmak/İrfan Keser
METODİK HATALARIMIZIN FARKINA VARMAK
Allah Rasulu a.s İslamda davet metodunu en güzel şekilde pratize etmiş ve bu konuda bize en güzel örnekliği göstermiştir.Bugün Müslümanların(kendilerini davetçi,örnek Kur’an nesli olarak yetişmeye/yetiştirmeye adamış kimselerin), Kur’an’ı ve Peygamberi tanımada/tanıtmada bir takım metodik hataları yüzünden başarılı olamadıklarını/olamadığımız gerçeğini kabul etmemiz gerekir.Bunu kabul etmemek bir anlamda hatada ısrar etmek anlamına da gelir.
Metodik hatalarımızı görebilmek için Allah Rasulunun Mekke döneminde Müşriklere karşı izlediği stratejiyi ve Medine döneminde Ehli Kitaba karşı izlediği stratejiyi en iyi şekilde anlamak gerekir.Şu unutulmamalıdır ki;Allah Rasulunun yön haritasını vahiy çiziyordu,stratejisi vahye endeksli idi.Hz.Peygamber a.s’ın yol haritasındaki işaret levhaları diyebileceğimiz ayetler şunlardı:
Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir.
6/Nahl-125 İnanan kullarıma söyle, en güzel şekilde konuşsunlar. Doğrusu şeytan aralarını bozmak ister. Şeytan şüphesiz insanın apaçık düşmanıdır.
17/İsra-53 Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hiç bir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır.
2/Bakara-263 İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah'ın indirdiği Kitab'a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de O'nadır.42/Şura-15 Onlar-Münafıklar-Allah'ın, kalplerindekini bildiği kimselerdir; onlara aldırma, kendilerine öğüt ver ve onlara, kendileri hakkında tesirli söz söyle.
4/Nisa-63 “Onların Allah’ı bir tarafa bırakarak taptıklarına (putlarına) sövmeyin; sonra, onlar da bilmeyerek Allah'a söverler.” (6/En’âm, 108).
Bu ayetleri ister tek tek düşünelim,istersek topluca düşünelim,davet metodunu en güzel şekilde ortaya koyuyor ve kıyamete kadar Müslümanların davetinin yapı taşlarını belirliyor.Bu yapı taşlarını yerli yerine oturtamazsak ve metoda uygun davranmazsak,insanlara vahye ulaştırmayı bırakın,vahiyden uzaklaşmasına bile sebep olmaktan kurtulamayız.
İslam Davetçilerinin amacı tebliğ olmalı değil mi?.
Bu tebliği yaparken nasıl davranmamız gerektiğini de Kur’an ve Sünnetten öğrenmeli değil miyiz?
Karşımızdaki kişi/kişilerin bulunduğu sosyal ve psikolojik durumu,yaşayışları,beslendikleri kaynaklar,yetişme şartları vs gibi özellikleri göz önüne almak gerekmez mi?
Tebliği yaparken tartışmayı alevlendirecek ya da muhatabın şahsına yönelik değil değil de ortak noktalardan hareket ederek,ortak olmayan noktalara geçerken güzel bir uslüp ile konuşmak gerekmez mi?.Bu konuda Allah Rasulu’nun Medine’de Ehli Kitab’a karşı izlediği stratejiyi Bakara suresinde rahatlıkla görebiliyoruz.
Tebliğin başarıya ulaşabilmesi için şunları aklımızdan çıkarmamamız gerekir:
-İlk önce kendimiz dosdoğru olmamız gerekir
-Karşımızdaki kişinin yapısını/düşünce yapısını iyi tahlil etmemiz gerekir
-Karşımızdaki kişiyle diyalogu en güzel bir şekilde yapmamız gerekir
-Karşımızdaki kişinin öncelikle bize güven duymasını sağlamalıyız.Eğer güven yoksa,ne söylerseniz söyleyin fayda etmez.
-Karşımızdaki kişiyle konuştuğumuz konuya vakıf olmamız gerekir.Kulaktan dolma bilgileri üzerinde konuşmaktan uzak durmalıyız.
-Yapamayacağımız/yapmayacağımız şeyleri konuşmaktan kaçınmalıyız.
Ey inananlar! Yapmayacağınız şeyi niçin söylersiniz? .Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük gazaba sebep olur.
61/Saf-2-3
Yapılan hataları kabul etmek bile erdemli olmanın belirtisidir.Allah ,Furkan(ayırtedici) olan Kur’an’la hatalarımızı ayırt etmemizi sağlasın.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]