|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Muhteşem,Açılış Tarihi: 19 Ekim 2011 (15:35), Konuya Son Cevap : 29 Ocak 2023 (23:52). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
19 Ekim 2011, 15:35 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 2004 Üyelik T.:
25 Mayıs 2008 | allah korkusu ve hesap duygusu allah korkusu ve hesap duygusu Hangi ortam olursa olsun içinde bulunduğunuz ortamda yalnız değilsiniz. “Nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir.” ayeti mucibince kendinizi en yalnız sandığınız zamanlarda bile siz hiçbir zaman yalnız olmadınız. Allah tarafından görevlendirilen yazıcı melekler sürekli sizi izliyorlar. Ağzınızdan bir kelime çıkmasın, hemen yazıyorlar. Her adımınızı, her düşüncenizi, her yaptığınızı, yapmanız gerekip de ertelediğinizi, hepsini eksiksiz kaydediyorlar. Küçük büyük hiçbir şeyi ayırt etmiyorlar. Siz uyuyorsunuz, onlar yine yanınızdalar. Unutmaları ya da yanılmaları mümkün değil, emrolundukları şeyi kusursuzca yapıyorlar. Öte yandan bize vekil kılınan ölüm melekleri de bekliyorlar. Neyi mi? Bize verilmiş olan sürenin dolmasını. Bizim için tayin edilen ecel geldiğinde canımızı onlar teslim alacaklar. Bu arada hiç hesaba katmadığınız hatta belki de aklınızdan bile geçirmediğiniz gizli şahitleriniz de var: Elleriniz ve derileriniz. Hesap günü gelip de tüm şahitler bir araya toplandığında Allah’ın dilemesiyle onlar da konuşacaklar. Eğer Allah’tan korkup sakınanlardan değilseniz sizin aleyhinize şahitlik edecekler. Üzerine bastığınız yer de şuursuz değil. Allah ona da vahyettiği zaman o da şahitliğini yapacak, her şeyi bir bir anlatacak. Kısacası büyük bir olağanüstülük söz konusu ama tüm bunlar büyük bir sessizlik içinde devam edip gidiyor. İnsan Allah’a kul olsun diye yaratılmıştır ve denenmektedir. Allah’ın huzurunda hayatının her anından hesaba çekilecektir. Herkesin kendi kazandıklarını öğrenmesinin, yani şahitlerin dinlenmesinin ve kitabının eline verilmesinin ardından, sonsuz hayatı için Allah hüküm verecektir. Eğer kitabı sağ yanından verilirse, artık o kişi ebediyyen kurtulmuştur. Ama kitabı sol yanından verilenlerden ise, o zaman şöyle diyecektir: “...Bana keşke kitabım verilmeseydi. Hesabımı hiç bilmeseydim. Keşke o (ölüm her şeyi) kesip bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlayamadı. Güç ve kudretim yok olup gitti.” (Hakka suresi, 25-29) Artık bundan sonra tutuklanıp yüzüstü sürüklenerek bir daha hiç çıkmamak üzere cehenneme götürülecektir. O gün buyruk verenler, buyruğa baş eğecek, Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek Ve doldun mu, dedikçe, daha yok mu, diyecek; Yandıkça o deriler, değişecek bilesin ; Hâlâ secde yok ise, DAHA KUR’ÂN NE DESİN!. Gör ki, dünya sırtında nice insan taşıyor; Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor. Kimi Arş-ı Âlâ’ya, doludizgin koşuyor; Diyor ki; işte cennet, gayret et ki giresin; Ey! En şerefli varlık...DAHA KUR’ÂN NE DESİN!.. İnsanın bu kötü sona düşmesinin ardındaki sebep, yaptıklarının her an kaydedildiğini, bunların bir gün kendisine bildirileceğini ve hesap vereceğini ummadığı için, Allah’tan ve O’nun tehdidinden korkup sakınmadan yaşamını tüketmesidir. Hesap günü yaşanacak olayları düşünüp de korkuya kapılmamak ise mümkün değildir. Fakat bu korku yalnızca iman edenlere özgü bir korkudur. Allah Teâlâ Mahkeme-i Kübra’da, ilâhî kamerayla senin tüm ef’alini film olarak sana tekrar seyrettirdiği gibi, tüm mahşer halkına da seyrettirecektir. Ve o gün geldiğinde yanınızda getireceğiniz en değerli şey bu dünyadaki iyiliklerin ve Allah korkusu olacaktır: “... Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takva (Allah korkusu)’dır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup sakının.” (Bakara suresi, 197) Allah, Kendisi’nden korkup sakınmayan insanlara dünyada gerek fiziki, gerekse manevi sıkıntılar yaşatır. Her ne kadar onlar açıkça görülen bir musibet bekleseler de, aslında farkında olmadan maddi manevi sayısız musibetle iç içe bir yaşam sürerler. Onları en çok yanıltan sebeplerden biri de her şeye rağmen birtakım nimetlere hala sahip olabilmeleridir. Örneğin böyle bir kişi zengin olabilir ya da güzel bir görünüme sahip olabilir. O, tüm bunlara aldanarak her şeyin yolunda gittiğini zanneder ve taşkınlıklarına devam eder. Allah insanları bu konuda şöyle uyarmıştır: “Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak. Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla Biz onların hayırlarına koşuyoruz (veya yardım ediyoruz)? Hayır, onlar şuurunda değiller.” (Mü’minun suresi, 54-56) Yataktaki adam, başucunda bekleyen genç doktora: -Allah senden razı olsun evlâdım, dedi. Benim için yurtdışından zahmet edip buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım. Ameliyat edilen kişi, büyük bir hastanenin başhekimiydi. Tedâvisi ancak yurt dışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, doktor arkadaşları onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamış ve kurtarma umudunun azlığına rağmen ameliyatı üstlenmeye karar vermişlerdi. Ameliyatın zor ve yeni bir ihtisas sahası olmasından dolayı biraz tereddütleri de var idi. Fakat o konuda sayılı bir uzman olan bu genç doktor nereden haber almışsa almış ve Hızır gibi yetişip onu kurtarmıştı. Yaşlı doktor, kendisine yapılan bu iyiliğe nasıl mukabele edeceğini bilemiyor ve hemen yanında oturan genç adamın ellerini sıkarcasına tutuyordu. Hayata yeniden dönmenin sevinciyle hiç durmadan konuşurken; -Ameliyat için beni bayılttığınızda, her nedense gençlik yıllarıma döndüm, diye devam etti. Henüz toy bir asistanken, anne karnındaki bir bebeğin sakat olduğunu anlamış ve onu bu şekilde yaşatmaktansa öldürmeyi düşünürken, kalp atışlarını duyup kıyamamıştım. Plânlama bahanesiyle sapasağlam yavruları bile katleden canavarlara rağmen o yavrunun yaşamasını istediğim için, Allah seni imdadıma göndermiş olmalı. Genç doktor, ancak bir babanın evlâdına karşı gösterebileceği sıcaklıkla kavranan ellerini kurtarıp biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı takma olan bacaklarını gösterirken: -Allah, hiçbir iyiliği unutmaz efendim, diye gülümsedi. Kurtardığınız o çocuk bendim. Kur’an’dan Allah’a isyan edenlerin sıkı bir hesaba maruz kalacaklarını öğreniyoruz; buna karşılık inananların ve Rablerine itaat edenlerin hesapları hafif olacaktır. Sadakatleri dikkate alınarak davaları yumuşak bir edayla yürütülecek ve genelde yaptığı iyilikleri hesaba katılarak, kusurlarının çoğu affedilecektir. Bu Rasûlullah –aleyhisselatü vesselam-‘ın bir hadisi şerifi ile daha da açığa kavuşmuştur. Hz. Aişe radıyallahu anha rivayet ediyor. Dedim ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Kur’an’da korkutucu bir ayet var. Kim bir kötülük yaparsa cezasını görür.” (Maide, 123) Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem cevap verdi: -Ey Aişe, Allah’ın mü’min ve itaatkar kullarının hesabını nasıl kolay göreceğini bilmiyor musun? Bu dünyada başına gelen bir musibet, bir diken batması bile olsa Allah tarafından günahlarının o veya bu kısmına kefaret olarak kabul edilecektir. Onun karşılığını görecektir.” Allah, insandan günah işleme ve küfre sapma güç ve özgürlüğünü alarak insanların hepsini doğuştan mü’min ve itaatkâr kullar olarak yaratabilirdi. Bu durumda iman ve itaatten sapma gibi bir şey söz konusu olmazdı. Hak Teâlâ’nın insanı tutum ve davranışlarında hür iradesine bırakması, yaptıklarından mutlaka hesap vermesinin işaretidir. Hesabın ne kadar çetin olacağının bilincinde olan, ömrünü nefs muhasebesiyle geçiren Allah dostu Mevlana Halid Bağdadi (k.s) şu özlü mısralarında bu konuyu bakınız ne güzel ifade ediyor: Hak affeder deyip gafletle gezdim, Kahrı unutup pek fazla azdım, Hayrı terk ettim de hep günah yazdım, Dediler: Kervanın göçtü; ah yazık! Yarın hesap için denecek haydi! Ah.. Nasıl kurtulur bu Halid şimdi? İşte mahşer, işte bir melek geldi, Amel defterimi açtı; ah yazık! İlahi kamerayla bizim hayat filmimiz çekilmektedir ve bu filmin kasedi kıyamet günü alenen tüm insanların huzurunda oynatılacaktır. Bunun yanı sıra Allah’ın yazıcı melekleri hiçbir şeyi bırakmadan devamlı yazmakta. Hayatımızın kitabı orada açılacak. Önemli olan burada utanılacak hareketlerden sakınıp orada, huzurda utanmamak için gayret gösterelim. O zaman sıratta, mizanda kolay olur inşaallah.
__________________ Bende 1 yumurta var, sende 1 yumurta var. Ben sana 1 yumurta versem, sen bana bir yumurta versen, bende 1 yumurta sende 1 yumurta olur.Bende 1 bilgi var, sende 1 bilgi var. Ben sana 1 bilgi versem, sen bana 1 bilgi versen, bende 2 bilgi, sende de 2 bilgi olur. |
Konu Sahibi Muhteşem 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Neden allah'a yöneliş? | Serbest Kürsü | Esma_Nur | 1 | 2213 | 24 Ekim 2011 14:14 |
allah korkusu ve hesap duygusu | Allah(c.c) | Kara Kartal | 1 | 2051 | 19 Ekim 2011 15:35 |
hak dostlarından nasihatler | Muhtelif Konular | YaŞuHa | 1 | 2327 | 15 Ekim 2011 19:53 |
umumi dua | Dua Bölümü | su damlası | 3 | 2790 | 06 Ekim 2011 19:57 |
Müftülükten ailelere öneriler: Eşinize saldırı... | Din Görevlileri | Medine-web | 4 | 2304 | 28 Eylül 2011 19:12 |
29 Ocak 2023, 23:52 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 59105 Üyelik T.:
03 Şubat 2018 |
O gün buyruk verenler, buyruğa baş eğecek, Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek Ve doldun mu, dedikçe, daha yok mu, diyecek; Yandıkça o deriler, değişecek bilesin ; Hâlâ secde yok ise, DAHA KUR’ÂN NE DESİN!. Gör ki, dünya sırtında nice insan taşıyor; Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor. Kimi Arş-ı Âlâ’ya, doludizgin koşuyor; Diyor ki; işte cennet, gayret et ki giresin; Ey! En şerefli varlık...DAHA KUR’ÂN NE DESİN!..
__________________ Ben yalnızca sevdiklerimden korkarım. Çünkü beni sadece onlar incitebilirler |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Allah korkusu | YaŞuHa | Allah(c.c) | 1 | 29 Ocak 2023 22:07 |
ALLAH CELLE CELALÜH Korkusu,EFENDİMİZ ALEYHİSSELAM bizi şikayet ediyor!BİZ.Dolu Sohbe | vertyucek | Hafta'nın Konusu | 0 | 11 Kasım 2017 16:54 |
Ölüm Duygusu ve Kabirler... | enderhafızım | Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader | 1 | 27 Şubat 2013 21:41 |
Hutbe:Sorumluluk Duygusu | Arasat | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 20 Mart 2009 21:42 |
Vehn Korkusu | Aysima | Hadis-i Şerif | 1 | 19 Şubat 2009 09:45 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|