Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Ashab-Kiram(r.a)

Konu Kimliği: Konu Sahibi KuM TaNeSi,Açılış Tarihi:  23 Mart 2009 (11:29), Konuya Son Cevap : 23 Mart 2009 (11:29). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Mart 2009, 11:29   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 885
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Atike binti Zeyd radıyallahu anhâ Hayatı

Atike binti Zeyd radıyallahu anhâ Hayatı

Mersiyeleriyle Meşhur

Âtike Binti Zeyd (r.a.)



Atike binti Zeyd radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize ilk bey’at eden hanım sahâbîlerden... Aşere-i mübeşşereden Saîd ibni Zeyd (r.a)’ın kız kardeşi... Mersiyeleriyle meşhur bir şâir hanım... Hz. Ebû Bekir (r.a)’ın oğlu Abdullah (r.a)’ın hanımı...

O, Mekke’li olup Kureyş kabîlesine mensuptur. Babası Zeyd İbni Amr İbni Nûfeyl’dir. Hayatında hiç putlara tapmayan ve onlar adına kesilenleri yemeyen bir insan. Resûl-i Ekrem (s.a) efendimize vahiy gelmeden önce Mekke civarında Beldah vâdisinde karşılaştıklarında müşriklerin ikram ettiği yemeği putlar adına kesildiği için yemeyen Sevgili Peygamberimize tâbî olan ince düşünceli, yufka yürekli, şahsiyetli bir insan.

Cahiliye döneminin vahşetinden kız çocuklarını kurtarmak için gayret gösteren şefkatli bir baba. Küçücük yavruları diri diri gömülmeğe götürülürken âilelerinden isteyerek alan ve onları büyütüp tekrar anne-babasına teslim eden sevgi dolu bir baba.

O, ürümüş toplumu ıslah için gayret etti. Hak dini aramak üzere Şam’a gitti. Hanif dinini öğrenmek üzere Hristiyan âlimlerine müracaat etti. Onlardan aldığı cevap kendisini ümitlendirdi. İnsanlığın karanlıklardan çıkacağı günlerin yakın olduğuna çok sevindi. Alimler ona: “Allah Teâlâ senin aradığın dinin son peygamberini gönderecek. Bu çok yakınlaştı. Çıkacağı yer de sizin memleketinizdir. Sen durma git.” dediler.

Âtike’nın babası Zeyd İbni Amr büyük bir heyecan içerisinde son peygamberi görme aşkıyla hemen yola koyuldu. Mekke’ye doğru yol alırken bedevilerin saldırısına uğradı. Yaralandı. İyileşmekten ümidini kesti. Son peygambere kavuşamayacağının üzüntüsü içerisinde son anlarını yaşarken; bâri çocuklarım o şerefe erebilse dedi. Onların Peygamberle buluşması için: “Yâ Rabbi! Oğlum Said’i ve diğerlerini ondan mahrum eyleme.” diye duâ etti.

Said İbni Zeyd ve kızkardeşi Âtike bu hâlis niyetle yapılan baba duâsı hürmetine İslâm’la şereflenen ilk sahâbilerden oldular.

Âtike binti Zeyd (r.anha) kız çocuklarına kıymet verilmeyen bir dönemde Hak âşığı babasının sevgi, şefkat ve merhamet nazarları altında yetişti. Kız olsun oğlan olsun, bütün çocukları Allah’ın bir emaneti olarak kabul eden, insana insan olduğu için değer veren bir aile ortamında büyüdü. İnsânî ve ahlâki ölçülere sâhib bir terbiye aldı. Vahşetten uzak kaldı. İnce düşünceli, nazik bir hanımefendi oldu.

O, akıllı, terbiyeli, eğitimli, duygulu ve heyecan dolu bir hanımdı. Şiirler söylerdi. İlk evliliğini Medine’ye hicret ettikten sonra. Hz. Ebû Bekir (r.a)’ın oğlu Abdullah (r.a) ile yaptı.

Âtike (r. anhâ) güzelliği ve câzibesiyle kocasını etkiledi. O kadar ki; Abdullah (r.a)’ın ona düşkünlüğünden dolayı cihad ve benzeri sorumluluklarını gereği gibi yerine getirememesine sebeb oldu. Ticarî ve dinî hayatına engel teşkil edecek kadar ileri gitti. İşini gücünü bıraktı. Alış - verişten uzaklaştı. İbadet hayatı zayıfladı. Hatta bir seferinde Cuma namazını kaçırdı. Onun bu hareketleri babacığını üzmeye başladı.

Hz. Ebû Bekir (r.a) oğlunun dünya ve ahiretini birlikte düşünüyordu. Abdullah’ın bu derece hanımına ilgisi ve düşkünlüğünü bir türlü izah edemiyordu. İnsan ifrat ve tefrite kaçmamalıydı. İslâm denge dini idi. İki dünyamızı da kazanmak için çalışmak gerekliydi. Oğlunun ebedî hayatını düşünerek birgün ona: “Oğlum! Bu kadın senin din ve dünyana engel oluyor.” diyerek uyardı. Sonra “onu boşa” dedi. Ondan ayrılmasını istedi.

Abdullah (r.a) iki sevgi arasında kaldı. Babasının bu tavrına ve hanımından ayırmasına çok üzüldü. İstemeyerek de olsa babasının emrini yerine getirmek zorunda kaldı ve çok sevdiği hanımı Âtike’den ayrıldı.

Bir müddet yanlızlığa sabretti. Fakat ondan uzak kalmaya dayanamayan Abdullah (r.a) şiir söyleyerek acılarını dile getirmeye başladı.

Bir gece gönlünde kopan fırtınaları içli mısralarla şiire döküp terennüm ederken babası Hz. Ebû Bekir (r.a) duydu. Oğlunun bu ıstırabını, hasret ve nedâmetini öğrenince yeniden Âtike’ye dönmesine izin verdi.

Abdullah (r.a) gönlünü Âtike’ye o derece kaptırmıştı ki, kendisinden sonra başka bir kocaya varmasını bile istemiyordu. Bunun için Âtike (r. anhâ)’yı ikinci defa nikâhlar iken şart koştu. Ona bir bahçe bağışladı. Kendisinin vefatından sonra da kocaya gitmeyeceğine dâir ondan söz aldı. Fakat kader ilâhi bir sırlarla doluydu. İnsan yaşadığı müddetçe nelerle karşılaşacak bilinmezdi.

Abdullah (r.a) hicri sekzinci yılda yapılan Taif muhasarasında aldığı bir ok yarasından Medine’de vefat etti.

Âtike (r. anhâ) kocasının dünyadan ayrılışına çok üzüldü. Elemini, kederini şiirlere döktü. Ölünceye kadar kocasına ağlayacağını ifade eden şu mersiyeyi söyledi.

“Ben Hz. Peygamber ve Hz. Sıddık’tan sonra insanların en hayırlısı olan bir zât ile musibete dûçar oldum. Gözlerim onun gibi yiğit, kahraman birini görmedi. Onun savaş meydanlarındaki sabır ve sebatı, düşman üzerine korkmadan saldırışları, döne döne hücum edişlerinin mükâfatını Allah verecektir.

O öyle bir bahadır idi ki, her taraftan mızraklar kendisine çevrildiği halde yılmadan düşman içlerine daldı. Ölünceye kadar çarpıştı. Ben artık dünyada durdukça onun için hüzün ve elem dolu göz yaşlarımla gözlerimi nemlendirmeye yemin etmişimdir.”

Âtike (r. anhâ) sevgili kocası Abdullah (r.a)’ın vefatıyla duyduğu acıyı unutamıyordu. Hayat devam etmekteydi. Acılar ve sevinçler hepsi birer imtihandı. Yalnızlık Allah’a mahsustu. Âtike (r. anhâ) gençti. Becerikli, zeki ve güzeldi. İddet müddeti tamam olunca tâliblileri çoğaldı. İlk isteyeni Hz. Ömer (r.a) oldu.

Âtike (r. anhâ) ilk kocasıyla arasında bir şartlı nikâh söz konusu olduğunu söyledi. Abdullah (r.a)’a verdiği sözü ileri sürdü. Hz. Ömer (r.a) da: “Hele bir danış, istişâre et!” dedi. O da Hz. Ali (r.a)’ya gidip durumu izah etti. Gönlünü tırmalayan suâle cevap istedi. Hz. Ali (r.a) ona:

“O bahçeyi, Abdullah’ın mirasçılarına bırak. Onun vârislerine geri ver. Daha sonra evlen.” dedi.

Âtike (r. anhâ) bu cevap üzerine Hz. Ömer (r.a.) ile evlenmeğe karar verdi. Yalnız ona da bir şartı vardı. Camiye cemaate gitmeye izin isteyecekti. Hz. Ömer (r.a)’dan namazını Mescid-i Nebevî’de cemaatle kılmasına engel olmayacağına dâir söz aldı. Nikâhları kıyıldı.

Hz. Ömer (r.a) namaz kıldırırken mihrapta şehid edildiği sırada hanımı Âtike (r. anhâ)’nın da mescidde bulunduğu rivayet edilir.

Âtike (r. anhâ) acılarını hep şiire dökerek ifade ederdi. Hz. Ömer (r.a)’ın şehadeti üzerine de şöyle bir mersiye söylediği nakledilir:

“Ey göz, göz yaşları akıtıp feryad u figan ile ağla. Soylu ve şerefli mü’minlerin emiri hakkında ağlamaktan usanma!

Ömer, dâima mazlumların yanında ve yardımında idi. Ebu’l-Fukara idi. Fakirlerin babası durumundaydı. Savaş meydanlarının kahramanı ve korkusuz adamı idi. Bundan böyle servet ehline ve fukaraya söyle ki; ölsünler! Zira ölüm Hz. Ömer’e ayrılık kâsesini sunmuştur. Onlar da koruyucusuz kalmıştır.”

Âtike (r. anhâ) ikinci acıyı gönlüne gömerek hayatını sürdürmeye devam etti. Mersiyeler söyleyerek sükûnet bulmaya çalıştı. Ölüm iddetini tamamlayınca tekrar evlenmek için talebler gelmeye başladı. Buna karşı duramadı. Zübeyr İbni Avvam (r.a) ile evlendi. Mutlu bir hayat geçirmekteydiler. O devrin müslümanı cihaddan cihada koşmaktaydı. Bir müddet sonra Cemel vakası vukû buldu. Bu savaşta Zübeyr (r.a) şehit edildi. Onun içinde şiirler söyledi. Bu mersiyede; Zübeyr (r.a.)’ın ahlâkî üstünlüklerinden, dürüst, kâmil bir mümin, azimli, cesur, gözü pek ve gönlü zengin şerefli bir kahraman olduğundan bahsetti.

Âtike (r. anhâ)’nın kadere inancı tamdı. Allah’dan gelen her acıyı sabırla karşıladı. Üçüncü dul kaldı. Halk arasında “Kim şehid olmak isterse Âtike ile evlensin.” diye nükteler yapıldığı rivayet edilir. Son olarak Hz. Hüseyin (r.a) ile evlendiği ve onun da şehâdetini gördüğü nakledilir.

Âtike binti Zeyd (r. anhâ) zekî, anlayışlı, bilgili ve çok ibadet eden, mersiyeleri ile meşhur olmuş şâir bir hanım sahâbidir.

Allah ondan razı olsun. Rabbımız bizleri şefaatlerine nâil eylesin.

Amin.



Kaynak: Altinoluk dergisi, 03/2005
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi KuM TaNeSi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
41.Haftanın Misafiri Belgin Hafta'nın Misafiri Belgin 37 14840 04 Ekim 2009 16:49
Neden Su içmeliyiz(46 sebep) Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp su damlası 6 3612 04 Ekim 2009 12:50
Yokluğuna Alıştırma... Şiirler ve Şairler KARAKÖSE 1 2994 04 Ekim 2009 12:45
Kırgınım Sana /medineweb Şiirler ve Şairler su damlası 8 3261 02 Ekim 2009 19:49
google amcam düzeltir işi bilir herşeyi =) Resim/Karikatür Esma_Nur 2 2740 02 Ekim 2009 11:25

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hz. Sevde Binti Zem'a (r.anha) enderhafızım Ashab-Kiram(r.a) 0 24 Ekim 2012 23:54
Hind Binti Amr (r.a) Hayatı KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 12:06
Tümâdır Binti Amr (r.a) Hayatı KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 11:44
Esma Binti Amr (r.anhâ) Hayatı KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 11:37
Âtike Binti Zeyd (r.a.) MERVE DEMİR Ashab-Kiram(r.a) 0 25 Ağustos 2008 14:58

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.