|
Konu Kimliği: Konu Sahibi _bülbül_,Açılış Tarihi: 10 Nisan 2009 (13:13), Konuya Son Cevap : 10 Nisan 2009 (13:13). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
10 Nisan 2009, 13:13 | Mesaj No:1 |
Peygamberimizin Hz Muaviye hakkında Allahın onun karnını doyurma hadisini açıklar mıs Peygamberimizin Hz Muaviye hakkında Allahın onun karnını doyurma hadisini açıklar mıs İbnu Abbâs (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben çocuklarla birlikte oynuyordum Derken Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) geldi Ben hemen bir kapının arkasına saklandım (Beni orada bulup) enseme dokundu "Muâviye'ye git! Onu bana çağır!" dedi (Ben derhal gittim ve) geldim: "O yemek yiyor! dedim Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), tekrar: "Git Muâviye'yi bana çağır!" emrettiler Ben (yine gidip) döndüm ve: "O yemek yiyor!" dedim Resûlullah tekrar: "Git! Muâviye'yi bana çağır!" emrettiler Ben yine gidip geldim ve: "O yemek yiyor!" dedim Bunun üzerine: "Allah onun karnını doyurmasın!" buyurdular" (Müslim, Birr 96, (2604)) Aleyhissalâtu vesselâm çocuk olan İbnu Abbâs'ı göndererek Hz Muâviye'yi çağırtır İbnu Abbâs gider, onu yemekte bulur, dönüp: "Yemek yiyor" der Aleyhissalâtu vesselâm İbnu Abbâs'ı ikinci, üçüncü sefer gönderir, dönüşte yine yemek yediğini söyler Bunun üzerine: "Allah onun karnını doyurmasın" der İmam Müslim, bu rivayeti, Resûlullah'ın, haketmeyen bir kimseye bedduasının o kimse hakkında rahmet olacağını belirten bir babta kaydeder Bu babta Resûlullah'ın bazı "haksız beddua"larına örnekler kaydeder Şu halde Müslim'e göre, Hz Muâviye hakkındaki bu beddua da aynı mahiyettedir Hz Peygamber der ki: "Ben Rabbime şart koşup dedim ki: "Ben bir insanım; insan razı olduğu gibi ben de razı olurum, insanın kızması gibi, kızarım da Ümmetimden kime haksız bedduada bulunursam, bunu, onun hakkında bir temizlik vesilesi, bir paklanma ve Kıyamet günü Allah'a yakınlığa bir vasıta kıl" Ebû İdris el-Havlânî anlatıyor: "Ömer İbnu'l-Hattâb (radıyallahu anh), Umeyr İbnu Sa'd'ı Humus valiliğinden azledince yerine Hz Muâviye (radıyallahu anh)'ı tayin etti Halk: "Umeyr'i azledip Muâviye'yi mi tayin etti?" diye mırıldandı Umeyr (radıyallahu anh): "Muâviye'yi hayırla yâdedin Zira ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın: "Allahım, onunla (insanlara) hidayetini ulaştır!" dediğini duydum!" dedi (Tirmizî, Menâkıb) Tirmizî'de gelen ve müteakiben 4480 numarada kaydedilen bir başka rivayette Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Hz Muâviye'ye şöyle dua etmiştir: "Allahım, onu (İnsanlara) hidayet edici ve kendisini de hidayete ermiş kıl, onunla (insanları) doğru yola sevket" Hz Muâviye (radıyallahu anh) Ebû Süfyân'ın oğludur Annesi Hind Bintu Utbe'dir Hz Muâviye, babası, kardeşi Yezid ve annesi, Mekke Fethi'nde müslüman olmuşlardır Kendisi, Umretu'l-Kaza yılında müslüman olduğunu, annesinden ve babasından müslümanlığını gizlediğini, dolayısıyla Fetih senesinde Resûlullah'la müslüman olarak karşılaştığını söylemiştir Hz Muâviye, Huneyn gazvesine Resûlullah'la birlikte katılmıştır O da müellefe-i kulubtan sayılmış, babası gibi 100 deve ve 40 okiyye almıştır İslam'a daima sadık kalmış ve Hz Peygamber'e katiplik de yapmıştır Hz Ebû Bekr (radıyallahu anh) Suriye cihetine ordu sevkedince Hz Muâviye de kardeşi Yezid'le orduya katıldı Yezid vefat edeceği zaman üzerindeki Dimeşk valiliğini kardeşi Muâviye'ye bıraktı, Hz Ömer de bunu teyid etti Hz Osman halife olunca, Şam valiliğine ilaveten bütün Suriye bölgesinin valiliğini aldı Hz Osman'ın vefatından sonra Hz Ali'ye biat etmedi ve Suriye bölgesinin müstakil hakimi durumuna geçti Hz Osman'ın kanını taleb etti Böylece taraftar topladı Sıffîn savaşı Hz Ali ile Hz Muâviye arasında cereyan etmiştir Hz Ali şehid edilip yerine oğlu Hasan halife olunca Hz Muâviye Irak'a yürüdü Hasan da onun üzerine yürüdü Ancak Hz Hasan fitne çıkıp kan döküleceğini görünce hilafeti Hz Muâviye'ye terketti ve Medine'ye döndü Hz Muâviye Kufe'ye geldi Halktan biat aldı O seneye Âmu'l-Cemaat (cemaat yılı) dendi Hz Muâviye 20 yıl vali, 20 yıl da halife olarak idarecilik yapmıştır Hz Muaviye (radıyallahu anh), hastalandığı zaman, Resûlullah'ın kendine giydirdiği bir gömleği kefeninin altına giydirilmesini, Resûlullah' ın kesilmiş tırnaklarından muhafaza ettiklerini, iyice öğütülerek gözlerine ve ağzına konmasını vasiyet eder Ölüm gelince: "Keşke Mekke'nin Zû-Tuva semtinde yaşayan sıradan bir Kureyşli olsaydım da, hiçbir idarecilik almasaydım" der Hz Muâviye Hicrî 60 yılında 78 yaşında olduğu halde vefat etmiştir Hicrî 59 yılında öldüğü, 86 yaşında olduğu da söylenmiştir Hz Muâviye'nin Resûlullah'tan sonra en sehâvetli kimse olduğu söylenmiştir Hz Muâviye (radıyallahu anh), İslâm'ın seçime dayalı hilafet sistemini babadan oğula geçen saltanata çevirmekle tenkid edilmiştir Günümüzde, bu tenkidde ifrata kaçıp, Sahâbe hakkında caiz olmayan suizan ve ithamlara kadar ileri gidenler var Biz ifrat görüşlere katılmıyoruz Geçmiş hadiseleri değerlendirirken kader'in payını da ihmal etmemek gerekir Hele Ashab'la, Resûlullah'la ilgili meselelerdeki değerlendirmelerde, çeşitli vesilelerle belirttiğimiz temel prensipleri daima gözönüne almalıyız Unutmayalım ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hiçbir ayırıma yer vermeden bütün Ashab'ı tebrie etmiş, hangisi olursa olsun herhangi birine dil uzatanı tel'in etmiştir Bütün Ehl-i Sünnet ulemâsı, bunu mühim bir esas olarak kabul etmiştir Bu meselede teferruâta girmeden, Hz Muâviye vefat ettiği zaman Dahhâk İbnu Kays'ın, minbere çıkarak yaptığı bir konuşmayı kaydedeceğiz Bu konuşmada Hz Muâviye'nin hizmetleri belirtilmektedir: "Emîru'l-Mü'minîn Hz Muâviye (radıyallahu anh) Arab'ın gücü ve Arab'ın dahisi idi Allah onunla fitneyi önledi ve onu kulları üzerine hakim kıldı Ordularını karada ve denizde ilerletti Allah'ın ibadete düşkün kullarındandı O dua etti, Allah da duasına icabette bulundu Artık vefat etmiştir İşte kefenleri Biz kefenini sarıp, kabrine koyacağız Allah'la kendi arasında ameli var Dilerse rahmet eder, dilerse azab eder" Hz Muâviye devri İslâmî fetihlerin devam ettiği bir devirdir Kütüb-i Sitte Prof Dr İbrahim Canan | |
Konu Sahibi _bülbül_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Adem olmaktır tek hevesim | Şiirler ve Şairler | Kara Kartal | 4 | 2743 | 22 Mayıs 2010 11:27 |
Dostlarımız........ | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | su damlası | 4 | 2364 | 09 Mayıs 2010 10:35 |
İsmailce kurban olabilmek | Hacc-Umre-Kurban | kurtmehmet | 3 | 3118 | 21 Kasım 2009 20:58 |
Ömür seccadesini gönül dergahına serenlere...... | Makale ve Köşe Yazıları | _bülbül_ | 2 | 2353 | 12 Kasım 2009 21:52 |
çarpık çağ..... | Şiirler ve Şairler | _bülbül_ | 2 | 2066 | 12 Kasım 2009 21:43 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) ahir zaman hakkında söyledikleri | Fatıma-i Zehra | Hadis-i Şerif | 1 | 27 Ocak 2014 12:23 |
Peygamberimizin beşeri ve nübüvvet yönlerini açıklar mısınız? | _bülbül_ | Soru Cevap Arşivi | 0 | 11 Nisan 2009 08:51 |
Peygamberimizin Hz. Sevde'yi boşamak istediği hakkında bilgi verir misiniz? | _bülbül_ | Bilgi Dağarcığı | 0 | 10 Nisan 2009 20:39 |
Hz. Hasan hakkında bilgi ve Hz. Muaviye ile yaptığı anlaşma? | _bülbül_ | Bilgi Dağarcığı | 0 | 10 Nisan 2009 13:12 |
Kalp gözü açık olan Allahın veli kulları hakkında bilgi verirmisiniz | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 10:27 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|