|
Konu Kimliği: Konu Sahibi sessiz23,Açılış Tarihi: 14 Nisan 2009 (01:36), Konuya Son Cevap : 14 Mayıs 2012 (12:22). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
14 Nisan 2009, 01:36 | Mesaj No:1 |
Oyun ve Oyuncakta Bazı Tavsiyeler Oyun ve Oyuncakta Bazı Tavsiyeler Oyun ve Oyuncakta Bazı Tavsiyeler Hakikatçı ve ruhu inkar etmeyen psikolog ve pedagoglarımızın,terbiyenin bu cephesini samimiyetle ele alacakları güne kadar, oyun ve oyuncak adına sadece şimdilik bildiğimiz şeyleri arzla iktifa edeceğiz Evvela oyun ve oyuncaklarımız, geleceğin tekniğine aşina kılıcı ve fikren yükseltici mahiyette olmalıdır Bu cümleden olarak,-tenkit kapısı açık kalmak üzere trenler, tayyareler, vapurlar ve minik robotlar gibi şeyleri tavsiye edebiliriz İkinci olarak estetik duygu ve sanat zevkinin geliştirilmesi hedef alınmalıdır Bu hususta da park ve bahçe düzenlemeleri, duvar kapı ve pencere süslemeleri, kitap kapakları ve benzeri şeyleri zikredebiliriz Üçüncü olarak da, onlarda inşâ gücü ve mimarî düşünceyi geliştirici istikamette oyun ve oyuncaklarla uğraşmaları temin edilmelidir Bu hususta yine, oyuncak envaından olan minik binaları, konakları, garlar, köprüler ve diğer içtimai tesisleri söyleyebiliriz Vâkıa, tavsiye edilen bu husustaki malzemede de, büyük bir kısım itibariyle, yine yabancılaştırıcı imajları karşımıza çıkaracağından mahzurlu görülebilir Ama neylersin ki; dünden bugüne bütün hayatımızı saran yabancı şeyleri, birden bire söküp atmaya, ne bizim gücümüz yeter ne de toplumumuz buna dayanabilir Çocuklarda Oyun Devresi ve Oyun Malzemeleri Oyun ve oyuncağın bu türlüleri, çocuğun hayatında belli bir süreyi işgal ederler Herkes için oldukça farklı olan bu süre, hep evde ve bahçede geçirilir Bu devreden sonra ise çocuk, hem ev ve bahçeden uzaklaşır, hem de daha değişik oyuncaklar istemeye başlar Bu itibarla terbiyeci ve rehberler bu devreye ait oyunlara karşı, onlarda arzu uyarmalı ve bu oyunları onlara tavsiye etmelidirler Bu oyunları da kaba taslak iki grupta toplayabiliriz 1) Zeka, estetik duygu ve mimarî düşünceyi hedef alan oyunlar 2) Bedeni geliştirmekle alâkalı, fizikî hareketlerden ibaret olan oyunlar Birinci şıkkın misâlleri oyun ve oyuncaklar bölümünde geçti Yalnız bu bahiste, düşündürücü şeylerin okutulmasını sözü edilen hususlarda tetkiklerin yapılmasını, kumar ve şans oyunlarının dışında kalan ve muhakemeye dayanan bir kısım oyunların öğretilmesi mevzuundaki tavsiyelerimizi ilave edebiliriz İkinci şık için ise, yarış, koşu, yüzücülük, binicilik, atıcılık, güreş; hatta judo, tekvando, karate ve eim gibi şeyleri sayabiliriz Bunlardan yarış, koşu, yüzücülük, binicilik ve atıcılık öteden beri en kuvvetli ve salâhiyetli ağızlarla tavsiye edile gelmiş ve desteklenmiş sporlarımızdandır Diğer spor dalları da, günümüzün şartları muvâcehesinde her zaman bunlara ilave edilebilir Bu spor dallarından her biri, hem geliştirici hem de geleceğe hazırlayıcı olması itibariyle tavsiye edilmeli ve desteklenmelidirler Hatta imkân elverdiği nispette hiçbiri aksatılmadan hepsine aynı ölçüde ehemmiyet verilmelidir Zira zikredilen spor dalları ve emsali meşru çizgide cereyan eden diğer oyunların hemen hemen hepsi, çocukluk döneminde bir gelişme ve eğlence vesilesi, delikanlılık devresinde, gelişmenin devamı ve boşalma; yaşlılıkta ataletin tevlit edeceği hastalıklara karşı bir müdafaa ve korunmaya vesile olması bakımından hakikaten, hayati önem taşımaktadırlar Evet, oyun oynayan çocuklar gelişkin, sıhhatli ve açık; spor yapan delikanlılar, gürbüz, mevzûn, dengeli ve mülâyim; hareket eden yaşlılar, sıhhatli, zinde ve yumuşak olurlar Oyun çeşitlerinden atıcılık, binicilik, yüzücülük, koşuculuk; nesilleri, ilerideki mücâdeleye hazırlaması itibariyle ihlas ve samimi bir niyet sayesinde ibadet sayılacağından, diğer sporlara nispeten daha ehemmiyetlidirler Evet, atıcılık bu cemaatın eğlencelerinin en hayırlısı, yüzücülük ve binicilik de ısrarla bu topluma tavsiye edilen hususlardandır Nasıl olmasın ki, karada, havada, denizde, sürücü, sevk edici ve uçucuya sahip olmayan devletler vatan ve milletlerinin, varlık ve bekâsı adına en mühim bir unsuru kaybetmiş sayılırlar Bunlara sahip olanlar ise, milletlerinin geleceğini bir bakıma teminat altına almış olurlar Judo, karate, tekvando gibi sporlar eskiden olmadığı için, bahsedilen spor dalları kadar teşvik görmemiş ve ismen zikredilmemiş ise de, ahlâkî prensiplerimiz açısından, her hangi bir mahzur ve ölüm tehlikesi bahis mevzu olmadıktan sonra, her zaman tavsiye edilebilir Hele bütün bir tarih boyu asker olarak yaşamış bir millet için ve bilhassa günümüzde, bu sporların ehemmiyeti münâkaşa götürmeyecek şekilde açıktır Bundan başka, vakit israfına sebep olmayan ve günah sayılmayan oyunların, çocuklara tavsiye edilmesinde de, herhangi bir sakınca yoktur Yasaklanmış oyunlar ise, ne çocuklar ne de büyükler için katiyen tavsiye edilemez Bütün kumar çeşitleri ve şans oyunları, yasaklanmış eğlencelerdir Ancak İmamı Şâfiî, para karşılığı olmadığı takdirde, satrancı tecviz etmişlerdir Kanaati âcizanemce, o çizgide düşünenler için, rüşte erecekleri âna kadar, çocuklara satranç da tavsiye edilebilir Mukaddeslerimizi tezyif edici, küçük gösterici bilumum oyunlar, ne büyük için ne de küçükler için asla tecviz edilemez Atalarımızı, tarihimizi ve mefâhirimizi hafife alan oyunlar da öyle İnsanın, kötü duygularının, şehevî hislerinin hortlayıp kabarmasına ve ruhunun sefilleşmesine sebep olan sesler, sözler, resimler, çalgılar ve nağmeler katiyen yasak edilmişlerdir Hem 'Meşru dairedeki keyif ve eğlenceler zevke kâfi'geldikten sonra, gayri meşru dairede keyif ve eğlenceye dalmak insafsızlık ve zulümdür Kaldı ki, terbiyeye ait her meselede olduğu gibi oyun ve eğlencede de, hedef, çocuğu yüce duygularla donatmak ve onu maddî manevi sıhhatli kılmaktır Oyun çeşitlerinin yasak edilenlerinde ise, ne çocuğu insanlığa yükseltmek ve ne de duygularını inkişaf ettirmek asla söz konusu değildir Aksine bunlarda, çocuğun, duyguları itibariyle zaafa uğradığı, yıprandığı, hattâ bir ölçüde eriyip mahvolduğu görülür Hasılı terbiyeye ait her unsurun bir rehber ve mürşit vasıtasıyla, düşünce çizgimizde ve ölçülü olarak verilmesi şart olduğu gibi, oyun, oyuncak, spor ve eğlence mevzuunda da, mutlaka bir rehbere ve mürşide ihtiyaç vardır Aksine, hayır umulan noktalarda zarara maruz kalınır, ıslah ameliyesi düşünülen noktada da nesiller ifsat edilmiş olur Fethullah Gülen, Sızıntı, Nisan 1982, Sayı 39 | |
Konu Sahibi sessiz23 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
11 Ayın Sultanı ramazan | Oruç-Ramazan | sessiz23 | 0 | 2012 | 22 Ağustos 2009 23:40 |
Etkili Öğretmenlik Eğitimi | Çocuk ve Aile Sağlığı | sessiz23 | 1 | 2486 | 27 Nisan 2009 01:29 |
Çocuğun Gelişim Çağları | Çocuk ve Aile Sağlığı | sessiz23 | 0 | 2256 | 27 Nisan 2009 01:25 |
Çocuk eğitimi-Duygusal Gelişim | Çocuk ve Aile Sağlığı | sessiz23 | 0 | 2061 | 27 Nisan 2009 01:21 |
Çocuğu Tanımanın Eğitimdeki Yeri ve Önemi | Çocuk ve Aile Sağlığı | sessiz23 | 0 | 1936 | 27 Nisan 2009 01:18 |
14 Mayıs 2012, 12:22 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: Oyun ve Oyuncakta Bazı Tavsiyeler Çocuğumuza kötü davranmak tabii ki tavsiye edilmeyen bir davranış. Peki ya oyuncaklarına? Soru: Hayırlı günler Adem Bey, 8 yaşında 1 oğlum var, başka kardeşi yok, çalışan bir anneyim. Oğlumu genel ahlak kurallarına uygun yetiştirmeye çalışıyorum. O da, Allah razı olsun buna uygun davranmaya çalışıyor. Ama son aylarda bir sıkıntımız oluştu. Mahalledeki 2-3 arkadaşı ile birlikte ”taso” oynuyorlar, yuvarlak şeklinde, bir yanında uygun olmayan resimlerin bulunduğu plastik bir obje (üzerinde güç gösterisi yapan pazulu adam resimleri, veya açık giyinmiş kadın resimleri var) Baştan bu oyunu önemsemedim, çocuklar için eğlenceli bir oyun herhalde, diye düşündüm. Bir gün üzerindeki resimleri gördüm ve bu oyunu ”kazanan-kaybedenden taş alır” şeklinde oynadıklarını öğrendim çok üzüldüm ve çok sinirlendim. Oğluma ”taso”oyununu ve bu taşları üzerinde bulundurmasını yasakladım. Tamam dedi, bir daha oynamayacağına söz verdi. Geçen hafta sünnet düğünü vardı. Düğünden bir önceki gece geç saatlerde cebinde bir sürü taso buldum. O esnada oğlum uyandı. Ben yine üzüldüm, sinirlendim ve oğluma ”bir daha görmek istemiyorum bunları” diyerek tasoları camdan aşağı attım. 2 gün sonra evde ne kadar sakladığı taso varsa hepsini kendisi topladı ve çöpe attı, çok uysaldı, ”bir daha oynamayacağım annecim zaten güzel değildi” dedi. Ama hocam yine 2 gün sonra bakkaldan parayla bir çok taso almış ve eve saklamış. Aynı gün mahalledeki çocuklarla oynarken gördüm onları. Yanlarına giderek ”oğlumun bunları oynamasını yasakladım, lütfen çocuklar sizde oynamayın”dedim. Oğlum yasak olduğunu unuttuğunu söylüyor. Yalan söylediğine pek rastlamadım, ama buna inanmadığımı söyledim kendisine. Babasıyla anlaşma yapmışlar, tasoların üzerindeki resimleri çıkarıp yerine güzel resimler yapıştıralım ve bu oyunu sadece evde oynayalım deyip anlaşmışlar. Hocam benim sorum 1-Yanlış bir davranıştan çocuğumuzu vazgeçirmek için ”yasaklama yöntemi” doğru mudur ? 2-Bu yanlış davranış söz verildiği halde ısrarla (ve gizliden) devam ediyorsa, bu öğrenildiğinde anne-baba olarak nasıl davranmalıyız ? Şimdiden teşekkür ederim, hayırlı günler. Cevap: Merhaba Rümeysa Hanım, Çocuklarda yanlış olan bir davranışı tabi ki yasaklayabilirsiniz (buna yasak demeyelim isterseniz, kurallar diyelim) … ama bunun iki şartı var… 1- Bu kuralları anne değil baba koymalı ve konuşarak oluşmalı bu kurallar… 2- Bu kurallar konulurken aşırıya kaçılmamalı, çocuğun “gerçekten” ruhen zarar gördüğü konularda yasak konulmalı… Mesajınızdan anladığım kadarı ile, kuralları siz koymaya çalışıyorsunuz , çocuğunuzla aranızdaki bağa zarar vermeyin ve sizi seven bu haline bir engel oluşturacak zorlamalarda bulunmayın… Ayrıca “taso” oyununa karşı çok aşırı yüklenmişsiniz… aşırı bir duyarlıklık göstermişsiniz… Eğer taso oynatmak istemiyorsanız bir alternatif sunup onu cazip hale getirmeden çocuğun elindeki oyun materyallerine böyle davranmanız, camdan dışarı atmanız, çöpe atmanız doğru olmaz… Zira çocuğun eşyalarına böyle muamelede bulunmak, çocuğa aynı muamelede bulunmaktır… Ha camdan onun duygusal bağ kurduğu oyuncakları atmışsınız, ha da onun duygularını atmışsınız fark etmez… ademgunes.com
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Sami Yusuf - It’s a game /Bu bir Oyun | Ehlibeyt | Videolar/Slaytlar | 0 | 01 Şubat 2014 22:56 |
İllginç Bir Oyun !! | su damlası | Resim/Karikatür | 2 | 29 Ağustos 2012 16:50 |
Çocuklukta Oyun | İmamHüseyin | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 13 Nisan 2009 23:35 |
Engelli çocuklar ve oyun | sessiz23 | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 12 Nisan 2009 11:26 |
Oyun: Ebe Tura (namazın bölümleri için oyun) | Emekdar Üye | Kur'ân Kursları | 3 | 30Haziran 2008 22:09 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|