|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Emine KOCAMAN,Açılış Tarihi: 04 Ağustos 2024 (01:22), Konuya Son Cevap : 23 Ağustos 2024 (17:44). Konuya 8 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
04 Ağustos 2024, 01:22 | Mesaj No:1 |
Medineweb Yazarı Durumu: Medine No : 62286 Üyelik T.:
01 Mayıs 2021 | Değer mi, Eder mi, Bedel mi? Değer mi, Eder mi, Bedel mi? [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Etkilendiginiz bir yazı, söz, yazar, bir ayet, o gün sizi derinden sarsan bir hadis sıklıkla sizin de karşınıza çıkar mı?. Arkadaşınızdan duyabilir, nette karşına çıkar, olay örüntülerini dahi onun üstüne bina edersin. İlk kez duymuşun ama herkes biliyormuşçasına karşına çıkar. Yazıma konu mevzunun başlangıcı böyle birşey... Bu yazımı aslında üç yıl önce yazdım. Beni çokça düşündüren, içime sinmeyen bir söz okudum ve ben içinde gezinip dururken yakınlarım başta olmak üzere, arkadaşlar, gençler onlarda da duymaya başladım. Ve üç yıl sonra vakti gelmiş diyerek sizlerle paylaşıyorum. Efendim "İnsanların işine yaradığın kadar iyisin!" demiş ünsüz biri ve çok sahiplenilmiş. Tam tribal havandaysan çok havalı bir söz ama çokta tehlikeli. İnsanı iyilikten, yardımseverlikten, adalet duygusundan, empatiden, liyakatten hemen uzaklaştıracak bir söz bu... Yaşananlar penceresinden bakınca " ne akıllıca bir söz" diyebilirsiniz. Herkes kendinden birşey bulabilir. "Kimseye yaranamadım, değerimi kimse bilmiyor/cular" kapıda uzun kuyruklar oluşturur. Örselenmişlik,merhametten maraz doğması bunlar; "iman ettik demeyle sıkıntı çekmeden, sinanmalardan geçmeden bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz" Ankebut 2-3 ilahi uyarısının ufak dozlu sikintilaridir. Ata yadigaridır, peygamber mirasıdır.. Öyleyse bütün sorunları insanlardan bilmek; değeri de, insanlardan beklemek nankörlüktür. İyiliği, işini en layıkıyla yaparsın kul memnun etmeye ugraşmazsin. Vicdanın yaptığın işten memnun ve ikna ise diğer unsurları düşünmezsin. Başkasına yaranmak için iyilik asla yapılmaz. Kim böyle bir iyilik yapıyorsa yapmasın. Bu şeytanın önüne oturduğu iyilikten başkası değil. Adı da iyilik değil yalakalık zaten. İyilik yapalım karşılığını da mutlaka en afilli sözlerle, ödüllerle, iltifatlarla alalım hatta birkaç kere alalım istiyoruz. Övülünce iyilik yerilince kötülük anlıyor kafalar. Yapılan iyiliklerin terazisi, ölçüsü de var elinde. Kendisi belirliyor ederini. "Sana iyilik yaptım sende bana yap" bu iyilik değil ticarettir. "Yaptığım iyiliklerin, verdiğim emeklerin karşılığı bu mu?" işte sorunlu iyilik anlayışımız .. Karşılık görmek için değil, iyi insan,iyi bir kul olmak için bilinçli tercih ettiğimiz bir davranış bu.. Muhsinun/iyilerden olmak Eliyle yaptığını diliyle, suizanla, kalbiyle nasıl yıkarın belgesidir bu söz. "Allah rızası için yaptım" sosu da vardır ama önce Allah unutulur, Allah'ın adı anılır ama Allah yoktur. Değer kuldan beklenir.(Allah unutturmasin) Farkında yada değil düşüyoruz bu tuzağa. Yarayin efendim önce kendinize...sonra başkalarına yarayin, sarın, iyileştirin. İyilestirdikçe iyileşmenin inanılmaz huzurunu hissedin. Yararsanız iyileşirsiniz, yaranırsanız yaralanırsınız. Yarar nedir? Bütün olanakları biri için seferber etmek değildir. Karşılıklı olması en güzelidir ama olsun olmasın insanüstü bir güç, mesai, zaman harcayarak değil tamamen insani sınırlar içinde seviye, ölçü koyarak önce kendimizi, eşimizi, ailemizi, işimizi aksatmadan, ihmal etmeden yaptığımız eylemlerdir. Bütün gücünüzü bir odağa aktarirsaniz yorulursunuz, ferasetten uzaklaşır, doğru değerlendirme yapamazsınız. Ve zarar gören ilk siz olursunuz. Nede olsa değeriniz bilinmemiş o kadar iyilik yapmanıza rağmen... Ne yapalım peki? Hırsızın hiç mi suçu yok? Elbette ama reçete sundum. Sizler çoğaltabilirsiniz. Seviye, mesafe, zaman ayarı.. Atalarımızın çok güzel bir sözü vardır. "İyilik yap denize at, balık bilmezse Halık bilir" Bakara 255 te Uyumaz, unutmaz, hayy, kayyum olan kullarını biran yalnız bırakmayan bir Rabbimiz var. Uyumaz, unutmaz bir rabbimiz varken; sana iyilik yapmayı hasenatlar biriktirmeyi yanlış gösteren; Rabbinin görmediğini, unuttuğunu düşündüren şey ne? Öyle ya Allah hâşâ unuttu, görmüyor demek ümidi kestinki "ne iyiliği" kafasindasin. İman ve inkar gibi iyilik ve kötülükte tercih. Bizi sıratı müstakim üzere hidayette tutan ve dalalate sürükleyen tercihler. Tercihleri gözden tekrar geçirmek gerek. Kişinin değeri kendindendir. Onda bunda değer aranmaz. Öyle birşey değildir. Elimizle, dilimizle tüm benliğimizle iyilik yapmayacaksak Rabbimiz bize neden değer versin? Bu anlayış rabbiyle kulun arasını açar. Değeri de Ederi de rabbisindedir. Yaptığımız iyilikler, davranışının güzelliği, hasenatlari, salih amelleri değer hanemize yazan Rabbimiz var. İman eden önce kendini ıslah edecek; amellerini/işlerini doğru, düzgün, yarayışlı, sağlam ve sevap getirici hâle getirecek, kendi zihnindeki ve davranışlarındaki fesadı giderip ıslah edecek; sonra da başkalarının ıslahı için çaba gösterecek. Her iki hedef için yaptığı işler/ameller sâlihâttır. Daha çok kendine yönelik ıslah diyebileceğimiz "hasenatin" ödülünü bire on der Kuran, dışa dönük barışa, başkalarına yönelik davranışlar olan "salihatın" ederinin ucu açıktır. Şimdi nasıl bunu görmezden gelir, yaptığı işlere "enayi-aptal, kendini kullandırma, yaranma" gözüyle bakabiliriz. Unutmayalım biz birinin işini yaptığımızda Rabbimiz kim bilir bizim hangi türlü işlerimizi yoluna koyuyor, biz farketmeden hangi engelleri önümüzden kaldırıyor. Sormaz mı Rabbimiz: "Ya eyyuhel insanu ma ğarrake bı rabbikel kerim" Hasenatlarin seyyiatlari giderdiğini, güzel ve sorumlu davranışların bizzat kendisi tarafından mukafatlandirilacagini belirten Rabbimize karşın; kul nazarindan değer beklemek, kendine oradan değersizlik biçmek nankörlüktür. Ömür kısa..Bu geçiş aleminde yaptığımız herşey, sonsuz ahiret hayatında karşılayacak bizi. Öyleyse hem kendine hem etrafına iyi olmaktan, yaramaktan, İyilik yapmaktan ve biriktirmekten vazgecmeyelim. Şeytanı bu gibi sözlerle iyiliğin önüne oturtmayalim. İnsanlarla iletişimde araya koyamadığımız mesafenin bedelini salih amellere ödetmeyelim. Hayatın içinde tecrübe kazanıp, onlardan ders çıkarmak, insan tartmak, tanımak seviye gözetmek feraset işidir. Herkes bu ferasetle yapmaz elbet. Bazıları en safi haliyle iyilikten başka birşey bilmez. Şikayet etmediği müddetçe, sorun yok, bazıları akıllıca yapar, kendini bilir, sonuç odaklı değil hedef odaklıdır. Her ikisininde tesiri yüksektir. Çünkü hal dili konuşur. Lafa bakmaz.. Allah'ın sevdiği, rızası eksenli iyilikler... İnsanların ne düşündüğünü bırakın. İhsan'ı/ birr'i/ ma'ruf'u Allah için yaptığımızda değerimiz artar. İnsanın Ederi mi? Değeri mi? Bedeli mi? Değer/den fazlasıyla Bedel ödediğinde Eder'i vardır. Bedeli ödenen Değerin elbette Ederi/mükafatı vardır. Öncelikle yaşanmışlıklarla bagajı dolu sizlerin; sonrası başında kavak yelleri gençlerin başucu rehberi olsun Asr suresini hediye ediyorum. Durmak yok yola imanla, sabırla, kendine ve etrafına iyiliklerle, sorumluluk kuşanarak, hakkı tavsiye ederek devam... Bir kere yaptım bitti yok. Hep yoldayız. Başkalarının işine yaradığın kadar değil Allah'ı memnun ettiğin, rızasını kazandığın kadar iyisin... Tüm iltifat ve taltifler Allahtandır... Fi emanillah.. E. Kocaman [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Atakum/Samsun |
Konu Sahibi Emine KOCAMAN 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Değer mi, Eder mi, Bedel mi? | Emine KOCAMAN | Mihrinaz | 8 | 471 | 04 Ağustos 2024 01:22 |
Âzâlarımızdan Filistin Hasta Peki Sen? E.Kcmn | Emine KOCAMAN | Mihrinaz | 8 | 851 | 24 Ocak 2024 00:12 |
Konuşması Sadaka Olan Dingin İnsanlar& Emine... | Emine KOCAMAN | Mihrinaz | 6 | 317 | 18 Ocak 2024 16:46 |
Zamanın Durduğu O Zaman | Emine KOCAMAN | Kara Kartal | 10 | 1233 | 20 Ocak 2023 21:01 |
Sanki Vahiy Bizim Eve İnecekmiş Gibi... | Emine KOCAMAN | Kara Kartal | 8 | 1154 | 01 Nisan 2022 17:26 |
04 Ağustos 2024, 15:27 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 62825 Üyelik T.:
12 Ekim 2023 |
Allah razı olsun, aynen çok önemli bir konuya değinmişsiniz. "İyilik et, denize at; balık bilmezse Hâlık bilir." demişler; ne de güzel demişler... Allah için yapılan bir şeyin karşılığı: Allah'ın rızasıdır. İnsanlar değerini ister bilsin, ister bilmesin; nankörlüklere olabildiğince gülüp geçmek lazım. (Bazen zordur; ama olması gereken hep budur.)
__________________ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla "Andolsun biz bu Kur’an’ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?" [Kamer Suresi 17, 22, 32 ve 40. Ayetler] |
05 Ağustos 2024, 17:25 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 |
Unutmayalım biz birinin işini yaptığımızda Rabbimiz kim bilir bizim hangi türlü işlerimizi yoluna koyuyor, biz farketmeden hangi engelleri önümüzden kaldırıyor. bende bu şekilde düşünürüm yeterki saf bir şekilde ALLAH rızası için yapalım iyiliği. önceleri iyilik yaptığım kişiden bir zaman sonra ters tepki geldiğinde'' iyiliği şu tarafa koyayım iyiylik yapmakdan soğutuyorsunuz insanı ''derdim. sosyal medya gerçekden şeytan acaip ayar veriyor .Özellikle gençlere.. kaleminize sağlık Emine hocam çok güzel aydınlatıcı bir yazı olmuş
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
05 Ağustos 2024, 22:47 | Mesaj No:4 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 |
düşünce ve tesbitlerinize eksiksiz kabullenmek/benimsemek/hayatımıza taşıtmak gerekir.doğrular acıtsa da kahretse de homurdatsa da diş sıktırsada doğru doğrudur.ve doğru tektir ikinci bir doğru yoktur.ancak acabaları da yok değildir. makale bir çeşit terapi olarak görülüyor.ancak hangi terapi? Psikodrama, Psikodinamik Psikoterapi,Psikanalitik, maneviterapi,tasavufiterapi,antişeytanterapisi,pem beterapi/karaterapi vs... hangisi hocam? .) makalenizi okurken beynimde ayetler cirit edip durdu. öncellikle eleştirel anlamda değil ikna anlamında beyınjimnastiği terapisi ile başlayıp radıyeten merdiyeten ile sılasına kavuşsun sorular,sorunlar,cevapsızlar,anlamsız ense kaşımalar. mesela; Allah sameddir.kimseye hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.Allah kulunun ne ibadetine ne takvasına ne de şerrine yarar ve zararı yoktur. insan süresinde ; ister küfret ister şükret,ister alim ol ister zalim.ister cennet ister cehennemlik ol.sen bilirsin tercih senin mealine gelen ayet vardır sanırım 3.ayet. ancak samed olan rabbimiz bizden nankör olmamamızı şakir olmamızı abid olmamızı ısrarla emretmektedir. soru şu;rabbimizin ne sabrımıza ne küfrümüze ne nankörlüğümüze ne de ibadet taatimize ihtiyacı yokken bize verdiği nimetler karşılığında şükürü emrediyor. insanın insan dan beklentisi neden olmasın? iyiliklerinize fedakarlıklarınıza iyiniyetinize nankörlükle bir teşekkürü bile çok görenlere karşılık vermen gerekirse...diğer yanağınızı da mı gösterirsiniz bu tarafa da vur diye.Allaha havale ben bana yakışanı yapacağım yoluma devam edeceğim mi dersin? veya merkep sıpasına kızıp olası hasenatlarının önüne set mi çekersin? veya iman ettik demeyle sıkıntı çekmeden, sinanmalardan geçmeden bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz" Ankebut 2-3... karmaşık karmakarışık beyın sancıları... makalenin ana terapi iskeletinde diyorsun ki; "Yaptığım iyiliklerin, verdiğim emeklerin karşılığı bu mu?" işte sorunlu iyilik anlayışımız .. "İyilik yap denize at, balık bilmezse Halık bilir" "Şimdi nasıl bunu görmezden gelir, yaptığı işlere "enayi-aptal, kendini kullandırma, yaranma" gözüyle bakabiliriz." "Değer/den fazlasıyla Bedel ödediğinde Eder'i vardır. Bedeli ödenen Değerin elbette Ederi/mükafatı vardır." aksiliğim tutsa dersem ki Hocam; halık bilir amenna sadakna yahu balık da bilse olmaz mı? emeklerimin karşılığında bir teşekkür beklemek beni sorunlu iyilik anlayışı mı yapar? iyiniyetimi aptallık enayılık olarak algılarlarsa hz hüseyıne atfedilen "hakkını savunmayan şerefini de kaybeder" boğazına düğümlenmez mi? değmeyen birisine verdiğin değerin fazlasında ısrar edersen salihat anlamında ederi/mukafatı var tabi ki...şunu böyle çevirsek verdiğin değer ederi kadar olsun dersek seyyiat anlamında mı oluyor? ayetler üşüşüyor kafamda.Allah kullarına "bana yaklaştığın kadar yaklaşırım benden uzaklaştığın kadar uzaklaşırım beni hatırladığın kadar hatırlarım beni unuttuğun kadar unuturum..." meallerine gelen ayetleri insan insanlara uygularsa imanda amelde niyetlerimizde proplem sorun olur mu? terapine imza atmakla birlikte beyınde üşüşen sorulara cevap da bir terapidir.) bu gün aksilik günüm hocam mazur gör.)
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
20 Ağustos 2024, 01:13 | Mesaj No:5 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Hocam ya çok tokat yediniz ya gerçekten aksiliginiz üzerinizde.) Terapik olmamakla beraber antipatik olmasını da istemeyeceğim yazımda, pıtırcık-pembiş görünen manzarayı insan ve dünya merkezine çekmişsiniz Allah razı olsun. Sayın Seydam ne yaşamış olursak olalım dünya yeterince kötülüklerle dolu degilmi? Muris olarak evladım sana vurana sende vur! Hatta daha kuvvetli vur mirası mı birakicaz. Bizler Lokman a.s'ın mümin evlatları değilmiyiz? Yaşadığımız zamanlar zaten güvenemeyeceğimiz amellerimizi sildi süpürdü., geriye kalan "kişinin imanını da amelini de ahlakını da güzelleştiren" içimizdeki iyiyi iyice pasifize etmesek. Zor zamanalrda zaten yok olmaya yer arıyor birde bizden darbe yemese. Ben genclerime ameli salihi bunca kaosun, umutsuzluğun, dünyaya tapıcılığın, kendini ve hevasini ilah ediniliciğin zirve olduğu bir zamanda, nasıl anlatıcam. Onlarda bana aynı sizin elestieilerinizle gelecekler "Ne yani iyilik bilmeyene yine mi yapalım?"Karşılıksız iyilik mi olur?" dediklerinde işlerini, ilişkilerini şekillendirecek olan ahiret vurgusu taşıyan yönünü anlatmayı yeğlerim. Niyet okur değiliz ki ; iyilik yaptıklarımızın bize dönütü ne olacak, karşılık bulacak mı bilelim! Evlatlarımızı en güzel ahlakla yetiştiriyoruz da sonrası ne olacak garanti verebiliyor muyuz? "Zaten bilmez, değmez" deyip umut kesenlerden mi olalım? Allah bizden güzel ahlakı tamamlayıcı iyilikler yapmamızı ister. İnsan, hayvan, canlı, çevre, kâfir, gayri müslim, ataist, yakın-uzak demez. Sen yeter ki yap. Kadri bilinen iyilik- işler elbette en güzelidir. Motive eder, rabbine yaklaştırır, insanoğlu ile karşılıklı güven sağlar. Lakin kıymeti bilinmiyor diye de iyiliğin önüne taş koyacak değiliz. Bu umut kesmektir. Umutlarımızı tüketenlere, çalanlara rağmen umut etmektir. İyilik iyidir. Nankore de günde 3 vakit yanağını uzat demek değil bu. Sözlerimden bu anlaşılmasın. Çokçasi gözetemesek bile sevgide, iyilikte, takvada, amelde aslolan ölçüdür. İstenmedik durumlar sınır ihlali demektir. Çok çok iyi bildiğim dindar insanların aslında dünyaya iyi, ahirete katkısız olduklarını "sorunlu iyilik" dediğim noktayı, Allah'ın sevmeyeceği türden, karzı hasen boyutu hiç olmamış menfaat gözeten, kadri kıymeti olmayan davranışları kendi fikir süzgecimden geçirdim . Meğer yıllarca liste tutmuşlar kime ne iyilik yaptıysa geri dönütü olmalıymış. "Bende ona az iyilik yapmadım o da yapacak elbet. Ben felancaya ne iyilikler yaptım deyip kalem kalem saymak". Karşılıklı olan iyilik mi yoksa iyi niyetmi derseniz ben iyi/samimi niyet derim. İyilige teşekkür görmediği yerde elbette ısrarcı olup durmaz insan, lakin kötü de olmaz... Gençler diyorum lakin orta yaş ve yaşlılarımızdan da bilgelik gitti. Güzel nasihatler, hikmetli tavsiyeler yerini "bencil söylemlere" bıraktı. Bir genç görmeye dursunlar başlıyorlar "insanlar nankör iyilik yapılmaz, memleket kötü durulmaz, işler liyakatsiz değmez, bilgi değersiz okuma... İyiliğe teşekkürü geçtik, iyilik tavsiye edilen birşey değil artık. "Yoldan taşı kaldırmanin bile sadaka olduğu bir dinin mensubuyuz lakin -bırak takılıp düşsün, insanoğluna iyilik yaramaz-" diyen, ameli salihin, sadakanın küçümsendiği, değersizleştigi zamnalardayiz. Yani hocam elestieilerinize katılmakla birlikte; "İnsanlara yaradığın, bulunduğun yere bişey katabildigin kadar varsın, değerlisin ve iyisin" diyorum. "Değerli bir hayat bedeli ödenmiş hayattır." diye ekliyorum. Bedel/Değer/Eder bizlerin bakış açılarına göre değişkendir lakin samimi/hesapsız/içten gelerek yapılanı Allah katında mutlak değerlidir. Sizde biliyorsunuz iyilik iyidir hocam. Son nefeste "radiyeten merdiyye" noktasına taşıması ümidi ve duasıyla efenim. Vurgu noktam burasıdır.. Ümit aşılayan, kişiyi inşa eden, kendini ve çevresini imar eden faydalı iyilere ve ameli salihlere ihtiyaç var. Huysuzluk, aksilik, muhalefet yapmayın çevremizde yeterince var.))
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
21 Ağustos 2024, 23:24 | Mesaj No:6 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 |
Muhterem hocam, Önsöz olarak şunu diyeyım konuya geçelim.Ben anti iyilik safında değilim.Tabi ki herkes kendisine yakışanı yapmalı.iyilik nankörlük vs kendisine ne yakışıyorsa neyı yakıştırıyorsa onu yapıyordur.geçmişte Kavramların İffeti başlıklı bir makale yazmıştım.İyilik de kuran deyımıyle hayr kavramının da bazen iffeti lekeleniyor her kavram gibi. 1-İslam slm kökünden iyilik selam zararsızlık faydalılık iskeleti üzere kurulu.selam vermek islamın şiraıdır.manası şu benden sana zarar gelmez barış sulh ehliyim muminim eminim güvenliyim.selam alan kişide bende öyleyım hatta dahasıyım.selam alanda aksilik arnıyetlilik cehaletvarilik olursa furkan 63 te rahmanın kulları selamda selamette ıyılikte ısrar eder geçer. bakara 110 da ...." her ne iyilik yaparsanız, mükâfatını Allah’ın yanında bulacaksınız." bakara 148 de " iyilikte birbirinizle yarışın." bakara 144 te "Muhsinleri(iyilik yapanları) seviyorum"bakara 264 te "yaptığınız iyilikleri eziyete mihnete başakakmaya muhatabınızı incitmeye çevirip iptal etmeyın" ile adeta iyilik kavramının amacını çerçevesini kırmızı çizgisini son noktayı koyuyor. 2-birinci madde de çizilen çerçeveyı aşmak zaten müminlerin işi değildir.biz müminlerin nas ile sabit olan kavramları emir ve yasakları tartışma sağa sola çekme eğip bükme naslara işkence çektirme lüksümüz zaten yoktur. Buraya kadar anlaştık sanırım. insanlar tamamen has halis niyetle öğrenmek amaçlı size şu soruları yöneltirse ve çözümünü de talep ederse cevaplarınız kadar tatmin olacaktır ya da amannnn sendeee deyıp beyın sancıları ile yoluna devam edecektir. sorular; 1-hocam ana babaya öffff bile yasak tamam kabul ettim inandım iman ettim.soru şu imalat hatası anne veya babaların çocuklarına karşı haksızlık zülm tarafgirlik sorumsuzluk vs yaparsa öffff yasağı devam mı edecek? ben öf yasağına uymak kaydıyla bana yapılan haksızlıkları iyilik çerçevesinde nasıl çözeceğim? 2-hocam eşimin kocasıyım ya da karısıyım.elimden geldiğince en güzel en iyilikle Allah rızası için hüsnükalp ile görevlerimi yerine getiriyorum.ama eşim tam aksine zalim sorumsuz haylaz keydekunne nuşuzehunne dışarda musa içerde firavun...ben bu durumda iyilikten taviz vermeden nasıl çözeceğim? 3-hocam yemedim yedirdim içmedim içirdim giymedim giydirdim...uykumu hayatımı gençliğimi feda ettim.çalıştım çırpındım eğittim okuttum elimden geldiğince vahy eksenli yetiştirdim.saçımı süpürge ettim inşaatlarda çalıştım vs vs vs ....ve o evladım kıyametimi kıyamet kopmadan kopardı perişan etti dağıttı...onurumu şerefimi haysiyetimi iyilik niyetlerimi emeklerimi yerle yeksan etti.iyilikten taviz vermeden bu sorunu nasıl çözeceğim? vereceğimiz cevaplar sunduğumuz çözümler böyle mi olacak ?; ey evlat ibrahime bak babası ile sınandı. ey kadın asiye kocası firavunla sınandı. ey baba nuh kenanla sınandı. ey koca lut karısıyla sınandı. ey aşık yusuf züleyha ile sınandı. ey kardeş yusuf israiloğulları kardeşleri ile sınandı. ey kız çocuğu mirasına malına hakkına tecavuz eden babana kardeşlerine aldırma bak islamdan önce seni diri diri gömüyorlardı alınıp satılıyorlardı cariye köle idiler sınandılar. ey iftiraya uğrayan aişe ıfkle sınandı. sakın iyilikten taviz verme sabır et şükür et tevekkül et dua et. muhatabın 100 yıl 500 yıl önceki muhatap değildir hocam.amenna sadakna demiyor. itiraz ve isyanlarına cevap çözüm istiyor.kuşak çok değişik çok bilinçli çok bilge artık... iyilik kavramında ve çözümünde anlaştık mı lazhocam.)
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
22 Ağustos 2024, 14:52 | Mesaj No:7 | |||
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Eyvah eyvah çiçek gibi iyilik problemimiz var artık.) Hocam devamında kötülük sorununda olduğu gibi tanrı iyiliği neden yaratmış, iyiliği ispatla gibi bir yere gitmiyoruz inşallah.) Hocam tereciye tere satma gafletine düşmeyeyim bu beni komik duruma düşürür Kan bağımız insanlarla sorunları hep siyah-beyaz ekseninde çözemeyiz. Griler olmak zorunda. Görmezden geldiklerimiz, uzlaşı aradığımız, kırılıp belli etmediğimiz ve sancılandığımız yerler gri yerlerimiz. Net olan, onlara iyilikle nasıl muamele ediliri bulmak. Alıntı:
Devamındaki ayet önümüzü açıyor." (Olaki böyle hissederseniz ki, çok mümkün) Rabbiniz içinizde olup biteni, niyetlerinizi çok iyi bilir. Salihinseniz, evvabinseniz Gafur'dur." Coğrafyamız haksızlıklara uğramış, anne babasıyla köprüleri atan evlat, son nefeste pişman ama faydasız ana babalarla dolu. Herkes ne yüklendiğine bakacak ve ana babada olsa rabbinin huzuruna o yükler bırakılacak. Herkesin heybesinde taşıdığı dökülecek. "Kimsenin hakkı kimseye zerre geçmeyecek" o zaman çok darlmaya gerek yok. Alıntı:
"Boşanabileceğiniz erkek/kadınlarla evlenin" tavsiyesi çok manidardır. Velevki sancılı, çekişmeli bir boşanma orda bile ma'rufu gözetmek zorundasınız. Bugün sokak ortasında poligon atışı yapar gibi boşanmış, boşanamamış kadınların zalimce öldürülmesinin, kadın beyanı esas alınıp erkeğin süründürülmesi; birbirlerini iyilikle bırakmadıkları, uzlaşı, iletişim yollarını tıkadıkları içindir. Zaten bu noktaya gelen evlilklerde iletişimin mümkün olacağını sanmıyorum. Ya benimsin ya toprağın noktası salt kötülük noktası. İki taraflı madur olmadan sen yoluna ben yoluma iyiliğe en uygun olanıdır. Cahiliye adeti gibi hem zulm edip yada zulm görüp, ne boşa ne eş edin. Bu kötülük. Sabret düzelir deyip dünyada zindanı yaşamak iyilik değil zulüm ve sarp yol. O yol düzlüğe çıkacak diye bekleyen ömürden yer. Kimse kendine zulmetmesin. Bakın bu da iyilikle yol bulma. Alıntı:
İyiliğe en yatkını bulamadım vallahi Zalim evlada ne etsen faydasız. Cam kesiği gibi sarmazsan kanar durur, kabuk bağlar koparsan tekrar kanar, hadi iyileşti desen izi kalır. Bildiğim; rabbimizin imtihan dediği, sabredin dediği her konu kendi içinde esneklik barındıran, bir şekilde türlü davranış şekilleri geliştirebileceğimiz alanlar. İlla siyah-beyaz netliğinde değil. Gri alanları olan bedelli er meydanı. Ben yokum diyemezsin. Bir çıkış ve çözüm yolu olduğu gibi bunu kötüye meyletmeden yapma imkanı hep vardır. Yeterki çözümde gönlün olsun. Namazda gönlü olmayanın ezanda kulağı olmaması gibi bir isteksizlik sürekli soru sordurur, kendini temize çektirir. Vicdan rahatsızlığı bile iyilik halidir. Vicdanın yaptığını onayliyorsa birilerinin adını ne koyduğu ehemmiyetsiz. Orası "vicdanının üstünü kapamayanlar" için en doğru mahkeme yeterki kulak verilsin. Son olarak sormadan edemicem; -Danışmanlık yaptığınız süreçlerde (forumda bahsettiniz), kürsüden vaaz verirken de, size gelen şu üç maddede bahsi geçen sorulara farklı ne tavsiye ve çözüm önerileri sundunuz ? Karını döv, evladı reddet, ana babana küs, kardeşinle bir ömür kanlı bıçaklı ol demediğinize göre... İyilik yoksa kötülük var net.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ | |||
22 Ağustos 2024, 23:43 | Mesaj No:8 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 |
acı bir tebesümle başlıyalım.) acı çünkü yuzde 100 haklı olduğunu biliyorum.tebesüm çünkü tartıştığım maho ağa fatma teyze değil.) peki fatma teyze değil ve yuzde 100 haklı olduğunu söylüyorsun da bu feryat figan itiraz nedir sorusundan ürkuyorum. ya dersimi iyi çalışmadım ya anlatamadım ya da anlıyorsunda anlamamak işine geliyor.) hocam tereciye tere satmıyorum. ıyılik hasenat yüzlerce ayetle sabitken iyilik yapalım mı yapmayalım mı bunu mu tartışıyoruz? ya da iyilikleri muraice yapalım Allah rızasını şirkle karıştıralım mı diyoruz? ya da dinin direği namazken iskeleti tabiri caizse dna'sı hasenat olan islamı mı tartışıyoruz? ya da islamda iki renk vardır siyah(küfür) beyaz (tevhid)yani hak ve batıl.grisi yoktur gride ısrar edilirse siyahtan beter bir konum olan munafıklık sözkonusu iken... peki sorun nedir? bir örnekle ; zekat farzdır vermek zorundadır her müslüman.ama zekatı vermek kadar verdiği yeride tesbit etmek farzdır.yani hakketmeyene( kurande geçen 8 grubu tesbit) verilen zekat yok hukmundedir hatta vebaldır. zekat farzıdr ee iyilik de farzdır.zekatı yerine teslim etmek farzıdr iyiliği yerine hakketmeyene teslim etmek doğru mu? fakire verdiğiniz zekatın içki kumar yada munker alanına harcadığını bildiğinizi varsayalım bu halde verirmisiniz? verdiğiniz zekatın gerçekten yerini bulması sorumluluğu yok mudur? fakir olan ali ve ahmet beyleri düşünelim.aliye verdiğin içki parasıdır ahmete verdiğin ekmek parası.hangisini tercih edelim? iyilik hasenat kısmına bu gözle bakmaya çalıştım ve yüzüme gözüme de bulaştığımın farkındayım.) diğer sorun ise vahy öğrencileri olarak nasla en ufak bir ağırlığı olan bir konunun bizler için tartışma konusu olması mümkün değil dalalettir... islamın güzelliklerini inandığımız yaşadığımız gibi yaşatmak irşat tebliğ de farzdır.tebliğ ettiklerimizin de yerini bulması kafalara soru işareti bırakmayacak şekilde çözümlememiz gerekir. muhatabınız iyiniyetli ise iyiniyetinin zedelenmemesini sağlamak da farz. "sen iyiliği yap denize at balık bilmezse de halık bilir " görünüşte doğru olsa da hamsi balığına ver köpek balığına değil. Resulullahın irşadda müşriklerin ekabirlerini kazanmak için çırpınırken abbese wetewela ile uyarılmıştır.kör ama'yı görmezden gelme onunla ilgilen uyarısı gibi... yazdıklarının sonunda sorduğun sorulara bir tarihi örnekle cevap vereyım; imam şafii bağdatta yıllarca emek vermiş eser vermiş, mısıra geçtiğinde ırakta verdiklerimi öğrettiklerimi çöpe atın yanıldım doğrusu yeni söylediklerimdir demiştir.) Veselam.)
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
23 Ağustos 2024, 17:44 | Mesaj No:9 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Seydam vurucu çıkış noktalarının hepsine imza atıyorum. İyilik konusunun İtikadi, imanı, taabbudi, İslami noktalarında aynı yerdeyiz. Münafıklik iyilik dahi olsa kabul edilir birşey değildir. Siyah beyaz (sınırları) belli olan konuların eyleme (amele) dönük yüzünde esneklikten bahsettim. Gri doğru bir ifade olmadı. Özellikle anne baba, eş, evlat noktasında esnekliktir, Allah'ın sınırlarını aşmayacağımız ve koruyacağımız asgariye indirilmiş devamlılık... Münafıklik anlaşılmasın. Geleneğin, Anadolu irfanının "Münafıklik yaparak iyi bilinme- sevmesende sürekli iki yüzlülükle idare etmeli" tavrı bende uyuz yapıyor. Hayatin içinde herşey illa siyah-beyaz olmaz. Siyah veya beyaz değilse başka renktir... Fikirlerin zaman, mekan, yaş, coğrafya, yaşanmışlıklar, tecrübeler, bilgi düzeyi, eğitim üzerinden değişip, dönüşmesi, gelişmesi gibi elbette bu konudaki fikirlerde değişir, dönüşür. İyilik bakidir. İyilik iyidir. Herkes sorumluluğu kadar mükellef. Biraz anlamazdan gelerek, biraz zorlayarak, biraz kışkırtarak sizi içeri çektim Asıl'da da, usul'de de eğitici, dönüştürücü yönü bulunan derinliği olan herbir kelamınız suffa meclisinde olmak gibi. Alacağımı aldım hocam.) Biz giderken siz beş tur gidiş geliş yapmışsınız.) Burdan sonrasına söz söylemek hadsizlik olur, kuru lakirtı olur... Hepimize zor zamanlarda, şeytan iyiliği koluna takmış gezerken, yolumuzu, yönümüzü hidayete vesile salih amellerle Allah'a döndürme yolunda hayırlı yolculuklar diliyorum. Vesselam veddua..
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Gün Olur Asra Bedel.. | NİLGÜN YAZAR | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 28 Mayıs 2019 22:33 |
Sevgi bedel ister | Nebevi Sevda | Videolar/Slaytlar | 7 | 21 Aralık 2018 11:01 |
Arapçada Bedel | FECR | Arapça 4 | 0 | 03 Mayıs 2018 14:36 |
Mumin olmak bedel ister | Nebevi Sevda | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 02 Mayıs 2018 11:25 |
Bedel Hac | Emekdar Üye | İslami Kavramlar | 0 | 01 Mayıs 2008 01:40 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|