Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Evlilik-Nikah Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  17 Ocak 2013 (13:19), Konuya Son Cevap : 17 Ocak 2013 (13:19). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 17 Ocak 2013, 13:19   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Hanımlar! Ömür Sermayemizi Doğru Kullandığımızdan Emin miyiz?

Hanımlar! Ömür Sermayemizi Doğru Kullandığımızdan Emin miyiz?


Hanımlar! Ömür Sermayemizi Doğru Kullandığımızdan Emin miyiz?

Hafize Çorak



Allah’a hamd ve Rasulüne salât ve selam olsun. Önceki yazımızda “Ey Anneler Âdemleri Âlemlere Verelim” demiştik. Gerçekten dostlarımızdan çok güzel tepkiler aldık, hanımların ihtiyacı olan konulara değindiğimizi farkkettik. Kadınların çocuklarını bir kenara bırakarak yapacakları her türlü şeyin, hayrın bile çok ta makbul olmadığından bahsetmiştik. Bu yazımızda da çocukları ve ev işlerini bahane ederek kulluğumuzun gereği olan hayırlı işlerle ilgilenmemenin de bir o kadar yanlış olduğundan bahsetmek istiyorum. Maalesef bizler millet olarak biraz tembel bir milletiz. Özelliklede ev hanımları eşlerimizi işe gönderince çoğu zaman yatar sonra da günün bereketinden faydalanamayıp işleri yetiştiremeyiz. Akşam eşler işten geldiğinde “akşama kadar oturmadım bu işler bir türlü bitmiyor” diye hayıflanır dururuz. Bu yazımızdan hanım kardeşlerimiz pek hoşlanmayacaklar ancak bizim amacımız insanları eleştirmekten ziyade bazı konularda farkındalık oluşturabilmektir.

Ömrümüz çok değerli ve güzel kullanılırsa bizim tahminimizden çok fazla iş sığabilecek kadar bereketli. Fakat zamanımızı televizyonların, bilgisayarların karşılarında geçirerek kendimizi atıllaştırıyoruz. İslami anlamda hassas olan insanların bile televizyon tuzağına karşı direnemediklerini maalesef görmekteyiz. Galiba biz Allahın bizi neden yarattığı konusu üzerinde pek durmuyoruz, dursak bile arkadaş toplantılarında konu olarak ele alıp eve gittiğimizde hemen etkisinden kurtuluveriyoruz. Hanımlar ne olursunuz artık kendimize gelelim yoksa nasıl hesap veririz. Rabbim: ”Kulum sana şu kadar ömür vermiştim ne yaptın?” derse ne cevap vermeyi düşünüyoruz. Rabbim falanca kanalda çok güzel bir dizi vardı onu seyrederken vaktin nasıl geçtiğini anlayamadım. Zaten aralarda da bin bir çeşit reklâm çıkıyordu, bizim sürekli tüketmemiz konusunda bizi etkiliyordu, bu yüzden eşlerimiz de bizim ve doyumsuz olarak yetiştirdiğimiz çocuklarımızın isteklerini yerini getirmek için bizimle dizi seyrediyor gibi görünse de hep acaba daha fazla nerden para kazanabilirim diye düşünüp duruyordu, bunları şimdi fark ettim affet Allah’ım mı diyeceğiz. Maalesef o zaman iş işten çoktan geçmiş olacak. O yüzden artık silkelenip hayatımızda radikal kararlar alıp bizim için hiç faydası olmayan bilakis ömür sermayemizi fark ettirmeden yavaş yavaş tükettiren her şeyi hayatımızdan çıkarmalıyız. Eğer bu işe hemen bugün başlamazsak bir daha kim bilir ne zaman bu konuyu gündemimize alacağız. Unutmayalım ki yarıncılar helaktadır. Zariyat suresi 56. ayette şöyle buyrulur: “Ben insanları ve cinleri yalnız bana kulluk etsinler diye yarattım” ayet gayet açık ve anlaşılır.

Hayatımızın amacı kulluk, bunu anladık, peki kulluk nasıl bir şey biraz da bunun üzerinde duralım. Kulluk hayattan bağlarımızı koparıp tüm hayatımızı ibadetle geçirmek mi? Maalesef öyle bir hale geldik ki kulluk eşittir ibadet zannediyoruz. İbadetten kastımız da yalnızca namaz kılmak, oruç tutmak… Kulluk demek şu demek; hayatımızı Kur’an’a ve sünnete uygun olarak yaşamak. Bu cümle üzerinde düşünülmezse çok kuru bir cümle olarak kalıyor, benliğimize ve hayatımıza yansıyamıyor. Efendimiz nasıl bir hayat yaşamış hayatının tamamını insanlara Allah’ın dini olan yüce İslam-ı mübin’i anlatmak için sarf etmiş, bunu yaparken de çeşitli metotlar kullanmış, öyle kendisini sokağa atıp açık gördüğü birine örtünmek Allah’ın emri dememiş, önce kalplere imanı yerleştirmiş sonra ahlakı sonra da hükümleri yerleştirmiş Rabbimiz de vahyi bu sıraya göre indirmiş. Demek ki ilahi metot önce iman sonra ahlak, sonra da hükümler olarak sıralanmalıymış. Önce kendi hayatımızda bu sırayı takip ederek yaşayıp, insanlara örnek bir şahsiyet olarak her türlü konuda daha iyi olabilmek için çabalayıp dostlarımıza da Müslüman kardeş olabildikten sonra ancak bizim insanlara bir şeyler verebilme vaktimiz gelmiş demektir. Unutmayalım ki peygamber olmadan önce “emin” olmuş bir peygamberin ümmetiyiz. Çok hoşuma giden bir söz vardır “bardak ancak dolduktan sonra taşabilir” gerçektende gönlümüze imanı tam yerleştirmeden, gönlümüzdeki imanı ömrümüze, hayatımıza hatta anımıza yansıtmadan insanlara pek de faydalı olabileceğimizi zannetmiyorum. Tabiki bu biz birşeyleri tam olarak yerine oturtamadık o yüzden de kimseye hiçbirşey veremeyiz gibi anlaşılmasın, benim söylemek istediğim şu kendi hayatlarımızı güzelleştirmek bizim elimizde, taşıdığımız örtü kıldığımız namazlar bizi eğer harekete geçirmiyorsa durup sakin olup hepsini yeniden gözden geçirmeli ve kendimizi yetiştirmek için sürekli çabalamalıyız. Dinimizin ilk emri “oku” dur. Peki, bizler ne kadar okuyoruz. Bırakın kitap okumayı biz daha evimizin içindeki çocuklarımızı hatta eşimizi bile okuyamıyoruz. Bu ne demek biliyormusunuz? Çocuğumuz sürekli döker saçar karıştırır, bize şunu söylemek ister “benimle ilgilenmiyorsun, senin ilgine ihtiyacım var” ama biz bunu anlamayız çocuğumuzu bir güzel döver ve ‘tek amacın beni çıldırtmak’ deriz. Ya da eşimiz akşam işten gelir ve gece boyu oturup televizyon seyretmek ister, biz deriz ki “eşim benimle konuşmuyor, ilgilenmiyor” hâlbuki adam senin konuştuğun şeyleri konuşmak istemiyor. Çünkü mutlaka birşeylerden şikâyet ederiz ya da birşeyler isteriz, maalesef güleryüz, tatlı dil, gündüzki arkadaş günlerinde kalmıştır. Eşimizin payına düşense asık surat ve memnuniyetsiz bir tavırdır. İşte bu yüzden Türkiye’de ev hanımlarının birçoğunun psikolojik tedaviye ihtiyacı var. Çünkü eşim beni anlamıyor bana değer vermiyor takıntısı var. Mutsuz evliliklerin sayısı gitgide artıyor. Okuma işine önce ailemizden başlayarak tüm insanları okuyabilmeyi, anlayabilmeyi yargılamadan sorgulamadan bakabilmeyi başarmak için kendimizi, nefsimizi terbiye etmeliyiz. Sonra kâinat kitabını okumalı, Rabbimizin büyüklüğünü kâinatta görmeli sonra da okumanın en bilinen yolu olan kitabı okumalıyız. İlim kadın erkek her Müslüman’a fazdır ve insanlar ancak bildikleri kadarını yapabilirler. Şu zamanda artık bilmemek gibi bir mazaret sunmak ta çok ayıp olur çünkü insan isterse her şeye ulaşabilir. Özellikle hanım kardeşlerime sesleniyorum ömür sermayemiz her an tükeniyor ve biz saniye saniye her anımızın hesabını vereceğiz, ne olursunuz biraz uyanık olalım Rabbimizin bize verdiği en ufak fırsatları bile en iyi şekilde değerlendirip hesabını verebileceğimiz bir hayat yaşayalım. Bazılarına bakıyorum ben hayatımı çocuklarıma adadım diyorlar. Allah’a adanacak hayatları nasıl olur da imtihan için verilmiş olan çocuklara adayabiliriz? Şaşıyorum. Allah[cc] bize sormayacak mı? Ben bu ömrü, kulluğunu ölçmek için sana verdim ve eline de çeşitli araçlar verdim, sen ise bu araçları amaç zannettin ve görevinin sadece çocuklarınla ilgilenmek, onların iyi bir geleceğe sahip olmaları için çabalamak olduğunu zannettin. Uyanık olmalıyız, çocuklarımızın Allah’ın bize verdiği emanetler olduğunu bilmeli, ihanet etmemek için elimizden geleni yapmalı ve bize verilmiş diğer emanetleri de mesela anne babamızı akrabalarımızı konu komşumuzu ve mü’min kardeşlerimizi de unutmamalıyız. Arada öyle güzel bir denge kurmalıyız ki ne çocukları ihmal etmeli ne de diğerlerini ihmal etmeliyiz. Allah’a kul olmak için annelik görevimizi, eş olma görevimizi evlat olma görevimizi, kısacası Allah’ın rızasını kazanmak için elimizdeki bütün araçları en iyi şekilde kullanmalıyız. Bunları da hiç bir zaman amaç haline getirmemeliyiz. İslam sosyal olarak yaşanabilecek bir dindir. Herkes kendi kabuğuna çekilirse ortada İslam toplumu diye bir şey olmaz. Sadece birbirinden kopuk yığınlar kalır. Dinimizin öngördüğü İslam toplumu asla böyle bir toplum değildir. Birbirinin dertleriyle dertlenem emr-i bil maruf nehy-i anil münker yapan yani iyiliği emreden kötülükten alıkoyan bir toplumdur.

Allah hepimize rızasını kazanabileceğimiz hayırlı ömürler versin. Selam ve dua ile…
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 168 14 Ekim 2023 13:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2551 24 Kasım 2016 14:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2080 23 Kasım 2016 12:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2807 23 Kasım 2016 11:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2397 23 Kasım 2016 11:10

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hanımlar Bilhassa Okumalı Mihrinaz İslamda Kadın ve Erkek 0 14 Mart 2017 20:34
Hanımlar Tesettüre Dikkat! iklimya Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat 9 03 Temmuz 2014 18:37
Hanımlar !asli vazifenize dönün muallime Serbest Kürsü 20 11 Mart 2013 13:03
hanımlar kim için süslenmeli ? aslıı İslamda Kadın ve Erkek 0 12 Temmuz 2012 23:00
İSLAM'MIYIZ-MÜSLÜMAN'MIYIZ YADA NEYİZ !! Yitiksevda Makale ve Köşe Yazıları 6 28 Nisan 2010 14:35

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.