|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 04 Ekim 2013 (17:55), Konuya Son Cevap : 04 Ekim 2013 (17:55). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
04 Ekim 2013, 17:55 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | felsefe ünite 1 felsefe ünite 1 Felsefenin MahiyetiÜNİTE Felsefenin Etimolojik Tanımı Felsefe sözcüğü Yunancada philo(sevgi) ve sophia(hikmet, bilgelik)anlamlarına gelen sözcüklerin birleşmesiyle meydana gelen philosophia bileşik sözcüğünden önce Arapçayaordan Türkçeye geçen bir sözcüktür.Philosophia bileşik Yunanca kelimenin Türkçe karşılığı hikmet sevgisi dir. Filozof ise philo(sevgi) ve sophos(hikmet, bilgelik sahibi) sözcüklerinin birleşmesinden oluşurve bilgiyi seven, hikmeti seven anlamına gelir.İlk defa bilge (sophos)olarak isimlendirilen filozofun Thales olduğu söylenir. Sofos adı verilen flozofların bütün bilgileri bilenkişiler olduğuna inanılırken ilk defa Pythagores (570-494)her şeyi bilenin ancak tanrı olabileceğini iddia ettiğinden, bir insana daha uygun gelecek philosophos terimini öne çıkararak kendisinin ancak hikmeti, bilgeliği seven ünvanını alabileceğini belirtmiştir.Ona göre insan hikmet sahibi sophos olamaz, ancak hikmeti seven philosophos olabilir. Felsefe bilginin değil bilgeliğin sevgisidir.Bilgiyi sevmek bilmekten daha farklı ve önemlidir.Bilen insan sona varmıştır. Ama bilgi sever insan sürekli bir arayış içinedir.Felsefe yapmak hiçbir kesin sonu öngörmeyecek biçimde düşünmeye çalışmaktır. Felsefenin Tanımı Felsefenin herkesçe kabul edilmiş bir tanımı yoktur. O. Daha çok açıklanacak bazı özellikleri olan bir düşünce, bir etkinliktir. Bunun için en genel anlamıyla felsefe, varlık, bilgi, hayat, insan, ahlak, sanat, din gibi pek çok konuda genel, oblektif, tutarlı, kavramsal spekülasyona dayalı ve ispatlı bir temellendirme olan bir düşünme etkinliğidir. Felsefe tarihinde hemen her konuda flozoflar düşünce üretmişlerdir. Konular felsefenin ortak konuları olsa da bu konulara yaklaşım ve yorumlama tarzı farklı olduğundan varılan sonuçlar da farklı olmuştur. Felsefe geleneği içinde bütün nesnelerin temeli olarak maddeyi gören maddecilik, (özdekçilik) bütün nesnelerin temelinde ruhun olduğunu söyleyen ruhçuluk, bir de evrenin canlı olduğunu ileri süren canlı maddecilik(animizm) adlı akımlar ortaya çıkmıştır. Peki bunlardan hangisi doğrudur? Bu felsefe akımlarından birinin doğru olduğunu söylemek güçtür. Ancak her akım kendine göre bir gerçek gündeme getirmiş, evrende konuya bakmayı öğreten bir görüş ve bir araştırma biçimi geliştirmiştir. Felsefe nedir sorusuna Descartes şöyle cevap vermiştir. Felsefe sözünden bilgeliği inceleme anlaşılır. Bilgelikten de yalnız işlerimizde ölçülülük değil, fakat hayatımızı sevk ve idare içinde insanın bilebildiği bütün şeylerin tam bir bilgisi anlaşılır. Bu bilginin böyle olması için de onun ilk nedenlerden çıkarılmış olması gerekir. Felsefe önce ilk nedenlerin bilgisidir. Felsefenin Kaynağı İnsanın doğası, insanın doğal yaşantısı ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan güçlükler, problemler ve sorular felsefi düşüncenin kaynağını oluşturur. Felsefenin Tarihi Felsefenin tarihi M.Ö. 6. yy da Milet’te yaşamış Thales’e dayandırılırsa da felsefi düşünceyi çok daha eskilere dayandırabiliriz. Felsefeye daha eski devirlerde hikmet dendiğini ve bunun ilk önce Sümerler tarafından kullanıldığını biliyoruz. Jaspers felsefe tarihinin yöntemsel olarak 2500 yıllık tarihi olduğunu ancak köken olarak daha eskiye dayanan bir tarihi olduğunu söyler. Felsefe tarihinde sistemli ve bütüncül bir bilgi edinme çabasının somut örneğini Aristotales’te görürüz. O kendisinin gerçek manada felsefenin kurucusu olduğunu belirtir. Eski Yunan da felsefe bu günkü anlamıyla anlaşılmış ve her türlü bilgi edinme arzu ve çabalarını içine alan bir terim olarak kullanılmıştır. Duyularımıza açık duyulabilir varolanları, mantığın biçimsel ifade tarzları çerçevesinde, nasıl ve neden sorularını cevaplandırarak sistemli şekilde ele alan Fiziktir. Aristotales buna İkinci Felsefe demektedir. Bu ikinci felsefede varlığın parçaları şeklinde düşünülen fiziksel var olanlar araştırılırken İlk Felsefe yani ****fizik, varlığı varlık olarak ele alır. Felsefe-Bilim İlişkisi Felsefi düşüncenin bilimden farklı bir diğer özelliği bilimin yalnızca olgularla ilgilenirken felsefenin olgular yanında aynı zamanda değerler, anlamlar, idealler ve amaçlar diye adlandırılan bir varlık türünü veya bunları içine alan bir varlık alanını kendisine konu edinmiştir. Felsefi düşüncenin bir diğer özelliği de biri çözümleyici (analitik), biri de kurucu (sentetik)olmak üzere iki temel işlevinde görüyoruz. Felsefi düşüncenin sentetik tutumu düşünce ve görüşleri bir dünya görüşü, bir hayat modeli çerçevesinde düzenler ve birbirine uyumlu hale getirir.Analizci düşüncede bu düşünce ve görüşlerin inceleme, açıklama ve eleştirisini yapar ve bunu yaparken her türlü veriden faydalanır. 17. yy ın sonlarına kadar çoğu bilimler felsefenin çatısı altındaydı. Modern bilimin ilk eserlerini vermeye başladığı bu çağın sonlarına doğru ilk defa Galilei felsefe yerine bilim(scienza) deyimini kitabının başlığında kullanmıştır. Fakat yine flozoflar felsefe deyimini kullanmaya devam etmişlerdir. Henry Power 1464 Deneysel Felsefe (Exprimantal Philosophy) Newton 1687 Doğa Felsefesi (Philosophia Naturalis) gibi. İngiltere’de felsefe yerine bilim sözcüğünü ilk kullanan William Whewel (1840) olmuştur. F. A. Lanye pozitif bilimlerin felsefeden ayrılma sürecini M. Ö. IV yy a dayandırıp bu tarihte gelişen bilimleri; gramer, tarih, geometri, statik, astronomi ve tıp olarak örneklendirir. Brutt aynı sürecin Newton ile başladığı kanısındadır. (17.yy) Genel kabul gören görüş bilimlerin zamanla felsefeden ayrılıp bağımsızlık kazanmış olmalarıdır. Felsefe ile bilimler arasında öz bakımından bir fark bulunmamasına rağmen, tek tek bilimler felsefenin daha gelişmiş daha keskinleşmiş halleridir. Felsefe ve bilimde amaç bir ve aynı doğruyu bulmak ve bilgi edinmektir. O halde felsefe ve bilimler arasındaki ayrım olsa olsa ele aldıkları sorunlar, bu sorunları çözmede kullandıkları teknikler ve elde ettikleri sonuçların doğruluğunu denetlemek için kullandıkları kara verme yöntemleri olabilir. Felsefi Düşüncenin Özelliği Felsefi düşüncenin özelliği şümullü olması teori ve pratiği kapsamasıdır. BUu kapsayıcı özelliğinden dolayı felsefi düşünce disiplinler arası bir konuma sahiptir. Felsefi düşüncenin en önemli özelliği onun reklektif olmasıdır. Refleksiyon, düşünmek üzerine düşünmek, düşünme etkinliğini yine bir düşünme konusu yapabilmektir. Bilimin kendisinde refleksiyon yoktur. Yani bilimsel düşünme refleksiyonlu düşünme değildir. Refleksiyonlu düşünme ancak felsefede mümkündür. Bilimsel düşünme her zaman yöntemli bir düşünmedir.Ama hiçbir zaman yntemin kendisini refleksiyonlu düşünme konusu yapmaz, çünkü reklektif değildir. Bunu felsefi düşünce yapar ve yöntemleri de reklektif düşünme konusu yaparak mercek altına alır. Buna felsefi tutum diyoruz. Felsefi düşünce bilimsel düşünceden farklı bir düşünce tarzıdır. Felsefe bu anlayışla belli bir bilim dalı ile sınırlı olmayan bilimler üstü bir anlayışa sahip gibi duruyor. Genel görüş yalnızca bilimde kabul edilmiş niteliğini taşımaz; o, aynı zamanda bilimin temelini ve kökenini de açıklamak durumundadır. Felsefe, bilimler gibi gerçekler hakkında olguları bilmek için doğrudan yürütülen bir bilgi etkinliği olmasa da bilimsel sonuçları da göz önünde tutarak bilimlerin parça parça incelendiği gerçekliği bir bütün olarak kavramayı amaçlayan bir düşünce çabasıdır. Başka bir felsefe anlayışı da Viyana Çevresi felsefe anlayışıdır. Viyana Çevresi için felsefe bilginin mantıksal analizidir. Felsefe-mantık ilişkisinde çok özel bir durumla karşılaşırız. Felsefe bir düşünce çabası olarak, mantık denen organon (araç-illet) a muhtaçtır. Felsefe bilim ilişkisinin tarihsel sürecine bakaak olursak önce bilgelik, sonra felsefe ve sırasıyla bilim ve teknoloji gelir. Felsefe ve bilim arasındaki benzer ve farklı yönleri şu şekilde sırayabiliriz. a-felsefe ve bilim de genel olarak akla dayalı bir etkinliktir ve ispatı temel alırlar. b-her ikisi de bilinçli, yöntemli ve sistemli birer araştırma faliyetidirler, c-her ikisi de kavram ve soyutlamlar kullanarak ilke ve yasalara varmak isterler, genellemelerde bulunurlar, Felsefe ve bilim arasındaki farklar; a-Bilimin kavaram ve soyutlamaları felsefeninkilere göre daha az geneldir ve daha özel alanları konu alır, b-felsefenin hem olguları hem de değerleri ele almasına karşılık bilim ancak olgularla veya ancak bir olgu olarak değerlerle ilgilenir, c-bilimin önermelerinin doğrulanabilmelerine (verification) karşılık felsefenin önermeleri dar anlamda doğrulanamazlar, d-bilimin araştırma ve buluşlar yapma yöntem ve usullerinin belli ve öğretilebilir olmalarına karşılık felsefenin flozoflar tarafından bile üzerinde anlaşılan belli ve standart bir araştırma , düşünme yöntemi mevcut değildir. Her filozofun kendine özgü bir felsefe yapma biçimi vardır. e- bilime dayanarak bilimin uygulaması olan teknolojiler üretilebilmesine karşılık felsefede böyle bir imkan mevcut değildir. Felsefe bir düşünme ve eylemedir; yapma, meydana getirme (sanat, tekhne) değildir. Felsefi Düşüncenin İşlev ve Amacı Modern çağda bilimlerin branşlaşarak felsefeden kopmaları ve bağımsız bilimler olmaları bu gün felsefenin önemi ve işlevini tartışılır hale getirmiştir. Bu bağlamda felsefenin ödevi bilimlerin bilgiyi parça parça etmeleri neticesinde doğan kopukluğun genel bir dünya ve insan tasarımı oluşturmadaki yetersizliğini gidermek olmalıdır. Bilim açısından felsefenin önemi hem bilimsel disiplinler hem de araştırmalar için yeni bir kimlik oluşturmaktır Felsefenin önemi hayatımızı özelliklede fikir hayatımızı zenginleştirmesinde yatar. |
Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | nurşen35 | 87 | 33475 | 23 Mayıs 2015 21:53 |
Gülmek isteyenler tıklasın :))) | Videolar/Slaytlar | Kara Kartal | 3 | 4075 | 10 Mayıs 2015 16:16 |
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar | İslami Haberler | Medineweb | 0 | 2730 | 10 Mayıs 2015 16:13 |
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' | Ayın Üyesi | 9Esra | 13 | 8956 | 30 Nisan 2015 14:29 |
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor | Tefsir Çalışmaları | Medineweb | 0 | 3329 | 19 Nisan 2015 15:45 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
OMÜ İLİTAM felsefe tarihi 9.ünite özetİ | EyMeN&TaLhA | SAMSUN OMÜ İlitam | 0 | 12Haziran 2015 09:41 |
Felsefe Tarihi Ünite 1 | enderhafızım | Felsefe Tarihi | 6 | 22 Kasım 2013 11:24 |
Ankara İlitam Felsefe 2. Ünite | f_kryln | ANKARA İlitam | 0 | 01 Kasım 2013 16:23 |
Felsefe 3-4-5. ünite özetleri | Medine-web | Felsefe Tarihi | 2 | 20 Ekim 2013 12:43 |
ANKARA İLİTAM Felsefe 2. Ünite | Medineweb | ANKARA İlitam | 0 | 07 Ekim 2013 21:59 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|