Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Hadis-i Şerif

Konu Kimliği: Konu Sahibi Huzurİslam,Açılış Tarihi:  29Haziran 2008 (22:28), Konuya Son Cevap : 30Haziran 2008 (12:52). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 29Haziran 2008, 22:28   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Huzurİslam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Huzurİslam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 9
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 761
Konular: 392
Beğenildi:20
Beğendi:0
Takdirleri:87
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Dokuz Köyden Kovulsan Da Doğruyu Söyle

Dokuz Köyden Kovulsan Da Doğruyu Söyle

"Allah (c.c.ya inandım, de. Sonra da dosdoğru ol "(1)


Müslüman, hem doğru olmalı hem de doğrularla beraber olmalıdır. Yüce Rabbimiz: "Ey inananlar! Allah (c.c.)'tan sakının ve özünde, sözünde, işinde doğru olanlarla beraber olun."(9 Tevbe, 119) emrini vermiştir.
Doğrular birlikte hareket etmezlerse, dürüstlükten uzaklaşabilirler veya doğru olmayanlar güçlü ve etkili duruma gelebilirler. Onun için her ne pahasına olursa olsun, Müslümanlar doğru olmalı ve doğru kalmalıdırlar.
Gerçi Yunus Emre, halkın doğrulara karşı tavrını şöyle tarif etmiş:

"Doğru olsam ok gibi,
Yabana atarlar beni.
Eğri olsam yay gibi,
El üstünde tutarlar beni."

"Doğruyu dokuz köyden kovarlar." diye bir söz var! Dokuz köyden kovulma pahasına da olsa doğru dürüst olunmalıdır. Zira dünyada da ahirette de kazanacak olanlar doğru olanlardır.
Sözümüzde, özümüzde, işimizde doğru, güvenilir olmalıyız. Zira Rabbimiz böylelerini över ve sever:
"Ücretli olarak istihdam ettiklerinin en hayırlısı kuvvetli ve güvenilir olanıdır. "(28 Kasas, 26)
Gelelim öykümüze:
Bir zamanlar, ülkelerin birinde yaşlı bir kral varmış. Bu kralın çocuğu olmamış. Yaşlandıkça kendi yerine kimi bırakacağını düşünmeye başlamış. İyilik sever, dürüst, doğruluktan ve doğrulardan sapmayan biri kendisinden sonra kral olsun istiyormuş. Bunun için şöyle bir yol izlemiş:
Adamları, ülkedeki bütün erkek çocuklarına birer çiçek tohumu dağıtmış. Kral da bu tohumlardan çıkacak çiçekler
arasında hangisi en güzel olursa, kendisinden sonra onun kral olacağını ilan etmiş.
Bu çocuklardan biri, kralın verdiği o tohumu saksıya dikmiş. Ama uzun bir süre beklemesine rağmen saksıda çiçek bitmemiş. Annesi, belki yanlış bir saksıya diktiği için çıkmayabileceğini söyleyince de, tohumu yeni bir saksıya, başka bir toprağa dikmiş. Ama nafile, yine bir bitki yetişmemiş, çiçek açmamış.
Sonunda kralın söylediği gün gelmiş. Ülkenin bütün çocukları ellerinde rengarenk, birbirinden güzel çiçeklerle kraliyet
sarayının önünde sıraya dizilmişler. Elinde çiçek olmayan, yalnızca o çocuk varmış. O, elinde boş saksı öylece duruyormuş.
Kral, çocukları tek tek dolaşmış, çiçeklerine bakmış, kimini bir iki güzel sözle övmüş ama yoluna devam etmiş. Kralın verdiği tohumu dikip hiçbir çiçek yetiştiremeyen çocuğun yanına gelince, onun boş saksısına bakıp:
"Çocuğum! Senin saksında çiçek yok ki!" demiş. O çocuk ağlamaklı bir sesle:
"Evet kralım. Maalesef benim tohumum bitmedi." diye cevap vermiş. Bu cevap üzerine yaşlı kral küçük çocuğu kucaklamış ve bundan sonra kendisini evlat edineceğini, kendisinden sonra da onun kral olacağını duyurmuş.
Meydanda yarışmanın sonucunu bekleyenler, bu işe bir anlam verememişler. Bunca güzel çiçek varken, nasıl olur da saksısı boş olan bir çocuk veliaht ilan edilir, diye birbirlerine sormadan edememişler. Halkın merakını Kral şu açıklamayla gidermiş:
"Benim dağıttığım çiçek tohumlarının hepsi daha önce sıcak sudan geçirilmişti. Yani hiçbirinden çiçek çıkma ihtimali yoktu. Ama sadece bu çocuk bana gerçeği olduğu gibi anlattı, işte bu yüzden benden sonra kral o olacak."
İşte böyle sevgili dostlar! Dünyada da ahirette de kazanacak olan doğru olanlardır. Onun için sevgili Peygamberimiz: "Dürüst ve güvenilir tüccar Peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir." (2)buyurmuştur.
Sakın menfaatimiz için yalana, dolana, hileye tenezzül etmeyelim. Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyelim. Doğruluk imanın gereğidir.
Kaynaklar:
1.Müslim, İman 62. Ahmed, Müsned 3/413, 4/ 385.
2.İbni Mace, Ticârât 1. Tirmizi, Büyü 4. Darimi, Büyü 8.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Huzurİslam 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Yüreğimden Nağme-i Ç/alıntılar Şiirler ve Şairler HakikaT 3 2395 13 Ocak 2010 22:19
Sabr-ı Sükut/ medineweb.net Şiirler ve Şairler Esma_Nur 4 2623 13 Ocak 2010 22:12
Sen Bilme Beni, Ey Ebed Güzeli! Makale ve Köşe Yazıları dua dilencisi 3 2356 13 Ocak 2010 21:56
54.Haftanın Misafiri ''kocaklar'' Hafta'nın Misafiri Emekdar Üye 26 11540 10 Ocak 2010 20:32
Yâr Kucağı Makale ve Köşe Yazıları dua dilencisi 1 2042 09 Ocak 2010 00:08

Alt 30Haziran 2008, 12:52   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Dokuz Köyden Kovulsan Da Doğruyu Söyle

Zalim bir vali vardı. Bu vali bir gün adamlarını göndererek Hasan Basri Hazretleri'ni yakalatmak istedi. O da bir vakit ders verdiği Habib-i Acemi Hazretleri'nin kulübesine gelip saklandı. Valinin adamları geldi ve hışımla:
- Hasan Basri'yi (r.a.) gördün mü? diye sordular.
O gayet sakin:
- Evet, dedi.
- Nerede?
- İşte şu kulübemde...
Adamlar kulübeye daldı, fakat bir türlü Hasan Basri Hazretleri'ni bulamadılar. Dışarı çıkınca tehdit edip:
- Ya şeyh, niçin yalan söylüyorsun? dediler.
- Ben yalan söylemedim, dedi. Siz göremedinizse, benim suçum ne?
Tekrar girdi, aradı, fakat bulamadılar. Onlar gidince, Hasan Basri Hazretleri:
- Ey Habib! Biliyorum ki Rabb'im senin hürmetine beni onlara göstermedi. Fakat yerimi niçin söyledin, hocalık hakkı yok mudur? dedi.
Hazreti Habib mahcub bir şekilde:
- Ey Üstadım! Sizi bulamamaları benim hürmetime değil, doğru söylediğimizdendir. Çünkü bilirsiniz ki, Doğruların yardımcısı Allah'tır. Eğer yalan söyleseydim, sizi de beni de götürürlerdi, dedi. "
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Kendine doğruyu söyle. Huzurİslam Makale ve Köşe Yazıları 6 05 Ocak 2010 10:28
Hakkı/doğruyu savunmanın adabı ABDULLAH ALMAZ Makale ve Köşe Yazıları 5 05 Kasım 2009 12:22
Ey halkım söyle Yitiksevda Makale ve Köşe Yazıları 0 29 Eylül 2009 01:27
İLAHİYATÇI /Ya ataları birşeye AKIL erdirememiş ve doğruyu seçememiş idiyseler? AŞK'ÜL İSLAM Makale ve Köşe Yazıları 2 21 Şubat 2009 01:57
Söyle can..! Ecrinee Aysima Makale ve Köşe Yazıları 0 27 Ocak 2009 23:14

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.