|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Allahın kulu_,Açılış Tarihi: 16 Mart 2015 (10:57), Konuya Son Cevap : 13 Nisan 2015 (18:44). Konuya 8 Mesaj yazıldı |
![]() ![]() |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
![]() | Mesaj No:1 |
Durumu: ![]() Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | ![]() Haftanin konusu: muslumanlar neden geri kaldi? Selamun aleykum Hayirli gunler, Sizce Muslumanlar neden geri kaldi Muslumanlar nerede hata yapiyor Muslumanlar oncelik olarak ne yapmali Allah razi olsun
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
![]() |
![]() | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
![]() | Hafta'nın Konusu | gün ışığı | 8 | 1720 | 26 Ağustos 2019 00:20 |
![]() | Arapça 4 | Allahın kulu_ | 3 | 1645 | 23 Ocak 2019 20:40 |
![]() | Arapça 4 | Allahın kulu_ | 0 | 3125 | 23 Ocak 2019 20:09 |
![]() | Arapça 3 | Allahın kulu_ | 0 | 1231 | 03 Ocak 2019 13:34 |
![]() | Arapça 3 | Allahın kulu_ | 2 | 1653 | 03 Ocak 2019 12:56 |
![]() | Mesaj No:2 |
Durumu: ![]() Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | ![]()
"Müslümanlar neden geri kaldı ? "sorusunun cevabını; internette İslami forumlardaki tartışmalara bakarak bulabiliriz diyorum ,ne dersiniz ?
__________________ |
![]() |
![]() | Mesaj No:3 |
Durumu: ![]() Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | ![]()
Evet haklisiniz islami forumlarda acikca goruluyor...ne yazik ki ben cozum uretmek istiyorum...biz neden geri kaldik...en onemli icraatimiz ne olmali kendimizi ve ulkemizi en onemlisi kullugumuza yakisan calisip uretmek adina...muslumanlar dutust ve caliskan azimlidir...bizim bizden baska dostumuz yok...cozumu birlikte bulalim Hata gecmiste yasanmissa af edelim...icimizdeki nefreti yok edelim...Allah yardimcimiz olsun
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
![]() |
![]() | Mesaj No:4 |
Durumu: ![]() Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | ![]()
Bati ne ogrendoyse muslumanlardan ogrenmistir Temizlikten tutun ahlaka kadar Bana gore alfabenin degismesi cahil kalan bir toplum olduk ve geri kaldik kurandan geri kaldik Layik oldugunuz sekilde yonetiriz sozu gercek oldu
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
![]() |
![]() | Mesaj No:5 |
![]()
İslam Dünyası Neden Geri Kaldı? Mehmet Ali Bulut köşesinde, Bediüzzaman Said Nursi'nin Hutbe-i Şamiye adlı eserinde bahsedilen, müslümanları gerilemesine mukabil avrupanın gelişmesine sebep olan altı hastalıktan bahsediyor. Hutbe-i Şamiye, Bediüzzaman'ın 35 yaşında iken (1912-13) hacca gitmek niyetiyle uğradığı Şam'da, Emeviyye camiinde irade ettiği bir hutbedir. Bediüzzaman, o altı hastalığı şu şekilde sıralar: Birincisi: Ye'sin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi. İkincisi: Sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi. Üçüncüsü: Adavete muhabbet. Dördüncüsü: Ehl-i imanı birbirine bağlayan nurani rabıtaları bilmemek. Beşincisi: Çeşit çeşit sari hastalıklar gibi intişar eden istibdat. Altıncısı: Menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek. ÜMİTSİZLİK O hastalıkların ilki, Yeistir. Yani ümitsizlik! Çünkü zaman içinde imanın insana bahşettiği yaşama sevincine rağmen tüm İslam yurtlarında ‘ümitsizlik' hayat bulup dirilmiştir. Geleceğe umutla bakmak yok olup gitmiştir. Müslümanlar, içine düştükleri meskenetten kurtulmak için adım atma gereği duymamışlar asırlar boyunca. Her an değişip tazelenen bir dünya içinde, öylece kalmak, zaten tek başına bir toplumu bitirebilecek bir beladır… SIDK VE DOĞRULUK İkincisi, toplum hayatında sıdk ve sadakatin değer yitirmiş olmasıdır. Halbuki İslam'ın özü Sıdk ve doğruluktur. O olmadan İslam olmaz. Bir yerde yalan ve yalancılık hayat bulmuşsa orada İslam barınamaz. Bediüzzaman onun da çaresini kendince aktarır. İslam dünyasının bu beladan da kurutulacağına inancı tamdır… HASED VE KISKANÇLIK Üçüncüsü ‘Adavete Muhabbet' dediği, sevgisizliğin yürekleri kuşatmasıdır. Müslümanlar birbirini sevmeyi unutmuştur. Bir arada sevgiyle yaşamak varken, düşmanlığın yolunu açan, düşmanlıkları sevdiren, insanları yalnızlığa iten hased ve kıskançlığın yaygınlık kazanmış olmasıdır. Bediüzzaman bu düşmanlığa sevginin ne bela bir musibat olduğunu izah ettiktan sonra ondan da kurtulmanın yollarını izah eder. MANEVİ BAĞLAR Dördüncüsü, islim toplumunda bireyleri birbirine bağlayan nurani bağların bilinmemesiveya unutulması, DİKTATÖRLÜK Beşinci musibet istibdattır. İstibdat, yani ‘zorbalık', diktatörlük! Kendi fikrinden başkasına itimat etmemek! Hemen hemen her alanda, idare etme noktasına geçenlerin hemen dayatmacı bir usul edinmesidir. Bir tür ağalık! Herhangi bir şekilde eline bir üstünlük geçiren bir insanın, emrinin altında bulunan veya gücünün yettiği insanlara kendi görüşünü zorla empoze etmesi… onların da bir görüşünün olabileceğini kale almaması hali… Esasında bugün de bu hal -hem de daha da şiddetlenmiş olarak- devam etmektedir. Şeyhlerimiz sultan; sultanlarımız, despot; despotlarımız gaddar; gaddarlarımız insafsız ve hadsiz… Elinin altındakileri birer malzeme gibi görüyorlar... Yoksa hangi vicdana, meydanda oturan masumları mitralyözlerle taratabilirsin? Adamın aklına gelmiyor ki onlar da candır ve o canlara kıymak haramdır… Bediüzzaman'a göre, Müslümanları bu hale düşüren, onlardaki istibdat-severliktir. Bu istibdat ve istibdat severlik İslam'ın da Müslümanın da belini kırmıştır. İslam toplumlarını bundan kurtarmak ve yerine Kur'ani hürriyeti yerleştirmek uğruna nüfusun yarısı telef olsa değer, demeye getirir. Çünkü ona göre Müslümanları mahveden en birinci hastalık istibdattır. O, her ahlaksızlığa, her cinayete ve zulme kapı aralayan bir musibettir. Kuran ile asla uzlaşmayacak bir haldir. Ama istibdat arzusu İslam dünyasının en temel özelliği olmuştur. Ona göre Mutezile ve Cebriye gibi sapkın mezheplerin ortaya çıkması bile bu istibdat fikrindendir… ‘hocanın vurduğu yerden gül biter' sözü o istibdadın, ne kadar masum kisvelere bürünmüş olduğunu da göstermektedir… O hutbeyi o gün orada okuyan Bediüzzamana göre İslam toplumu bu beladan da kurtulacaktır. Çünkü insanlığın gidişatı o yündedir. Herkesin ilerlediği, terakki ettiği bir zamanda Müslümanlar o eski hale razı kalamayacak ve ilerlemesine engel olan halleri ortadan kaldıracaktır. Müslümanlar da nihayet istibdadın her kötülüğün anası olduğunun farkına varacaklar ve onu yurtlarından kovacaklardır... ŞAHSİ MENFAAT Altıncı hastalık, “Kişisel Çıkarı öncelemek”. Fedakarlık ve isar medeniyeti olan İslam'ın, ‘ben rahat yaşayayım da gerisi tufan' anlayışının en rezil mertebesi olan ‘kendi çıkarını esas bilme' hastalığı yüzünden acı çektiğini söyleyen Bediüzzaman’a göre Müslümanlar sonunda bu rezil ve hasis huylarını da bırakacaklar. Tıpkı sahabede olduğu gibi İslam'ın ve Müslümanların rahatı için kendi menfaatinden vaz geçecek olgunluğa ulaşacaklar. O hutbesinde Bediüzzaman o hastalıklardan kurtulma çareleri de önerir… Müslümanlar o hastalıklardan kurtulduklarında kimse onları tutamayacak ve İslam medeniyeti yeniden ayağa kalkacaktır… Çok ümitvardır bu konuda… Tarih : 29.08.2013 Kaynak : Risale Ajans | |
![]() |
![]() | Mesaj No:6 |
![]()
Bediuzzaman ve diger buyuk alimler bu konuda cok guzel tespitler yapmislardir.bu ve benzeri geri kalma konularinda yapilacak seyler cok acik bi sekilde ifade edilmis.biz insanlar olarak uygulamadigimiz icin bu durumdayiz.yani islami yasamak yasatmak dururken biz islami tartisiyoruz.kur'an i kerim i okuyup anlayip hayatimiza aksettirmek yerine kucuk meselelere ufak gereksiz ayrintilara takilip kaliyoruz yuzyillardir. Gunumuz politikacilari inanmadiklari uygulamalari halkin karsisinda yapmacik ve gevsek bi dille anlatir ya ....biz de hadi canim ordan deriz ya ardindan...iste biz oy toplamak icin asla yapamayacagi uygulamalari kalbiyle degil diliyle soyleyen o politikacilar gibiyiz maalesef... Herseyimiz yarim yamalak...ilmimiz...adimlarimiz...durusumuz....gor uslerimiz.... Biz sadece muhalefet olsun diye insanlari elestiririz...gercek anlamda elestiri yapicak yureklerimiz yok maalesef... Oysa inanmadigimiz seyleri karsimizdakine saldirarak degil aynaya bakarak kendimize sormaliyiz once.insan kendi kendini ikna edecek once...sonra donup ben nefsime sordum diyebilecek.... Rabb im bize iman,akil ve ahlak nasip etsin...amin.. | |
![]() |
![]() | Mesaj No:7 |
Durumu: ![]() Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | ![]()
Cok guzel ogutlerde ve tespitlerde bulunmussun masaallah Muslumanlarin hala konustugu sey ve en yanildiklari sey birbirlerini tekfir etmeleri Herkes birbirine camur atiyor Islam bize ne anlatiyor Islam ve kuran ne diyor bi haberiz Bize acil baypas lazim
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
![]() |
![]() | Mesaj No:8 |
![]()
çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Yazdığınız her şeye katılıyorum. Artı olarak sorunu kendimizde buluyorum. Biz insanları eleştirmekten kendimizi sorgulayamıyoruz. Tesettürlü bir bayan tesettürsüz birini eleştiriyor gıybet yapıyor, namaz kılan namaz kılmayanı. Belki gaflette olan arkadaş düzeltecek kendini ne biliyoruz? Dini farklı olanlara bile hoşgörüyle yaklaşan Osmanlı ecdadlarımızın din kardeşini kınayan torunları olduk maalesef. Bütün sorun aslında kendimizde. Değişmek ve doğru tahkiki imanı bulmak dileğiyle.
| |
![]() |
![]() | Mesaj No:9 |
![]()
Müslümanlar neden geri kaldı? Öncelikle geri kalmaktan kasıt ne? Geri kalmış derken ne anlıyoruz? Eğer teknoloji ise en önde gelen sebep bilim adamlarına sahip çıkmayışımızdır. Bunun da en büyük nedeni islamın elimizden alınmasıdır. Diyeceksiniz ki ne alaka? İslam elimizden alındı. Çevrenize bakın. Ben Müslümanım diyen insanları gözlemleyin. Komşu hakkından tutun da kul hakkından korkanlara kadar, kaç kişi kaldı? Çekememezlik, din kardeşinin kötülüğünü isteme, Allah korkusunun kalplerden kalkması... Güzel ahlak kaldı mı güzel ahlak. Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim(hadisi şerif) diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Birbirimizi kırdığımız kadar düşman bizi kırmıyor. İyilik yapmaya korkar olduk. Nereden darbe yiyeceğimizi bilemiyoruz. Eskiden insanlar Cuma namazına giderken dükkanı kilitlemiyormuş bile, çapraz olarak bir sopayı kapıya koyunca kimse girmiyormuş. Siftahı yapan esnaf, gelen müşteriyi siftah yapmayan komşuya gönderiyormuş. Daha neler neler... Hepsi masal ve efsane gibi geliyor. Bir adam çıkıyor, kansere çare buldum diyor, profesörler, biz bulamadık sen mi bulacaksın diyor. Birisi suyla çalışan araba yapıyor, benzin mafyası mı artık, yoksa diplomalı çekemeyenler mi bilmiyorum, hemen adam saf dışı. Aselsanda mühendislerimiz bir proje geliştiriyor, sonra intihar ettiği basına duyuruluyor. Yani anlayacağınız ne bilim adamlarımızı koruyabiliyoruz, ne onlara sahip çıkabiliyoruz. İlla bilim adamı olmasına gerek yok, sanayideki bir ustanın icadını değerlendiremeyip, işlerine köstek oluyoruz. Padişah sormuş iki kişiye. Dileyin benden ne dilerseniz. Yalnız ne dilerseniz, size verdiğimin iki katını arkadaşına vereceğim. Adam düşünmüş. Bir çuval altın istese, arkadaşına 2 çuval verecek. Düşünmüş düşünmüş, padişahım demiş. Benim bir gözümü çıkarın. Bu hale gelmişiz. Bir inşaat yapılıyor, daha inşaat halindeyken çöküyor. Yaptığımız her iş dolandırmaya yönelik olmuş. Japonyadan gelen bir mühendis, ölümlü bir kaza olmadığı halde iskele çöktü diye hara kiri yapıp intihar ediyor. Tamam intiharı savunmuyoruz ama adamın iş ahlakını örnek alabilsek keşke. Dinimiz İslam bize ahlaksızlığı emretmediği halde, hem işlerimizde, hem yaşantımızda ahlaksızlık almış başını gidiyor. Ben Müslümanım deyip Müslümanlıktan habersiz yaşayan bir toplum olduk. Tabi bu konuda(dinimizin bozulması) düşmanların etkisi çok olmuştur. Bu konu uzar fazla konuşmaya gerek yok herkes biliyor... Elinde bir projesi olan da ülkeyi terk edip başka ülkelere gidiyor. Eeee... Daha ne bekliyorduk ki?
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. | |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
![]() | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Müslümanlar Neden Geri Kaldı?-3-/Bedia Özdemir Tokel | Bedia Özdemir Tokel | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 07 Aralık 2015 15:32 |
Haftanin konusu:Kurban neden kesilir? | Allahın kulu_ | Hafta'nın Konusu | 5 | 11 Ekim 2014 17:40 |
Müslümanlar Neden Geri Kaldı?-4-/Bedia Özdemir Tokel | Bedia Özdemir Tokel | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 24 Aralık 2013 14:50 |
Müslümanlar Neden Geri Kaldı ?-1-/Bedia Özdemir Tokel | Bedia Özdemir Tokel | Makale ve Köşe Yazıları | 5 | 27 Kasım 2013 00:48 |
Müslümanlar Neden Geri Kaldı ?-2-/Bedia Özdemir Tokel | Bedia Özdemir Tokel | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 27 Kasım 2013 00:42 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|