kutlu doğum haftası-Medineweb

[bilinmez]

kutlu doğum haftası-Medineweb

"KUT"LU DOĞUM!
Kutlu Doğum Haftası mı Hacı Gandalf Yortusu mu?

"Diyanet İşleri Başkanlığı 1989 yılında küçük bir kartopu yuvarladı. 2000'li yıllarda bu kartopu... bir çığa dönüştü..2012 yıllarında ise bir şova dönüştü.

Peki bu süreç türkiye toplumunun dindarlaşmasına mı yoksa 'yeni bir dindar' oluşmasına mı katkı sağladı?

Görebildiğimiz kadarıyla söz konusu doğum kutlamaları peygamber'in insan yönünü ortaya çıkarmaktan ziyade yüzüklerin efendisi gibi bir hayal kahramanı yaratmaktadır..Peygamber imajına yalan ve abartılı rivayetlerle boca edilmiş mitolojik anlatımlar onu örnek almaktan çıkarıp Tanrı'nın yanında bir konum vererek pavlusyen hristiyanlığın İsa'ya yaptığını, 'sevgi çılgınlığı' içinde hz peygamber'e yapmaktadır.

Tv lerde gözü yaşlı medya vazileri ve kassasları, fon eşliğinde hikayetler yapıyor; sevdirmeye çalıştıkları Hz peygamber'in hayatını, sünnetullah'ı tersyüz ederek, tarihi alt üst ederek, hatta kahrederek anlatıyor.

Asr-ı saadet dönemine ait anlattıkları olayları ajitasyon yapmak para ediyorsa, küçük emrah'ın çektiği kahırlara benzer şekilde anlatmakta; beri yandan hiç olmadık hatta oldukça gereksiz bir yerde peygamber'in elinden sular fışkırtarak o acıklı havayı ilahî bir şova dönüştürmektedirler..Mesela, Uhud'da ölüm ile burun buruna geldiği zaman ilahî inayetten eser yokken, 3 yıl süren boykot süresince haşimoğulları ve muttaliboğulları perişan olduğunda herhangi bir olağanüstü yardım yokken, Cebrail'i iki de bir börtü-böcek işleri için dünyaya ışınlayan hikayeler ile 'bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' dercesine bir peygamber anlatmaktadırlar.

Oysa ki bu anlatımların harry potter, narnia günlükleri ve en çok da yüzüklerin efendisi hacı gandalf'tan zerre kadar farkı yok.

Yüzüklerin efendisini izlerken 'gerçek değil bunlar lan!,kurgu!' diyen ortalamanın altındaki zekâlarımız, peygamber ile ilgili bu anlatımları dinî bir orgazm duygusu içinde dinlemekte; üstün zekalarımız da kitaplarına bunları yazarak ümmeti irşad etmektedirler.

Allah'ın anlattığı peygamber'e pek itimad etmeyen alimlerimiz!, sufilerimiz!, cemaatlerimiz!, sonsuz nurlarımız, mucizat-ı ahmediyyelerimiz, üç-dört peygamber yarıştırıcısının tarihin herhangi bir diliminde uydurdukları ve kimin ağzından çıktığı şüpheli rivayetlerle yeri göğü inletmektedirler.

Bu kafa yarın öbür gün ilkokullarda siyer dersleri vererek ümmete 11-12 yaşlarında birçok nihat hatipoğlu, ömer döngeloğlu, mustafa mucizeoğlu kazandıracak..Böylece daha çok dindarlaşıp mucizevi bir şekilde facebook sayfalarında 'bir günde peygamber için 17 milyon' olabileceğiz..

Böylece dini bilgisi beş para etmez üç-beş hödüğün 'peygamber için 70 milyon salavat' sloganı ile her bir ferdin eline bir zikirmatik vererek ümmetteki papağan popülasyonunu artırabiliriz..

Severiz zira kolay işleri..Severiz zira reklamı, teşhir etmeyi..
Aklı, böyle bir düşünceyi almayanı, böylesi aptallıklara dil uzatanı da peygamber düşmanı, heretik, sapkın, zındık, rafizi, modernist, rasyonalist ilan eder, bizi zora sokmayan, her türlü rezaletimizi kendisi üzerinden temize çektiğimiz, kendisi sayesinde ciddi paralar kazanabileceğimiz, ticaretimizin zembereği, siyasetimizin köşe taşı, günahlarımızın kireç sökücüsü, kendisine salavat getirmekle cennette yaşayacağımız huri sayısını artırabileceğimiz bir peygamberin yerini sağlamlaştırırız.

İsra 93-94 ayetlerinde ifade edilen müşriklerin kendisinden mucize taleplerine 'Ben sadece sizin gibi bir insanım, siz neleri yapıyorsanız ben de onu yapabilirim' cevabını vermesi istenirken, halime-i sa'diyye'nin yanında henüz bir çocuk iken ameliyata alır, kalbini temizleriz.

Rahip bahira ile görüştürüp 12 yaşında peygamberliğini ilan ettirir; 40' lı yaşlarında kendisine karşı gelen müşrik topluma hayret ederiz..

'O kadar aptallar ki bu müşrikler; bulutların gölgesi altında yürüyen bir peygambere inanmıyorlar' diye ne kadar zeki olduğumuzu ispat ederiz.

Mevlidlerin 'indiler gökten melekler saf saf' kafiyesini heyecan içinde dinler; Kur'an'ın onu anlatırken ki şiirselliğini göz ardı ederiz.

Çünkü biz aslında işimize yarayan, rüşvet ile kendisine ümmet olabilecek bir peygamberi severiz.

O'na ümmet olmayı bir ayrıcalık olarak kullanır; ona ümmet olmanın risk olduğunu, bize vazife yüklediğini hatırlamak istemeyiz.

Kermeslerimizi, ticaret hanelerimizi, kumarhanelerimizi, onun adını kullanarak açarız. Severiz çünkü dişimize, işimize dokunmayan bir peygamberi..

Severiz çünkü bir yılda bir iki hafta ile kutlayıp geri kalan kısmında masallarını anlattığımız peygamberi..

Masal kitapları hazırlar, bu mübarek setin hediyesi 25 milyon diye çarşı pazar dolaşırız..

Severiz bize kazandıran peygamberi..

Yakında taksim'de havai fişekler ile kutlu doğum haftalarına çılgınlar gibi girer; partiler verir, resepsiyonlar düzenleriz..

Severiz çünkü bize dokunmayan, midemize dokunmayan, eğlencemize dokunmayan, ahlakımıza dokunmayan bir peygamberi..

'Bir dal gül ile' 'bir gür orman'ı örteriz.

İnsanların içinde bir insanı insan'ın üstüne yerleştirip diğer dinlerle girdiğimiz yarışın birincisi oluruz.

Noel çılgınlığına, kutlu doğum cinneti ile mukabele eder, doğumunda peygamberi katlederiz.

Haydi şimdi..

Peygamberin misyonunu öldürürken; kırk gün kırk gece kutlayın o kutlu doğumu!.."

[ahmetmeydani]

Sanırım bu yazı Mustafa Durdu'ya ait. Belki yazının bazı bölümleri doğru olabilir ama geneline katılmak mümkün değil. Yazar önce kendisi islam adına ne yapıyor ona bakmalı. Maaesef günümüzdeki bazı eşhas en son ele almaları gereken konuları en önce ele alıp müslümanların dikkatlerini başka yöne çekiyorlar. Günümüzde müslümanlara yönelik bir zulüm bulunmakta. Mesela şu günlerde müslümanların gündemini Arakan müslümanlarının teşkil etmesi gerekirken, müslümanlar bu tür konularla enerjilerini berhava etmektedirler. Hem yazara hem de size bir tavsiyede bulunacağım. Bu pazar Diyarbakır'da Kutlu Doğum etkinliği yapılacak inşaallah. Keşke imkanınız olsaydı da oraya gelebilseydiniz. Geçen sene 1,5 milyon "Peygamber Sevdalısı" toplandı orada. Ve bu 1,5 milyon insana Efendimiz'in (sav) hayatından kesitler ve -gerek ayet gerekse de hadislerden oluşan-mesajlar iletildi. Bunun neresi bid'at? Yapıaln bu etkinliklerde bir çok harika olaya da şahit olduk. Şöyle ki; Geçen seneki etkinlikte hava yağışlıydı. Biz etkinlik alanına girdiğimizde yağmur kesilmişti. Güneş açtı ve bizi yakacak derecede bir sıcaklık yayıldı etrafa. 5 dakika sonra alanın üzerini beyaz bir bulut kapladı etkinlik bitene kadar. Etkinlik bitti. Arkadaşlar en son cihazı meydandan aldıklarında ise sağanak yağmur başladı.
Bir önceki sene Batman'da yapılan bir etkinlikte etkinlik alanına katılımcıları götüren minibüs şoförü anlatıyor:
"Bir seferlik yakıtım vardı. Yakıt almayı düşündüm ama, sanki bir ses bana sür dedi. Tam 18 sefer yaptım. Son seferin akabinde akaryakıt almak üzere pompanın yanına geldiğimde araba stop etti. Ben o zamana kadar cuma namzı bile kılmıyordum. Bu olayın üzerine 5 vakit namaza başladım."
Geçen seneki etkinlikte. Etkinliğin olacağı günün gecesinde Zehra isimli 14 yaşlarında bir kız çocuğu bir rüya görüyor. Şöyle anlattı:
"Efendimiz'i sav platformun üzerinde gördüm hemen ayaklarına kapandım ve beni yanına al dedim. Beni kaldırdı ve 'Yarın buraya Peygamber Sevdalıları gelecek. Hem seni hem de onları yanıma alacağım' dedi."
Cizre yapılan etkinlik esnasında gökyüzünde bulutta "Lafzatullah" beliriyor ki buna ait resimleri ben de gördüm.
Bizim başımızdan geçen enteresan bir olay da şöyle. Kutlu doğuma gittiğimiz araba giderken sallanıyordu. Bir arkadaş dedi ki hızımız az ondan dolayı araba sallanıyor. Hızımız 120 idi. Kaptanımız 140 yapmaya başladı. Kazasız belasız gittik. Dönüşte bir lastikçiye uğradık. Lastikçi yaptığı kontrolde lastiklerden birisinin balon yaptığını ve değişmesi gerektiğini söyledi. Biz de durumu ona söyledik. Bize aynen şunu söyledi. "Şayet bu hayırlı iş için gelmemiş olsaydınız, normal şartlarda bu lastiğin top atması lazımdı."
Buna benzer nice harika olaylar. Kimse masabaşında mücahitlik yapmaya kalkışmasın. Peygamber Sevdalıları köylere varana kadar Efendimizin sav mesajını iletmekteler. Ve sonsöz olarak bu etkinlikten hem devletin içindeki bazı unsurlar hem de PKK/BDP rahatsız olmakta. Pazar günü yapılacak olan etkinlik Rehber TV'den naklen yayınlanacak. İzlemenizi tavsiye ederim. Fiemanillah.

[ahmetmeydani]

[ahmetmeydani]

Dev Kutlu Doğum Etkinliği Canlı Yayınlanacak

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından, 21 Nisan Pazar günü Diyarbakır Newroz Parkında yapılacak Kutlu Doğum etkinliği logosuz ve şifresiz olarak canlı yayınlanacak

DİYARBAKIR- Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Peygamber Efendimizin kutlu doğumu münasebetiyle Diyarbakır Newroz Parkı Miting Alanı`nda düzenleyeceği görkemli büyük mevlid etkinliği logosuz ve şifresiz olarak canlı yayınlanacak.

Kutlu Doğum Görüntüler İHA tarafından tüm televizyonlara logosuz, şifresiz, ücretsiz ve canlı olarak aşağıdaki frekanslardan yayınlanacaktır.

Canlı yayın programı :


21 Nisan 2013 Pazar
Saat: 13.30-16.30 TSİ
Diyarbakır
Uydu Bilgileri
Eutelsat W2A, 10 Derece Doğu
TXP: B1
D/L: 10988.500 MHz
POL: Horizontal
S.Oranı: 3125 ksym/s
Fec: ¾ (Osman İçli-İLHA)

[ahmetmeydani]

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Yukarıdaki video yanlış olmuş. Doğrusu bu.

[suhtem]

uzgn Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin tanıtılmasına vesile olan bir organizasyonu
saçma sapan şeylere benzeterek kınamak çok saflık !. yazıyı hiç samimi bulmadım öyle olsaydı acaba neler yapılabilir yada neler yapmalıyız bununda açklamasını yapması gerekmezmiydi? ..

bu etkinlklerde çok güzel faaliytlerde yaplyr .. tamam bazı yerlerde ipin ucunu kaçırıyorlar diye tüm emekleri görmemek insafszlk olmaz mı?.

..çolk çock genç yaşlı ve gerçekten buna aç insanlar bu vasıtayla hiç duymadıkları şeyleri
duyup ibret alıyor bunun nesi kötü ...
birde adam siyer derslrnden mzdrp gibi ya! .. tabiki efendimizi doğru anlamalıyız fakat bu kadarda hafife alınmasını (noele benzetecek kadar) yadırgamamak elde değil.
madem bu kadar eleştiriyorsunuz bu kutlamalar Efendimizi doğru bir şekilde anlatmanın fırsatı işte doğrusunu da siz yapın..

[Medine-web]

Konudaki gerçeklere veya çarpıtmalara mı ağlasam,başlığın iğrençliğine mi kızsam,yazının kaleme alındığı itici küfürbaz ahlakamı "ığğğğ" desem,eleştiri ahlakından yoksun usluba mı tepkilensem,eleştirirken doğruyu göstermeyen çözümü önermeyen art niyetli bir sloğanik boş kafa ilemi uğraşsam...
hangisi ne yansam?

Sanırım mustafa islamoğlunun bir makalesinde geçmekte idi.irana bir panele davet edilir hoca.türkiyeden bir üşgüzar medtayik sloğanik bir sunni orada bir şii yetkiliyi tiye alır,iğneler.şiisiniz biz hak mezhebiz sunniyiz havaları...bir devlet kurdunuz ama islami değildir çünkü hak mezhep değildir ezbre klişeler..
muhatap olan şii bakın ne diyor : " gidin türkiyede sunni bir islam devleti kurun,meyhaneleri kerhaneleri bitirin,sokaktaki fuhuşu sarhoşu adam edin,islama aykırı ne kadar kurum varsa yok edin,asrı saadete çevirin ülkenizi..."
sonra...
sonra gelin burda bana deyın ki,bak islam devleti sizin gibi değil işte böyle kurulur!
bizde sizin devletinizin güzelliklerina bakar,eksikliklerimizi utana sıkıla kızara bozara düzeltelim!!

bu sözler karşısında kelimeler gırtlağımızdamı düğümlenir?
utançtan yerin dibine mi gireriz?
orayı terk mi ederiz?
...
siz bilmem ama orda şii adamın bu aşağılamasından ve bizim içine düştüğümüz durumu rapor etmesinden,ukalaca adam ders vermeye çalışırken beni haklı olarak "lağıma sokması manzarası",utançtan ölürdüm,imkan olsa :(

konuya dönelim.
1-başlık "putlu doğum." bir insan bu kadar mı densiz olur bu kadar mı hayadan yoksun başlık atar? bu başlık hangi ahlaka sığar Allah aşkına!

2-konunun içinde doğruların olması,konunun içindeki art niyet küfürbaz ve yapıcı olmayan düşüncelerle sunuşunu kabul edeceğimiz anlamına gelmez.doğruları bana şarap şişesinde sunarsanız şişenizide şarabınızıda doğrularınıza da iade ederim ama,"sizin seviyenize düşmeden!"

3-"İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor." (20/43).firavuna bile güzel söz nezaketle tebliğ önerilirken,kendini müslüman olarak kabul eden bir topluma hitabımızın kalitesini nezaketini sorgulamamız gerekmezmi ? ya şu ayete ne diyeceğiz ey kurandan bize ayet delil yarışmasında bulunan kardeşim :"Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır. (17/53)"

4-konunun içinde doğrular yok değil hatta çoğu doğru.hurafe bidatların cirit attığıda doğru.peygambere iftiralar da söz konusu buda doğru.kutlu doğum bittikten sonra peygamber gelecek seneye kadar ertelenmeside doğru.şovmenlerin hurafecilerin menkibecilerin populer olduğuda doğru? tüm bu doğruların olması nisan ayının peygamber ayı haline getirilmesi,peygamberi gündeme getirilmesi,insanlara hatırlatılması,güncellemeye çalışılmasının neresi yalnış? hem kutlu doğumda çok kaliteli akademik alimlerin konferanslarını peygamber tanıtımlarını neden görmezden geliyorsunuz? bizim nisan ayında yaptıklarımızı gördünüz mü? neden genelleme yapıyorsunuz ?
buyur senin önerin ne kardeşim ?

yukarıda değindiğim o şii kardeşimizin o balyoz gibi sözünü size yöneltem mi ?

[kurtmehmet]

[YT]JJNp2Xi4jYU&feature=youtu.be[/YT]

[ahmetmeydani]

İran devriminin olduğu senelerdeydi. Hemen hemen hergün gazetelerin 1.sayfalarında Humeyni'nin fotoğrafları yer alırdı. İstanbulda parkta gazete okuyan bir gencin yanına sakallı bir adam gelir. Gazetenin birinci sayfasında yine Humeyni'nin fotoğrafı vardır. Yaşlı adam:
-Yeğenim bu var alevi ha!
O esnada oradan genç bir kadın geçmekte. Açık saçık bir kıyafet içerisinde. Genç, yaşlı adama dönerek:
-Amca bu kadın var ya?
-İşte bu da hanefi.
-?????????!!!!!!!!!!!!.......

Evet söylenecek çok şey var. Yukarıda bir link verdim. Ama videosunu yayınlayamadım. O videoyu yayınlayabilirseniz şayet. Dünyanı her yerinde zulme uğrayan müslümanların görüntüleri var orada. Bu tür zihniyete sahip olan-sözümona-alimlerden bu konuda da bir şeyler yapmalarını bekliyoruz. Bir şeyler yapsınlar ki iyiniyetli olduklarını kabul edelim. Bir şey daha;
Cemal Abdunnasır zamanında tüm cemaatlerden bir çok müslüman cezaevine konur ve birbirlerini yemeleri beklenir. Aradan günler geçmesine rağman, koğuşlarda en ufak bir tartışma yaşanmamaktadır. Bunun üzerine o müslümanların içerisine bir casus konur. Bir iki gün sonra casus:
-Tesbihatı tesbihle yapmak bid'at midir değil midir? deyince kıyamet kopar ve müslümanlar birbirlerine girerler.
Şimdiki durumumuz da aynen öyle. Farzı, vacibi, sünneti bıraktık mübahlarla uğraşıyoruz. Allah cc bunun hesabını sebep olanlardan çok acı soracak. Allah cc hepinize uyanmayı ve feraseti nasib eylesin. Fiemanillah.

[ahmetmeydani]