|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Esma_Nur,Açılış Tarihi: 28 Kasım 2020 (21:03), Konuya Son Cevap : 29 Kasım 2020 (10:54). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
28 Kasım 2020, 21:03 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Köle pazarına çıkarılan kadınlar Köle pazarına çıkarılan kadınlar Eskiden köle pazarına çıkarılan kadınlar: “Gözleri siyah, dudakları kırmızı, teni pamuk gibi, elinden her iş gelir, sesi ile sizi müptela eder!” gibi bir durumu olduğundan fazla abartan ifadeler ile anlatır, çok rağbet görmeyen kadınları bile bir şekilde satarlarmış. Kendine köle arayan erkekler köle pazarını baştan sona gezer, ondan ona geçerken cebine ve keyfine en uygun olanı seçer evine götürürmüş. Şimdi böyle düşününce, “Vay be nasıl zamanlar yaşamış insanlar?!” diyoruz ister istemez. Hatta İngiltere’de erkekler karılarını bile satılığa çıkarırmış yenisini alabilmek için hatta en son satış 1910 yılında gerçekleşmiş. Şu tarihi gerçekleri duyunca tüylerimiz ürperiyor o dönemlerde yaşamadığımız için kadınlar olarak halimize şükürler ediyoruz. Öyle ya bir kadın bir meydanda satılacak ve kendini sattırmak için tüm dişiliğini kullanmak zorunda kalacak, akıl karı mı? Hem çok aşağılayıcı geliyor kulağa hem de insanın içinde derin öfkeler birikiyor. Ya günümüzde nasıl durum? Yani şunların cevabını merak ediyorum; Günümüzde kalkan kölelik sistemine şükretmemiz mi gerekiyor, köle pazarlarında satılığa çıkan kadınlara acımamız ne kadar rasyonel? Modern Kadınlar VS Köle Pazarına Çıkarılan Kadınlar Kadın dergilerini, gazetelerin hafta sonu eklerini, kadınlara yönelik internet sitelerini beş dakika karıştırsanız “10 adımda güzellik”, “erkeği baştan çıkaracak akıl almaz fikirler”, “mucizevi kür ile bir ayda Adriana Lima olacaksınız” gibi başlıklara denk geliyoruz. Artık köle pazarını kuramayan sistem, gönüllü kölelik sistemini keşfetmiş gibi görünüyor. Kadınlar artık ayaklarına pranga vurularak değil, pranga takarsa kendisine ne kadar da yakışacağına ikna edilerek köleleştiriliyor. Gönüllü köle olan kadınlar daha dolgun saçlara, daha beyaz dişlere, alımlı kirpiklere, çekici dudaklara sahip olabilmek için reklamlar aracılığıyla önce daha çok para kazanması gerektiğine ikna ediliyor. Daha çok talep görmek adına daha çok çalışması gerektiğine ikna olan kadın, para vererek edindiği kazanımları (!) çocuk doğurarak kaybetmek istemiyor. Bu sistemin en önemli domino taşı hiç şüphesiz “BAKMAYACAKSIN! (nur30)” emrine uymayan erkekler. Eğer ortada bir suçlu aramak gerekiyorsa buna erkeklerin tavırlarını sorgulayarak başlayabiliriz. Yeni doğum yapan karısını “ne zaman kilo vereceksin?” diye darlayıp psikolojisini bozan, İskandinav kadınlarının güzelliğini öve öve karısının yanında bitiremeyen, sarışın kadın fantazisi kurup utanmadan “göz çapkınıyım ben yha” gibi işi pişkinliğe vuran erkeklerin suçu hiç mi yok? Hep daha iyisini ve daha mükemmelini aramayı kendilerinde bir hakmış gibi gören ve bu hakları karşılanmadığı için kadınları aşağılayabileceklerini zannedenlerin, köle pazarı kuran erkeklerden ne farkı var? Bütün hal ve hareketleri ile “bir kadının bu hayata geliş sebebi bizi tatmin etmektir. Ikınacaksınız gebereceksiniz ama istediğimiz standartta olacaksınız, olmazsanız alternatif çok valla keyfiniz bilir” tavrı ile fıtraten “baktırmak ve övülmek” istenen kadını nasıl zor duruma soktuklarının farkında değiller mi? Bakın erkekler de bu hadsizliği kendi kendilerine elde etmiyor. Kadınlar görüntü ile kafayı bozdukça, oturup bir defa bile hayattaki değerini ve potansiyelini sorgulamadıkça, allanır pullanırsa ancak değerli olacağını zannettikçe, internette bağlama büyüsü ve falcı peşinde koştukça onlarda bunun kendilerinin bir hakkı olduğuna inanıyorlar. Peki Bu Çekişmeden En Karlı Kim Çıkıyor? Kozmetik firmaları elbette… Yıllık kar marjları bazı ülkelerin GSMH’sı ile yarışan bu firmalar kadın ve erkeğin fıtraten ortaya çıkan zaaflarından sonuna kadar yararlanıyor. Elektriklenen saçların dana yalamış gibi olması gerektiğini, soluk ten ile sokağa çıkmamak için allık kullanmak zorunda olduklarını, yaşlanmanın bir hastalık olduğunu ve onu önlemek için mutlaka falanca kremden kullanmak gerektiğini yine reklamlar aracılığı ile empoze ediyor bu firmalar. Modern köle pazarlarına gönüllü çıkan kadınların şu maskaralığa bir son vermesi gerekmiyor mu artık? Neden sistemin gönüllü köleleri olalım ki? O kadar mı aciziz? Ne zaman sürdüğünüz ruj ile değil o dudaktan çıkan bir tatlı söz ile değer bulduğunuzu, doğumdan sonra aldığınız kiloların anne olmaktan daha önemli olmadığını, üstünlüğün kirpiklerinizin dolgunluğu ile değil takva ile olacağını anladığınız zaman o köle pazarının metası olmaktan kurtulabilirsiniz. Diğer türlü ayağınıza taktığınız pranganın payetli olanını internet sitelerinde arar durursunuz. Ezgi AKGÜL
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
Konu Sahibi Esma_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Üfleyin dağıtın | Videolar/Slaytlar | Esma_Nur | 0 | 42 | 12 Aralık 2024 19:26 |
Fetolar bitmez ama! | Taziye-İlan-Selamlaşma | Kara Kartal | 5 | 120 | 21 Ekim 2024 10:49 |
Bulaşık makinasında turşu yapıyoruz | Turşular | Esma_Nur | 0 | 70 | 18 Ekim 2024 23:05 |
Tarifsiz Acımız | Taziye-İlan-Selamlaşma | Vasat | 11 | 382 | 05 Eylül 2024 09:33 |
Yasdayız😭 | Taziye-İlan-Selamlaşma | Vasat | 9 | 257 | 31 Temmuz 2024 13:05 |
28 Kasım 2020, 22:20 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 680 Üyelik T.:
25 Aralık 2007 |
>>>>>gönüllü ve ya gönülsüz "meta olduğumuz" aşağılık kompleksine kapılan vee bunu meziyet yarışına çeviren biz kadınlar değil miyiz? >>>>>merkep olmayı kabullenen yerine semer vuranları suçlamak beyhude değil mi? >>>>>hadi zorunlu baskı sonucu "meta" olanları mazur görelim. Ya gönüllü ve bunu meziyet edinenlere ne denmeli? >>>>>şirin olmak için şirretliği tercih edenlere? şirretliğinde mahir olup şiretsizlerin yuvasını kocasını çocuklarını yakanlara? >>>>>"meta" olmayı eziyet görenlere karşı "meta "olmayı meziyet sanan zavallıların savaşına? >>>>>sokakta yatak kıyafetini aşan gönüllü meziyetlilerin,evinde eşiyle aşıyla uğraşan oturan masumların başına eziyet olarak kakılmalarına? >>>>>bu meziyetlilere öküzün trene bakışı gibi geviş getirip ve mööööö narasıyla tatmin olan dinozorların evdeki huzursuzlarına? ederim uyalım herkes haddini bilsin.ma/hcup000/ |
29 Kasım 2020, 09:15 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Gönüllü köle olan kadınlar daha dolgun saçlara, daha beyaz dişlere, alımlı kirpiklere, çekici dudaklara sahip olabilmek için reklamlar aracılığıyla önce daha çok para kazanması gerektiğine ikna ediliyor. Daha çok talep görmek adına daha çok çalışması gerektiğine ikna olan kadın, para vererek edindiği kazanımları (!) çocuk doğurarak kaybetmek istemiyor. Modernitenin getirdiği asgari kölelik. Insan okurken bile insanlığından utanıyor |
29 Kasım 2020, 09:32 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Erkeklere gelince; Istediğin kadar kendini yetiştir. Istediğin kadar bilgi ve pratik alanında donanıma sahip ol.... Eğer falanca etiket filanca unvanın yoksa sen boş ve değersiz insansın. Çünkü unvanın yok. Senin önce iyi bir etiket kazanmam lazım. Üniversite bitirmen yetmez. Doc. Oda yetmez. Prof. Oda yetmez. Senin daha büyük daha kocaman etiketler yapman lazım. Bunları yaparken evlilik mi? 40 yaşından sonra mantık evliliği yapmalısın. Yoksa sen cahil kadın mi alacaksın. Onunda etiketi olmalı. Yoksa senin ayak bağın olur. 40 yaşından sonra çocuk neyine. O eski toplumların bilinçsiz üremenin tezahürüdür. Daha çok daha çok.... FE EYNE TEZHEBUN.... NEREYE BU GİDİŞ...NEREYE KADAR. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bir Köle Ne İster | KEVİR | Makale ve Köşe Yazıları | 4 | 12 Şubat 2017 00:13 |
Çeşitli sebeplerden dolayı işten çıkarılan kişiye verilen tazminat helal midir? Neden | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 12:26 |
sırlar aleminden çıkarılan inciyi paki | CaferTayar | Tasavvuf-Tarikat | 0 | 22 Nisan 2008 12:37 |
köle... | _bülbül_ | Şiirler ve Şairler | 4 | 29 Mart 2008 18:27 |
Köle Ayaz | iklimya | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 1 | 13 Mart 2008 00:30 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|