|
Konu Kimliği: Konu Sahibi CaferTayar,Açılış Tarihi: 01 Nisan 2008 (16:54), Konuya Son Cevap : 01 Nisan 2008 (17:07). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Nisan 2008, 16:54 | Mesaj No:1 |
mecnunu muhammedi olabilmek mecnunu muhammedi olabilmek Mecnun Leylâ'ya âşık... Kara sevdâlı... Çöllerde perişan ve pejmürde... Kurda kuşa Leylâ'sını soruyor... Bir oymağa uğramış... "Leylâ'mı gören var mı?" herkese soruyor... Güngörmüş merhametli bir derviş "Ben geçenlerde gördüm : buraya deve yürüşü ile 1 gündüz 1 gecelik yolda çadır kurmuşlardı... Bugünlerde kalkıp Necef'e doğru gideceklermiş obaları..." der. Çöl; ıssız, sessiz, sıcak ve acımasız. Çölün geçit verdiği tek canlı deve... Deve ise Mecnun'da yok... Mecnun'da hiçbir şey yok... Ne akıl, ne düşünme, ne hesab, ne kitab, ne de para pul var... Sadece Leylâ var... Derviş Baba : , "Mecnun oğul, sana bağışlayacak devem yok. Ancak bir devem var o da yavrulu... Ne var ki sen buna bin, yola düş git oraya varınca, bırak gelsin... Geri gelir deve... Çünkü canının canı olan yavrusu burda" der. Mecnun ale'l-acele biner deveye basar kamçıyı... Yollar su gibi akar... Bir zaman sonra Mecnun'u sıcak ve gaflet basar, uyur kalır... Uyanınca devenin geri dönüp nerdeyse obaya girdiğini ve yavrusuna koştuğunu görür... Deveyi döver ve döndürür... Tekrar yola koyulur... Tekrar uyur kalır... Üçüncüsünde deveden iner, gözlerinden öper ve : "Ey güzel deve, sende yavru derdi, bende Leylâ derdi var... Yavru bu yanda, Leylâ şu yanda... Kader, Kaderullah. Sen yoluna, ben de yoluma... Yolun açık olsun..." der ve salıverir... Tozu dumana katan deve yavrusuna... Muhabbet mesti Mecnun, Leylâ'sının kara sevdâsına dalar giderler... Bu bir muhabbet masalıdır... Bizde aşk çocuklarıyız... Yavrucular kuzeye, Leylâ'cılar kıbleye... İki yönde aynı anda yürünemez... Ayrı yönde iki ata da binilemez... Azîz kardeşim, MUHAMMEDÎ oluş şuûruna ulaşan âşığın : Zâhiri : Mezheb-i Muhammed Bâtını : Meşreb-i Muhammed Evveli : Membağ-ı Muhammed Âhiri : Mecra'-ı Muhammed'dir... Bu âlemde varlıkları ayıran, taşıdıkları vasıfları, sıfat ve özellikleridir ki : Cevher-hareket-izâfet-nicelik ve nitelikleri ile sınıflanırlar. Ayrıcalık başka ayrı olmak başka... Muhammedîcilik başka... Muhammedî oluş şuûruna ermiş olmak başka. Bir insan keyfi olarak aklına, fikrine, vicdanına ve âlemde olup duran (doğum, ölüm v.s.) lara rağmen Emrullah'ı ve Muradullah'ı anlamamak ve yaşamamak için direnirse (İblisvâri "Ebâ!" derse)... Bir başkası da imkanla imtihan âlemi olan bu gurûr (kandırma) âleminde ayıkmış olarak sürûr (inandırma) âlemini yaşar ve yaşatırsa ve : "Birincisine ahmak, ikincisine âşık" dersek... Elbette hak sözdür... "Yâ hayyu yâ kayyum. Lâ ilâhe illâ ente; birahmetike estegisu : Eyy hakkıyla diri ve kaim dâim olan, Senden başka ilâh yoktur. Rahmetinle Senden yardım diliyorum!" El aman yâ Rabbenâ! Ârifler susarsa yücelir! Âşıklar susarsa ölür! Onun içindir ki âşıklar ehl-i çiledir. Nebîlerin, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ve Ehl-i Beytin çile yolu... Bu sonsuz "Yusebbihu!" mahşerinde, muhabbet sazımızın aşk akordu bozulur durur... "(Şimdi, şuanda) göklerde ve yerde olanların hepsi Melik olan, Kuddûs olan, Azîz olan, Hakîm olan, ALLAH'ı tesbih ediyorlar!" (Cuma 62/1) Şeraîtte : söz esastır : "Ben!" denilir Tarikatte : sohbet esastır : "Biz!" denilir. Ma'rifette : zevk esastır : "O!" denilir Hakikatte : hazz esastır : "........" denilir. Sükût olup konuşan kul olmaz...Halk fânidir. Hakk (celle celâluhu) bâkidir. Aşk; câhili, âciz; âcizi ise, azîz kılar... Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : "ALLAH (celle celâluhu) bir sözü ancak ameli ile sözü ve ameli de ancak hulûs-i niyyet (temiz, saf, halis niyyetle) ile kabul buyurur." buyurmuştur. (Haazin) | |
Konu Sahibi CaferTayar 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hacet kapısın tıklarken | Şiirler ve Şairler | CaferTayar | 0 | 2014 | 13 Eylül 2008 11:34 |
geçmiş zaman aynası | Şiirler ve Şairler | CaferTayar | 0 | 2129 | 13 Eylül 2008 11:29 |
Cuma Günü Selevat Getirmenin Önemi: | Dua Bölümü | Seyyid | 1 | 2481 | 12 Eylül 2008 12:39 |
rahmet katrelerinde bir cuma soluğunda dua | Dua Bölümü | CaferTayar | 0 | 2353 | 12 Eylül 2008 12:31 |
Hayat ve kulluğumuz açısından Ramazan | Cuma-Bayram-Kandiller | CaferTayar | 0 | 2025 | 06 Eylül 2008 13:07 |
01 Nisan 2008, 17:07 | Mesaj No:2 |
Cvp: mecnunu muhammedi olabilmek İbrâhim-i Dessûkî (kaddasallahu sırrıhu)'nun salâvâtı : Allahümme salli ve sellim alezzâtîl Muhammedîyyetil lâtifetil ehadiyyeti Şemsi semâil esrâri Ve mâzharil envâri Ve merkezi medâril celâlî Ve kutbi felekil cemâlî v Allahümme bisirrihi ledeyke Ve bi seyrihi ileyke Âmin havfî ve âkil asreti vezheb hüznî ve hırsî Ve kün lî ve hûznî ileyke minnî Verzuknîl fenâe annî Vellâ tec'alnî meftunen bi nefsî Mahcuben bi hissî Vekşif lî an küllî sirrin mektumin Yâ Hayyü Yâ Kayyum! "ALLAH'ım! Sırlar Semasının güneşi, nurların mazharı, Celâl Dâiresinin merkezi (dönüm noktası : akdes noktası), Cemâl Feleğinin (yörüngesinin) kutbu (devrânda devreden cismin cihân çarkının aksı) olan; Ahadiyyet (her hususta mutlak teklik) lâtifetinin (Ahadiyyetten Ahmedîyyete lütûf edilen incelik ve hakikatlerin) tecellîgâhı (ilk zuhûr yeri, çoğalma ocağı olan) Zât-ı Muhammedîyyete salât-ü-selâm eyle! ALLAH'ım! O'nun Senin yanındaki sırrı (teslimiyet) ve Sana olan (istikamet) seyrinin hakkı için; korkumu gider emin kıl (emniyette eyle), (imkanla imtihan seyr-ü-sülûkümde, teslimiyet ve istikamet tevhidinde) ayak kaymalarımı (yolda sürçmelerimi, takılıp düşmelerimi yoldan geri kalmalarımı) azalt, hüznümü (üzüntümü, kederimi) ve hırsımı (dünyaya tamahkarlığımı) gider (bertaraf et), benden yana (lehime) ol; beni, benden Kendine (Sana) al (çek), beni benden fenâ ile rızıklandır (benlik hastalığımdan kurtar, benliğimin yok olmasına izin, inâyet ve hidâyet eyle, nefs perestlikten âzâd et!). Beni nefsime meftun kılma (nefsimin fitnesine düşürme, nefsimin hevâ ve hevesiyle sihirletme, nefsime tüm gönlümü verip ona vurulan, düşkün ve âşık olan kılma!). Âfâkı (dış dünyayı) tanıdığım hislerimi (enfüsümü ve özümü tanıdığım duygularımı) bana (şühûdî tevhid tekemmülüme) hicâb (perde, engel, yol kesici, çeldirici) etme! Bana her türlü, tüm gizli (saklı) sırları aç (ifrat ve tefritten koru, i'tidal üzere ve hazımlı kıl, şaşırtma-taşırtma!) YÂ HAYYU YÂ KAYYUM (celle celâluhu)!" | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Beş Vakitte Beş Muhammedi Duruş | *Hüzün* | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 09 Ağustos 2015 14:19 |
Varsın Muhammedi Sevdayı Yazmasınlar | ahmetmeydani | Serbest Kürsü | 1 | 15Haziran 2015 20:00 |
Hakikat-i Muhammedi ve Nur-u Muhammedi : Tasavvufun Peygamber Anlayışının Tenkidi | Yitiksevda | Hz.Muhammed(s.a.v) | 2 | 17 Ekim 2009 13:57 |
mecnunu kıssa | CaferTayar | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 1 | 26 Mart 2008 09:36 |
muhammedi amaç | CaferTayar | Hz.Muhammed(s.a.v) | 1 | 13 Mart 2008 22:10 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|