|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 11Haziran 2012 (22:21), Konuya Son Cevap : 06 Ocak 2019 (14:09). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
11Haziran 2012, 22:21 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Kur'an'ı Herkes Anlayamaz Masalı /medineweb Kur'an'ı Herkes Anlayamaz Masalı /medineweb Meşhur söz; "Kur'an Hicaz'da nazil oldu, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı" Bir defasında bir arkadaşım bu söz üzerinden serzenişte bulunuyor ve diyordu ki; Bu Kur’an nerede anlaşıldı (?) nerede tam manasıyla uygulandı (?) Evet, Kur’an ne zaman yazısıyla para kazanılan, hattını yapmakla meşhur olunan, Şeriati’nin de deyimi ile delilerin boynuna muska olarak asılan bir nesne olmaktan çıkarılıp insanı ve hayatı derinden etkileyen, yön veren aktif bir özne konumuna getirildi. Bu sorular ayrı bir araştırmanın, tarihin konusu. Biz, Kur’an’ın bir hayat kitabıyken ve içerisindekilerle hayata meydan okuyorken, ölüler kitabı haline dönüştürülmesinin ve bir ayin kitabı haline getirilmesinin nedenleri üzerinde duralım. Kur’an’ı İncil formuna bürüyüp kendi anlayışlarını gerçeklermiş gibi insanlara dikte edenleri ve kilise edasıyla onu tekelleştirenleri deşifre edelim. Kur’an’ın doğru anlaşılması yolunda, bulaşıcı bir hastalık gibi tüm İslam alemine yayılan bu virüsleri temizlemek amaçlı yine Kur’an’dan “formüller” bulalım. Kur’an tüccarlarının üretmiş olduğu zehirlere yine Kur’an’dan panzehirler sunalım. Gelelim şu müslüman zihni dumura uğratan virüslere; Ali Şeriati bu virüsleri / etkenleri ikiye ayırıyor; Kur’an’ın dostunun cehaleti Kur’an’ın düşmanının hilesi Şimdi bunları sırasıyla görelim; 1. Hatim yarışmaları;Kur’an ülkemizde bol bol hatmedilir ve bol bol da satılır. Abdestli kapitalistlerin belki de cirosunu tavana vurduran önemli bir gelirdir. Kutlu doğum haftalarında nasıl “efsane peygamber” anlatılıyorsa, bu hatim merasimlerinde de Kur’an bir efsun kitabı muamelesi görmektedir. Yani döneminin yaşayan Kur’an’ı olan Allah’ın Rasulüne ve yaşayanlar için gönderilen Kur’an’a iki yönlü olarak ihanet edilmektedir ister bilerek ister bilmeyerek. Bu hatim merasimleri de genelde İslam’ın “hoşgörücü” ve Yunus Emre’nin sözünde sistemleştirilen “Dövene elsiz, sövene dilsiz gerek” yorumunu yapan oluşumlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Allah ile aldatmanın ikinci boyutu olarak insanlar, Kur’an ile aldatılmaktadır. Kur’an’a bir ayin kitabıymış gibi muamele edilmesi bizzat Kur’an öğretisine terstir. Onu okuyarak, anlayarak tefekkür etmemiz gerekir. Kur’an’ın bizzat kendisi bizden bunu istemektedir; Gecenin yarısında uyanık ol, ya bu miktarı biraz eksilt Ya da artır da ağır ağır Kur'an oku. (Müzzemmil 3-4) Yani ey inkılabın peygamberi büyük devrime hazırlan. Gecenin bir yarısında kalk ve ağır ağır okuyarak Kur’an’ı ayet ayet kuşan. Allah’ın rasulü sevgilisine kavuştuğuna göre burada muhatap biz oluyoruz; Yani diyor ki Kur’an; Ey zaman karşısında yenik düşen, ey küresel güçlerin güdümünde globalleşen (köleleşen). Ey zillet örtüsüne bürünen ve büründürülen Peygamberin varisleri, kalkın bu derin uykudan yeni bir dil, yeni bir söylem, yeni bir eylem inşa edin ! 2.Kur'an'ı Herkes Anlayamaz Masalı; Bu "masal"da geleneğin Kur'an'ı anlama, tefekkür ve tezekkür etme yolunda, önümüze koymuş olduğu barikatlardan sadece birisidir. Bu efsaneye göre Kur'an, Allah tarafından sadece belli zümreye gönderilmiştir. Ve Kur’an’ı ancak bunlar anlayabilir ve anlayamayanlara aktarabilir. Bu da bir nevi Ehl-i Kitaplaşmadır, Yahudileşmedir. Öyleki biz bu Kur’an’ı en iyi anlayabilen (!) kişilerin (cemaat lideri, şeyh vs.) sözleri eğip büktüklerini ve doğru diye insanlara yutturduklarını görüyoruz. “Gerçekten, apaçık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar için Kitapta açıkladığımız hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de (bütün) lanet ediciler. (Bakara 159)” Biz Ehl-i Kitaplaşanların kendi elleriyle yazdıklarına Allah’ın kitabıymış gibi muamele yaptıklarını görüyoruz. “Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için "Bu Allah katındandır" diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına. (Bakara 79)” Tüm bu uygulamaları yapanlar ismi şanı makamı ne olursa olsun Kur’an’da “sobe” edilmişler ve lanetlenmişlerdir. Şimdilerde mezarlarda, şurada burada ve bilhassa mevlitlerde alınan paralar “az bir değer karşılığında” Allah’ın ayetlerini satmak değildir de nedir (?) Kur’an tüm bu anlayışlara karşı olarak kendini "hüdellin nass" olarak tarif ediyor. Çünkü o bütün insanlığa yol gösterici olarak nazil olan son mesajdır. Bu yol gösterici olma özelliğinden ötürüdür ki Kur’an’da hiçbir ayet anlaşılmaz değildir. Kur’an’ın kendisi bizzat bu tür tekelleştirmelere, tahriflere karşı koruma altına alıyor ve diyor ki; Kur'an'ı anlamaya çalışmak için düşünmüyorlar mı? Eğer Allah'tan başka birinden gelmiş olsaydı onda bir çok (tutarsızlık ve ) çelişki bulurlardı. (Nisa 82) "Elif-Lâm-Râ. Bunlar İlahi kitabın mubîn -kendisi açık olan ve hakkı açıkça gösteren- bir ilahi okuma(meydan okuma) (Kur'an) metninin ayetleridir. (Hicr 1) (Devam edecek) Mustafa Büyüksoy |
Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | nurşen35 | 87 | 33863 | 23 Mayıs 2015 21:53 |
Gülmek isteyenler tıklasın :))) | Videolar/Slaytlar | Kara Kartal | 3 | 4090 | 10 Mayıs 2015 16:16 |
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar | İslami Haberler | Medineweb | 0 | 2743 | 10 Mayıs 2015 16:13 |
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' | Ayın Üyesi | 9Esra | 13 | 9028 | 30 Nisan 2015 14:29 |
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor | Tefsir Çalışmaları | Medineweb | 0 | 3352 | 19 Nisan 2015 15:45 |
06 Ocak 2019, 14:09 | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Kur’anı Herkes Anlayamaz Masalı (2) Kuran’ın Mumyalanması; Kur’anı anlama yolunda önümüze çıkan musibetlerden biride tefsir mumyalarıdır. Yazıldığı çağın (özelliklede ihya dönemi) kelami, felsefi ve siyasi bunalımlarını yansıtan ve o dönemin sorunlarına çözümler sunan tefsirlerin bugün dahi müslüman zihinlere dayatılması Kur’an’ı anlama yolunda büyük bir engellerden sadece bir tanesidir. Böylesi tefsirler üzerinden (ki bunlar genellikle tefsirin tefsiri şerhin şerhidir) Kur’an, zamandan kopuk olarak okunmakta ve dolayısıyla anlaşılamamaktadır. Kur’an bu kökleşmiş geleneği yermekte ve şöyle seslenmektedir bizlere; Asra yemin olsun ki insan ziyan içerisindedir. Ancak iman edenler, salih ameller işleyenler, birbirlerine sabrı ve hakkı tavsiye edenler müstesnadır. (Asr 1-2-3) Allah asra yemin ediyor bütün zamanların asırlarına, şu an içerisinde bulunduğumuz küresel neo-firavunların asrına ve bizleri salih amele, salih eylemlere, sabra ve direnişe davet ediyor. Ziyan içerisinde yüzen bizlere kucak açıyor ve beni bulunduğunuz zamana okuyun diyor. Bu sureden şu dersleri çıkarıyoruz; • Kur’an “şimdiki zaman” merkezli okunmalıdır. • Kur’an’a geçmişin gözüyle değil şimdinin gözüyle bakılmalıdır. Zamandan yola çıkarak Kur’an’a bakılmalı ve Kur’an’dan yola çıkarak zamana meydan okunmalıdır. • Kur’an’a eski çağların gözüyle değil çağa, yaşayan Kur’an’ın gözüyle bakılmalıdır. • Tefsirlerden yani düşünenlerin düşüncesinden yola çıkarak Kur’an üzerinde öznel / bağımsız okumalar yapılmalıdır. • “Şu alim dedi ki” leri bir kenara bırakıp biz ne anladık ona bakacağız ve Merhum Roger Garaudy’nin deyimi ile geçmişin külüyle boğulmakla yerine, ateşiyle aydınlanacağız. Hepimiz yaşadığımız asırdan ve yaşadığımız asra Kur’an’ın ne söylediklerinden sorumluyuz. Bu sorumluluğun bir gereği olarak –yine merhum Roger Garaudy’nin deyimi ile- Kur’an’ı ölülerin gözüyle değilde çağımızın gözüyle, diri bir gözle okumalıyız. Unutmayalım ki Kur’an bir kitap olmasından dolayı etkisiz bir nesne (mumya) değil, kendisi ile ilişkiye giren muhataba karşılık veren bir öznedir. Kur’an’a özgür bir zihinle, zamanı ıskalamayarak yaklaşan insanoğlu ondan şu hakikati çıkarabilecektir (misalen); İnsanların ilahi güç ve sıfatlar yükledikleri her şey “sizin ve atalarınızın uydurdukları boş isimlerden başka bir şey değildir.” O dönemlerde Lat, Uzza ve Menat vardı, şimdilerde sizin kuruntularınızın eserleri olan sahte putlar. O putların isimlerini bunlarla değiştirin, böylece okuyun bu ayetleri, o zaman daha iyi anlayacaksınız Kur’an’ın size vermek istediği mesajların içeriğini… Devam edecek Dipnotlar; 1. R. İhsan Eliaçık, İslam’ın dünyadaki yürüyüşünü üç büyük çağla ifade etmektedir; İbda, İhya ve İnşa. Bu konuda onun İhyadan İnşaya İslam Düşüncesi ve İslamın Üç Çağı kitaplarına bakılabilir.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Titrek Tavşan Masalı | Serdar102 | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 02Haziran 2018 12:27 |
Anne Güvercin Masalı | Serdar102 | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 01 Şubat 2017 18:46 |
Herkes aynı yere bakar ama herkes farklı bakar!!! | FECR | Komik Paylaşımlar | 1 | 05 Temmuz 2012 18:27 |
Dünyanın En kısa Masalı:)) | Muallim | Fıkralar-Hikayeler | 11 | 27 Eylül 2008 22:29 |
hikmetli bir deli masalı | CaferTayar | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 0 | 01 Nisan 2008 16:27 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|