|
Konu Kimliği: Konu Sahibi BEDİİ HAMİT,Açılış Tarihi: 11 Ekim 2010 (19:29), Konuya Son Cevap : 23 Kasım 2010 (03:26). Konuya 25 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
11 Ekim 2010, 19:29 | Mesaj No:1 |
Kur’an’a göre resûl ve nebi kavramları Kur’an’a göre resûl ve nebi kavramları KUR’AN’A GÖRE RESÛL VE NEBİ KAVRAMI NEDİR ? Dinimizde anlaşılmayan kavramlardan bir taneside Resul ve Nebi kavramıdır. ALLAH TEALA iki çeşit elçi gönderir. Bunlara "Resuller" ve "Nebiler" denir. Bizim türkçemizde "peygamber" olarak kullandığımız deyim, arapçadaki "nebi" kavramına eşdeğerdir. Resul Allahın elçisidir, peygamberde olabilir, olmayabilir de Nebi ise kendisine kitap verilmiş peygamber elçidir. Veya Resul kendisine kitap verilmiş Alahın elçidir. Nebi olunmadan Resul olunmaz” Veya resul olunmadan Nebi olunmaz DOĞRU MUDUR ? YUKARIDAKİ İFADELERDEN HANGİSİ DOĞRUDUR ? Yakın bir zamana kadar ben de bu kavramları yanlış biliyordum ( Resul kendisine kitap verilen kimse , Nebi ise kendine kitap verilmeyen kitab verilen resulun şeriatıni icra eden kimse diye ) Fakat kuran ayetleriyle yaptığım araştırma ve inceleme sonuçları bunun bu şekilde olmadığını gösteriyor. Kuran ayetleriyle yaptığım inceleme ve araştırma çalışmalarımın sonuçlarını sizinle paylaşmak istiyorum.. O halde nedir Nebi ? Nedir Resul ? Aralarındaki fark nedir ? Kuranda geçen Nebi ve Resul kelimeleri arasında hemen hemen hiç fark yok gibi ( Küçük bir ayrıntı dışında ) . Bu kavramlar birbirini gayet bütünleyici kavramlardır. Biri olmayınca diğeri de olmuyor. Örneğin Resulun resul olabilmesi için Nebi olması gerekiyor. Yani Allahtan insanlara iletecek bir haber alması veya bu konuda Allah ile iletişim içinde olması gerekiyor ki, Aksi halde resul olması mümkün değil. Devam edeceğim
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
Konu Sahibi BEDİİ HAMİT 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler.... | Makale ve Köşe Yazıları | yetersiz | 2 | 2380 | 07 Şubat 2011 16:39 |
Hz Yusufun Firavunu Kafir değildi. | Makale ve Köşe Yazıları | kamer34 | 37 | 19575 | 24 Ocak 2011 17:30 |
Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? | Makale ve Köşe Yazıları | hiranur86 | 102 | 46217 | 12 Ocak 2011 14:33 |
Zerre kadar iyilik ve kötülük görülmesi | Makale ve Köşe Yazıları | talibetün | 16 | 8384 | 27 Aralık 2010 17:53 |
Bela ve musibetlerin, günahlara kefaret olması | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 16 | 9864 | 16 Aralık 2010 01:51 |
12 Ekim 2010, 18:44 | Mesaj No:2 |
Madem ki Resul ile Nebi aralarında pek önemli fark yok ise KURAN NEDEN İKİ FARKLI KELİME KULLANIYOR. Kuran bu iki kelimeyi neden ayırmış aynı kelimelerle değil de farklı kelimelerle izah etmiş ? Allah iki kelime kullanmışken biz onu teke indiriyoruz. O nebi ve resul derken biz peygamber diyoruz. Bu belki de beşer mantığı ile Allahın niyetini anlama kehanetine yeltenip Allahın kelime israfı yaptığı savına katılmak manasına gelir. Yani peygamber kelimesi ile iktifa etmek Allah gereksiz yere nebi ve resul kelimelerini kullandı demektir. Kuran nebi ve resulu başka bir anlam ifade etmeli ki ikisini ayrı ayrı kullanmış. O halde Rasul ve Nebi nedir. Kurana uyan tanımı nedir ? Kurana uyan tanımı derken derken ayetlerle bu açıklama ve izah nasıl yapılmış demektir. Devamı var
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
13 Ekim 2010, 01:09 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Ellezine yettebiuner rasulen nebiyyel ummiyyellezi yecidune mektuben indehum fit tevrati vel incil, ye'muruhum bil ma'rufi ve yenhahum anil munkeri ve yuhillu lehumut tayyibati ve yuharrimu aleyhimul habaise ve yedau anhum israhum vel ağlalelleti kanet aleyhim, fellezine amenu bihi ve azzeruhu ve nesaruhu vettebeu nurallezi unzile meahu ulaike humul muflihûn. Onlar ki, ellerindeki Tevrat’ta ve (daha sonra da) İncilde tanımlanmış bulacakları Elçinin, okuması yazması olmayan Habercinin izinden gidecekler (ve o Elçi ki) onlara yapılması doğru olanı buyurup yapılması yanlış olanı yasaklayacak; yine onlara temiz ve hoş şeyleri helal, kötü ve çirkin şeyleri haram kılacak; onların sırtlarına vurulmuş yükü indirip boyunlarına geçirilmiş zincirleri çözecek. Ve sonuç olarak, ona inanan, onu yüce tutup destekleyen ve yücelerden bahşedilen ışığın ardına onunla birlikte düşenler; işte böyleleri, nihai kurtuluşa, esenliğe erişen kimseler olacak". (Araf-157) Bununla birlikte, senden önce her ne zaman bir elçi ya da haberci göndersek ve bu (elçi ya da haberci) ne zaman (uyarılarına olumlu tepkiler almayı) umut etse, Şeytan mutlaka o'nun güttüğü nihai amaca gölge düşürmeye kalkışmıştır; ama Allah Şeytan'ın düşürmeye çalıştığı gölgeyi giderir ve mesajlarını kendi içlerinde açık ve anlaşılır kılar ve birbirleriyle açıklar; çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir (Hac-52) Kur’ani kerimde Peygamberler için ‘’Nebi’’ ve ‘’Resul’’ terimleri kullanılmaktadır. Üstte vermiş olduğum ayeti kerimelerde ise Allah Resulüne hitaben hem nebi hemde resul birlikte kullanılmıştır. ‘’Nebi’’ Terimi : Allah tarafından insanlar arasından seçilmiş olan vahiy alan ama yeni bir şeriat ve kitap verilmeyen kendisinden önceki peygamberin kitabı ve şeriatı ile hükmeden peygamberdir. İnnehu lekavlu resulin kerîm. Zi kuvvetin 'inde zil'arşi mekîn. Bakın, bu (ilahi kelam), gerçekten soylu bir elçinin (vahyedilmiş) sözüdür, Güç bahşedilmiş, kudret ve egemenlik tahtının Sahibi nezdinde emin kılınmış. (Tekvir-19-20) Allahu yastafi minel melaiketi rusulev ve minen nas, innellahe semium besîr. (Sınırsız kudret ve nüfuzuyla) Allah meleklerden de, insanlardan da elçiler seçer. Ama yine de her şeyi gören, her şeyi işiten Allah'tır: (Hac-75) ''Resul'' ise hem peygamberlere hem Meleklere. Tekvir Suresinde Melek Hacc suresinde Melek ve İnsan için kullanılmıştır. Resul İnsan için kullanıldığında Allah tarafından insanlar arasından seçilen, Vahiy alan yeni kitap ve şeriat ile gönderilen elçi. Bu anlam ile bakıldığında Hem Resul Hem Nebidir. Ama Nebi Resul değildir. Ya eyyuhen nebiyyu inna erselnake şahidev ve mubeşşirav ve nezira. (Sana gelince,) ey Peygamber, unutma ki Biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik, (Ahzab-45) Ya eyyuher rasulu belliğ ma unzile ileyke mir rabbik ve il lem tef'al fe ma bellağte risaleteh, vallahu ya'simuke minen nas, innellahe la yehdil kavmel kâfirîn Ey Elçi! Rabbinden sana indirilenleri tebliğ et: Sen onu tam yapmadığın sürece Rabbinin mesajını (hiç) yaymamış olursun. (Görevini yaparsan) Allah seni (inanmayan) insanlardan koruyacaktır. Allah, hakikati inkâr eden insanları doğru yola iletmez. ( Maide-67) Hz Muhammed (s.a.a) Hem Resul hem Nebidir. Hem Yeni Kitap ve Şeriat verilmiştir hemde Eski Şeriatleri tasdik etmiştir. Lakin Kur’an Allah resulüne ayrı bir hitap ile Nübüvvet ve risaletin onunla son bulduğunu Peygamberler halkasının onunla tamamlandığını ve dinin onun ile kemale ediğini açıkça bildirmiştir... Ma kane muhammedun eba ehadim mir ricalikum ve lakir rasulellahi ve hatemen nebiyyin, ve kanellahu bi kulli şey'in alima. (Ve bilin ki, ey müminler,) Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir, fakat o, Allah'ın Elçisi ve bütün peygamberler'in Sonuncusu’dur. Ve Allah her şeyi hakkıyla bilendir. (Ahzab-40) Ayeti kerimede dikkat edildiğinde Resul terimi ile Allah’ın elçisi Kitap ve Şeriat verilmiş olan Peygamberimize hitap ediyor iken Nebi terimi bütün Peygamberler için kullanılmıştır. Buda Bütün Peygamberlerin Nebi olduğunu Ama Her Nebi Olanın Resul olmadığını izah etmeye yetmektedir. İkisinin temel özelliği Allah’tan gelmiş olan Vahiyler ile İnsanlara hitap etmeleri bir birlerini tasdik etmeleri.
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
13 Ekim 2010, 01:47 | Mesaj No:4 | |
Alıntı:
O halde iyi bak ! Ne açıklayacağım ve ne söyleyeceğim, bakalım tahminin tutacak mı ? Sıkı izle ki, ayetlerle resul ve nebi kavramlarının ne olduğunu öğrenelim.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
13 Ekim 2010, 01:56 | Mesaj No:5 | |
Değerli yitiksevda kardeşim, Alıntı:
Ben buna katılmıyorum, İsterdim ki Kuran ayetleriyle yaptığım değerlendirme çalışmam bitsin, daha sonra birbirimize açıklamada bulunalım eksik yönlerimiz var ise düzeltilsin. Saygılarımla
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
13 Ekim 2010, 02:50 | Mesaj No:6 | ||
Alıntı:
Alıntı:
SÖYLEDİĞİMİZ SÖZ ŞU İDİ Resul Allahın elçisidir, peygamber de olabilir, olmayabilir de PEYGAMBER OLMAYAN MELEK VE CİN RESÛLLER KURANDA RESUL KAVRAMI umumîdir, sadece insanlara has bir olgu değildir, melekleri de cinleri de muhtevasına almaktadır. Ama PEYGAMBERLİK (nübüvvet ) hususidir, sadece insana hastır. Meleklerden ve cinlerden PEYGAMBER yoktur. Melek Resuller: Meleklerin PEYGAMBER olduğuna dair Kur'ân-ı Kerim'de hiçbir işaret yoktur. Meleklerin Resul kılındığı Fatır-1'de açıklanmaktadır. FATIR 1: Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı RESULLER yapan Allah’a mahsustur. O, yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter AYETE GÖRE MELEKLER MADEM Kİ RESULLER OLARAK SEÇİLMİŞ BUNLAR ÜÇER DÖRDER KANATLI PEYGAMBERLER MİDİR ? HACC - 75: Allâhu yastafî minel melâiketi rusulen ve minen nâs(nâsi), innallâhe semîun basîr(basîrun). Meali :Allah, meleklerden ve insanlardan resûller seçer. Muhakkak ki Allah, en iyi işitendir, en iyi görendir. Allahû Tealâ bu âyetle resûllerin sadece insanlardan olduğunu zannedenlere meleklerden de resûller seçtiğini ifade etmektedir. İBRAHİM PEYGAMBERE GELEN MELEK RESULER PEYGAMBER MİYDİ ? HİCR 57 :(İbrahim peygamber) Ve dedi ki: Ey elçiler! (eyyühel mürselün). Artık işiniz- göreviniz nedir?. Ayete şöyle bir meal vermek mümkün mü ? İbrahim peygamber onlara dedi ki: EY PEYGAMBERLER (EY RESULLER ! ) Göreviniz nedir ?. HİCR 58: (PEYGAMBERLER ) Resuller dediler ki: Muhakkak biz, suçlu olan bir kavime gönderilmişizdir (ursilne). MERYEM ANNEMİZE GELEN EN BÜYÜK MELEK RESUL CEBRAİL DE PEYGAMBER DEĞİLDİ. MERYEM 19: Cibril- dedi ki: Gerçekten ben, sana temiz bir oğlan vermek için sırf Rabbinin sana gönderdiği resulum" Rabbinin ancak bir Resûlüyüm. Ayetini Rabbinin sana gönderdiği peygamberiyim diye mi anlarsınız. Tekvir (19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada itaat edilen, güvenilir bir resulun (Cebrail’in) getirdiği sözdür. Melek resul olan cebrailin getirdiği sözü, güvenilir bir peygamber mi diye anlarsınız veya anlıyoruz. İşte açıklamasını yaptığım ve söylemek istediğim söz bu idi.Resul Allahın elçisidir, peygamber de olabilir olmayabilir de Çünkü,KURANDA RESUL KAVRAMI umumîdir, sadece insanlara has bir olgu değildir Resul İnsan için kullanıldığında dahi her zaman peygamber anlamında değildir.(RESUL KAVRAMININ umumî olmasından dolayı) Yusuf 50. ayeti Firavunun elçisine de Resul der. ALLAH Firavunun elçisine de RESUL diyor, kendi elçisine de RESUL diyor ise şimdi Firavunun elçisi oldu mu bir peygamber ? Ancak Resullah denildiğinde pek tabii ki, Allah tarafından insanlar arasından seçilen, Vahiy alan ve aldığı vahyi insanlara duyuran ve tebliğ eden bir elçi anlamına gelir. Daha geniş açıklamada bulunacağım
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |||
13 Ekim 2010, 09:42 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 |
Sayın abim siz bitirin sonra birlikte değerlendirelim Allah razı olsun...
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
14 Ekim 2010, 03:42 | Mesaj No:8 |
Kur’an-ı Kerîmde peygamber kelimesinin yerine Resûl ve Nebî kelimeleri geçmektedir ki, Resul elçi ve Nebi de haber getiren anlamındadır Kuranda bir tane bile peygamber kelimesine rastlayamazsınız . Çünkü Peygamber farsça bir kelimedir. Zaten bütün kargaşa buradan çıkıyor. Peygamberimiz hatemül enbiyadır. Nebilerin sonuncusu ama Resul kelimesi Kuranda Firavunun habercisi olarak bile kullanılmaktadır. alalade bir haberci yani elçi. Peki bu durumda Firavunun postacısı ( Elçisi ) peygamber miydi ? Peygamber Farsçadır, resul veya nebi anlamında kullanılır. Peygamber kelimesi peygam, peyam (=haber) ve ber (=getiren) kelimelerinden oluşmuş birleşik bir isim sıfat veya isim olup Farsça’dır Peygamber, Farsça'da "haber taşıyan ve elçi" anlamlarına gelir Resul, gönderildiği kimselere tebliğ etmek üzere elçilik vazifesini taşıyan kimsedir. Resullah; Allah'ın seçtiği ve kendisine vahyettiğini tebliğe memur ederek insanlara gönderdiği kimsedir. Resul kelimesi gönderilen manasına gelir ve Türkçedeki karşılığı elçidir. Kuran çevirilerinde elçi manasına gelen “resul” kelimesi ya aynen “resul” diye ya da “Peygamber” diye çevrilir. Kuran’da geçen “resul” kelimesinin tam karşılığı “elçi” kelimesidir. Bu kelime hem Allah’ın elçisi, hem de herhangi bir elçi manasında kullanılır. “Resul” diye geçen kelimeyi “elçi” diye çevirmek tam doğru bir çeviri olmaktadır. Bu elçi bir iş için bir yere görevli olarak gönderilmiş herkes olabilir. Allahın gönderdiği bir melek olabilir. Bir insan olabilir. Bir cin olabilir.Kurani Kerimdeki ilgili ayetler incelendiğinde bu çok net anlaşılır.Allahın Resulleri ardı kesilmeksizin sürekli gelmişlerdir. Aşağıdaki ayetler de göreceğiz ki Allah Resul kavramını, elçi tayin ettiği, görevlendirdiği herkes için kullanmıştır. Yani anlayacağımız tabirle bunlar Peygamber değildir. Ama Peygamberler (Nebiler) için de aynı kelime kullanılmıştır. Bütün nebiler aynı zamanda resuldürler. İnsan olan her Allahın resulu de aynı zamanda bir nebidir. Belkıs’ın Hz. Süleyman’a gönderdiği elçiler Kuranda resul diye isimlendirilmiştir NEML - 35 : Ve gerçekten ben onlara hediye göndereceğim. Böylece bakalım resuller ne ile dönecekler? . Firavunun Hz. Yusuf’a gönderdiği elçi Kuran’da resul diye isimlendirilmiştir. YUSUF - 50 : Ve Melik: “Onu bana getirin.” dedi. Böylece ona, resul geldiği zaman Yusuf: “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali nedir, ona sor.” dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir. Melekler için resul yani elçi tabiri kullanılmıştır Hac–75: Allah insanlardan da ve meleklerden de resuller seçer. Muhakkak ki Allah, en iyi işitendir, en iyi görendir. Ölüm melekleri için de Allah "resullerimiz" buyurmuştur EN'AM - 61 : Ve O, kullarının üstünde kahhardır (kuvvet ve güç sahibidir).Ve üzerinize muhafaza edici (koruyucu) gönderir. Sizden birinize ölüm gelince, onu Resullerimiz vefat ettirir. Onlar (bunu yaparken) kusur etmezler. Allah Kiramen Kâtibin meleklerinden de resul diye bahsediyor ZUHRUF - 80 :Yoksa onlar; Bizim, onların sırlarını ve fısıltılarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, onların yanlarında bulunan Resullerimiz (kiramen kâtibin melekleri), yazıyorlar. Cebrail A.S için de resul tabiri kullanılmıştır. Tekvir (19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada itaat edilen, güvenilir bir resulun (Cebrail’in) getirdiği sözdür Meryem–18,19: Dedi ki : "Eger sen sakınanlardan biri isen senden Rahman'a sığınırım". (Cebrail A.S.) Dedi ki :" Şüphesiz ki ben tezkiye olmuş bir oğlan çocuğu vermek için gelen Rabbinin resulüyüm' HUD–69: Ve andolsun Resullerimiz İbrâhîme müjde ile geldiler: “Selâm” dediler. O da: “Selâm” dedi. Bunun üzerine, çok geçmeden kızarmış bir buzağı getirdi. HUD–7: Ve resullerimiz Lut’a geldiği zaman onlardan dolayı üzüldü ve içi daralıp, telaşlandı. Ve: “Bu çok kötü bir gün.” dedi. Resul kelimesi cinler için kendi içlerinden resuller tabiri ile kullanılmaktadır. EN’AM–130: Ey insan ve cin topluluğu! Size ayetlerimi anlatan ve bugününüze ulaşacağınız konusunda sizi uyaran içinizden resuller (elçiler) gelmedi mi? “Kendi nefislerimize şahit olduk.” dediler. Dünya hayatı onları aldattı. Ve kendilerinin kâfir olduğuna, kendileri şahit oldular. HAC – 75: Allah, meleklerden ve insanlardan resuller seçer. Muhakkak ki Allah, en iyi işitendir, en iyi görendir.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
14 Ekim 2010, 04:03 | Mesaj No:9 | |
Kur’an-ı Kerîmde peygamber kelimesinin yerine Resûl ve Nebî kelimeleri geçmektedir ki, Resul elçi ve Nebi de haber getiren anlamındadır Peygamber ALLAH tarafından gönderilen elçi ve haberci demektir. Görevleri ALLAH Teala’dan aldıkları bilgileri, haberleri, emir ve yasakları insanlara tebliğ etmekten ibarettir. “Resulün görevi tebliğden ibarettir( Maide 92) Arapça'da, peygamber kelimesinin karşılığı olarak, gönderilmiş ve elçi demek olan resul ve mürsel kelimesi kullanılır. Çoğulları "rüsul" ve "mürselün"dür. Nebi de Allah'ın emir ye yasaklarını insanlara haber veren.peygamberdir.....Nebinin çoğulu enbiyadır. Peygamberin özelliği Nübüvvet ve Risalet makamı sahibi olmasıdır NÜBÜVVET Makamı (Nebi olmak) RİSALET Makamı (Resul olmak ) Resulün vazifesine Risalet, Nebinin vazifesine Nübüvvet denir. Nebi de peygamber demek olup, Allah Teâlâ'nın emir ve nehiylerden vahyeylediği ahkâmı tebliğ etmesi için insanlara gönderdiği zattır. Nübüvvet (nebîlik) her resulun zorunlu vasfıdır. Yani her Resul Nebidir. Her nebi de bir Resuldur Nebî kelimesi, haber anlamına gelen "nebe'e" den türemiş olup ism-i fail manasına "haber veren", veya ism-i mefûl manasında "kendisine haber verilen" demektir. Veyahut bünyesinde her iki manayı da bulundurarak elçilik ve tebliği de ifade eder. Tebliğ, Nebi ile Resulun müşterek vasfıdır Tebliğ, Nebi ile Resulun müşterek vasfı olduğuna göre her Resul Nebidir ve her Resul de Nebidir. O bakımdan kuran da hem Resul ve hem de Nebi için peygamber anlamı da çıkar. Alıntı:
Devamı var
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
14 Ekim 2010, 19:02 | Mesaj No:10 |
Kitap gönderilen peygambere Resul denir. Nebi, kendinden önce gelen Resulün dinini tebliğ eden peygamberdir. Yeni din getirmeyip, önceki dine davet eden peygamberlere Nebi denir. Yani Resul Müstakil bir şeriat getiren veya evvelki peygamberin şeriatına yeni hükümler ilave eden peygamberdir. Nebi ise Kendisinden önce veya zamanındaki resulun şeriatına tabi olan peygamberdir. Her resul aynı zamanda nebidir, fakat her nebi resul değildir Resul kitap gönderilen mi demektir? Bu ifade doğru mudur ? Kurana uyan ifade midir ? Şayet bu ifade doğru ise kuran bu düşünceye onay veriyor mu ? Vermiyor. Çünkü bazı ayetlerle örtüşmüyor. Ankebut suresinin, (Ona [İbrahim’e İsmail’den sonra] İshak ve Yakub’u da bağışladık. Nebiliği ve kitapları [Tevrat’ı, İncil’i, Zebur’u, Kur'anı], onun soyundan gelenlere verdik) Mealindeki 27. âyetinde, İbrahim aleyhisselamın soyundan gelenlere nebilik verildiği gibi kitap verilen resuller de vardır. (Beydavi, Medarik, Celaleyn) Diye açıklamışlardır. Şayet Resul kitap gönderilen demek ise bu ayet ifadesi açık ve net değil. Dikkat ki, ayette Resulun adı bile geçmiyor. Zikredilmiyor. Ayette nebilik ile kitaplar bir arada zikrediliyor, Ayette nebilik ile kitaplar bir arada zikredildiğine göre O halde kitap verilenler resuller olmayıp nebilerdir anlamı bu ayette daha baskın çıkar. Daha net ve açık ayet var ki o da Bakara 213 ayetidir Bakara 213 ayetinde açık geçer nebilik diye ve nebinin tanımını özellekleriyle verir . Sanki Ankebut 27 ayetini tefsir eder. Kânen nâsu ummeten vâhıdeten fe beasallâhun nebiyyîne mubeşşirîne ve munzirîne, ve enzele meahumul kitâbe bil hakkı li yahkume beynen nâsi fî mâhtelefû fîh(fîhi), ve mâhtelefe fîhi illellezîne ûtûhu min ba’di mâ câethumul beyyinâtu bagyen beynehum, fe hedâllâhullezîne âmenû li mâhtelefû fîhi minel hakkı bi iznih(iznihî), vallâhu yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin) Meal: İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak NEBİLERİ -peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da gönderdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir. Bu ayetle açıkça onlarla birlikte (enzele meahumul kitâbe) kitapları gönderdiği söyleniyor. Onlara yani NEBİLERE KİTAP İNDİRDİĞİNİ APAÇIK SÖYLÜYOR. Resul kendisine kitap verilen ve kitap getiren ise bu ifade ayetle çelişkiye düşüyor ve onay vermiyor. devamı var
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
AMERİKA’YI ’’TEKÂSÜR’’ KRİZİ HELAKE SÜRÜKLEYECEK Mustafa İslamoğlu | sevginin_bedeli | Serbest Kürsü | 1 | 19 Nisan 2014 01:34 |
‘’ Evladı-Ekrâd’’ Değerlerini Batılılaşma Adına Yitiriyor. | Yitiksevda | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 18 Şubat 2013 15:37 |
Kur’an’da Şirke Açılan Kapı: “Allah’ı Hakkıyla Takdir Edememe” | bilinmez | Tevhid Ve Şirk Konuları | 0 | 20 Ekim 2012 14:54 |
Hiçbir İnsan Köleleştirilemez ‘’ La Yüsteraqu İnsanun ’’ | Yitiksevda | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 12 Nisan 2011 14:21 |
Kur’an-i kavramları nasıl anlamalıyız? | ABDULLAH ALMAZ | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 02 Kasım 2009 19:53 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|