|
Konu Kimliği: Konu Sahibi NİLGÜN YAZAR,Açılış Tarihi: 01 Aralık 2010 (21:21), Konuya Son Cevap : 01 Aralık 2010 (22:56). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Aralık 2010, 21:21 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 8150 Üyelik T.:
15 Mayıs 2009 | Güz mektupları -1- Güz mektupları -1- Şu güz bir geçse de rahatlasam. Bu mevsim bitmeden hüzün bırakmaz yakamı, bilirim Annemin güzleri sakin geçerdi. Duygusal geçişten söz ediyorum. Belki de çocuk aklımla bana öyle gelirdi. Salçaydı, turşuydu, reçeldi derken pür telaş kışa girerdi zaten. Güzün ona hüzün getirdiğini hiç bilmem. Belki de ben bilemedim. Mutsuzluğa vakitleri kalmazdı sanki. Misal her perşembe, annemin çamaşır günüydü. Müstakil evimizin bahçesine kara kazan kurulur, beyazlar sakız gibi olana dek kaynatılırdı. Gün içinde çöp dökmeye giden komşu kadınların, avlu duvarına yaslanıp annemle yaptıkları ayaküstü muhabbetlerin tadı da başkaydı. Kazanın altını harlamak benim görevimdi. Her harlayışın ardından duvarın kenarına siner, ellerimi çeneme dayardım. Bıkmadan annemi izlerdim. En sevdiğim filmi izler gibi. Hiç yorulmaz mıydı bu kadın! Her gün yapacak bir işi olurdu zaten. Hele de ekmek yapma günü vardı ki, evlere şenlik! Bir yandan bazlamalar pişer, bir yandan yenirdi. Muhabbet gırla tabii. Bir de bakmışız akşam olmuş. Gün kararınca yorgun ama huzurlu uyuyuverirdik. Duvarın dibine sinmiş küçük kız hiç büyümüyor. Çoğu zaman hayatı oradan seyrediyorum. Bazen beni üzen insanları, duvarın dibinden fırlayıp leğenin başında duran anneme şikayet edesim geliyor. Annem de onları, kazandaki çamaşırları bastırıp durduğu oklavasıyla bir güzel sopalasa istiyorum. Babam ise hayvan delisiydi. Bir gün köpek getirirdi eve, bir gün koyun, bazen de bir kasa civcivi döküverirdi avluya. Onları yemleme işini başıma bela etmese yine gam yemeyecektim. Her gün, elimiz yüreğimizde bekler dururduk, acaba bugün ne gelecek eve diye. Adamcağız köyünü özlermiş de biz bilemezmişiz. Nasıl bir fanteziyse artık; bir gün tutup eşek getirmişti eve. Evet evet, bildiğin eşek. Söz de dinlemezdi rahmetli. Neyse ki ev bahçeliydi. Ne kadar yapma, etme dediysek de, “Bahçede bakarım ben buna, karışmayın yahu!” diye tutturdu. Bahçedeki kayısı ağacına bağlayıverdi hayvanı. Eşek anırmasından geceleri uyuyamaz olmuştuk. Tek uyuyamayan biz değilmişiz Allah’tan. Komşular üç gün sonra sapır sapır dökülmeye başladı kapıya. Zavallı hayvanın köye dönüşü mutlu sondu biz, komşular ve eşek için. Bazen olur öyle; kimilerinin hüznü kimilerine halaydır. Beynimin arka odalarından biri tozlu bir arşivi andırıyor. Kara kazan, Karakaçan, reçeller, turşular, eşek anırmaları.. Hepsi özensiz üst üste yığılmış. Hangisini çeksem, ötekisi düşüyor önüme. Atsam atılmıyor, satsam satılmıyor. Bu yüzden sirkülasyon iyi bir şeydir. İnsan en çok güzün özlüyor kaybettiklerini. Kolu bacağı dökülürken doğanın, ben de dökülüyorum. Arka odanın kapısını çekmeliyim şimdi. Yine gelirim. Sözlerimin hiç birini tutamamış olmam, bundan sonrakileri de tutamayacağım anlamına gelmez. Geleceğim, söz. NilgüN |
Konu Sahibi NİLGÜN YAZAR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Baba(sız)lar günü | Makale ve Köşe Yazıları | NİLGÜN YAZAR | 0 | 1826 | 25 Kasım 2011 21:06 |
Insan insanın zehrini alır | Makale ve Köşe Yazıları | NİLGÜN YAZAR | 0 | 1769 | 25 Kasım 2011 21:04 |
Birinci kadının, ikinci kadına teşekkürü | Makale ve Köşe Yazıları | NİLGÜN YAZAR | 0 | 1479 | 25 Kasım 2011 20:57 |
Yoruldum | Makale ve Köşe Yazıları | NİLGÜN YAZAR | 0 | 1512 | 25 Kasım 2011 20:56 |
Eller ve izler | Makale ve Köşe Yazıları | su damlası | 1 | 1858 | 25 Kasım 2011 20:52 |
01 Aralık 2010, 22:56 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 6969 Üyelik T.:
10 Şubat 2009 |
Muhdeşem bir yazı paylaşımı okurken çocukluk dönemlere yolculuk yaptım annemin bahçe sulama günü sabah akşam her gün ,ekmek günü,çamaşır günü vs.. artık o çocuk beynimle hem üzülür hem düşünürdüm anneme düşkün biri olarak işlerin yoğunluğundan yeterince bizlere zaman ayıramaması beni hem üzer hemde ileriye dönük teknoloji hayali kurmaya teşvik ederdi
__________________ Doğru zamanda yapılan yanlış ,yanlış zamanda yapılan doğrudan evladır.. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Güz mektupları -2- | NİLGÜN YAZAR | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 02 Aralık 2010 09:49 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|