Kadına Özel: El ve Ses/ Ayşenur Yıldız

[AYSENUR YILDIZ]

Kadına Özel: El ve Ses/ Ayşenur Yıldız

KADINA ÖZEL: EL VE SES

Kadın, her zaman saygıdeğerdir, hürmet edilmeye lâyıktır. Onun saygınlığını zedeleyen her şey İslam dininde ya haram ya da mekruh sayılmıştır. Mücevher kadar kıymetli olan kadın, her mekânda korunmalı ve muhafaza edilmelidir. Kadının üstünlüğünü azaltacak, kadını basitleştirecek her türlü hal ve hareketten uzak durmamız gerekmektedir. Dikkat etmemiz gereken en önemli hususlardan biri yabancı; dini lisandaki karşılığıyla namahrem erkeklerle münasebetimizdir. Bu münasebet içinde tokalaşmamanın yeri oldukça büyük önem taşımaktadır. Bugün dine karşı geliştirilen başlıca saldırı yöntemlerinden biri olan yobaz nitelemesinin içinde tokalaşmada söz konusu edilmektedir. Ayrıca namahremlerle münasebetlerimizde dikkat etmemiz gereken ancak dikkati zor olan bir diğer husus sesi inceltmemedir.

EMİRLERE RİAYET VE İNSAN AKLININ YETERSİZLİĞİ

İnsanoğlunun başlıca hatası, kendisini kusursuz ve hatta günahsız görmesidir. El sıkışma meselesinin hükmünün anlaşılmaması ve Allah’ın emri olmasına rağmen kabullenilmeyişi; bu yanlış kabullenişe, kusursuzluk inancına ve nefsini temize çıkarmaya bağlıdır.

Hâlbuki yabancı erkeklerle el sıkışmak, dinimize göre kesinlikle helal değildir. “Ben bir şey hissetmiyorum, bir el sıkışma ile ne olacak ki” demek olayı Allahu Tealanın hikmetli emirleri dışında değerlendirmek, haramı helal saymak anlamına gelir. İnsan; kendi aklına ve akıl yürütmelerine, Hakk’ın emirlerine güvenmediği kadar güvendiğinde dinî tahrif etmiş olur.

TOKALAŞMANIN FIKHÎ HÜKMÜNÜN BEYANI

Yabancı erkeklerle tokalaşmak, dinimize göre helal değildir. Ancak dinin izin verdiği bazı istisnaî durumlarda tokalaşmakta sakınca yoktur. Mesela erkek iyice yaşlanmışsa (şehvetten kesilmişse) bu durumda el sıkışma da bir sakınca yoktur. Ancak yaşlı erkek her şeye rağmen genç kadının elinden tuttuğu takdirde kendisinde bir şehvet duygusu beliriyorsa, o zaman el sıkışması yine haram olur. Dinimize göre hem erkek hem kadın ikisi de iyice yaşlanıp şehvetten kesildikleri takdirde el sıkışmalarında bir beis görülmemiştir.
El sıkışmanın haram olduğunun delillerinden başlıcası Hazreti Peygamber gibi geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmış, ismet yani günahsızlık sıfatına sahip Allah’ın en sevdiği kulunun, Mekke’nin feth’in de ve bunun haricindeki zamanlarda da biat etmek üzere gelen kadınlarla el sıkışmaması ve sözlü olarak biat’larını kabul etmesidir. Hatta biat etmek üzere gelen bazı kadınlar Peygamber (s.a.v.)’le el sıkışmak istemişlerse de bu duruma cevaben Efendimiz (s.a.v.): “ Ben kadınlarla musafaha etmem, benim yüz kadına toptan söylediğim söz her kadın için ayrı ayrı söylenmiş yerine geçer.” (Tirmizi) cevabını vermiştir. Tüm yaşantısıyla örnek almamız gereken Efendimizin ( s.a.v. ) bu davranışını da bütün mü’min erkekler ve kadınlar olarak hayatımıza şeksiz ve şüphesiz geçirmeliyiz.

KADININ SESİNİ İNCELTEREK KONUŞMASININ HÜKMÜ


“Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah’tan) sakınıyorsanız, sözü yumuşak söylemeyin ki kalbinde hastalık bulunan kimse kötü ümide kapılmasın. Ciddi ve münasip sözler söyleyin.” (Ahzab Suresi – 32)
Hitap, her ne kadar Peygamber hanımlarına ait ise de başka hanımlar da bu ifadenin kapsamı içine girmektedir. Müminin dünya ve ahiret mutluluğuna ermesi, Kuran ve sünnet esaslarına bağlı olarak yaşamasıyla mümkündür. Yabancı erkeklerle konuşma anında yumuşak konuşmayın, yani erkeklere ümit veren kadınların sözü gibi edalı, yumuşak, sesinizi incelterek cevap vermeyin ki, kalbinde hastalık, kötülük arzusu bulunan kimse kötü ümide kapılmasın. Buna göre kadının yabancı erkeklerle konuştuğu zaman hoş sohbete koyulup tatlı söz söylemesi caiz değildir. Çünkü bu davranış, şehvet arzusunu kamçılar ve kötü ümide kapılmaya sebep olur. Bu ne nedenle töhmetten ve ümit vermekten uzak “ ciddi ve münasip sözler söyleyin” diye buyurmuş Rabbimiz. Aynı zaman da çalımlı ve edalı davranışlarda da bulunmaktan uzak durmalıyız. Nasıl ki hastalık, maddi felaketin sebeplerinden biri olduğu gibi zina da, manevi felaketin sebeplerinden biridir. Zinaya götüren sebep ise, yumuşak davranmak ve ciddiyet sınırlarının dışına taşmaktır.

Ayşenur Yıldız

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Esma_Nur]

RABBUL ALEMİN razı olsun çok güzel paylaşım olmuş aramıza h.g Ayşenur kardeşim

[AYSENUR YILDIZ]

Hos buldum, Allah sizlerden razı olsun. Muhabbetle..

[fetihcan]

“İslam’da kadın eli sıkılmaz” diye bir kural veya yasak yoktur. yıllardır tartışılıyor ama böyle bir şey yok. Bu el sıkma yasağı sadece bazı tarikat çevrelerinin kendi görüşleridir. Kuran-ı Kerim’de zaten yoktur..

Ayşegül hanım KURAN'da nerede gerçer HARAM olduğu?

Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır.TEVBE - 71

AYSENUR YILDIZ Üyemizden Alıntı

Müminin dünya ve ahiret mutluluğuna ermesi, Kuran ve sünnet esaslarına bağlı olarak yaşamasıyla mümkündür. Ayşenur Yıldız

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

hem böyle nakledersiniz hemde tam zıddını iddia edersiniz...

Lütfen ayet belirtirmisiniz?

[gün ışığı]

çok sağolun ii paylaşımlar...

[Ene Garip]

Ancak dinin izin verdiği bazı istisnaî durumlarda tokalaşmakta sakınca yoktur. Mesela erkek iyice yaşlanmışsa (şehvetten kesilmişse) bu durumda el sıkışma da bir sakınca yoktur. AYŞENUR KARDEŞİM BU BİLGİYE KANITIN VAR MI VÜCUD ŞEHVETTEN DÜŞSE DE RUH BEDENDE OLDUĞU SÜRECE BENCE BU DURUMDA DA TOKALAŞMA DA SAKINCA VARDIR.DOĞRUSUNU HOCALARIMIZ BİLİR, BEN FİKRİMİ SÖYLÜYORUM.

[iklimya]

haramları helalleştirmek icinde mi tarikatı kullanmaya basladı bu fikirsiz ve beyinsiz insanlar. gerci kişi ceza almıs ama yinede söylemek istiyorum.
Kuranda fehmedemedigimiz yerler olunca hemen hadislere bakarız.
konu hadisle desteklenmis ve Efendimizin biat esnasında kadınların elini tutmadıgı yazılmıs. Tirmizi den gelen diger bir hadis ile " ben kadınlarla musafaha etmem..." demiş.
daha neyin delili peşindesin .))
Bu arada zilzal kardesim, bizler erkeklikten ve kadınlıktan düşmüş kişilerin elini sıkmıyoruz,
onlara dede ve nine diyerek ellerini öpüyoruz. nur suresi ayet 31 de bu beyanat acıkca yazmaktadır.