|
Konu Kimliği: Konu Sahibi KARAKÖSE,Açılış Tarihi: 16 Mart 2012 (16:51), Konuya Son Cevap : 16 Mart 2012 (16:51). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16 Mart 2012, 16:51 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5710 Üyelik T.:
18 Aralık 2008 | Müslümanlarda Din İşleri Müdürlüğü Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL Müslümanlarda Din İşleri Müdürlüğü Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL .İslamın doğuşundan Emmevi hanedanı zamanına kadar din resmi bir yapıya büründürülmedi. İslam’ın tebliğ yönü, hukuk ve ibadet yönleri hayatın doğalığı ile birlikte yaşatıldı. Emmevi hanedanı ile birlikte islamın özellikle hukuk alanını terk etmesi istenmiştir. Çünkü İslam hukuku; zalim yöneticileri, emek sömürücülerini ve sahte din tebliğcilerini kesinlikle başıboş bırakma taraftarı değildir. Daha doğrusu bu üç zümre sabahtan akşama kadar başlarını secdeden kaldırmasalar bile İslam hukuku içinde bu hal üzere yaşama hakkı bulamazlar. İşte bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için İslam hukuk alanından uzaklaştırılarak ibadet alanı ile sınırlandırıldı. Zaman gösterdi ki ibadet alanı bile tek başına sorunlar çıkarabiliyordu. İnsanların ibadetlerini doğal ortamda yapmaları ve ibadet yerlerinin aynı zamanda okul görevi de görüyor oluşu zalimler, sömürücüler açısından bir tehditti. Bu nedenle ibadethaneler resmileştirildi. İbadetler resmi ibadethanelerde, resmi ibadet görevlilerinin denetiminde yapılmaya başlandı. Din hukuktan çekilince, beşeri hukuk oluştu. Zulüm adalet sayıldı. Aynı şekilde ibadetler doğalıktan çekilince, resmi ibadet oluştu ve ibadetler ruhsuzlaştı. İslamda din adamı sınıfı yoktur demek, cami imamı, il müftüsü ...vs yoktur demektir. Yani islamda namaz kıldırsın diye camilere imam görevlendirmek ve bütçeden bu şahıslara maaş vermek yanlış bir harekettir. Sadece camileri temizlemesi için maaşlı temizlikçiler tutulabilir. Dolayısıyla camide oluşan cemaatten biri imamlık yapacak yada herkes kendi namazını kendi başına kılacaktır. Cuma namazını ise şehrin idarecisi yada onun görevlendirdiği yardımcıları yada cemaate ki herhangi biri kıldıracaktır. Cuma hutbesinde ise çiçekten böcekten değil, ülkenin genel durumundan ve planlanan projelerden söz edilecektir. Din resmileşince yıllarca Cuma hutbelerinde peygamberin ağaçlara verdiği değer konuşulur oldu. Günahlardan kaçınma imamlara has sayıldı ve din ilkelerini din işleri müdürlüğü belirler oldu. Din; zalim yöneticilerin, emek sömürücülerinin ve sapıtmış tebliğcilerin isteklerine göre düzenlendi. Eğer din işleri müdürlüğünde görevli değilsen, günah işlemende çok büyük bir sakınca olmayacağı algısı oluşmaya başladı. Kısacası din rahmetten zulmete döndü. Şimdi bazı kimseler diyecekler ki, camileri topluma terk ederseniz anarşi çıkar, toplum din ilkelerini kendi nefsi uğruna değiştirir. Bizde deriz ki, din Allahındır ve Allah bir din adamı sınıfını ve dinin doğalıktan uzak oluşunu yani resmileşmesini yasaklamıştır. Bize düşen ise Allahın sözünü dinlemektir. Kaldı ki, resmi din sadece bireysel ibadetleri kapsıyor, siz resmi dinin insanları namaza, oruca ve hacca çağırdığını duymuşsunuzdur ama zekâta çağırdığını hiç duydunuzmu? İslam adaletine çağırdığını duydunuzmu? Demekki remi din bir uyuşturucudur. Sizce Allahmı insanın sözünü dinlemeli yoksa insanmı Allahın sözünü dinlemelidir? Bu soru size çok saçma gelebilir ama yaşadığınız inancı analiz ederseniz Allahın dinlenmediğini tam aksine insanların Allahtan kendilerini dinlemesini beklediklerini görürsünüz. İşte resmi din de bunun delilidir. Allah dini resmi otoriteye bağlı görmek istemiyor ama günümüz müslümanı Allaha dinin resmileşmemesinin tehlikelerini anlatmaya kalkıyor. KARAKÖSE [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]. |
Konu Sahibi KARAKÖSE 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Müslümanlarda Din İşleri Müdürlüğü... | Makale ve Köşe Yazıları | KARAKÖSE | 0 | 1922 | 16 Mart 2012 16:51 |
Müslümanlarda Sahabe Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 6 | 3282 | 03 Ocak 2012 11:45 |
Müslümanlarda Hadis Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 22 | 8847 | 05 Ağustos 2011 10:04 |
Müslümanlarda Kuran Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 23 | 10140 | 20 Temmuz 2011 10:29 |
Müslümanlarda İman Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 4 | 2016 | 02 Mayıs 2011 10:36 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Müslümanlarda Tüketim Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 20 Nisan 2024 22:43 |
Müslümanlarda Cami Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 08 Ekim 2013 21:26 |
Müslümanlarda İdeoloji Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 09 Ekim 2010 23:41 |
Müslümanlarda Ecdad paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 01 Ağustos 2010 14:04 |
Müslümanlarda Saadet Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 03Haziran 2010 23:06 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|