|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL,Açılış Tarihi: 20 Mayıs 2012 (23:18), Konuya Son Cevap : 20 Mayıs 2012 (23:18). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
20 Mayıs 2012, 23:18 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 18779 Üyelik T.:
20 Mayıs 2012 | İmam Hüseyin Ve Zillete Boyun Eğmeyişi /Mevlüt Hönül İmam Hüseyin Ve Zillete Boyun Eğmeyişi /Mevlüt Hönül [CENTER]Aşura Günü (Arapça: عاشوراء, Farsça: عاشورا) İmam Hüseyin (a.s)’ın zalim otoritelere boyun eğmeyişi yeryüzünün en şereflileri olması gereken varlıkların (insanların) dünyevi arzular uğrunda ne tür vahşi yaratıklara dönüştüklerine nankörlük ve satılmışlıklarına başkaldırının adıdır ‘’Kerbela’’ : كربلاء İmam Hüseyin’in Ömer B Sad Komutasındaki katillere hitaben kendini tanıttığı hutbesi. “Ey insanlar! Soyumu söyleyin, ben kimim? Sonra kendinize gelin, nefsinizi kınayın. Bakın, beni öldürmeniz, hürmetimi gözetmemeniz size caiz midir? Ben, Peygamberinizin kızının oğlu değil miyim? Ben, Peygamberinizin vasisi ve amcası oğlunun oğlu değil miyim? Ben, herkesten önce Allah’a iman eden ve Peygamber’in risaletini tasdik eden kimsenin oğlu değil miyim? Seyyid-uş Şüheda olan Hamza, babamın amcası değil midir? Cafer-i Tayyar amcam değil midir? Peygamber’in benim ve kardeşim hakkındaki: “Bu ikisi cennet gençlerinin efendileridir” sözünü duymamış mısınız? Eğer sözümü tasdik ederseniz, bu söylediğim sözler bir gerçektir. Allah’a andolsun ki, Allah Teala’nın yalancıya gazab ettiğini ve uydurduğu sözün zararını kendisine çevirdiğini bildiğim günden beri yalan söylemiş değilim. Eğer beni yalanlarsanız şimdi Müslümanların arasında Peygamber’in ashabından olan kimseler mevcuttur; bunu onlardan soracak olursanız size söylerler. Cabir b. Abdullah-i Ensari, Ebu Said-i Hudri, Sehl b. Sa’d-is Saidi, Zeyd b. Erkam ve Enes b. Malik’ten sorun, öğrenin; şüphesiz onların hepsi, Resulullah’ın benim ve kardeşimin (Hasan’ın) hakkında buyurduğu sözü duymuşlardır. Bu sözler, sizi kanımı dökmekten alıkoymuyor mu?” Öncelikle Şia ve Ehl-i Beyt kavramlarının gelişen siyasi hareketler neticesinde, Haşimilerin söz sahibi olması gerektiğini savunan, Siyasi hareketin ‘’Şi’atu Ali’’ ismi çerçevesinde gruplaşması ve İmamların masumiyetini,(günahlardan arındırıldığı) iktidarın nassa dayanan dini bir emir olduğunu savunan itikadi ve siyasi bir mezhep haline dönüşmüştür. Emevi ve Abbasi İktidarlarının, Ehl-i Beyt’e karşı yapmış oldukları Katliamlar Şianın gelişmesine en büyük katkıyı sağlamıştır. Bu gelişme süreci, İmam Ali ile başlayıp her zaman diliminde zulme boyun eğmeyen yiğitler kervanı ile devam etmiştir. Kıyam hareketlerinde en önemli husus Muhammedi İslam’ın yok sayılıp yerine kendi heva ve heveslerinin ürünü olan Kavmiyetçi anlayışları hakim kılmak isteyen Zalim otoritelere karşı olmuştur. İmam Hüseyin ve yarenleri, tarihte Allah’ın emirlerine şahidlik yapan ataları gibi zalim idareye boyun eğmemiş, üzerlerine düşen görevi Onur, Şeref ve İman bilinci ile ortaya koymuşlardır. Halife Osman’ın Şahadetinden (katilleri kendileri olmalarına rağmen) sonra kendi karakteristik yapılarını en azgın şekilde ortaya koyanların yapmış oldukları katliamlar kerbela, harre. Tarih sahnesinde Muhammedi örnekliği ortaya koyan İmam Hüseyin ve bir avuç yareni karşısında ciğer yiyen hindunun torunu ve hunhar katiller ordusu! Allah resulü ve Raşid Halifeleri olan Hz.Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali’nin ebedi aleme irtihalleri Muaviye’nin yönetimi gasp etmesi neticesinde, saltanat ve asabiyeti yeniden doğurmuştur. Muaviyenin icraat ve katilliklerini sayma gibi işler ile uğraşmak istemiyorum. Hasan’ın ve Hüseyin’in Babası Dedesi ve Annesi ile o güruhu karşılaştırmak bile en büyük hakaret olur. Muhammedi İslamın temsilcileri olan İki kardeşten, İmam Hasan’ı zehirleme ile başlayan kanlı icraat karşısında, tek güç ve otorite olarak İmam Hüseyin’in kaldığını iyi bilen ve onu ne tür bir şeytani icraat ile saf dışı edebileceği hesapları baba Muaviye ile başlayıp evladı Yezit (l.a) ile doruğa ulaşmıştır. İmam Hüseyin’i biate davet eden anlayış, Zulüm ve Fasıklık üzere olan bir nizamdı, İmam Hüseyin safını belirlemek zorunda olduğunu çok iyi bilmekte idi. İmam’ın zatına yakışacak tavrı ortaya koyması Yezit gibi birine asla biat etmeyeceği herkesçe malum olan bir hakikat idi. Kendine ve ceddine yakışan tavır ile hareket eden İmam bedeli dünyada çok ağır gözükse de Allah’ın indinde mükâfatı üstün bir makam olan Şehidler zümresi içinde olma ile kazanmıştır. Bir tarafta tarih sayfalarında yiğitlik, iman hak uğruna cihad için her şeyinden vazgeçen muvahhidler, diğer tarafta ise en önde Kufe valisi Ubeydullah bin Ziyad’ın gönderdiği orduya komutanlık yapan Ömer Sa’d bin Ebi Vakkas’ın komutasındaki ‘’Ehli Bağiy’’ dünya ve makam sevgisine karşı zalimlerden korkan, cehiller ordusu ile karşı karşıya gelmiştir. (Ömer Sad: Hz Ebi Vakkasın oğlu olup Yezit’in saflarında yer alacak kadar makam ve dünyaya meyletmiş alçak bir insan bu mümtaz şahsiyetin oğlu demek bile hakarettir.) Bugünde İslam ümmetinin tarihteki yerini belirleyecek olan izzetli duruşu ve Muhammed İslam’ı yaşamak isteyenlere, İslam adı altında Zulüm, sömürü düzenleri ile hükmeden tüm anlayışlara İslam ümmetini uyandıracak Hüseyni bir kurban mı lazım? Muaviye ve Yezit’in nassa aykırı olan davranışlarını halen görmeyip onlara Hz diyebilen anlayışların nasıl bir Kur’an ve Sünnet tasavvuru olduğunu anlayamıyorum. Zalime zalim, fasığa fasık denilmeyecekse o zaman bu kavramları Kur’an kimler için ele almıştır? Nassa aykırı olan cürümlerden bir kaçını izah etmeye çalışacağım: Muaviye: Nassa aykırı olduğu halde evlilik dışı çocukla normal bir kardeşlik kurulabileceği iddiası ile Ziyad b Sümeyye’yi nesebine geçirmesi. Hicr b adiy ve arkadaşlarını İmam Ali’ye yöneltilen lanetlemeye karşı çıktıkları hunharca öldürtmesi. Sıffin öncesi ve sonrası İmam Ali ve taraftarlarına karşı düzenlediği hileli entrikaların baş mimarı Amr b As’a mükafat olarak mısırı vermesi. Şefaat ve yakınlık yolu ile had cezalarının uygulanmasını durdurma. Ümmetin malı ve zekat gelirleri üzerinde keyfi harcamalar yapması. Gasp ettiği hile ve entrikalar ile ele geçirdiği yönetimi oğlu Yezit’in himayesine geçirme gibi bu ve benzeri birçok zulme imza attı. Cahızın dediği gibi: ‘’Ümmetin içindeki kefere idi’’ (Cahız, Resailü’l-Cahız, cilt 2, sh,7.11.14.16.179) Yezit’in Cürümleri: Mekke’yi istila etmesi. Kabe’yi taşlatması. Allah’ın haram kıldığı evi çiğnetme. İmam Hüseyin ve Beraberindeki yiğitleri katletmesi. Bu ve benzeri birçok zulmü işleyen baba ve oğul hakkında İbn’i Ebil Hadid şöyle der: Beni Ümeyye emirlerinin Hz Osman, Ömer B Abdulaziz. Yezid b Velid dışında kalanların hepsi facirdir. (İbn’i Ebil Hadid, Şerh Nehcül Belağa, cilt 2,sh 309) İmam Hasan El Basri Şöyle anlatır: Gerçek şu ki, Biz (akıl ve irade) emaneti(ni) göklere, yere ve dağlara sunmuştuk; ama (sorumluluğundan) korktukları için onu yüklenmeyi reddettiler. O (emanet)i insan üstlendi; zaten o, daima haksızlığa ve akılsızlığa son derece meyyal biridir (Ahzab-72) Ayetini okuyarak ‘’Değerli ipekli kumaşlara bürünüp gayet ince elbiseler giyenler daha fazla güç ve iktidar istiyorlar, fakat emaneti yerine getirmiyor, kendileri refah içinde oldukları halde, halka zulmediyorlar. Halkın diniyle alay edip göbek büyütüyorlar. Dünyalıklarını genişletip, mezarlarını daraltıyorlar. Anlayışlarını değiştirip, dinlerini zedeleyenleri görmez misin? Başkalarının malını gasp edip, yanları üzereni yatarlar. Elde ettikleri nimetleri yiyip kendilerine karşılıksız olarak hizmet ettirirler. Acıdan sonra tatlı, sıcaktan sonra soğuk, kurudan sonra yaş yemeklerle fazla tıkınıp, nefesleri kesilip kımıldayamaz hale gelirler ve cariyelerinden hazım ilacı isterler. Fakat cariyelerinden biri şöyle cevap verir: ‘’Hayır, vallahi sen yediklerini değil ancak dinini eritebilrsin. Nerede komşuların, nerede yetimler, nerede yoksullar, nerede Allah’ın emrettikleri.’’ (Murtaza, Emali’l-Murtaza, sh,154,155) Açıktan işlenmeyen birçok nifak baba ve oğul sayesinde aşikar olarak işlenmeye başlanmış ve Muhammedi İslamın yerine Emevi sultasının heva ve heveslerinin hakim olduğu sapkın anlayışın eseri olan anlayış günümüze değin süregelmiştir. Kendi yardakçılarına yazdırdıkları birçok eserde kendilerini göklere çıkaran sunumlar yaptırmışlardır… İmam Hüseyin (a.s)’in Şahadetindeki asl olan mana ile Ümmeti Muhammed’e Kur’an’i bir bilinç ve takva ile birlikte hakikatler üzere birleşmeyi ve zalimlere karşı tek güç olabilmeyi nasip eylesin. MEVLÜT HÖNÜL MALAZGİRT 13.12.2010 www.medineweb.net |
Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Seküler Cemaat-Tarikatlar ve Modern Kölelik | Makale ve Köşe Yazıları | AlimOğlu | 47 | 20462 | 16 Eylül 2016 00:11 |
Akletmez misiniz? Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 2603 | 18Haziran 2016 02:59 |
İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 4 | 2215 | 22 Şubat 2016 23:34 |
Mü’min Kime Derler? /Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 1851 | 26 Ocak 2016 23:38 |
Allah’ın Hükmüne Meydan Okuyanlar/ Mevlüt Hönül | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 2277 | 10 Mayıs 2015 23:35 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Irk Ayrımı /Mevlüt Hönül | Yitiksevda | Makale ve Köşe Yazıları | 4 | 08 Eylül 2021 09:08 |
Dinin Özü: Dua/ Mevlüt HÖNÜL | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 02 Mart 2015 18:53 |
İmam-ı Rabbani Hazretleri bu mektubu Molla Hüseyin’e hitaben yazmıştır. | Allahın kulu_ | Serbest Kürsü | 0 | 04 Ocak 2015 00:11 |
Sevabı İmam Hüseyin ve 72 Yarenine Hediye Edilmek Üzere 72 YASİN SÛRESİ Okuyoruz. | Ehlibeyt | Kurân-ı Kerîm | 24 | 28 Ekim 2014 00:22 |
İmam Hüseyin'in (a.s) Kerbela'daki İlk Hutbesi | AşıkıZehra | İslam/Dinler/Mezhepler | 1 | 08 Ocak 2009 23:16 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|