Müslümanların güçlü kalesi ''AİLE ''çöküyor mu?-3-

[Bedia Özdemir Tokel]

Müslümanların güçlü kalesi ''AİLE ''çöküyor mu?-3-

Müslümanların güçlü kalesi ''AİLE ''çöküyor mu?-3-


(Diğer iki yazıda daha çok problemlere dikkat çektik.,şimdi de çözümler nedirin cevabını arıyoruz.)


Günümüz toplumunda nerede bir aile faciası yaşanıyorsa bunun İslam şiarlarından uzaklaşıldığı için olduğuna şahit olmaktayız.
Boşanmaların her yıl artmasının da bir çok sebebi var elbette ama asıl ve temel sebep olarak insanların Allah korkusunu kaybetmeleri,ahirette hesap verme bilincinin kaybolması ,insanların nefis terbiyesiyle tanışmamış olduklarından nefsinin hile ve desiselerinde kaybolmaları ,aşırı dünyevileşme ve Devletin toplumu dini eğitimden yoksun bırakması ;yani genel bir cahillikten söz edebiliriz.

Bu kadar olumsuzluğa rağmen kadın ve erkek ne yapacaktır? Allahın rızasını kazanacak bir yuvayı aileyi nasıl kuracaktır? Nelere dikkat etmeli ki evlerimiz bir cennet bahçesi saadet ve huzur yuvası olsun?

Kuran ve Sünnet kadın ve erkeği cennete götürecek mutlu ve huzurlu yuvalar kurmak için bütün ölçüyü ,dengeyi,kıstasları, usulleri en ince ayrıntısına kadar bize vaaz etmiştir.Bu ölçülere uyulmadığı takdirde çok vahim neticelerin ortaya çıkacağını da bizlere bildirmiştir.

Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir (Nisa suresi 1.ayet)

Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara orada ebedî kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vaadetti. Adn cennetlerinde güzel meskenler (vardır). Ve (bunların) en büyüğü, Allah'tan bir rızadır (Allah'ın razı olmasıdır). İşte o, fevz-ül azîmdir (en büyük kurtuluştur).(tevbe suresi 71-72.ayet )

Bütün muhabbetlerin aslı ilahi muhabbettir.Allahu Tealanın kullarına lutfettiği bütün sevgi ve muhabbetlerin hepsini kendi muhabbetine vesile olsun diye bahşetmişir.Muhabbetin zirvesine çıkabilmenin şartı Allah ve Rasulunu sevmektir.Allahtan korkan , Rasulullahın Sünnetine uyan ,İslam dairesini gözeterek yuva kuran kadın ve erkeğin hanesi elbette bereketli ve neşeli, saadet ve huzur yuvaları olur. Kadın ve erkek kendi ahlaklarını düzeltirler ve her işte Allah korkusunu şiar edinirlerse evleri cennet bahçesi olur ve cemiyetlerin bekasına ve güzel nesillerin yetişmesine vesile olur, zemin hazırlar.
Toplumun dertlerine deva çareler elbette çok çeşitli ...

Devletin İlkokuldan başlayan bir dini eğitim müfredatıyla ,halkı eğitmesi;Elbette bu devletin görevidir.Kuranı kerim, ilmihal ,ahlak, siyer, kızlara annelik dersleri,ev ekonomisi dersleri çok geç kalınmış eğitimin bir parçası olmalıdır.

Anne babalara yaşları kaç olursa olsun annelik ve babalık kursları, aile okullarında eğitim verilmelidir.Belediyeler bu işi üstlenebilirler.Bu kurslar mutlaka ücretsiz olmalı.Evlenmeden önce mecbur tutulmalıdır.Belediyenin daha önce yapmış olduğu başarılı İSMEK kursları gibi bir proje olabilir.

Eş seçiminde dindar olanı seçmek,Eş seçerken Allahtan korkanı aramak hem anne babanın hemde evlenecek gençlerin görevidir..

Peygamber (s.a.v.): "Kadın dört şey için nikahlanır. Malı için, soyu için, güzelliği için ve dindarlığı için. Sen dindar olana bak. (Değilse) kaybedersin.''Buhari

Rasulullahın bu hadisi ne kadar hakikatlidir.Kadınla sadece şerefi malı ve güzelliği için evlenmemelidir.Çünkü şerefi için evlenen hakir,malı için evlenen fakir olur.Güzelliği için evlenen mahrum olur.Dini için evlenen de aziz olur.Sadece güzelliği yüzünden evlenenle malı mülkü için evlenenlerin bu nimetlerden faydalanamadığı şahit olduklarımızdandır.Dindar olanı arayıp bulduktan sonra diğer vasıflarda olursa'' nurun ala nur'' olur.

Türk toplumunda olduğu gibi sadece erkek tarafının kız istemesi yerine kız tarafının da erkeği isteyebilmesi talip olması ve bunun ayıp karşılanmaması gerekir.Bu hareket İslama uygundur.Bir çok alim, kızına damadı kendi talebelerinden seçmiştir.Hz. Hatice de Rasulullah Efendimize kendi talip olmuştur.Nice hanımefendi kızlar bu yersiz adet yüzünden evlenememiştir.

Erkeğin sorumluluklarını ve vazifelerini bilmesi;
Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
(Nisa suresi,ayet 34)

Evin reisi erkektir.Oturması kalkması hareketleri konuşması buna göre olmalıdır.Ağırlığını hiçbir zaman kaybetmemeli ,hanımının ,ebeveynin ve evladın mihmandarı ve yol göstericisi olmalıdır.Kendini küçük düşürücü hareket ve tavırlardan uzak durmalıdır.Kendisine emanet olan evladü iyalin ve ebeveyninhakkını gözetmeli bu hususta Allahtan korkmalıdır.Nitekim Rasulullah Efendimiz veda hutbesinde buyurdu ki;

Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

Evin maişetini temin etmek erkeğin vazifesidir.Erkeğin getirdiği ekmek hem tatlı hem bereketlidir.Kadın ailenin geçiminden mesul tutulmamıştır.Eğer tutulsaydı bu onun hakkında bir eziyet ve meşakkat olurdu.Çünkü kadının fitri yaratılışı ruhi ve bedeni olarak hayat mücadelesine göre değildir.

Kadının ilk vazifesi Annelik,yani çocukların bakımıdır.Zaruri durumlarda elbette kadın da çalışabilir.Lakin bu çalışma farz olan ibadetleri ve vazifeleri terk etmeye yol açmamalıdır.Kadın kendi fıtratına uygun,meşru ve toplumda gerekli olan işleri tercih etmelidir.Mesela doktorluk,öğretmenlik,anaokulu öğretmenliği vs.

Erkek eşine ve çocuklarının dini öğrenmeleri için gerekli ortamı hazırlar.Ya da kendi öğretir.Erkek, hanımının çocuklarının hatta yerine göre kız kardeşinin dini öğrenip yaşamalarından sorumludur.

Erkek eşine karşı gayet nazik olmalı ,kadınların kırılgan ruhlarını incitecek hal ve hareketlerden sözlerden ,hele dayaktan son derece kaçınmalıdır.Kendi ailesine hanımının hürmeti nasıl hoşnutluk veriyorsa ,kendisi de hanımının ailesini akrabalarının hukukunu öylece gözetmeli gönüllerini hoş tutmalıdır.Boşanan çiftlerin yarıdan fazlasında problem ne yazık ki ailelerdir.ailelere hürmetsizliktir.

Mümkünse anne-baba ile hanıma ayrı evler tutmak ;(bu evler yanyana alt üst daireler olabilir);eşinin ebeveyne saygısızlığına onları incitmesine izin vermemek ve hanımının da hukukunu gözetmek .Eğer kendi anne babası bakıma muhtaçlarsa kadını buna zorlamamak bu görevin kendinin görevi olduğunu bilmek.Anne babanın bakımını kendi yapmak eğer hanımı yaparsa ,hanımına müteşekkir olmak.Aynı şekilde hanımının annesi ve babası yatalak, bakıma muhtaç olursa hanımın onlara bakmasına izin vermek ,yardım etmek.Artık günümüzde kayınvalidesiyle oturmak isteyen çok az gelin adayı var.Halen gelin kayınvalide ve kaynana ile oturuyorsa ve hürmette kusur etmiyorsa ,erkek bunu nimet bilmelidir.

Yine erkeklerin annesi ve hanımı arasında denge kurabilmesi;Ki bu erkek için en zor şeylerden biridir.Erkekler birbiriyle geçinemeyen annesi ve hanımı arasında yüzde doksan denge kuramıyor.Hatta diyebiliriz ki ; hanımı ile annesi arasındaki dengeyi kurmak bunu başarmak,en karmaşık şirketi dahi yönetmekten daha zordur.Hangisinin haklı olduğunu bir türlü çözemeyen bunalan erkek ne yapacaktır?Bu işi nasıl çözecektir?

İlkönce hanımının dediğini annesine annesinin dediğini hanımına söylemeyecektir.Çok üzüldüğünü iki tarafa da hissettirmelidir.İki tarafa da nasihat etmelidir.Sen haklısın ,o haklı gibi sözlerden kaçınmalıdır.Yine de çözemiyorsa her ikisine de rest çekerek onları bir süre terk etmeli ,gözlerini korkutmalıdır.Aradan çekilerek onları başbaşa bırakarak akıllarını başlarına almalarına fırsat vermelidir.Ne yazıkki kadınların entrikaları erkeklerin aklından fazladır.

Kuranı Kerim de kadınların hilesinin büyük olduğundan bahseder.
Gömleğinin arkadan yırtılmış olduğunu görünce: «Anlaşıldı, o, siz kadınların tuzaklarından biridir; gerçekten sizin tuzağınız çok büyüktür.(Yusuf suresi 28)

Allahu teala arada kalan erkeklere yardım etsin.Kadınlara da takvayı yaşamayı nasip etsin.

Bedia Özdemir Tokel
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

devam edecek...

[su damlası]

Allah razı olsun hocam ..
Devamı gelsin inşaAllah..