|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL,Açılış Tarihi: 13 Aralık 2014 (01:04), Konuya Son Cevap : 13 Aralık 2014 (01:04). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
13 Aralık 2014, 01:04 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 18779 Üyelik T.:
20 Mayıs 2012 | Gaye Ne Olmalıdır? Gaye Ne Olmalıdır? Bizler dinimizin temel kaynağı Kur’an’ı okuyup hayata aktarma noktasında birçok eksiklik yaşıyoruz ancak eksikliklerimizin farkında değiliz. Söz konusu eksikliklerimizin farkında olabilmek için önce nefslerimizi arındırmamız gerekiyor. Okuma, anlama, yaşama kategorilerini bir bütün olarak benimseyemediğimizi ve bu safhalarda birçok eksiklik yaşadığımızı idrak edemediğimiz müddetçe eleştiri yağmuruna tuttuğumuz kesimlerden farkımız kalmayacaktır. Mülkü ele geçirme gayesiyle gecesini gündüzüne katan insan toplulukları, gelenekten, paylaşımdan ve daha geniş çerçevede insanî değerlerden gün geçtikçe uzaklaşmaktalar. Günümüz Müslüman’ı yanı başında işsiz, borçlu, hayatı idame ettirecek temel ihtiyaçlardan dahi yoksun bir yığın insan olduğunu unutmuş, her gün selamlaştığı kişilerin ne durumda olduklarından bihaber duruma gelmiştir. Kuran’ı kavramlar hususunda enine boyuna irdeleyen beyinler, hayatın içerisinde yoksulluğun, çaresizliğin, tükenmişliğin ne olduğunu ya anlamak istemiyorlar ya da anladıkları halde anlamazlıktan geliyorlar. Hayatın içerisinde olmak, insanların dertlerini, sıkıntılarını paylaşmak ve onların sorunlarına çare aramakla başlar. Manevî hastalıkları teşhis ve tedavi edebilmenin yolu, toplumsal alanlarda, aile ve arkadaş çevrelerinde var olmaktan geçer. Ülke gündemini meşgul eden tartışmalar etrafında dönüp dolaşan insan yığınları, kendi çevrelerinde var olan düzensizliği görme hususunda sağır, dilsiz ve kör davranışlar sergilemektedirler. Sanal veya gerçek yaşam içerisinde, “allâme-i cihan” kesilen, icraat hususunda deve kuşu misali kafalarını kuma gömen insanlar, toplum içerisinde gün geçtikçe çoğalmaktadır. Eylemsiz söylemlerin hâkim olduğu “ilim yuvalarını” ıslah etmeye yanaşmayanlar, nasıl ya da ne tür bir İslam’dan söz ediyorlar? İktidarı ellerinde bulunduranlar, dayatmacı anlayışları doğrultusunda çıkardıkları kanunlar yoluyla insanî değerleri, emeği, insanca yaşama hakkını, kısacası İslam’ın öngördüğü yaşam standartlarını hiçe saymakta, kendi konforlarını, yüksek yaşam standartlarını gözeterek mazlumlar üzerindeki egemenliklerini devam ettiriyorlar. “Köklere dönme” adı altında millî eğitim kurumlarında Osmanlıca dersini kanun yoluyla zorunlu kılan anlayışın arka planında gerçekten “köklere dönme” düşüncesinin yatıp yatmadığı şüphelidir. Eğer öyle olsaydı aynı kimselerin ötekileştirilen insanların köklerine dönme isteklerine de saygı duymaları gerekirdi, çünkü İslamî köklerimiz bize “ya dinde kardeş ya da tende bir eş” olduğumuzu söylemektedir. Irkî reflekslerle hareket etmek toplum içinde nifak tohumları serpmekten, insanları birbirine düşürmekten başka bir işe yaramaz. Ortak değerler etrafında kenetlenmek, insanî değerleri yüceltmek, ortak akıl yoluyla toplumsal sorunları çözmek, güçlülerle zayıfları eşitlemek ana gaye olmalıdır. “Milletin vekili” sıfatını taşımalarına karşın bencil davranan “efendiler”, kendi çıkarları, konforları, akraba ve dostlarının iktidarın imkânlarından yararlandırılması söz konusu olduğunda her tür imkânı seferber etmekte, ancak mazlumların geçinme, barınma gibi en temel haklarını dahi yok sayabilmektedirler. İstisnaî dönemler dışında tarih boyunca hep böyle olmuş, her siyasî iktidar daima mazlumların omuzları üzerinde yükselmiştir. Sürü psikolojisiyle hareket eden, hakları gasp edildiği halde susan insan toplulukları, kendi haklarını kendi elleriyle iktidar sahiplerine teslim etmekte, bunun yanında dünyalık elde edebilmek için hakikati ketmeden “âlimler” ve kalemlerini kiralayan entelektüeller, her türlü yozlaşmaya rıza gösterebilmektedir. “Allah’tan başka güç/kuvvet/otorite yoktur” diyenler, inandıkları değerleri hayata hâkim kılmak için eylem safhasına geçmedikleri sürece ahlakî, sosyal, siyasî, ekonomik, hukukî, hiçbir sorun çözülmeyecek, aksine mevcut durum daha da kötüye gidecektir. Mevlüt Hönül [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Malazgirt
__________________ “...Kendinizi satmayınız. Hür, özgür insanlar olunuz, kendini satan satıcılardan olmayınız” İmam HÜSEYİN (a.s) |
Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Seküler Cemaat-Tarikatlar ve Modern Kölelik | Makale ve Köşe Yazıları | AlimOğlu | 47 | 20621 | 16 Eylül 2016 00:11 |
Akletmez misiniz? Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 2614 | 18Haziran 2016 02:59 |
İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 4 | 2220 | 22 Şubat 2016 23:34 |
Mü’min Kime Derler? /Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 1855 | 26 Ocak 2016 23:38 |
Allah’ın Hükmüne Meydan Okuyanlar/ Mevlüt Hönül | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 2284 | 10 Mayıs 2015 23:35 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Haftalık Derslerim Gaye ve Endişe../Erkam Taylan | Erkam Taylan | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 22Haziran 2015 01:12 |
Gaye-i Hayat Maye-i Saadet | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 11 Şubat 2014 00:05 |
Zikirde Amaç (Gaye, Hedef, Niyet) Nedir?/Muhsin İyi | muhsin iyi | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 29 Kasım 2012 17:43 |
Doyma Nedir, Ne Olmalıdır? | FECR | Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp | 2 | 02 Nisan 2012 21:44 |
Örtünmedeki Gaye | Verda_Naz | Tesettür Konuları | 2 | 12 Mayıs 2009 20:01 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|