|
Konu Kimliği: Konu Sahibi nuryuzlum,Açılış Tarihi: 13 Mayıs 2009 (00:57), Konuya Son Cevap : 08 Temmuz 2014 (22:34). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
13 Mayıs 2009, 00:57 | Mesaj No:1 |
Eşinizi doğru tanıyor musunuz! Eşinizi doğru tanıyor musunuz! Ailevî sorunların meydana gelmesinde ve sürmesinde en önemli faktörlerden birisi, eşlerin birbirlerini yanlış tanıması ve yanlış anlamasıdır. Sorun olan ailelerde iki taraf da, kendisini hatasız ve kusursuz görüyor. Her zaman en doğruyu kendisinin yaptığını, gereken fedakârlığı gösterdiğini, ancak hep haksızlığa uğradığını düşünüyor. İşte burada Nasreddin Hoca'nın ünlü bir fıkrası akla geliyor. Bir gün aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişi Hocanın yanına gelir. Birinci adam, olayı kendi açısından güzelce anlatır. Bunu dinleyen Hoca: – Haklısın, der. Sözü alan diğer adam da, kendine göre nasıl haklı olduğunu bir güzel açıklar. Hoca aynı şekilde: –Haklısın, hükmünü verir. Olaya şahit olan Hocanın eşi dayanamaz ve itiraz eder: –Hocam nasıl olur, ikisine de haklısın, dedin. Hoca, biraz sıkılır ve eşini tasdik etmekten başka çare bulamaz: –Hanım, sen de haklısın. Aslında eşler arasındaki olaylar, tıpkı bu fıkrayı andırır. Neredeyse tüm ikili ilişkilerde "yüzde yüz haklı" olan taraf yoktur. Herkes aralarında geçen olayları kendi açısından değerlendirir ve bir bakıma herkes haklıdır. İşin asıl önemli yanı şudur: Eşlerden birisinin olumlu veya olumsuz davranışı, diğerini etkiler. Bu yüzden eşinizi doğru tanımak, onun davranışlarını doğru yorumlamak zorundasınız. Eğer davranışın ardında yatan niyeti keşfedemezseniz, boşu boşuna kendinizi üzer, yanlış değerlendirmelere gidersiniz. | |
Konu Sahibi nuryuzlum 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Röportaj: Namık Kemal ZEYBEK | Anket'ler-Röportaj'lar | namzet davadar | 4 | 3017 | 29 Ağustos 2009 18:07 |
TÜRKİYE GERÇEĞİNİ YAVAŞ YAVAŞ ANLAYACAĞIZ ... | İslami Haberler | kurtmehmet | 1 | 2069 | 27 Ağustos 2009 23:28 |
Sadaka-i Fıtır | Oruç-Ramazan | Kara Kartal | 3 | 2274 | 24 Ağustos 2009 02:51 |
Oruçlunun Ağız Kokusu! | Oruç-Ramazan | nuryuzlum | 0 | 2211 | 24 Ağustos 2009 02:46 |
Oruçlarda Niyet! | Oruç-Ramazan | nuryuzlum | 0 | 1766 | 24 Ağustos 2009 02:44 |
13 Mayıs 2009, 00:58 | Mesaj No:2 |
RE: Eşinizi doğru tanıyor musunuz!
KARAMSAR VE SUÇLAYICI BİR MEKTUP Bu konuda ilginç ipuçları vereceğine inandığım iki mektubu özetlemek istiyorum. İkisi de aynı kişiye ait. İlki, ikincisinden iki ay önce yazılmış. Karamsar, ümitsiz, suçlayıcı bir mektup. Şöyle diyor okuyucumuz ilk mektubunda: "Ben, bir sene dinî nikâhla evli kaldım. Sizin aileyi etkileyen psikolojik sorunlar hakkındaki görüşlerinizi öğrenince, öyle bir ferahladım ki, anlatamam. Beyimin, bahsettiğiniz gibi, hırçın, aşırı kıskanç, şüpheci bir sürü huyları oldu. Başlangıçta böyle değildi. Bir senedir beni aşağılayıp, hakir gördükçe, ben sadece ağlayabiliyordum. Zamanla uzaklaştım. Onu tanıyamıyordum. Kocam olduğu için hakkını biliyor, ne derse kabul edip, hizmet etmeye çalışıyordum. Eşim aslında çok dindar ve iyi kalplidir. O hep şeytanın vesvesesinden bahsederdi. Bunun için bir hocaya gidip muska bile yaptırdık, ama fayda vermedi hiçbiri. Bu, bizden de kaynaklanabilir. Bana, 'Seni ezmeme izin verme' diyordu, ama nasıl izin vermeyeyim; bağırarak, hak aramak olmaz ki? O zaman pek bilinçli de değildim. Ona yardım edemedim. Eminim o da böyle istemezdi. Sorunlar böyle devam edince boşandık. Ailesi önceden doktora götürmüş, ama psikiyatristlere antipatisi olduğu için devam ettiğini sanmıyorum. Bugüne kadar onu suçlayıp, nefret etmeyi, böylece aklımdan çıkarmayı çok denedim, ama başaramadım. Çünkü hâlâ çok seviyorum. Sizin psikolojik sorunlar üzerine yazdıklarınızı öğrenince onu daha çok sevmeye başladım. Demek ki, sıkıntılarımız hastalıktan dolayı imiş. İnşallah böyle hastalara tez zamanda şifa verir Rabbim. Bundan sonraki hanımına iyi davranması için dua ediyorum. Tabiî, gönül ister ki, düzelsin, iyileşsin de bana dönsün. Pek umudum da yok ya, Allah bilir artık." Görüldüğü gibi, psikolojik sorunların aileyi sarstığı bir örnek var. Eşler, ne birbirlerinden vazgeçebiliyorlar, ne de mutlu olmanın yolunu bulabilmişler. Birbirlerini tanımıyorlar ve anlamıyorlar. Sonuçta, yanlış davranış içindeler, ama bunun farkında değiller. Çünkü doğru yaptıklarına inanıyorlar. | |
13 Mayıs 2009, 00:59 | Mesaj No:3 |
RE: Eşinizi doğru tanıyor musunuz!
MUTLU VE OLUMLU BİR MEKTUP Aradan iki ay geçince aldığım mektupta, bakış açıları değişiyor, okuyucum eşini değil, kendisini suçluyor. İşte bir dizi olumlu gelişmenin müjdecisi olan satırlar: "Bu, size yazdığım ikinci mektup. Rabbime hamdolsun, size öyle hayırlı, sevinçli haberlerim var ki... Öncelikle Ömür Boyu Aşk isimli eserinizin birinci cildini okudum. Gördüm ki, eşime karşı ne kadar hatalarım olmuş! Üzüldüm ve pişmanlık duydum. Sonra düşündüm, acaba başarabilir miyim, diye. Hani diyorsunuz ya, 'İnanırsanız, başarırsınız' diye. Ben inanamıyordum ki... Korkuyordum, ya eşim beni sevmiyorsa artık, diye. Ancak geçenlerde eşimin doğum günü vardı. Öncelikle Cenab–ı Hakkın rızası için bir tebrik edeyim, dedim. 6 kez mesajlaştık. Sonra telefonla görüştük. Ne kadar mutluyum anlatamam. Onu kötü zannettiğimi, kızıp nefret ettiğimi sanıyormuş. Ben de, şefkatle, dünyada en çok kendisine güvendiğimi, kötü duygular beslemediğimi açıkça söyledim. Helâlleştik. İlerisi için hoş ve temiz bir adım attık. Sizlere de şükran borçluyum. Hakkınızı ödeyemem. Bu günahkârın bir derdini çözmeye vesile oldunuz. Yalnız ben bu evliliğin neden bir sene sürdüğünü şimdi anlıyorum ki, biz tam olarak İslâmiyet'i yaşamıyoruz." Görüyorsunuz, sevgi, şefkat, olumlu yaklaşım, başkasından önce nefsini suçlamak, nasıl küllenen bir ateşi tekrar tutuşturabiliyor. İnşallah, atılan bu iyi niyet çekirdeği sümbüllenir ve meyve veren bir ağaç olur. | |
13 Mayıs 2009, 00:59 | Mesaj No:4 |
RE: Eşinizi doğru tanıyor musunuz!
DAVRANIŞ ARKASINDAKİ NİYET Yalnız burada yanlış anlaşılmaması gereken bir nokta var. Eşler kendilerini doğru ve haklı görürken, bunu kötü niyetle yapmıyorlar. Ne yapıyorlarsa, doğru zannettikleri için yapıyorlar. Bu da düzelmeyi kolaylaştırıyor. Yoksa insanlar bilerek ve kötü niyetle birbirlerini üzseler, bunun düzelmesi çok zor. İşte burada hikmet, feraset ve basiretle hareket etmeniz gerekiyor. Can alıcı nokta şurası: Davranışları düz mantıkla değerlendirmeyin; davranışın arkasındaki niyeti anlamaya çalışın. Zaten bizim iddiamız, insanların iyi niyetli olduğu ve hızla davranışlarını iyileştirecekleri şeklinde. Yılan gibi zehirlemekten lezzet alan hemen hemen yoktur. Çünkü evlenmek başlı başına iyi ve güzel insanların eylemidir. Evlenmişse; sevgiye, şefkate, ilgiye, iffete, sadakate, vefaya değer veriyor demektir. Böyle değerli duygular taşıyan insanların mükemmel bir evlilikle mutluluğun zirvesine çıkmaları ise zor değil. Yeter ki, bunun için bir çaba içine girsinler. Yukarıdaki mektup da gösteriyor ki, eşlerin en büyük problemlerinden birisi, birbirlerini doğru tanımamak. Bir okuyucum anlatmıştı. Almanya'daki bir akrabası, kendisini telefonla arayıp, "Biz yengenle geçinemiyoruz, boşanacağız" diye acı bir haber veriyor. 75 yaşında ve 50 yıldır evli olan bu kişiye okuyucum, "Acele etmeyin, evlilikle ilgili birkaç kitap göndereceğim. Onları okuduktan sonra kararınızı verin" diyor. Yarım asır evli kalmışlar ve sonunda sabırları tükenmiş. Oysa biraz daha sabretseler, Azrail zaten onları boşayacak. Demek ki, geçimsizlik, katlanamayacakları bir sınıra dayanmış. | |
13 Mayıs 2009, 01:00 | Mesaj No:5 |
RE: Eşinizi doğru tanıyor musunuz!
ELLİ YILDIR TANIYAMAMIŞIZ Ne var ki, olaylar bekledikleri gibi gelişmiyor. Okuyucum evlilikle ilgili üç kitap gönderiyor. Bir hafta sonra boşanmak isteyen akrabası telefon edip şu müjdeyi veriyor: "Kızım, biz boşanmaktan vazgeçtik. Meğerse 50 yıldır birbirimizi tanıyamamışız." Bir insan nasıl olur da yarım asırlık eşini tanıyamaz, diye düşünmeyin. Çok şaşırtıcı ve acı da olsa, yaşanmış bir gerçek bu. Üstelik hemen her evli insan az ya da çok yaşıyor bunu. Birbiriyle evlenmek için önlerindeki engellerle yıllarca savaşan çiftler, evlendikten bir müddet sonra birbirine giriyorlar. "Tanıyamamışım" diyorlar. Haklılar. İnsanları tanımak kolay değil. Ve asıl zor olan, sevdiğiniz kişiyi evlenmeden önce tanımak. Eşinizi doğru tanımak size ne kazandıracaktır? Tanıdığınız zaman hoşlanmayacağınız yönlerini görünce evlenmekten vazgeçecek veya boşanacak mısınız? Elbette ki hayır! Öğrendiğinizde hemen vazgeçeceğiniz bazı bilgiler mutlaka olabilir; ama "doğru tanımak," hoşlanmadığınız durumda hemen vazgeçmek için değil; ona uygun davranışları sergilemeniz için. Eşinizin kişilik özelliklerini, yeteneklerini, güçlü ve zayıf yönlerini, duygusal ihtiyaçlarını, korktuğu ve hoşlandığı şeyleri, temsil sistemlerini, sevgi dilini, beğeni ve beklentilerini bilirseniz, onu doğru tanımış; bu bilgilere uygun davranışları gösterirseniz de, doğru davranmış olursunuz. Tabiî burada birer kelime olarak andığım tanıma noktalarının her biri geniş bir şekilde açıklanmaya muhtaç. | |
13 Mayıs 2009, 01:00 | Mesaj No:6 |
RE: Eşinizi doğru tanıyor musunuz!
KİŞİLİK TİPLERİ Acaba siz ve eşiniz, hangi kişilik tipine sahipsiniz? Bazı psikologlar itiraz etse de, bugüne kadar bilinen dört farklı kişilik tipi var: 1. Popüler–neşeli, 2. Güçlü–kararlı, 3. Mükemmeliyetçi, 4. Barışçıl–sevecen. Bunlar birbirinin zıddı veya alternatifi değildir. İyi veya kötü diye de nitelendirilemez. Sadece hayatımıza zenginlik ve renk katan birer farklılıktır. Eğer bu farklılığı, sizi mutsuz edecek bir olumsuzluk kabul ederseniz, gerçekten mutsuz olursunuz. Eşinizin kişilik tipini keşfettiniz ve bu hoşunuza gitmedi diyelim. Hiç zorlamayın. Onun kişiliğini değiştiremezsiniz, ama o kişiliğe göre davranırsanız mutlu olursunuz. Kişilik değişmez, ama karşılıklı hoşgörü ve anlayışla, daha esnek hâle getirilebilir. Kişiliği değiştirmeden de, davranışlar değiştirilir, kontrol altına alınır ve yönlendirilir. Diyelim ki eşiniz mükemmeliyetçi bir kişilik tipine sahip. Evde her şeyi dağıtmanızdan elbette rahatsız olacak. Çünkü her şeyin tertipli ve düzenli olmasını istiyor. Yapacağı işi önceden plânlamayı seviyor. Onun dünyasında rast gele işler, pejmürdelikler olamaz. Eğer kendinizin ve eşinizin kişilik tipini öğrenmek isterseniz, Florence Littauer'in "Kişiliğinizi Tanıyın" isimli kitabını fırsat bulursanız okuyun. Bu vesileyle eşinizi tanırsanız, onun kişiliğine uygun davranırsınız. | |
08 Temmuz 2014, 22:34 | Mesaj No:7 |
Cevap: Eşinizi doğru tanıyor musunuz!
keşke banada bi yol gösterseniz Rabbim sizi vesile kılsa evliyim ve bizde tanımıyoruz birbirimizi ama ben kendimi isteklerimi anlatıyorum onda sevdiğim yonlerni veya sevmediğim yönlerini anlatıyorum bizim en büyük sorunumuz onun konuşmayı sevmiyo olması peki o konuşmazsa ben onu nasıl tanıyabilirim ki
| |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Medineweb Üyeleri Sorularla Esmâ'ları Tanıyor | Mihrinaz | Sorularla Esmaül Hüsna | 25 | 19 Mayıs 2020 16:30 |
Eşinizi Seviyorsanız Bunu Mutlaka Yapmalısınız | Mihrinaz | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 27 Ağustos 2017 17:21 |
Medineweb Üyeleri Sorularla Sureleri tanıyor :) | Medineweb | Sorularla Sureleri Tanıyalım | 401 | 23 Şubat 2016 15:36 |
Eşinizi ne kadar tanıyorsunuz? | Nesli_Nur | Evlilik-Nikah Konuları | 4 | 01 Ocak 2013 14:52 |
Eşinizi Kendinizden Soğutmanın 8 Yolu | Esma_Nur | Evlilik-Nikah Konuları | 12 | 19 Kasım 2012 15:28 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|