|
Konu Kimliği: Konu Sahibi YaŞuHa,Açılış Tarihi: 17 Kasım 2011 (14:22), Konuya Son Cevap : 17 Kasım 2011 (14:22). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Kasım 2011, 14:22 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13867 Üyelik T.:
24 Mayıs 2011 | Kutlular ve bahar Kutlular ve bahar KUTLULAR VE BAHAR yitik iklimde Ve... Vakitsiz solgunluğa bırakılmaması gerektiği halde sahipsizliğe terk edilen, emanet olarak devranıldığı halde, sadakat gösterilmeyen kutlu bir BAHAR... Kutlular ve Bahar... Onlar ki, bu müstakbel için feda edilmemiş bir mazide kaldılar. Onlar ki, diriliş muştusuyla hayat bulacakları anın özlemini duymaktalar. Onlar ki, ne yıkılmaya mahkum hayaller ve saniyelik düşlerle avunmaya çalışanlarınki gibi malayani birer ütopya, ne boş birer kuruntu, ne de gerçek üstü masallar. Bilakis, yaşamış ve yaşanılmıştır. Kutlular... O’na sevdalı O’na kul O’na dosttular. ...ve aynı arzuyu taşıyanlar için mükemmel birer emsal oldular. Onları en iyi onlar gibi olanlar ve olma sevdası taşıyanlar anlar. Kimbilir, belkide onlar bunun için varlar. Yol gösteren birer yıldız, birer kılavuzlar. Sinelerini kendilerine açanlara herdem ayrı bir tat ile nur ikliminden rayıhalar sunup, asırlar ötesi bir devrin huzur veren esintisini duymakta, gönül celb edip göz kamaştırmaktalar... Onlar ki, aşk şarabın içmede ne mahareti ne büyük ustalar... Kutlular... O’na dosttular O’nun kelamını okuyup buyruklarına uydular. Yeni baştan bir ruh inşaatının mimarlığına soyundular. Nakkaş olup “nurdan heykeller” yonttular. Kutlular... Onlar da birer “kul”dular. Kulluklarında doruğa ulaştılar. Ubudiyet sırrına maruftular. Hikmet zırhıyla donanıp imanlarını şeytani duygulara kalkan kıldılar. Cihadın büyüğünü nefislerine karşı yaptılar. Velhasıl muhasebeye önce kendilerinden başladılar. Kutlular... Onlar ki, garip doğdular ve hep “guraba”dan, mazlumdan yana oldular. Ezildiler ezmediler, yerildiler yermediler. Zulme boyun eğmedi, zalimi sevmediler. “Menfaatperest”lik etmediler. Edene, elleriyle, dilleriyle karşı geldiler. Güçler yetmediğinde kalpleriyle “bugz” ettiler. Boşvermedi, “bana ne” demediler. Herdem şuurlu, herdem tepkiliydiler. İncitmeden eleştirdiler. Kendilerine yöneltilen eleştirileri kulak ardı etmediler. Kutlular... Kendi aralarında da “dost”tular. Kardeşlik bağı ile birbirlerine bağlıydılar. Ayrılıkları, gayrılıkları yoktu. “Nifak”tı onlar için en büyük korku. Onlar ki, emsali bulunmaz bir topluluktular. Renklerini “vahy”in ışığından aldılar. Herbiri ayrı bir tondayken ahengin zirvesini bulduğu bir tabloyu oluşturdular... Kutlular... Kimsesizdiler. Velakin kimsesizlerinde bir kimsesi olacağının bilincindeydiler. O’nu “kimse’leri edindiler. O’ndan gayrısına “kimsem” demediler. O varken başka bir “kimse” gereksinmediler. Kutlular... Duadan beri durmadılar. Nice kapıyı dua anahtarıyla açtılar. Dua ettiler, dua aldılar. “Ye’s”e kapılıp karamsar olmadılar. O’na, O’nun dergahına “tevekkül” ile sığındılar. Hep “umutvar”dılar, umut aşıladılar. Modelini “Kur’an” ve “Sünnet”ten aldıkları bir kilimi ilmek ilmek şevkle dokudular. Kutlular... Hatasız değildiler. Cürmleriyle yükseldiler. Aynı hataya tekerrüren düşmediler. “Nasuhi bir tövbe” ile günahlarını sildiler, arındılar. Gözyaşlarını günah lekelerini paklamada yegane unsur kıldılar. Ağladılar ve her devir ağlatan oldular... Kutlular... “Maskesiz” ve “harbi” idiler. Yolları belliydi; sırat-ı müstakim üzereydiler. Asla yan çizmediler. Çok sebatkardılar, çark etmediler. İmtihan edildiler, çetin bir sınavları vardı başarıyla geçtiler. Eza, cefa... vs. “çile” namına ne varsa çektiler. Onlar ki, sabrettiler “sabrı”, tavsiye ettiler. Mert, cesur ve yiğittiler. Her biri ayrı bir fedal, her biri korkusuz bir iman eriydiler. Kaldıramayacakları yük üzerlerine yüklenmedi. Yüklerini ise sıradan insanlar göğüsleyemezdi. Yeri geldi “hicret” ettiler; şahlanışın startını yurtlarını terkederek verdiler. Onlar ki, davaları uğruna “yar”dan da, “ser”den de geçmesini bildiler. Üşenmediler, miskinlik etmediler. Her daim atiktiler... Kutlular... Onlar vahyin nüzulüne an be an tanıktılar. “İlk muhatap”tılar. “Kutsanmış” değil “kutlu” bir topluluktular. Uyarıldılar, ikaz karşısında itaatkardılar. Her merhalede biraz daha yol aldılar. Asi ve isyankar olmayıp “terdici” bir çıkış yaşadılar. Kutlular Onun resulüne ve dosttular. Resulün kutlu doğumuyla aydınlığa, risaletin başlamasıyla huzura kavuştular. Resulün sünnetine uydular, ümmetinin ön safında durdular. “Ashabın” hitabına muhatap oldular. Onun etrafında bir sevgi çemberi kurdular. Kopmadı, bozulmadı, dağılmadı, savrulmadılar. “Çember”e dahil olacak yeni halkalar kazanma yarışına koyuldular. Resul ile “nar”a değil “nur”a yol aldırır. Kutlular ve yaşayanları mutlu kılan bir bahar... Onlar ki, “yitik iklimin” hasretle aranan mevsimi oldular... Onlar ki, aldanışta olanlardan ikinci bir dirilişi ummaktalar... Zira, sonrakiler bir kış ayazına tutuldular. Kutlular kadar sebatkar olup “bahar”ı koruyamadılar. Hüsran dolu bir “hazan” içinde kaldılar. “Kor” gibi sevdalar “kül” gibi toz duman oldu, kök salmayı bekleyen nice fidan daha açmadan soldu. Sonrakiler... “Masiva”nın cazibedarlığına kapılmanın bedelini çok ağır ödediler. Gönüllerini gerçek sahibine teslim etmek yerine nefsin elinde tutsak bırakıp şeytanın galibiyet edasıyla sahipleneceği birer “oyuncak” haline getirdiler. Zerre bilip önemsemedikleri günahlarının bir gün deryaya dönüşebileceğini kestiremediler. Böylesi bir basireti ne acıdır ki gösteremediler. Kurtuluş sandıkları her hamlenin “batışlarını” kolaylaştırdığındansa bi haberdiler... Sonrakiler... Yazık ettiler... “İlk”lerin ilikleri donduran hayat hikayeleri ile irkilmeliler. Kendilerine gelmeli, özlerine dönmeli, hallerine çeki düzen vermeliler. Gün olup devran dönmeden son ahın fayda vermeyeceği an gelmeden akıllarını başlarına devşirmeliler. “inandık” diyorlarsa, inancın gereğini yerine getirmeliler. Gözlerinde çok durdu acziyet perdesi, indirmeliler. Enaniyet engelini gözyaşlarıyla delmeli, katılaşmış kalplerini eritmeliler. Sonrakiler; O’na sevdalı O’na kul O’na dost olma yolunda yitik iklimin kutlu baharını keşfetmeliler. Ümit Süleyman TURAN |
Konu Sahibi YaŞuHa 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Aile Edep demekti | Şiirler ve Şairler | YaŞuHa | 2 | 2271 | 04 Mayıs 2014 21:47 |
Kardeşimize dua lütfen | Dua Bölümü | MusabBinumeyr | 4 | 2524 | 04 Aralık 2013 19:38 |
Kilonuz mu var? sorun degil artık/Medineweb | Diyet/Spor | gün ışığı | 4 | 2950 | 27 Kasım 2013 21:45 |
Üzüm çekirdeği mucizesi | Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp | YaŞuHa | 2 | 2450 | 27 Kasım 2013 21:34 |
Peki Anne senin yüregini kim sogutacak? | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 7 | 3333 | 26 Kasım 2013 20:23 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
bahar temizliği | mehmet akif2 | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 4 | 21 Ağustos 2021 11:00 |
Dualardan Bir Bahar | YOLCUYUM | Dua Bölümü | 1 | 27 Şubat 2020 12:35 |
TEB Tenolojileri II 2015 Bahar Ara ve Bahar Dönem Sonu Sınavı Medineweb | nurşen35 | Temel Bilgi Teknolojileri 2 | 10 | 30 Ocak 2016 21:41 |
Anadolu Bahar | gün ışığı | Şiirler ve Şairler | 0 | 12 Nisan 2014 15:18 |
El Değmemiş Bahar... | emin1905 | Şiirler ve Şairler | 7 | 30 Ekim 2007 17:42 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|