Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İBADETLER.::. > İbadetler > Namaz-Abdest-Teyemmüm

Konu Kimliği: Konu Sahibi Esadullah,Açılış Tarihi:  14 Nisan 2012 (18:31), Konuya Son Cevap : 10 Ekim 2012 (23:21). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 14 Nisan 2012, 18:31   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 745
Konular: 146
Beğenildi:312
Beğendi:100
Takdirleri:3844
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Sandalyede Namaz Kılınır mı?

Sandalyede Namaz Kılınır mı?

Sandalyede Namaz Kılınır mı?

Namaz, kulun Allah'a en çok yakınlık kazandığı bir ibadettir. Bu niteliğinden dolayı Hz. Peygamber (s.a.v) bu ibadeti "en hayırlı amel" (İbn Mâce, Taharet, 4) olarak tanımlamış, kıyamet gününde hesabı sorulacak ilk amelin namaz olacağını bildirmiştir. (Tirmîzî, Salât, 188) Bu sebeple namazın terk edilmesine izin verilmemiş, ima ile de olsa mutlaka kılınması istenmiştir. Hz. Peygamber "Kim namazı kasten terk ederse Allah'ın himayesi ondan uzak olur." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI. 421) buyurmuştur.

Namaz ibadetinin rükünlerinin neler olduğu Kur'an ve Sünnette belirtilmiş ve nasıl uygulanacağı da bizzat Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından sözlü ve pratik olarak ortaya konulmuştur. Bu rükünler iftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rüku, secde ve ka'de-i ahiredir. Allah Teala "Gönülden boyun eğerek Allah için namaza kalkın" (Bakara, 2/238) "Ey iman edenler, rüku edin, secde edin, rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz." (Hac, 22/77) buyurmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.) de; namaz kılmayı öğrettiği bir sahabiye, sonunda nasıl teşehhüd yapacağını gösterdikten sonra "Bunu da yaptığında namazın tamam olur" buyurmuştur. (Tirmîzî, Ebvabü's-Salât, 226)

Namazın içinde altı rükün vardır. Yani namazın altı ana çatı, namazı namaz yapan altı ana davranış vardır. Bu altı ana davranışın her birisi için de ayrı ayrı tadil-i erkân, yani düzgün yapma kuralları söz konusudur. Bu ana davranışlar, bu kurallarla namaz rüknü olma hüviyeti kazanırlar. Bu açıdan bu kurallara uymak, yani tadil-i erkân, Şafiî ve Malikî Mezhepleri ile Hanefî Mezhebinden İmam-ı Ebû Yusuf’a göre farz; İmam-ı Azam ile İmam-ı Muhammed’e göre ise vaciptir. Bu rükünler ve bu rükünlerdeki tadil-i erkân keyfî olarak ihmal edilmez. İhmal edilirse namazın sıhhati zarar görür. Daha açık bir ifadeyle, bu altı rükünden birisi eksik olursa ya da tadil-i erkân üzere olmazsa namaz, namaz olmaz!

Güç yetirilemeyen rükün veya tadil-i erkân olduğunda ise, acziyet derecesinde, bu rükünlerin yerine getirilme yükümlülüğün veya tadil-i erkân yapma zorunluluğu kalkar. Bu durumda namaz kılan kişi, o rükün adına güç yetirebildiğini, güç yetirebildiği bir tadil-i erkân yaklaşımı ile yapar. Çünkü Kur’ân’ın kesin bir düsturudur ki, “Allah hiçbir kimseye güç yetiremediği bir yük yüklemez!” (Bakara, 2/286) Güç yetirilemeyecek teklif dinimizde gelmemiştir.

Ashab-ı Kiramdan İmran İbn-i Husayn anlatıyor: Bevasir hastalığına tutulmuştum. Peygamber Efendimiz’e (asm) namazı nasıl kılacağımı sordum. Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki:

"Namazı ayakta kıl. Buna gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üstüne yatarak kıl". Nesâî'de Hadis-i şerife şu ilâve vardır: "Buna da gücün yetmezse sırt üstü yatarak kıl. Allah hiçbir kimseye gücünün yereceğinden fazlasını yüklemez" (Buhârî, Taksir, 19; Tirmizî, Mevâkît, 157; Ebû Dâvud, Salât, 175; Zeylaî, Nasbu'r-Raye, II, 175)

Namazda nasıl oturulacağına gelince; Hanefî Mezhebine göre, oturabiliyorsa teşehhüdde oturduğu gibi oturur. Bu şekilde oturamıyorsa dilediği gibi oturur. Malikî Mezhebine göre, secdeler ve teşehhüd halleri dışında bağdaş kurarak oturması menduptur. Hanbelî Mezhebine göre, rükû ve secde hâli dışında bağdaş kurarak oturması sünnettir. Dilediği gibi oturması da caizdir. Şafiî Mezhebine göre ise, oturarak namaz kılan kimsenin secde ve teşehhüt hâli dışında ayaklarını altına sererek oturması sünnettir. Bu şartlarla oturmaya gücü yetmeyen kimse ise, dört mezhebe göre de dilediği gibi oturur.

Oturarak namaz kılan kimse rükû ve secde yapabiliyorsa yapar; yapamıyorsa ima ile yapar. Bu durumda secde için yaptığı ima, rükû için yaptığı imaya göre biraz daha eğimli olur ki bu vaciptir. Ayakta durabildiği halde oturmaya ve rükû ve secde yapmaya gücü yetmeyen kimse ise, rükû ve secde için, ayakta iken ima eder. Bu durumda yine secde için, rükû için eğildiğinden biraz fazlaca eğilir.

Nâfile namazlarda kıyam şart değildir. Ancak gücü yetenin bunları da ayakta kılması gereklidir. Çünkü nâfile ibadetler çok olduğu için bunlarda kolaylık ve müsâmaha esası vardır. Farz namaz olsun, nâfile olsun ayakta duramayan hastalar için de aynı kolaylık söz konusudur.

İslâm hukukçuları farz ve nâfile namazlarda, ayakta duramayacak derecede hasta olandan kıyâm'ın düştüğü konusunda görüş birliği içindedir. Delil; İmrân b. Husayn'dan nakledilen ve mealini verdiğimiz hadistir. Kırâatın bir kısmını, bir âyet bile olsa, ayakta yapabilene, bu kadar ayakta durmak gerekli olur.

Oturarak namaz kılmada rükû ve secdeler güç yettiği ölçüde yapılır. Eğer belin eğilmesi mümkün değilse veya sakıncalı olacaksa, başıyla imâ yapar. İmâda baş secde için rükûdan biraz daha fazla eğilir. Böylece ikisi birbirinden ayrılmış olur.

Rükû ve secdelerde tam eğilemeyen veya basıyla imâ yaparak namaz kılan kimsenin secde için yüksek bir şey koymasına gerek yoktur. Hatta bu, hadisle yasaklanmıştır. Câbir b. Abdillâh (r.a)'tan rivayete göre, Hz. Peygamber bir hasta ziyaretine gitmiş namaz kılarken, önüne koyduğu bir yastık üzerine secde yapmaya çalıştığını görünce, yastığı almış ve şöyle buyurmuştur: "Gücün yeterse toprak üzerinde namaz kıl. Bu mümkün değilse imâ ile kıl ve secdeni rükûundan daha fazla eğilerek yap" (Zeylaî, a.g.e., 2/175 vd.).

Hasta oturamazsa sırtı üstüne yaslanarak yatar, ayaklarını kıbleye doğru getirerek rükû ve secdeleri imâ ile yapar. Yüzü kıbleye gelecek şekilde yanı üzerine yaslanarak imâ yapsa bu da yeterli olur.

Sonuç olarak hastanın namazında kolaylığın sınırı; Hanefilere göre başıyla ima, Mâlikilere göre, göz veya sadece niyetle ima, Şafii ve Hanbelilere göre ise, rükünlerin kalble izlenerek ifasıdır.

Sandalye kullanımı konusuna gelince, özür sahipleri için şu seçenekler gösterilebilir:

1. Kıyamda ve rükûda tadil-i erkân üzere bulunamayan birisi, secdeyi ve teşehhüt miktarı oturuşu tadil-i erkân üzere yapabiliyorsa, secdesi ve oturuşu için sandalyeye ruhsat verilmez. Bu kişi kıyam ve rükûdan yapamadığı herhangi birisi veya her ikisi için sandalye desteği alabilir. Fakat secdeyi ve oturuşu tadil-i erkân üzere yerde yapması farzdır.

2. Kıyamı ve rükûu ayakta tadil-i erkân üzere yapabilen, ama özrü dolayısıyla secdeyi ve teşehhüt miktarı oturuşu tadil-i erkân üzere yapamayan birisi ise, ayaklarını uzatarak bir şekilde alnını secdeye koyabiliyorsa, secdesini yerde yapar. Oturuşu da kıbleye doğru dilediği gibi oturarak yapar. Eğer alnını secdeye koymasına özrü engel teşkil ediyorsa, bu kişi secdesini ve oturuşunu nasıl kolayına geliyorsa öyle (oturduğu veya yattığı yerden) yapabilir.
3. Kişi altı rükünden hangisini tadil-i erkân üzere yapamıyor ve hangisinde sandalye desteğine ihtiyaç duyuyorsa, sadece o rüknü sandalye desteğinde yapmasına ruhsat vardır. Yapabildiği diğer rükünler için sandalye kullanmasına ruhsat verilmez, onları tadil-i erkân üzere yapar.

4. Kişi yaslanmadan namaz kılamayacak derecede hasta veya yaşlı ise yaslanarak namaz kılabilir. Gücü yeten birisinin bunu yapması mekruhtur.

5. Uygun oturamayan hasta istedigi gibi oturur. Sandalyeye oturup îmâ ile kilmasi câiz degildir ve kildigi namaz kabûl olmaz. Çünkü, sandalyede oturabilen, yerde de oturabilir. Namazdan sonra, yerden ayaga kalkamayan, sandalyeden ise kolay kalkan hastayi yerden bir kimse kaldirir. Veya, kibleye karsi uzatilmis sedir üzerinde, ayaklarini sarkitmadan oturarak kilar. Namazdan sonra, ayaklarini sedirin bir yanina sarkitip, sandalyeden kalkar gibi kalkar.

6. Dinimizin bu emirlerine ragmen birçok câmilerin giris yerlerine sandalyeler konmus. Birçok kimse, sandalyede namaz kiliyor. Sebebini sorunca da dini bir gerekçe gösteremiyorlar. (Dinimiz kolaylik dinidir. Dinde güçlük olmadigi için sandalyeye oturarak namaz kiliyoruz) diyorlar. Dinde güçlük yok demek, (Size güç gelen ibâdetleri yapmayin veya bu ibâdetleri istediginiz gibi degistirin) demek degildir. Dinimizin izin verdigi ruhsatlardan istifâde edilir. Gerek peygamber efendimizin asrinda ve gerekse daha sonraki asirlarda, ya'ni 14 asirdir hiç kimse hastalanmadi mi? Peygamber efendimiz veya herhangi bir âlim, sandalyede namaz kilmaya izin verdi mi? Kendi kafasina göre, dini degistirenler büyük vebal altindadir.

7. Camiye yürüyerek gelmeye gücü yeten ayakta iken tekbir almaya hatta bir rekatıda olsa kılmaya gücü yeten şahıslar sandalyede oturarak namaz kılarlarsa namazları fasittir. O güne kadar bu şekilde sandalyede kıldığı tüm namazları iade etmesi gerekir.

alıntı
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Esadullah 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Bu Zaman Manevi Fetrettir Esadullah Esadullah 2 107 09 Kasım 2024 12:40
Kuantum Belirsizlik (Heisenberg) İlkesi Kuranda... Esadullah Esadullah 0 102 08 Ekim 2024 16:38
Gayb Alemine Açılan Kapılar... Eserler/Yazarlar Kara Kartal 1 447 29 Ocak 2023 13:22
Hiperaktif ve Otizm Çocuklar İçin ... Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri Mihrinaz 1 469 14 Ekim 2022 01:49
Tabiat ve Burçlara Göre Beslenme-Hangi Tabiat... Alternatif Tıp Esadullah 2 583 14 Ekim 2022 01:38

Alt 10 Ekim 2012, 23:21   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
kurtmehmet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kurtmehmet isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5446
Üyelik T.: 30 Kasım 2008
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:64
Mesaj: 682
Konular: 73
Beğenildi:19
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Sandalyede Namaz Kılınır mı?

son günlerde camilerde sandalyenin yanısıra cekyat koymaya başladılar
__________________
DÜNYA mü,minin (ahiretteki ebedi nimetlere göre)zindanı
Kafirin de (ahiretteki azabına göre) cennetidir.
hadis
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Bu adamın arkasında NAMAZ kılınır mı? Nebevi Sevda İslami Haberler 5 22 Kasım 2018 20:56
Çıplak ayakla namaz kılınır mı?.. NUR Soru Cevap Arşivi 3 21 Nisan 2009 19:14
Kabenin içinde namaz kılınır mı? İmamHüseyin Hacc-Umre-Kurban 0 11 Nisan 2009 16:17
Seyahatlerde nasıl namaz kılınır MERVE DEMİR Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 10 Nisan 2009 10:15
Şafii’de namaz nasıl kılınır? KuM TaNeSi Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 10 Nisan 2009 00:31

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.