Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader

Konu Kimliği: Konu Sahibi _bülbül_,Açılış Tarihi:  13 Nisan 2009 (09:32), Konuya Son Cevap : 13 Nisan 2009 (09:32). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 13 Nisan 2009, 09:32   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:_bülbül_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 468
Üyelik T.: 25 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 1.210
Konular: 330
Beğenildi:22
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart İdarecinin vasıfları

İdarecinin vasıfları

Hz. Ali'nin (ra) Mısır valisi Malik bin Eşter'e gönderdiği emirnâme özetle şöyledir: "Şimdi bilmiş ol ey Malik. Ben seni öyle memleketlere gönderiyorum ki, birçok hükümet idarecileri oralarda adaletle hüküm sürdü veya zulmetti. Sen, vaktiyle, nasıl senden evvelki valilerin yaptıkları icraatları gözden geçiriyordun, halk da şimdi öylece senin icraatını gözden geçirecektir. O zaman senin onlar hakkında söylediğin şeyleri, halk da şimdi senin için söyleyecektir. Kimlerin iyi olduğu, Allah'ın kendi kulları vasıtasıyla söylettiklerinden anlaşılır. Onun için biriktireceğin en sevimli azık, güzel işler ve iyi ameller olsun."
İslâmiyet, insanı temel unsur olarak ele alıp onun hem bu dünyada hem de bu dünyadan sonraki ahiret hayatında mutluluğunu sağlar. Bunun için de insanın maddî ve manevî her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve hayatına yön verebilecek hükümler getirmiştir.
İslâmiyet insanca yaşatmayı hedeflediğinden insanları idare edecek kişinin de birçok üstün vasıflara sahip olmasını istemiştir. İnsan kâinatta yaratılan varlıkların en üstünü olduğundan, başka bir deyişle ahsen-i takvim üzere yaratıldığından tabiî olarak onu idare edecek kişinin de üstün nitelikli olması gerekir. Bu üstün vasıfların bir kısmını Peygamber Efendimiz (sav)'den sonra idareye geçen, bugün bile anlamakta ve erişmekte zorluk çektiğimiz dört büyük halife ve onların en sonuncusu olan Hz. Ali Efendimiz'in bir emirnamesinde bulmak mümkündür. Binler misâlden sadece birisi olan bu emirname Mısır'a vali olarak gönderilen Malik bin Ester'e verilmiştir. Bu emirnamenin özetlenmiş şekli çeşitli başlıklar altında şöyledir:
"Şimdi bilmiş ol Ey Malik. Ben seni öyle memleketlere gönderiyorum ki, birçok hükümet idarecileri oralarda adaletle hüküm sürdü veya zulmetti. Sen, vaktiyle, nasıl senden evvelki valilerin yaptıkları icraatları gözden geçiriyordun, halk da şimdi öylece senin icraatını gözden geçirecektir. O zaman senin onlar hakkında söylediğin şeyleri, halk da şimdi senin için söyleyecektir. Kimlerin iyi olduğu, Allah'ın kendi kullan vasıtasıyla söylettiklerinden anlaşılır. Onun için biriktireceğin en sevimli azık, güzel işler ve iyi ameller olsun."

İDARECİNİN FERDÎ MES'ÜLİYETİ:
1) "Allah'tan çok korkmalısın": Herşeyden önce Allah'tan çok korkmalısın ve kudretini (Kudret-i Sonsuz) kabul etmelisin. Allah'a ve emirlerine itaat et. Kitabında (Kur'ân-ı Kerim) bulunan farzlarına ve Peygamber Efendimiz'in sünnetlerine son derece uymalısın. Hiç kimse onlara sadık kalmadıkça saadet yüzü göremez ve onlara uydukça da hüsrana uğramaz. Çünkü Allah kendi yolunda bulunanlara yardım eder ve kendisine saygı duyan, itaat edenleri de şereflendirir.
Niyet hâlis olmak ve teb'anın işine yaramak şartıyla çalışmanın hepsi Alalı için olmakla beraber sen yine de vaktinin en hayırlısını Allah ile arandaki ve Allah'a karşı borcun olan kulluk vazifen için ayır. Sırf O'nun için eda edeceğin ibadetlerin en büyüğü ve başlıcası da farzları yerine getirmek olsun. Seni Yüce Harimine yaklaştıran bu ibadetleri her neye malolursa olsun eksiksiz, gediksiz yap. Mü'minlere karşı merhametli ol. Hiddetine, gazabına, eline, diline hâkim ol ve bunların hepsinden kurtulmak ve mâsum kalabilmek için hâdiselerden uzak durup şiddetini tehir et ki, öfken geçsin de iradene sahip olasın.
Sakın kendini beğenme ve sakın nefsinin sana hoş gelen taraflarına güvenme ve aldanma. Yüzüne karşı methedilmeyi kat'iyyen isteme. Yapacağın işlere vaktinden önce ve hazırlıksız olarak girme, açıklık kazanan işlerde de geri kalma.
Sonra işlerin her birini yerli yerine koy. Altından kalkamayacağın işleri kestirip atmadan önce Allah'a ve Resulüne havale et. Zira Cenâb-ı Allah "Ey iman edenler. Allah'a itaat edin. Şayet bir şeyde anlaşamazsanız Allah'a ve Peygamberine havale edin" (Nisa, 4/59) buyuruyor.
Hem sakın hiçbir affından dolayı asla pişman olma ve verdiğin cezadan da sevinme. Bir de sakın 'ben kuvvet ve kudret sahibiyim. Emrederim ve itaat ederler' deme. Çünkü böyle bir düşünce kalbi fesada verir, dini zaafa uğratır ve felakete yaklaştırır. Şayet elindeki imkân ve kudret sana bir büyüklük duygusu verirse, derhal senin fevkindeki melekutun büyüklüğüne bak ve senin kendi nefsine karşı muktedir olamayacağın şeylerde Allah'ın Kadir-i Mutlak olduğunu düşün. İşte bu düşünce senin o yükseklerde uçan bakışını yere indirir, şiddetini giderir, seni bırakıp giden aklını başına getirir. Sakın Allah ile azamet yarışına kalkma ve sakın kibir ve azametle kendisine benzemeye de çalışma, özenme. Çünkü Yüce Allah her zorbayı alçaltır ve her kibirliyi de hakir bırakır. Sonra seni alkışlamalarına, yapmadığın işleri sana maledip nefsini okşamalarına da müsaade etme. Çünkü alkışın çoğu insanı azamete ve gurura sevkeder.
Bir de her günün işini o gün gör. Çünkü diğer günlerin kendine ait işleri vardır. Hâsılı öyle çalış ki, "gücüm yettiğince çalıştım" diyebilesin.

İDARECİNİN İÇTİMAÎ MESÛLİYETİ:
1. Halka davranış şekli:
a) Halkına Muhabbet Besle:
Teb'an (mensubu olduğun, idare ettiğin halk) için kalbinde muhabbet, merhamet ve iyilik duyguları, lütuf meyilleri besle. Sakın çaresizlerin başına, kendilerini yutmayı ganimet bilen bir canavar kesilme. Çünkü bunlar iki sınıftır: a) Ya dinde kardeşindir, b) Yahut da yaratılışta bir eşin.
Evet kendilerinden hata sadır olabilir, kendilerine de bir takım arızalar gelebilir. Hata ile yahut kasıtlı olarak işledikleri kabahatlarından dolayı terk etmek değil, ellerinden tutup yola getirmek, ıslah etmek mümkündür. Kendin için nasıl Allah'ın affını ve hoşgörüsünü istiyorsan, sen de onlara karşı affını ve müsamahanı geniş tut, esirgeme. Çünkü sen, onların fevkinde bulunuyorsun. Valilik emrini sana veren de, senin üstünde bulunuyor. Allah (cc) ise herkesin, sana valilik verenin de fevkinde bulunuyor ve kullarının işlerini de hakkıyla görmeni istiyor; seni imtihan ediyor. Sakın Allah ile harbedip de kendini gazaba hedef etme. Çünkü ne buna dayanabilecek kudretin var, ne de O'nun affından müstağnisin.
Sonra hüsn-ü zan ile muamele edersen, uzun uzun yorgunluklardan kurtulursun. Hüsnü zannına en çok layık olan adam, senin hakkındaki tecrübelerin iyi çıkandır. Su-i zannına en çok layık olan ise, hakkındaki düşüncelerin ve tecrübelerin fena çıkandır.
Sonra, bu ümmetin ileri gelenleri tarafından işlenerek herkesin alıştığı,' güzelce uyguladığı doğru ve güzel bir âdeti, sakın kaldırayım deme. Eski âdetlerin herhangi birine aykırı gelecek yanlış bir âdet icat etmeye de asla yanaşma. Memleket işlerinde uygun gelen tedbirini tesbit et ve senden evvelki insanlara doğruluk temin eden sebebleri de ayakta tutma hususunda, sık sık âlimlerle müşavere et; hikmet sahipleriyle konuş.

b) Halkın Kusurlarını Ört:
Evet, sen halkının kusurlarını, kabahatlarını gücün yettiği ölçüde ört ki, Allah (cc) da senin, teb'andan gizli kalmasını istediğin şeyleri örtsün. İnsanlar hakkında bütün kin düğümlerini çöz. Seni intikama doğru sürükleyecek iplerin hepsini kes. Şunu, bunu çekiştirenlerin sözüne sakın çarçabuk inanma. Çünkü gammaz ne kadar saf görünse de yine entrikacıdır, hilekârdır, sahtekârdır.

c) Adaletli Ol:
Sonra adâleti tam tatbik et. Nefsin hakkında, sana yakınlığı olanlar hakkında, teb'an arasında kendilerine meyil beslediğin hakkında, Allah'a ve Allah'ın kullarına karşı adaletten kat'iyyen ayrılma. Şayet böyle yapmazsan, zulmetmiş olursun. Halbuki Allah'ın kullarına zulmedenlerin, kullar adına da'vâcısı Allah'tır. İşlerin içinden öylesini seçmelisin ki, hak konusunda en iyisi, adâlet bakımından da en yaygını olsun, sana Hakk'ın ve halkın rızasını en çok çeksin. Valiler için de, memlekette adâletin kurulmasından, halkın kendisine saygı göstermesinden başka, büyük bir teselli ve mutluluk kaynağı yoktur. Hem sakın insanın iyisi ile kötüsü arasında eşitlik gözeteyim deme. Zira bu eşitlik; iyileri iyilikten soğutur, kötüleri de kötülüğe yaklaştırır. Hem şunu da bilmiş ol ki, valinin halkına güzel zan beslemesini en çok sağlayan, onlara iyilikte bulunması ve yüklerini hafifletmesidir.

2) Kimler Müşavir Olabilir:
Sakın ne seni yoksulluk ihtimaliyle korkutarak kereminden çevirecek cimriyi, ne büyük işlere karşı azmini gevşetecek korkağı, ne de hiddete saparak sana ihtirası iyi gösterecek haris kişiyi, istişare (danışma) heyetine alma. Doğru olan adamları ve Allah'tan korkan kimseleri kendine sırdaş ittihaz et. Sâdık ve kanaatkar adamları meclisine al. Böyle kimseler öyle olmalıdır ki, sana acı gerçekleri herkesten ziyade söylesinler ve şayet Allah'ın yapılmasına razı olmadığı bir harekette bulunmak istersen, sana yağcılığa kalkışıp, teşvik etmesinler, aksine seni düzeltsinler.

DÜŞMANLARINA ve DİĞERLERİNE KARŞI DAVRANIŞ:
Düşmanın tarafından sana teklif olunan barış Allah'ın rızasına muvafık ise kat'iyyen reddetme. Fakat barıştan sonra düşmandan çok sakın. Belki seni gafil avlamak için sana yaklaşmak istemiştir. O sebepten ihtiyatlı ol. Şayet aranızda bir sözleşme veya taahhüt varsa, sözleşmeye uy ve ahdini yerine getir. Sakın verdiğin sözden geri dönme, düşmanını aldatma.
Sonra haksız yere kan akıtmaktan son derece sakın. Çünkü haksız yere kan dökmek gibi, felakete sebep olan, bunun kadar mes'uliyeti büyük ve nimetin yok olmasına, devletin batmasına sebeb olan başka şey yoktur.

1) Memurlar ve Yardımcılar:
Amillere yani zekât ve vergi toplayan memurlara dikkat edip, kendilerini öyle iş başına getir. Bir de bu iş için, iyiliğiyle maruf ailelerden yetişmiş, tecrübeli, hayâ sahibi, İslâm'a hizmeti geçmiş adamları araştır. Geçimlerini de geniş bir şekilde temin et. Ayrıca yaptıkları işleri de takip et.
Sonra kâtiplerine de çok dikkat et. Bilhassa sırlarını tevdi edeceğin mektuplarını öyle kimselere yazdır ki, huyu temiz ve ahlâkı düzgün olsun. Kendisine verilen işler bakımından ne mevkide olduğundan habersiz de bulunmasın. Zira kendi değerini bilmeyen başkanınkini hiç bilemez.

2) Halk Tabakaları:
Hem mâlumun olsun ki, halk kısım kısımdır. Bunlardan birinin iyiliği, diğerinin iyiliğine bağlıdır ve hiçbiri de diğeri olmadan edemez. Bunlardan bir kısmı Allah yolunda askerlik yapanlar, bir kısmı âmmenin yazı işlerini yapanlar, bir kısmı adâlet dağıtmaya memur hâkimler, bir kısmı merhamet ve insafla işleri yönetecek olan valiler, bir kısmı ticaret ve sanat sahipleri ve fakirlik ve ihtiyaç içinde olanlardır.

a) Askerler:
Askerler, Allah'ın izniyle halkın kaleleri, valilerin şerefi, dinin izzeti, asayişin vasıtalarıdır. Askerlerin düzeni de kendilerine ayrılan paya bağlıdır. Sonra askerlerin başına öyle birini geçir ki, Allah'a ve Resulüne ve im----- karşı son derece itaatkâr, kalbi temiz ve aklı başında olsun. Askerlerin işini gözet. Sakın birinin iyiliğini başkasının hizmetiyle beraber zikretme.

b) Ticaret ve San'at Erbabı:
Bunların hepsine karşı iyi muamele et ve başkalarının da onlara iyi muamele etmesini sağla. Çünkü bunlar, memleketin hayrına vesile olurlar ve faydalı işlerde bulunurlar. Ancak gerek kendilerinin gerekse memleketin diğer sahalarındaki işlerini de takip et.

c) Fakir ve Zayıflar:
Çaresizler, fakirler ve felakete uğramışlar hakkında Allah'dan çok korkmalısın. Cümlesinin hakkını gözetmek, sana düşen bir vazifedir. Sırf bunlar için Allah'tan korkan ve alçak gönüllü birisini görevlendir. Her birinin hakkını vermeye son derece dikkat et. Kendileriyle meşgul olacağın bir zaman ve yer ayır. Kendilerine hırçınlık etme ve büyüklük gösterme. Verdiğini güler yüzle ve gönül hoşnutluğu ile ver. Vermediğin takdirde de özür dile.

3) Vergilerin Toplanması:
Vergi işini, vergi verenlerin iyiliğiyle birlikte takip et. Çünkü verginin ıslahıyla, vergi verenlerin iyiliği içinde, başkalarının da iyiliği dahildir. Vergiler ancak halka hizmet için toplanır.
4) Yakın Adamlarına Karşı Davranış:
Vali için hassa takımı, yani yakın adamları kadar iyi günlerde yükü ağır basan, kara günlerde yardımı az dokunan başka insanlar yoktur. Halbuki İslâm'ın esası, müslümanın ölçüsü; efkâr-ı umumiye olduğu gibi, düşmana karşı durulacak ve karşı konulacak bir silah varsa, bu da ancak odur. Onun için samimiyetin, meylin daima efkârı umûmiyeye müteveccih olsun.
Valinin hususi yakınları vardır ki; bunların iltiması, halka tecavüzü ve işlemlerde insafsızlığı görülür. Sen onların zararını, böyle durumları meydana getiren sebebleri ortadan kaldırmak suretiyle yok et. Yakınlarından hiçbirisine kat'iyyen toprak verme ve bunlardan hiçbiri de kat'iyyen senden cesaret alıp zararlı iş yapmaya kalkışmasınlar.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi _bülbül_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Adem olmaktır tek hevesim Şiirler ve Şairler Kara Kartal 4 2711 22 Mayıs 2010 11:27
Dostlarımız........ Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler su damlası 4 2337 09 Mayıs 2010 10:35
İsmailce kurban olabilmek Hacc-Umre-Kurban kurtmehmet 3 3095 21 Kasım 2009 20:58
Ömür seccadesini gönül dergahına serenlere...... Makale ve Köşe Yazıları _bülbül_ 2 2310 12 Kasım 2009 21:52
çarpık çağ..... Şiirler ve Şairler _bülbül_ 2 2040 12 Kasım 2009 21:43

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
İmamlığın Önemi Ve Vasıfları iklimya Din Görevlileri 0 12 Şubat 2013 22:54
Cennete Girecek İnsanların Vasıfları MusabBinumeyr Kur'ân-ı Kerim Genel 0 27 Nisan 2012 23:29
Kadının Genel Vasıfları KuM TaNeSi Tesettür Konuları 0 14 Nisan 2009 13:09
Müslümanların vasıfları nelerdir MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 08 Nisan 2009 09:59
Atın Vasıfları Aysima Hadis-i Şerif 0 24 Kasım 2008 10:24

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.